Şunu mu demek istiyorsunuz; savcılar her soruşturma için bakandan izinmi alıyor yada bakanlıktan. Yoksa kendisi uygun gördüğü için mi açıyor. Hadi diyelimki savcı yaptığı işlemler ile ilgili bakanlığa bilgi veriyor bu adi suçlardada böyle o zaman değilmi, yada bu adalet bakanlığı savcılara şu konuda soruşturma aç diye talimat mı veriyor bunumu demek istiyorsunuz, bu ciddi bir ispat ister yoksa biraz daha konuşsak kanuna muhalefet ve zan altında bırakma gibi konularda sizin açınızdan hukuki sıkıntılar çıkarabilir.
Öncelikle neyin, hangi suçu oluşturduğunu bilecek hukuki donanıma sahibim, yine de hatırlatmanız için teşekkür ederim.
Ne demek istediğimi aslında çok iyi anladınız ama ben sorularınıza yanıt vererek yineleyeyim;
1. Her soruşturma için bakanlıktan izin alınmaz, bir hukukçu olarak bunu çok iyi bildiğimden böyle bir imada dahi bulunmam.
2. Cumhuriyet Savcıları, sandığınız gibi kendileri uygun gördüğü için de soruşturma başlatmazlar, sanıktan delile değil de varsa delilleri delillerden sanığa ulaşır, suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe varsa tutuklamaya sevk eder, deliller ciddi ise davalarını açarlar.
3. Bu herhangi bir soruşturma değil, ülke hatta dünya gündemini meşgul eden bir soruşturmadır, dolayısı ile Adalet Bakanı benim haberim yok diyemez. İşlemlerden haberinin olmaması mümkün değildir. Kaldı ki, başbakan sahip çıkarken, Adalet Bakanı'nın ben de basından takip ediyorum demesi hem samimiyetten uzak hem de komiktir. Bakan tamamen yargısal derken, Başbakanın sahiplenerek övünmesi akla direkt soruşturmanın siyasi olduğu düşüncesini getirir ki bu bir çelişkidir.
İşte burada bu çelişkiyi vurgulamak istedim ve eğer gerçekten ben kötü niyetli isem bana bu çelişkiyi izah edin dedim. Ama siz, bunun bir çelişki olup olmadığını izah etmek yerine, hem konuyu hem de yazdıklarımı bilinçli bir şekilde çarpıtıyorsunuz.
Susurluk skandalı meydana çıktığında hepimiz gece 21:00 olduğunda 1 dakika boyunca evlerimizde ışıklarımızı yakıp söndürmüyor muyduk? Ancak o zamanın hükümetleri bu karanlık olayın arkasındakileri ortaya çıkarmak için gerekli iradeyi gösteremedi.
Türkiye'de bir karanlık ilişkiler ağının meydana çıkması için sadece polis ve yargının çabaları yetmez. Siyasi iktidar ve ordunun da bu soruşturmaya engel olmaması (destek olması demiyorum) gerekir.
Olan budur.
Peki, diyelim ki Adalet Bakanı'nın söylemi bu oluşa uygundur. Basına bu konuda bilgi vermek istemediği için soruları siyasi bir manevra ile geçiştirdiğini varsayalım. Başbakanın söylemi, bırakın destek olmayı, sahiplenmek değil midir? Söylem, "Mafyalarla ve çetelerle mücadele için kabinemiz adına üzerimize düşen her görevi yerine geitirdik, getirmeye de devam edeceğiz." şeklinde olsaydı belki dediğiniz oluşa uygun olurdu. Ama söylem, kendisini yargının yerine koyup "...mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz." şeklinde olunca, bahsettiğiniz oluşa pek de uygun düşmüyor gibi ne dersiniz?
Bir siyasinin, bir başkanın, bir adalet bakanın; "Bu süreçte en önemli mücadelemizi, mafyalara, çetelere karşı verdik, vermeye de devam edeceğiz." demesi ve yazının tamamını bilmediğimden hele de adres göstermesi halinde buna pekala yargıya müdahale denir.
Diyor ki; bak işte bu kişi mafya, bunlar çete, bunlar şucu... Bu ne demek? ben yargıladım, sen bir zahmet infazını yapıver mahkeme! (minare kılıf misali).
Peki hani "bir insan suçu mahkemece kanıtlanana dek masum" idi? Ne oldu hukuka, adalete? Ne zamandan beri mahkemeler infaz mercii oldu? Mahkeme adı üstünde muhakeme yeridir, infaz yeri değil. Üstelik yargılama sırasında devletin sadece ve sadece bir tek makamı yargılanan kişiye suçludur diyebilir, ona da CUMHURİYET Savcısı adı verilir. Yargıç dahi sanık demek durumundadır!
Mafyayı, çeteyi vs. suçluyu adliyeye gönderdikten sonra, bir siyasinin bunun hakkında suçlayıcı konuşması herşeyden önce skandaldır. Biz konuşursak neticeye etki etmeyiz ama bir başbakan konuşursa kararı verecek hakim ne düşünür sizce? Etki altında kalmaz kesinlikle diyene sen particisin derim.
Olayları birbirine bağlamak istemiyorum ama Ergenekon'dan önce, bir rakibin ayağı kaydırılmıştı. Üstüne diğer rakipler, sonra bir gazete sahibine ... Böyle siyaset olmaz.
Başkasının ayağını kaydırarak siyaset yaparsan sahiden;
"Sap döner keser döner, gün gelir hesap döner".
O zaman da demokrasi değil, yıldız savaşları olur!
Susurluk skandalı meydana çıktığında hepimiz gece 21:00 olduğunda 1 dakika boyunca evlerimizde ışıklarımızı yakıp söndürmüyor muyduk? Ancak o zamanın hükümetleri bu karanlık olayın arkasındakileri ortaya çıkarmak için gerekli iradeyi gösteremedi.
Türkiye'de bir karanlık ilişkiler ağının meydana çıkması için sadece polis ve yargının çabaları yetmez. Siyasi iktidar ve ordunun da bu soruşturmaya engel olmaması (destek olması demiyorum) gerekir.
Olan budur.
Susurluk bir KAZA sonucu ortaya çıkmış vahim bir durumdu! Üstelik kanımca politika değil tamı tamına polis ve yargının işidir bu yolsuzlukları ortaya çıkarmak. Ama öyle alıştık ki yanlı davranışlara. Siz dahi illa siyasi iktidar yardımı lazım diyorsunuz.
Hayır! Bir ülkede Polis de Yargı da baskıdan uzak olacak, siyasetçinin ruhu dahi duymadan bunlarla savaşacak. İşte tam olarak doğru olan budur. Ve malesef yukarıları okursanız Adalet Bakanımız benim haberim yoktu, basından takip ediyorum derken işte bu doğruyu kabul etmiştir.
Yazarlara göz gezdiriyorum. Biri sıra size gelecek diyor. Biri daha açık konuşmuş. Sıra internet sitelerinin ateşli yorumcularına gelecek diye! Sakalım yok ki sözüm dinlensin.
Dün Saygın bir üniversitemizin, saygın bilimainsanlarından bir dostumu aradım içim titreyerek. Sahibini bulamayınca çalışanı gitmiş olabilir mi diye. Sesimi alınca kahkayayı patlattı. "Sen de hala ulaşılıp, ulaşılamadığımı mı kontrol ediyorsun" diye. Çağdaş bir çizgisi olmanın, yani çok garip ama anayasaya gönülden bağlı olmanın dışında bu durumla ilgisi olmayan arkadaşlarımızı merak eder olduk. Hani kaza haberi izlersiniz ve yoldaki yakınınız aklınıza düşer bir garip sıkıntıyla...
Bir başka yazarın dediği gibi sabahları sütçü bekler gibi polis bekler hale geldik. Yaşasın demokrasi!
Siyasetten anlamadığım gibi sevmem de. Ancak bir hukukçu olarak bu kadar da olmaz demek için bu konuya yazı yazmıştım. Çünkü konu artık siyasi olmaktan bile çıktı, garip boyutlara geldi.
Birden aklıma Nazilerin Almanya'da iktidara gelmesiyle ilgili olarak bir papazın (Martin Niemoller) söyledikleri geldi aklıma. Şöyle demişti;
- Önce komünistleri aldılar, sesimi çıkarmadım. Çünkü ben komünist değildim.
- Sonra katolikleri aldılar, sesimi çıkarmadım. Çünkü ben katolik değildim.
- Sonra Yahudileri aldılar, sesimi çıkarmadım. Çünkü Yahudi değildim.
- Sonra beni almaya geldiler...
* Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı....
Sayın Av.Feyz Pazarbaşı olayın vehametini özetlemiş. Bu dava ile toplumun % 53 ü suçlanmaktadır. Ne bekleniyor merak ediyorum.
Samimi bir ricam var.
Yargıtay Onursal Başkanı, onurlu insan Sayın Sabih Kanadoğlu maddi zararı olmadığı manevi zararı için dava açacağını belirtmiş. Lütfen İstanbul Baro Başkanının açıkladığı gibi, bu hukuka aykırı,yargı ve yargılama düzenine uymayan, yasaları ihlal eden dava için açacağı tazminat davasını telafisi mümkün olmayacak şekilde rencide edildiği için %53 ün adına açsın.
Barolar Birliği harekete geçsin, yeter artık bu aymaz tutuma son verilsin.Yargı da giderilmesi mümkün olmayan zarar görüyor.
İdeolojik örgütlenme olan bir siyasi partinin, duyarlı vatandaşların ulusca yok olmamıza karşı yürüttükleri mücadeleyi kirleten, ülkeseverleri yoketmeye çalışan dikta rejimine dur diyelim.
Bakınız en sonuncusu gözaltılarla ilgili bu alıntı tablo herşeyi gösteriyor.
Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, eski Genelkurmay Adli 1Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel, emekli kurmay albaylar İlyas Çınar ve Hüseyin Vural, binbaşı E.Ç, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkan Yardımcısı Engin Aydın, emniyet amiri E.E, öğretmen Oğuzhan S, Ataman Y, İlhami Ümit H, Mehmet K, Özkan B, Coşkun U, Barış D. ve Hüseyin V'nin de aralarında yer aldığı şüphelilerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri sürüyor.
Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’ın Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği yaptığı dönemde başyardımcısı Korgeneral İlker Başbuğ idi. Yani bugün Genelkurmay Başkanı olan Başbuğ, o yıllarda Kılınç’ın en yakınındaki isimdi, MGK Genel Sekreteri Başyardımcısı idi.
Tuncer Kılınç ve İlker Başbuğ birbirleriyle çok samimi olan iki dosttur. O kadar yakındırlar ki; aileler de birbirleriyle görüşür. Zaten, gözaltının hemen ertesinde Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un eşi Sevil Başbuğ’un, emekli Orgeneral Kılınç’ın evine kuvvet komutanlarının eşlerini de alarak gitmesi bunun bir kanıtı.
Başka neler oluyor?
‘Laikleri şişe geçireceğim’ diyen adam, Başbakanlık Basın Müşaviri oldu!
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı ve Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki görevinden ayrılınca dün sormuştum:
“Bakalım bu kez Kanal-7’den hangi isim bu göreve atanacak?”
Yanılmadım... Başbakanlık’ın yeni Basın Müşaviri, Kanal-7 kökenli Kemal Öztürk oldu.
Peki; adı AKP hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde de geçen Kemal Öztürk kimdir?
KİM OLDUĞU NE KADAR ÖNEMLİ DENİZ FENERİ PARALARINI YİYEN DOLANDIRICILARIN, SUÇLULAR KANALINDA MİLİTAN!
Vatan, Namus, Ahde Vefa diye diye karanlığın yüreğinden aydınlığı çıkarmaya and içmiş mücadele arkadaşlarım.
Yeniden merhaba.
Mektuplarınızın bir kısmını okuyabildim. Hepinizi ne kadar çok sevdiğimi tekrarlamak istedim.
Şu anki esaretim biter bitmez, kaldığımız yerden, Türkiye’yi mahalle mahalle gezerek, ulusumuzun yobaz diktatörlükten kurtuluşunu sağlayacağız.
Yeni bir Türkiye’yi, Mustafa Kemal’in aydınlığıyla yıkanmış bir yeni yüzyılı mutlaka kucaklayacağız.
Emperyalizmi yeneceğiz. Anadolu devrimini birlikte gerçekleştireceğiz. Atatürk’ün bıraktığı yerden devam edeceğiz.
Türkiye’nin emperyalizmle dışarıdan ve içerden kuşatılmasına son vereceğiz. Emperyalizmin yobaz, faşist ittifakını parçalayıp atacağız.
Bunu başaracak birikimimiz de gücümüz de var. Bir ve bütün olacağız. Sağımızı, solumuzu bir araya getirip, tek bir yumruk olarak Türkiye’nin önündeki yobaz, işbirlikçi bloğu parçalayacağız.
Anadolu; Edirne’den Ardahan’a bağımsız, özgür yaşamaya yeminlidir ve Atatürk devrimini tamamlamak üzere ayaktadır.
Gelincikler ayaktadır.
21. yüzyılı Türkiye’nin, ulusumuzun insanlığa armağanı olarak yepyeni bir başlangıç olacaktır.
Sizi yolunuzdan döndürmek isteyenler olacak, aldırmayın.
İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun, yolsuzluğun olmadığı bir Türkiye, Dünya’nın önderi bir Türkiye, emperyalizme son vermiş, barışın ve refahın kalesi bir Türkiye yaratacağız. Korkmayın.
Umut gönüllülerimizle, umut dağıtacağız. Çalışacağız. Yeni bir Türkiye, yeni bir Dünya kuracağız. Karanlığın yüreğinden aydınlık geleceğimizi söküp alacağız.
Bunu ne zulümleri, ne zindanları ne korkudan beslenen seçilmiş kralları engelleyebilir.
“BİZ”, karanlığı, korkunun krallığını yıkacağız.
Hep kazandık, kazanacağız.
Türkiye’yi haraca, hırsızlığa, din ve ırk sömürüsüne boğan bu siyasal yapı değişecek.
Yaşasın Türkiye’nin barışı, kardeşliği, birliği, beraberliği.
Çoğu gitti azı kaldı. Yakında yeni bir şafakta buluşacağız.
O güne kadar benimle beraber bir söz vermenizi istiyorum:
"Biz asla bölünmeyeceğiz. 70 milyon hep beraber ve birlikte emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı kardeşliğimizi yücelteceğiz. Camimizi, okullarımızı işbirlikçilere karşı koruyacağız. Birbirimize güveneceğiz. İnanacağız. Seveceğiz. Dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun kucaklayacağız. Türkiye’yi refahın ve barışın kalesi yapacağız. Karanlığın üzerine bir güneş gibi doğacağız. Söz veriyoruz."
AKP’yi ve geleceğimizi tehdit eden politikaları sonlandıracağız.
Korkutmalarına ve korkuyla esir almalarına asla izin vermeyiz. Asla.
İyi ki varsınız.
Var olun.
Varlığım, varlığınıza, Türkiye’ye armağan olsun.
Hocam merhaba, ben de aynı durumdayım reşit değilken bir ceza aldım . Ama bu hiçbir şekilde şuan ne sicil kaydında ne de arşiv kaydında çıkmamakta. ...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Not long ago played in https://reglement.net/ – cashout without issues. Instant access without ID. Should I play further?.
Kişisel Verilerin Korunması...