garip bir davam var ve işin içinden çıkamadım olay şöyle
müvekkile ait imarsız arsayı belediye 18. madde geriçerek yeniden imar planı düzenliyor 18. madde geçtikten sonra mükkillerin arsasının yüzölçümü 3291 m2 ye düşüyor. Müvekilerde yol geçtiği için arsalarındaki yüzölçümü azalmasını önemsemiyorlar. Aradan 3 yıl geçiyor ve belediye parselizasyon işlemlerini yapmaya başlıyor. bu esnada müvekillerler belediyece kendi arsalarının yoldan kaydırılarak yol kenarının kendi arsalarının arkasında kalan kişiye verildiğini ve kendi arsalarının bir parsel kaydırılarak ara kısıma kaydırıldığını öğreniyorlar. yani müvekkiin arsasını hemen yanındaki arsa yola çıkartılıp müvekkilin arsası bir arkaya atılıyor . yani 1 ve 2 nolu parseller yer değiştirilerek müvekkil yol kenarından ara kısıma alınıyor.
Bu arada 1 aylık imar planına ilişkin askı süresi de çooooktan geçmiş. Açık bir haksızlık var bu aşikar. Ancak ne yapmalı iptal davası ne kadar etkili olur veya belediyenin cezai sorumluluğuna görevi suistimale haksız kazanç sağlamaktan ceza davası yolu ile sebepsiz zenginleşme ve hak kaybından tazminat davası mı açılmalı
çok acil bilgiye ihtiyacım var biraz da ilginç bir dava yardım ederseniz çok sevinirim
Belediyeye müracaatla imar çapı isteyiniz. Böylece kesinleşmiş dahi olsa bu çapın resmen size bildiriminden itibaren dava açma sürenizin başlayacağı kanısındayım.
İmar planlarının itiraza esas askı süresinin geçerek kesinleşmiş olması, imar planı için iptal davası açılmasına engel değildir. Ancak bu hakkınız, kesinleşen planın sizi ilgilendiren kısmının sizin haklarınıza zarar verecek biçimde uygulanmaya başlamasıyla ( yeni bir idari işlem) dava açma hakkınız yeniden doğar diye düşünüyorum.
yapılan imar planları 1 ay süreyle askıya çıkarılır.neden?çünkü bir itirazı olan varsa gelsin söylesin ya da gitsin dava açsın diye..size 18 uygulaması yapılmış ve dağıtım tamamlanmıştır.bu durum tapuya bildirilerek tapunun dağıtımdan sonra ki şekline göre yapılmasını belediye ister ve yaptırır.ve böylece olan olur artık bir hakkınız kalmaz.yoksa imar çapı istemekle ve onların size cevap vermesiyle bu konunun bir alakası yoktur maalesef.ama siz yine de uyanık bir avukat bulup dava açabilirsiniz.zira belediye sizin tapu değişikliğini ıttıla ettiğinizi ileri sürmezse şansınız olacaktır.
ayrıca belediyenin dağıtımla ilgili herhangi bir cezai ya da maddi sorumluluğu olmaz.kimse imar uygulamasından hapis yatmaz ya da tazminata çarptırılamaz.
Sayın alf,
Konuyu biraz daha açarsanız iyi olacak zira bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu sanıyorum ve foruma bu konuda epeyce soru soruluyor.
İmar çapı isteyin derken, düzenleyici bir işlem olan imar planı ve değişiklikleri ve parselasyon planları ( 18 uygulaması) gibi belediyelerin düzenleyici işlemlerine karşı ilan (askı) süresi içinde itiraz ve/veya dava açma hakkının mevcut olduğu, ancak bu sürelerin geçirilmesine rağmen anılan düzenleyici işlemlerin, kişilerin kişisel haklarını ilgilendirir biçimde planların UYGULAMAYA konulması durumunda da dava hakkının doğduğunu, bu nedenle imar çapı isteğine karşılık ilgili belediyece imar çapı istenen parsel hakkında 18 uygulaması yapıldığı, böylece parselin küçüldüğünün ve bu işlemin belkide tapuya tescil ettirilmekle birlikte halen taşınmaz sahibinin parselasyon planından haberdar olmadığı, parselasyon planının yapıldığının, ancak ilgilisinin imar çapı isteğine verilen cevap ile anlaşıldığı, bu durumda uygulama aşamasına geçen işleme karşı ITTILA kesbedildiği, İYUK 7./ 4. fıkrası gereğince düzenleyici işlemlere karşı dava açma süresinin ilan ile başlayacağı ancak bu işlemin uygulamaya konulduğu tarihten itibaren hem düzenleyici işleme (imar veya parselasyon planı) hem de uygulamasına karşı ya da sadece uygulanmasına karşı dava açma süresinin başlayacağını belirtmek istemiş idik.
Bilmem siz ne dersiniz?
siz yine de uyanık bir avukat bulup dava açabilirsiniz.zira belediye sizin tapu değişikliğini ıttıla ettiğinizi ileri sürmezse şansınız olacaktır.
Parselasyon işleminin ilanen tebligat yoluyla duyurulmasından önce davacıların adreslerine tebligat yapılmadığı gibi davacıların bu işlemden haberdar olduklarına ilişkin herhangi bir kanıtta bulunmadığı ve ayrıca uygulama işlemi niteliğindeki parselasyon işleminin tebliği üzerine mevzi imar planın iptali istemiyle dava açılabileceğinden bu hususlar göz önünde bulundurulmadan idare mahkemesince davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
(2577 s. İYUK. m. 7, 10, 15) (Teb. Tüz. m. 51) (2709 s. Anayasa. m. 125) (3194 s. İmar K. m. 18)
Temyiz İsteminde Bulunanlar: .... ...
Vekilleri: Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekil: Av.
İstemin Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 27.12.1996 günlü E:1996/1163, K:1996/1771 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : Sübjektif bir işlem olan parselasyon işleminin bizzat muhatabına tebliği gerektiğinden, 10.1.1996 günlü parselasyon işleminden önceki bir tarihte 23.11.1995 gününde yapılan başvurunun bu tarihten sonra yapılan bir işlem için esas alınması, öte yandan 9.2.1996 günlü başvurunun da bilgi alma mahiyetinde olması nedeniyle işlemin öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, parselasyon işleminin davacılar tarafından öğrenildiğini kanıtlar bilgi ve belgenin bulunduğundan sözedilemez. Bu durumda parselasyon işleminin tebliği üzerine mevzi imar planına da dava açılabileceği gözönünde bulundurulduğunda, davanın süreaşımı nedeniyle reddedilmesine ilişkin idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Serap Aksoylu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlrden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ... parsel sayılı taşınmazda parselasyon yapılmasına ilişkin 10.1.1996 günlü belediye encümeni kararı ile 27.10.1995 günlü, 95171 sayılı belediye meclisi kararı ile onanan mevzi imar planının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, davacıların hissedarı olduğu ... parsel sayılı taşınmaza ait mevzi imar planının 29.10.1995-29.11.1995 tarihleri arasında ilan edilmesi üzerine davacılardan ...'in 23.11.1995 günlü dilekçe ile askı süresi içinde yaptığı itirazın reddine ilişkin 26.12.1995 günlü, 1995/78 sayılı belediye meclisi kararının 29.12.1995-29.1.1996 tarihleri arasında ilan edildiği, bu durumda mevzi imar planına askı süresi içinde yapılan itirazın 60 gün içinde cevap verilmemesi nedeniyle reddedilmiş sayılarak 60 günlük dava açma, süresi içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirilerek 10.9.1996 gününde açılan davada süreaşımı bulunduğu, ayrıca ... açısından da dava açma süresinin geçirildiği, diğer taraftan parselasyon işlemine ilişkin encümen kararının 11.1.1996- 12.2.1996 tarihleri arasında ilan edildiği ancak ...'in daha önce 6.10.1994 günlü dilekçe ile parselasyon işlemini öğrendiğini belirterek idareye başvuruda bulunduğu, 23.11 1995 günlü dilekçe ile önceki başvuruya atıfta bulunarak itiraz ettiği. ...'in ise 9.2.1996 günlü başvurusu ile taşınmazında düzenleme yapıldığını öğrendiğini belirterek düzenlemenin durdurulmasını ve ne gibi bir işlem yapıldığının tarafına bildirilmesini istediği, bu durumda parselasyon işleminin 9.2.1996 gününde öğrenildiğinin kabulü ile 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemesi nedeniyle takip eden 60 gün içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 10.9.1996 günü açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar A/erilmiş; bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasasının 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrasında da Anayasa kuralına paralel bir düzenleme getirilerek idari uyuşmazlıklarda dava açma süresinin yazılı bildirimin yapıldığı günden başlayacağı belirtilmiş, 7201 sayılı Tebligat Kanununa İlişkin Tebligat Tüzüğünün 51. maddesinde ise tebliğin muhatap muttali olmuş ise geçerli olacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağı ve muhatabın tebliğe muttali olduğunun ve bunun tarihin iddia ve ispatına cevaz bulunmadığı öngörülmüştür.
Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.2.1970 günlü E:1969/2, K:1970/l sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da Anayasanın idarenin işlemlerinden dolayı açılacak davalarda süre aşımının yazılı bildirim tarihinden başlayacağı hükmü karşısında ilan tarihini dava açma süresine başlangıç kabul etmenin imkansız olduğu, zira Anayasanın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesi ve bu hükmün daha önceki Kanunlarda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı olması halinde konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün uygulanmasının tabii olduğu hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon planlarında ve dağıtım cetvellerinde kapsadıkları alan içindeki her taşınmaz mala karşılık sahiplerine verilecek bağımsız veya şuyulu imar parsellerinin parsel büyüklükleri, hisse miktarı, parsellerin konumu gibi hususlar ayrı ayrı gösterildiğinden bu planların düzenlemeye tabi tuttukları taşınmaz sahipleri için sübjektif ve kişisel işlemler oldukları kuşkusuzdur. Bu itibarla idarenin böyle bir işlemi bizzat davacıya ve 7201 sayılı yasanın ilgili hükümleri uyarınca tebliğ etmesi gerekmektedir.
Yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında: "Dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, 4. fıkrasında da "ilam gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı ancak bu işlemlerin uygulaması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri, düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olmasının bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmayacağı" hükümlerine yer verilmiştir.
İmar planlarının nitelikleri itibariyle düzenleyici işlem oldukları Danıştay'ın süregelen içtihatları ile kabul edilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda bir düzenleyici işlem olan imar planı değişikliğine karşı yasanın yukarıda belirtilen hükmüne istinaden uygulama üzerine de dava açılması mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, davacıların hissedarı olduğu taşınmaza yönelik mevzi imar planının 27.10.1995 günlü, 95/71 sayılı belediye meclisi kararı ile onandığı 29.10.1995-29.11.1995 tarihleri arasında ilan edildiği, davacılardan ...'in 23.11.1995 günlü dilekçe ile idareye başvurarak anılan taşınmazda haberi ve rızası olmadan yapıldığını iddia ettiği parselasyon işlemine itirazda bulunduğu ancak parselasyon işleminin bu tarihten sonraki bir tarihte yani 10.-1.1996 günlü 96/13 sayılı belediye encümeni kararıyla yapıldığı, davalı idarece sözkonusu başvurunun mevzi imar planına askı süresi içinde yapılan bir itiraz kabul edilmesi suretiyle 26.12.1995 günlü 95/78 sayılı belediye meclisi kararı ile itirazın reddedildiği ve itirazın reddine ilişkin bu işlemin 29.12.1995-29.1.1996 tarihleri arasında ilan edildiği, ardından 10.1.1996 günlü, 96/13 sayılı belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon işleminin 11.1.1996-12.2.1996 tarihleri arasında ilan edildiği, diğer taraftan davacılardan ...'in 9.2.1996 gününde kayda geçen dilekçesinde taşınmazı üzerinde bazı düzenlemeler yapıldığını öğrendiğini belirterek ne gibi işlemler yapıldığının tarafına bildirilmesi yönünde istemde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu parselasyon işleminin ilanen tebliği yoluyla duyurulmasından önce davacıların adreslerine tebligat yapılmadığına ilişkin bir belge ve bilgi bulunmadığı gibi davacılardan ...'in 23.11.1995 günlü başvurusunun parselasyon işlemine ilişkin 10.1.1996 günlü belediye encümeni kararından önce olması nedeniyle dava açma süresinin başlangıcına esas alınması mümkün değildir. Diğer taraftan, anılan başvuru her ne kadar belediye meclisince askı süresi içinde mevzi imar planına yapılmış bir itiraz kabul edilerek reddedilmiş ise de bu nitelikte bulunmadığından, plandan haberdar olunduğundan da sözedilemez. Ayrıca, davacılardan ...'ın 9,.2.1996 günlü başvurusunun ise bilgi alma mahiyetinde olması karşısında parselasyon işleminin öğrenme tarihi olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, parselasyon işleminin ilanen tebligat yoluyla duyurulmasından önce davacıların adreslerine tebligat yapılamadığı gibi davacıların bu işlemden haberdar olduklarına ilişkin herhangi bir kanıtta bulunmadığı ve ayrıca uygulama işlemi niteliğindeki parselasyon işleminin tebliği üzerine mevzi imar planının iptali istemiyle dava açılabileceğinden bu hususlar gözönünde bulundurulmadan İdare Mahkemesince, davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 27.12.1996 günlü, E:1996/1163, K:1996/1771 sayılı kararının bozulmasına dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
merhaba, çok büyük bir problemim var yardımcı olursanız sevinirim 1979 yıllarında babam bir arsa almış belediyece ölcüp biçilip sonra ıkı katlı ev yaptı evin tapusunu aldı. Belediyece her türlü elektrik su gibi imkanlar sağlandı suanda iskanımız yok ama çöp vergisi evin hertürlü vergisini alıyorlar Fakat evimiz suanda imar planına göre park kapsamında gözüküyor ayrıca sadece bizim evimiz değil çevremizdeki evlerde aynı durumda onların bir kısmının tapuları bile yok Belediyenin plan ve proje müdürlüğüne evimizin park ve yeşil alan kapsamından çıkarılmasını bildiren bir dilekçe verdik fakat aylar geçti cevap veren olmadı halbukı 3ay ıcınde cevap verırız demıslerdi bu konuyla ılgılı ne yapmam gerektıgını bılmıyorum evin yıkılma tehlıkesı varmıs ev yapıldıgında park alınında değildi şimdiki imar planı park olarak gösteriyor bu nasıl iş ben anlamadım lütfen bi akıl verin biz şimdi ne yapalım?
Arkadaşlar benzer durum babama ait arsadada var...Ankaradan gelen imara göre arsadan yol geçiyormuş...Ama babama herhangibir tebliğ yok...Arsayı satmak istiyoruz alan müşteri 2 gun sonra parayı istiyor...Beledıyeden baktık yol gözüküyor dıyorlar halbuki aynı hizada ev var oda yola gidecek normalde ama kalmış öle...Nasıl olacak bu durum düzelirmi nereye müracaat etmemiz lazım...Teşekkürler...
Eski ve çok uzun yıllar kullanılmayan askeri havaalanı bölgesine yakın bir arsam var.Uçakların iniş ve kalkış istikametlerinin altında kalan bu bölgeye 3 kat inşaat yapabilme hakkı verilmiş.Geçen senelerde bu askeri hava alanı üniversiteye terk edildi ve inşaatlar sürüyor.Daha fazla kat hakkı kazanmak için nasıl ne yapmam, bir yol takip etmem gerekiyor?
Selamlar, Denizlide satın almış olduğum bir arsam var, ben arsayı satın aldığımda kaks değeri yani maksimum yapılabilecek inşaat alanı arsanın %40 ı...
Tarlama yapılan imar parselasyon planında bana net 1490 metre kare bağimsız parsel düşmüştü.Başkaları itiraz etmiş olacak ki,imar parselasyon planını...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
óñêîğåíèå èíäåêñàöèè
31-10-2024, 23:11:20 in Aile Hukuku