İsrail saldırıyor

[aysemebe]

Konya'daki üstte her zaman İsrail uçakları var. Bu anlaşmayı Necmettin Erbakan başbakan olarak imzalamış ama bu anlaşma asıl 28 Şubat'ın Türkiye'ye kazığıdır.

- Nuh Gönültaş'ın yazısı...

Gazze'yi bombalayan İsrail uçakları Konya'da eğitiliyor!

Şu sıralar çevrede en çok duyduğum söz "Hitler haklıymış" oluyor. Vatandaş İsrail'in Gazze'de giriştiği katliamı böyle yorumluyor.

Doğru ya da yanlış, bunu tartışmıyorum. Sokaktaki vatandaş böyle diyor.

Demek ki İsrail'in yaptığı zulüm vatandaşa Hitler'in Yahudilere yaptığı zulmü hatırlatıyor.

Ha, bu Yahudilerin umurunda mı?

Umurunda olan Yahudiler elbette vardır, ama İsrail'i yöneten kafa tarihte kendilerine yapılanların benzerlerini Müslümanlara yapmaktan çekinmeyen bir kafa olmalı!

Şimdi... İsrail bütün bunları yapıyor da bunun sorumlusu kim?

Tabii ki İsrail devletini çevreleyen Müslüman devletlerin basiretsizliği

İsrail, öylesine dessas, öylesine sinsi ve öylesine kurnazca davranıyor ki, Türkiye'yi bile ters köşeye yatırdı.

Bu da Türkiye'ye ders olsun, 80 yıldır İslam dünyasını ters köşeye yatırdığı için...

Türkiye, İsrail ile çevresini barıştırmaya çabalarken İsrail yeni bir savaş başlatıyor.

Türkiye'nin bütün girişimlerini boşa çıkarıyor. Buna "Siyonist siyaset" deniyor işte: Haktan yana görünüp ihanet etmek...

Fazla ne beklenir ki "Münafık" kavramını icat eden bir kavimden!

Gelelim bütün bu olanlar karşısında İslam dünyasının durumuna:

Mısır; İran'ın bölgede siyasi güç elde etmek için Hamas'ı kullandığını düşünüyor. Bu da barışı bozanın İran olduğu anlamına geliyor, ki ahmakça bir yaklaşım!

Olup bitenler Arap'ın pek umurunda değil.

Eğer umurunda olsaydı, onca Arap devletinin arasında minicik bir Yahudi devletinin böylesine pervasız böylesine saldırgan ve kan dökücü olması çoktan engellenirdi.

Paralarını Yahudi bankalarında tutmaya devam ediyorlar. Dubai'de bile ana patron Yahudiler...

Filistinliler acı içinde haykırışlarının karşılıksız olduğunu biliyorlar, ama ne yapsınlar.

Her şeye rağmen Türkiye İsrail'e karşı bir şeyler yapabilir.

En azında Necmettin Erbakan hocanın İsrail savaş uçaklarının Konya'da eğitim uçuşuna izin veren anlaşmalar iptal edilebilir!

Düşünebiliyor musunuz, belki de Gazze'yi bombalayan 40 uçak Türkiye hava sahasında eğitim uçuşlarını yaptılar.

İsrail denilen ülke ufacık bir yer. Savaş uçaklarının eğitimine müsait değil. Uçak havalandıktan birkaç dakika sonra başka ülke topraklarına giriyor. Onlar da Türkiye ile anlaşıyorlar.

Konya'daki üstte her zaman İsrail uçakları var. Bu anlaşmayı Necmettin Erbakan başbakan olarak imzalamış ama bu anlaşma asıl 28 Şubat'ın Türkiye'ye kazığıdır.

Türkiye'nin hem böyle anlaşmalar yapıp hem de İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına karşı olması sizce ne ifade eder?

Efendim?

Bugün

[milo]

Haber sitesinde gördüm, AKP'li Zeyid Aslan doğru bir söz söylemiş: “Dün insanlığın karşısında uğradıkları zulümlerden dolayı merhamet dilenenler, bugünün barbarları olmuşlardır”
Gerçekten doğru bir laf söylemiş.
İsrail saldırganlığı daha ne zamana kadar devam edecek? Son olarak Lübnan'a saldırmıştı. Kınama dışında hiç bir yaptırım yapılamıyor.

Bunu sadece o milletvekili değil cümle alem söylüyor. Verdiğim linkteki yorumları okursanız Batı ülkeleri vatandaşlarının da aynı söylemde bulunduklarını görürsünüz.

[deniz02]

İsrail'in Sosyal İşlerden Sorumlu Bakanı Isaac Hertzog, Gazze'ye yapılan saldırı ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aynı zamanda ulusal güvenlikten sorumlu Güvenlik Kabinesi'nin üyesi olan Hertzog, Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e gösterdiği tepkiye de yanıt verdi.

Önce İsrail Başbakanı Ehud Olmert Ankara’ya geldi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü.

Olmert’in ziyaretinden sadece birkaç gün sonra ise, İsrail Gazze’ye yönelik operasyonu başlattı.

Tabii operasyona en büyük tepki, beş gün önce, Olmert’le beş saat baş başa görüşen, ancak operasyon hakkında kendisine “hiçbir işaret verilmeyen” Başbakan Erdoğan’dan geldi.

Erdoğan’ın, çok sayıda sivilin de katledildi operasyona tepkisi, “Olmert’i aramaya bile gerek görmüyorum…” oldu.

Şimdi İsrail, hem Erdoğan’ı, hem de Türk kamuoyunu “operasyonun aslında sadece Hamas’ın militanlarına” yönelik olduğunu ve “maruz görülmesi gerektiğini” ikna için atağa kalkmış durumda.

İsrail bakanlar kurulunun içinde, ülkenin stratejik savunma ve dış politikalarının görüşüldüğü bir de daha kritik, “iç kabine” var.

Bu iç kabinenin bakanlarından, Sosyal İşler Bakanı İsaac Hertzog bugün Kudüs’ten yapılan bir telekonferansla, Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ve İsrailli Bakan’ın her cümlesi, adeta Başbakan Erdoğan’ı “yumuşatmaya” yönelik oldu.

ERDOĞAN’IN TEPKİSİ ANLIYORUZ

Hertzog, Başbakan Erdoğan’ın operasyona sert tepkisi “kesinlikle anladıklarını” söyledi. Ve ekledi; “Ne Türk Başbakanı’nı, ne de Türk halkını utandırmak gibi bir niyetimiz yoktu. Ancak Olmert’in Ankara ziyareti sırasında operasyon kararı alınmamıştı…”

Olmert Ankara’ya 22 Aralık’ta geldi. İsrailli Bakan ise, operasyon kararının “ancak 24 Aralık’tan sonra alındığını” söyledi.

İsrailli Bakan, “Hamas, 24 Aralık’ta, tam da noel günü, çok yoğun bir saldırı başlattı. İnsanlarımızı korumak zorundaydık, operasyon kararını da zaten 24 Aralık’taki bu yoğun saldırıdan sonra aldık” dedi.

İsrail’in asıl amacının “Hamas’la ateşkesin uzatılması olduğunu” ancak yoğun Hamas saldırısı nedeniyle, “karşılık vermek zorunda kaldıklarını” öne süren Hertzog, “dünyadaki tüm askeri çevreler, kışın operasyon yapmanın iyi olmadığını bilir. Bizim amacımız da kış günlerinde operasyon yapmak değildi. Ancak yapmamız gerekeni yaptık ve halkımızı korumak için operasyona başladık” diye konuştu.

PKK-HAMAS BENZETMESİ

İsaac Hertzog, Türk gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir de ilginç benzetme yaptı; Hamas ile PKK’nın, ikisinin de “bölge barışını bozmaya çalışan, demokrasi karşıtı, radikal terör örgütleri” olduğunu söyledi. “İsrail, Türkiye’nin terörle mücadelesini anlamakta ve desteklemetedir” diyen Hertzog, aynı anlayışı Hamas’a karşı operasyon için Türkiye’den beklediklerini de ima etti.

“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNİ KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUM”

Başbakan Erdoğan’ın sert tepkisi ve Türkiye’de birbiri ardına yapılan İsrail karşıtı gösteriler hatırlatıldığında ise Hertzog, “ilerde Türkiye’nin desteğini yeniden kazanacağımıza eminim. Bize bu operasyon şartları empoze edilmiştir. Ve tüm devletlerin halklarını korumak için yapmaları gerekeni yapıp, harekete geçtik.” Diye konuştu.

Hertzog, Türkiye’nin, Suriye-İsrail barış sürecinde “dürüst bir arabulucu” olarak çalıştığını, ilerde de bölge barışı için Ankara’nın benzer çabalarına devam edeceğine inandıklarını da belirtti.

“EĞER OTURMA ODASINDA ROKET VARSA, OTURMA ODASINI VURURUZ”

Isaac Hertzog, operasyonda “kesinlikle sivillerin hedef alınmadığını” ve “ölenlerin yüzde 90’ının Hamas militanları olduğunu” öne sürdü.
Ancak Hamas’la mücadelede zorluğun, örgütün silahlarını halkın içine yerleştirmesi olduğunu söyleyen İsrailli Bakan, “camilere, okullara, evlere füzeler, roketatarlar koymuşlar. Aldığımız istihbaratlar hep bunu gösteriyor. Eğer evinizin oturma odasında bir katyuşa füzesi varsa, biz de bu füzeyi imha etmek için o oturma odasını vururuz. Ancak operasyona başlamadan önce, böyle yerleşim yerlerinin üstüne bildiriler attık, uyardık” diye konuştu.

Hürriyet

[abdulmecid]

Kahrolsun İsrail ve Amerika ve Dünya üzerindeki İşbirlikçileri...!!İnsanlığın yüz karası katliamlara devam eden İsrailli ne yazık ki BM ler kınayamadı bile.İnsanlık onuru çok ciddi yaralar almaya devam ediyor. Çocuklar hunharca vahşice katl ediliyor. Önce tüm dünyada İsrail hedeflere suikast yapabilecek hazırlıklar istihbarat edilip etkisiz hale getiriliyor "yakalanan Elkaide militanlarına " bize de terörist dedirttiler. Ve dünya üzerindeki yandaş,vatandaşlarını korumak için gerekli istihbarat ile çalışmaları tamamladıktan sonra,maalesef ölüm verici dayanılmaz acı katmalarını gerçekleştiriyorlar. Bu insanlar nasıl uyarılır , nasıl topyekun olunur.nasıl bu insanlık suçu katliamlara dur denilebilir.İşte bunlar adilerdir, işte bunlar alçaklardır, işte bunlar Aşağılık vahşi, yamyamlardır,işte bunları ALLAH KAHRETSİN...!! ALLAH KAHRETSİN, ALLAH İSRAİLİ KAHRETSİN..........

[deniz02]

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın, 2 bin 500 yedek askerin daha silah altına alınması olanağını araştırdığı bildirildi.

TEL AVİV - İsrail’in Yedioth Ahranot gazetesinin internet sitesi Ynet, kabine sekreteri Oved Yehezkel’in, bakanlarla telefon görüşmeleri yaparak, ek yedek askerlerin silah altına alınmasını onaylamalarını istediğini bildirdi

Bu konudaki telefon temaslarının, Ehud Barak’ın isteği üzerine yapıldığı da ayrıca vurgulandı.

İsrail Bakanlar Kurulu, hafta başında 6 bin 700 yedek askerin silah altına çağrılmasına onay vermişti.

Gazze Şeridi’ne geçen cumartesi gününden başlayarak yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, olası bir kara harekatı için de hazırlık yapıyor.

NTV Haber

İsrail vurmaya devam ediyor!

[Av.Abbas Bilgili]

Semih İdiz 1 Ocak Perşembe 2009/milliyet

sidiz@milliyet.com.tr

Radikal Arapları desteklemek Türkiye’nin işi mi?


Başbakan Erdoğan, dün Ortadoğu ziyaretine çıkmadan önce, bu turu “insani trajediyi sona erdirmek amacıyla gerçekleştireceğini” söyledi. Burada tabii ki Gazze’den söz ediyordu.
Türkiye’nin bu girişimleri tabii ki desteklenmeli. Fakat insan biraz “tutarlılık” da arıyor. Örneğin, Erdoğan’dan Darfur’daki “insani trajedi” konusunda aynı duyarlılığı göremedik.
Erdoğan’ın Gazze’deki trajediyi durdurabileceğine de inanmıyoruz. Fakat bu turunun bölge gerçeklerini daha iyi anlamasına yarayacağı kesin. Her şeyden önce, İsrail’i topluca telin etseler de, Arap yönetimlerinin kendi içinde zaten bölünmüş olan Filistinliler konusunda ne denli darmadağın olduklarını görecektir.
Kıdemli Arap diplomatlarla son günlerde yaptığımız görüşmelere dayanarak, burada küçük bir “ufuk turu"na çıkalım. Ama önce Erdoğan’ın rotasına bakalım.
Katar Şeyhi Bin Cabir el Tani ile salı günü Ankara’da görüşen Erdoğan, dün Suriye ve Ürdün’de temaslarda bulundu. Ürdün’deyken Filistin lideri Mahmud Abbas’la da görüşen Erdoğan, bugün de Mısır’a gidecek. Yarın ise Suudi Arabistan’da olacak.

Hangi ülke, kimi destekliyor?
Bu ülkelerden Suriye ve Katar, Hamas’ı destekliyor. Diğerleri bu örgütü “tehdit” olarak algılıyor ve Batı’nın da desteklediği Mahmud Abbas’ın arkasında duruyorlar. Mısır ve Ürdün kuşkusuz işin “köktendincilik” boyutundan kaygılılar. “Vahhabi” Suudi Arabistan ise, ”stratejik tehdit” olarak algıladığı Şii İran’ın, Lübnan’daki Hizbullah gibi, Hamas’ı da desteklemesinden rahatsız. Bu ikinci ülkeler grubu, Hamas’ın elindeki Gazze’yi bağımsız bir uluslararası olgu olarak kabul ettirme çabalarını da reddediyor.
Mısır’ın Gazze ile olan Rafah sınır kapısını kapalı tutmasının bir nedeni de bu. Buradaki geçişler eskiden Filistin Yönetimi, AB ve İsrail’in işbirliğiyle gerçekleşirken bugün denetim tümüyle Hamas’ın elinde.
Mısır, Hamas’ın istediği “tanınma"ya yol açacağını düşünerek bu örgütü resmi muhatap olarak kabul etmiyor. Eski düzene dönülmesi halinde sorun kalmayacağını belirtiyor. Buna da Hamas yanaşmıyor.
Öte yandan, Suriye ve Katar’ın Hamas’a desteği birçok Arap ülkesinde samimi bulunmuyor. Bu çerçevede Suriye’nin 1982’de Hama’da binlerce köktendinciyi acımasızca katletmesine işaret ediliyor.
Katar’a gelince, bu ülkenin de o bölgedeki en büyük Amerikan üssüne ev sahipliği yaptığı anımsatılıyor. Bir diplomat, “köktendincilerin sevgilisi haline gelen” Saddam Hüseyin’in de bu üste hapis edildiğini hatırlattı.

Herkes gözyaşı dökmeyecek
Özetle, İsrail, Filistinli sivillere dönük vahşetle de olsa, Hamas’ı yok edecek olursa, Türkiye’de üzülenler çıkabilir ama Ortadoğu’da herkes gözyaşı dökmeyecek.
Bu arada, bir Arap diplomatın Erdoğan’ın son İsrail çıkışını samimi bulmamasına da tanık olduk. “Bunu kendi tabanı için yapıyor” diyen bu diplomat, ziyaretine gelen bazı AKP’lilerden de şikâyet ederek şunları söyledi:
“‘Filistin için İslami dayanışma’ adına büyük fikirlerle geliyorlar bize. Fakat bırakın bölgenin karmaşık gerçeklerini, Mısır ile İsrail’in uzun bir sınır paylaştıklarını dahi bilmeyenler var aralarında.”
Erdoğan’ın İsrail çıkışları Ortadoğu’da sokak düzeyinde elbette ki çok büyük prim yapıyor. Bölge insanı Erdoğan’a bakarak kendi liderlerini lanetliyor. Fakat Erdoğan’ın bölgedeki muhatapları sokak değil.
Her biri bir despot olsa bile, Erdoğan’ın bölgedeki muhatapları sonuçta bu liderlerdir. Bu temel gerçeğin hiç unutulmaması gerekiyor. Fakat Erdoğan’ın misyonu mazlum halk uğruna despotları devirip bölgeye demokrasi getirmek ise, o tümüyle başka bir mesele. O zaman biz bile kendisini ve AKP’yi destekleriz.
* * *
2009’un sıkıntılı geçeceği şimdiden anlaşıldı. Buna rağmen yeni yılın istinasız tüm okurlarıma mutluluklar getirmesini dilerim.

[abdulmecid]

Hiroşima,Nagazagi,Şabra,Şatilla,Halepçe,Srbrenitza ,Cenk kalesi ve binlercesi ve Gazze soy kırım devam ediyor.İsrail saldırıyor.Yandasları yazıyor.Biz okuyoruz...!Maalesef yazılanları çizilenleri esef ile okuduk, okuyoruz.Şöyle ki Siyonist akıl"bir kaç kuş görmeden bir çomak atmayacağı".Çirkin yüzü ile ortadadır.Bir taraftan çocuk yaşlı demeden Filistin halkına soykırım uygularken diğer taraftan iletişim kanallarındaki işlevliğini devreye sokarak,yapmak istediği bu bir çok kuş'tan bir kaç tanesi
Hamas olmasaydı soykırım olmazdı
İslam ve reform...
KUR-AN yeniden okunmalıdır...
İran’a karşı birleşilmeli
Hizbullah yok edilmeli
Gibi daha niceleri
İslam gibi evrensel bir Dünya görüsünü tüm insanların kardeşliğini yok edip temellerine dinamit atmak istemekle aslında soykırımı aratmayacak vahim başka sorunlar oluşturmak da istenmektedir.
İsrail Şehitlerin, çocukların ve mazlumların kanlarında boğulacaktır....

[Phantom of law]

Bu yazıyı yazmak için uzun süre karar veremedim.
Ancak susup takkiye yapmak da ayıp geliyor. Düşündüğümü açıkça yazmak çok sesliliğin olmazsa olmaz gerçeğidir.

Öncelikle hangi sebep ile olursa olsun tek bir İNSAN ın ölümüne sebep olan herkesi her devleti lanetle kınarım.
Ölen insanı insan olarak görürüm. Yahudi, Müslüman, Hırıstiyan yada Ateist diye sınıflamam.

Bu kınanan savaş durumunu da bu açıdan değerlendiririm.
İsrail i sevmem ama Devlet ciddiyetine tutarlılığına, Devlet gibi tepki vermesine saygı duyarım.

BU çatışmanın yeniden çıkmasının nedeni ilk sebebi İsrail devleti değildir. Hamas militanları yerleşim alanlarından özellikle sivil yerleşim alanlarına yerleşerek İsrail şehirlerine ateşkesi ihlal ederek roket saldırısı yapmıştır.

İsrail bizim gibi, Kanları yerde kalmayacak, peşlerindeyiz, izindeyiz diye hamasi nutuklar ile yetinmeyip Devlet gibi tepki vermektedir.

Vatandaşına yönelik her saldırıya misli ile müthiş dozu kaçmışda olsa tepki vermektedir.
Hamas iyi bilmektedir ki, İsrail e roket saldırısı yaparsa İsrail misli ile bunun karşılığını verecektir.
Bu ise Hamas ın gerçekte çok istediği ve hedeflediği bir durumdur.
BU nedenle sivil halkın arasına girer. Bu amaçla sivil yerleşim alanlarına silah konuçlandırır.
İsrail in evlere sivillere telefon dahi açarak bombalayacağını haber verdiği bilinmektedir.
Ancak nedense bu açık bilgilendirmelere rağmen siviller bu bölgeden çıkarılmamaktadır.
Ölen her insan için içimde derin acılar var ancak devlet olmanın gerekleri var.
İsrail ölen askerlerinin cesedi verilmediği için dahi neleryapmıştır iyi düşünmeliyiz. Rehin alınan askerleri için neler yapmıştır tekrar hatırlamalıyız.

Aslında hepsinde devlet olmanın vatandaşının cesedine, askerine mal varlığına, huzuruna sahip çıkmanın abartılı gösterisi vardır.

Evet İsrail i kınayalım israil i protesto edelim ama bu olaylara ölümlere asıl sebep olan Hamas ı ve kirli yöneticilerini ihmal etmeyelim.

Hamas listenin başına alınmadan yapılan tek taraflı eleştiriler haksız olur. Lütfen karışmasın Filistinliler demiyorum. Hamas diyorum.
Kurban olan Filistinliler ama bu işten çıkar bekleyen Hamas tır.

Bu işleri körükleyen, bu işten kirli çıkarlar bekleyen Hamas ve arkasındaki bilinen kirli devletler ve güçlerdir.

[Dadaloglu 1]

bizim soykirimci, ozurcu, imzaci ,aydinlarimiz neredeler? bakin resmen soykirim yapiliyor hadin israilden ozur dileyelim muslumanlari soykirimla yokettileri icin.

[abdulmecid]

bizim soykirimci, ozurcu, imzaci ,aydinlarimiz neredeler? bakin resmen soykirim yapiliyor hadin israilden ozur dileyelim muslumanlari soykirimla yokettikleri icin.

Yaklaşık 60 yıldır vahşetın söy kirimin katliamların adeta sembölu olan israil;bütün saldırılarında Orantisiz güç kullanmaktadır.
HAMAS YOKKENDE AYNI SALDIRILARI,AYNI KATLIAMLARI YAPA GELMİŞTIR BURADA İYİNİYET MEŞRULUK ARAMAK İSRAİLİN; YENİDOĞAN ÇOCUK,HAMİLE KADIN.YAŞLİ İNSANLARDAN OLAN KATLİAMLARINA ORTAK OLMAKTIR.iki gunluk bebekten 90 a yaşli insani katletmesi olylarının arkasinda nefsi mudafaa aramak talıhsizliktır.
Çunku....Burası Filistin
Burası Gazze.....
Burası hertafi kuşatma altina alınmiş...
Zaten esir.
Cenk kalesi gibi...
Arkadaşlar....malesef yazılanlar bana sıyonist sermayeden beslenenleri hatırlatıyor.filistin'nin bağrina kara leke (habisur)olarak ekilen israil daha dun kuruluşundan buyana hep silahsiz, mazlum, yaşlıların, çocukların üzerine çağin en büyük silahlarıyla katletmekten, kan akıtmaktan adeta yaşam kaynağı almaktadır, bunun hiç bir tarafında meşruiyet ,iyi niyet nefsi mudefa görulmemektedır.Hamas olmadanda bu katliamlar gözlerımızın önunde devam etmekteydı. Dıkkat.....Edilirse.....abluka altında ....Mülteci kampı...Gibi alanları bombalamaktadır. Ancak bunu siyonit uşakliğini yapan medya yazarlari görmek istemediği bir bakışta anlaşilmaktadir.abdulmecid