Maaşın Tamamına Haciz

[exra74]

kardeşim çok geçmiş olsun, allah gönlüne göre versin,bende 200 ytl aylık ödeyecegime muhafakat vermiştim şu an işimizde yok 2 aydırnerdeyse ekmek alamıycak duruma geldik benimde kredi kartımdan dolayı 45000 civarında borcum var keşke muhafakat vermeseydim iş bülamazsam 200 ayda ödemezsem 3 ay hapis cezası oldugunu biliyorum ama çaresizim igşalllah öderiz kardeşim

[Av. Murat Günay]

Merhabalar..
Öncelikle kolay gelsin.Ben Sizden bir konu hakkında yardım almak isterim.Biz antalyaya yeni taşındık.ve evimize mobilya aldık.ben kendim burada iş buldum fakat eşim burada iş bulamadı.bu sebepten dolayıda mobilya taksitlerini ödeyemedik mobilyacılar beni bir kaç kez arasalarda ben bu parayı tamamlayıp o borcu ödeyemedim.Aradan biraz zaman geçtikten sonra mobilyacılar beni avukata vermişler.sonra ben firmanın avukatı ile irtibata gectim.ona tekrar bir ödeme plaı çıkartmasını söyledim.fakat beni reddetti.Sonra beni tekrar arayıp benden 500 YTL yatırmamı istedi.bende bu parayı borç bulup yatırdım.ve bana seni biraz daha idare ederim dedi.aradan 1 hafta geçtikten sonra iş yerimden beni aradılar.ve benim maaşımın tamamına haciz geldiğini söylediler.ben tekrar avukatı aradığımda yapacak birşey olmadığını bana son bir iyilik yapacağını söyledi.Bana yapacağı iyilik kendisi maaşımın tamamını bankadan çekip benim geçineceğim kadar paravereceğini söyledi.Buda benim tuhafıma gitti.Ve sizden yardım istemeyi düşündüm.Sizden Ricam lütfen bana yardım edin.Beni tehtid edip tutukatacağını eve hacze geleceğini ve en önemlisi ben havayollarında çalışıyorum.bana yurtdışına bile çıkamayacağımı söyledi.ve bana muvaffakatname imzalattı.Ne olur bana yardım edin ben ne yapmalıyım biz çok zor durumdayız.eşim ve birde 2 yaşında kızımız var.ben maaşımın 4/1 ine haciz getirse ben bu parayı rahatlıkla öderim ama hepsine getirmesi bizi çok zor duruma düşürdü.Lütfen ben şimdi ne yapmalıyım bana bir yol gösterin iyi çalışmalar diliyorum

SAYIN berlinetta, iş yerinize gönderilen 89/1 dediğimiz haciz ihbarnamesi yada resmi kurumda çalışıyorsanız maaşınızın 1/4 i ne haciz konurdu. Siz Avukat'a büyük ihtimal bürosunda muvafakat verdiniz yani ''benim maaşımda haciz dahi olsa tamamının kesilmesine'' ibaresi olan kağıda imza atmış olmalısınız.

SAYIN BERLİNETTABİR KAĞIDA İMZA ATARKEN MUTLAKA OKUYUNUZ... GERİ DÖNÜLMEZ NETİCELERİ DOĞURABİLİR. BUDA ONLARDAN...

[BERLİNETTA]

sayın esmerman bana ofisinde bir kağıt imzalattı ama bana kesinlikle maaşının tamamına haciz gelecek diye birşey söylemedi.bende bir avukat arkadaşımın yardımıyla itiraz davası açtım.bunu açtıktan sonra icra ya bakan hakimin odasına giderek anlattım.oda bugun bana haber verecek.sadece siz beni tam anlamıyla anladınız.çok teşekkür ederim.ama inanın çok zor durumdayım kiramı dahi veremez oldum.bu ay.peki benim size bir sorum olacak.olurda hakim bu maaşa tamamı haczini kaldırıp 4-1 ine konma kararı verirse.ben bu avukata nasıl bir dava açabilirim.?yani beni zor duruma düşürdü bilemiyorum.sizin fikirleriniz çok önemli benim için.çok teşekkür ederim ilginize...

[BERLİNETTA]

sayın üyeler tekrar merhabalar öncelikle bayramınız kutlu olsun...benim davam ile ilgili size bilgi vermek istedim.hakim benim davama tedbir kararı verdi verdi ve maaşımın 4-1 ine haciz getirip gerisini bana ödedi..şimdi bu durumda ben bu beni dolandıran avukata dava açabilirmiyim?yani beni güç durumda bıraktı diye?tekrar tesekkür ederim

[Erdoğan Kırcalı]

Sizi dolandıran biri yok,imzaladığınız belgeyi okumadan imzalamanız durumunda siz dolanan olmaktan kurtulamazsınız.

[esmerman]

sayın üyeler tekrar merhabalar öncelikle bayramınız kutlu olsun...benim davam ile ilgili size bilgi vermek istedim.hakim benim davama tedbir kararı verdi verdi ve maaşımın 4-1 ine haciz getirip gerisini bana ödedi..şimdi bu durumda ben bu beni dolandıran avukata dava açabilirmiyim?yani beni güç durumda bıraktı diye?tekrar tesekkür ederim

Borçlunun yasaları bilmediğinden dolayı Avukatın menfaat temin etmesi meslek kurallarına aykırı olup disiplin suçunu gerektirir.

Tabiki hakkınızı araya bilirsiniz isterseniz işe Avukatı baroya şikayetetmekle başlaya bilirsiniz işe.

Maalesef bazı böyle meslek ettik kuralarına uymayanlar mesleği adeta güvenilmez hale getirmekten zevkmi duyuyorlar,insanları korkutmak,piskolejik baskı dan istafade ederek hataya düşürmek ne derece etiktir.


Maaşın tamamını haciz edeceksin birde borcluya gecinecek kadar para verecekmiş bak hele söylediği kelimeye avukat efendinin.

Şimdi burada evinede haciz getire bilir sende tedbirini alırsın madem O buyolu denediyse , SENDE TEDBİR ALMA YOLUNU DENE.

[esmerman]

kardeşim çok geçmiş olsun, allah gönlüne göre versin,bende 200 ytl aylık ödeyecegime muhafakat vermiştim şu an işimizde yok 2 aydırnerdeyse ekmek alamıycak duruma geldik benimde kredi kartımdan dolayı 45000 civarında borcum var keşke muhafakat vermeseydim iş bülamazsam 200 ayda ödemezsem 3 ay hapis cezası oldugunu biliyorum ama çaresizim igşalllah öderiz kardeşim

Bakınız burada endişeye kapılmanıza gerek yoktur,bu hususta ceza verdirmek kolay değildir,sizin muaffakat nameye elinizde ödeme imkanı varken riayet etmemeniz durumunda ceza sözkonusudur yoksa icine düşmüş olduğunuz sıkıntıdan dolayı size ceza verilmiyecektir,işsiz kalmanız caresizlik icersinde bulunmanız durumunda ceza verilemez hic endişe etmeyin.


Yani özetle, Burada kimseye "tutamayacağın sözü verme; yoksa seni cezalandırırız" demeye kimsenin hakkı yoktur. 1948, 1963 ve 1967'de imzalanan Milletlerarası İnsan Hakları Sözleşmeleri'nin parasal borçlar için hapis cezasını yasakladığını da düşünülürse; ki Türkiye bu anlaşmalara taraftır, artık kanunların da bunu demeye hakkı yoktur.





YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7754

K. 2004/11131

T. 13.10.2004

• TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU ( Sanığın Borcunu Ödeyecek Durumda Olup Olmadığının Araştırılması ve Malvarlığının İspatı İçin Alacaklıya Olanak Tanınması Gereği )

• BORCUNDAN DOLAYI KİMSENİN CEZALANDIRILAMAMASI ( Taahhüdü İhlal Eden Sanığın Borcunu Ödeyecek Durumda Olup Olmadığının Araştırılması ve Malvarlığının Tesbiti İçin Alacaklıya Olanak Tanınması Gereği )

• EKONOMİK NEDENLERLE BORCUNU ÖDEYEMEYEN BORÇLU ( Taahhüdü İhlal Suçundan Dolayı Cezalandırılamaması - Mahkemece Borçlunun Ekonomik Durumunun Araştırılması Gereği )

2004/m.340

2709/m.38/8

ÖZET : Dava, taahhüdü ihlal nedenine dayalıdır. İİK'nun 340. maddesinde öngörülen "makbul sebep" kavramı ile Anayasa'nın 38/8. maddesinde öngörülen "yerine getirememe" kavramlarının açıklanması gerekli görülmektedir. Uygulamada hastalık, yangın, su baskını ve deprem gibi olağanüstü olaylar makbul sebep olarak kabul edilmektedir. Anayasa'da belirtilen "yerine getirememe" kavramı "makbul sebebi de" kapsayacak biçimde daha geniş anlam ifade etmektedir. Borçlunun ekonomik gücü olmaması nedeniyle ve çaresizlikten borcunu ödeyememe "yerine getirmeme" olarak kabul edilerek sanığa hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemelidir. Borcu "yerine getirmeme" ile "yerine getirememek" kavramları kast ve ödeme gücü bakımlarından farklı olduğu gibi bunlara uygulanacak yaptırımlar da farklıdır. Zira, Anayasa borcu yerine getirmeyeni değil, getiremeyeni korumaktadır. Bu nedenle ödeme gücü olduğu halde borcu yerine getirmeyen ve taahhüdünü ihlal edenlerin cezalandırılması zorunludur.
DAVA : Taahhüdü ihlal suçundan sanık N'nin İİK'nun 340. maddesi gereğince 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığı'nın bozma istemli tebliğnamesiyle dosya daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü:
KARAR : Suça konu taahhüdü içeren 27.05.2003 tarihli icra tutanağında gösterilmemekle birlikte, aynı tarihli hesap tablosunda taahhüd edilen miktarın tüm fer'ileri ile birlikte ayrıntılı olarak hesaplanıp gösterildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Ancak;
Şikayetçi ( alacaklı )vekili, borçlu hakkındaki İcra takibinin kesinleştiğini, borçlunun ödeme taahhüdünde bulunduğunu ve bu hususun alacaklı vekili tarafından kabul edildiğini, borçlunun taahhüdünü ihlal ettiğini ileri sürerek UK'nun 340. maddesi gereğince cezalandırılmasını istemiştir.
Mahkemece sanığın üzerine atılı taahhüdü ihlal suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyete dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir.
İİK'nun 340. maddesinde "...alacaklının muvafakatı ile İcra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun alacaklının şikayeti üzerine cezalandırılacağı" öngörülmüştür.
Anayasa'nın 38. maddesine 4709 Sayılı Kanunla "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmü eklenmiştir.
İİK'nun 340. maddesinin 2. cümlesi de icra dairesinde alacaklı ile borçlu arasında kararlaştırılan ödeme şartından söz etmektedir. Borçlu ile alacaklının iradelerinin birleşmesi sözleşme niteliğindedir. ( B.K. 1 )İcra müdür veya yardımcısının sözleşmeye müdahale etmesi, sözleşmeyi değiştirmesi olanaksızdır. İcra dairesi icranın tarafları olan alacaklı ve borçlunun beyanlarını tutanağa geçiren ve tutanağı düzenleyen merci konumundadır.
Bu husus İİK'nun 8. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Açıklanan nedenlerle icra dairesi sözleşmenin tarafı olarak kabul edilemez. Alacaklı ile borçlu arasındaki ödeme şartına uyulmaması sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün ihlali niteliğindedir.
Anayasa'nın 38/8. maddesinin somut olayda uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anayasa normlar hiyerarşisinin tepe noktasındadır. Üstün norm olması nedeniyle uygulanmak zorunlu olduğu gibi, sanık lehine hüküm getirdiğinden T.C.K'nun 2/2 maddesi uyarınca da ilgili olaylara doğrudan uygulanması zorunlu olduğu sonucuna varılmaktadır.
İİK'nun 340. maddesinde öngörülen "makbul sebep" kavramı ile Anayasa'nın 38/8. maddesinde öngörülen "yerine getirememe" kavramlarının açıklanması gerekli görülmektedir.
Uygulamada hastalık, yangın, su baskını ve deprem gibi olağanüstü olaylar makbul sebep olarak kabul edilmektedir. Anayasa'da belirtilen "yerine getirememe" kavramı "makbul sebebi de" kapsayacak biçimde daha geniş anlam ifade etmektedir. Borçlunun ekonomik gücü olmaması nedeniyle ve çaresizlikten borcunu ödeyememe "yerine getirmeme" olarak kabul edilerek sanığa hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemelidir.
Borcu "yerine getirmeme" ile "yerine getirememek" kavramları kast ve ödeme gücü bakımlarından farklı olduğu gibi bunlara uygulanacak yaptırımlar da farklıdır. Zira, Anayasa borcu yerine getirmeyeni değil, getiremeyeni korumaktadır. Bu nedenle ödeme gücü olduğu halde borcu yerine getirmeyen ve taahhüdünü ihlal edenlerin cezalandırılması zorunludur.
Alacaklıya sanığın mal varlığını kanıtlamak üzere olanak tanınmalı, bildireceği tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

[Phantom of law]

sayın üyeler tekrar merhabalar öncelikle bayramınız kutlu olsun...benim davam ile ilgili size bilgi vermek istedim.hakim benim davama tedbir kararı verdi verdi ve maaşımın 4-1 ine haciz getirip gerisini bana ödedi..şimdi bu durumda ben bu beni dolandıran avukata dava açabilirmiyim?yani beni güç durumda bıraktı diye?tekrar tesekkür ederim

03 Aralıkta yanıt yazıp çare arıyorsunuz ve 07 aralıkta hakim tedbir kararı verdi paramı ödedi diyorsunuz. Kusura bakmayın bu kadar hızlı bir hukuk ben ne yaşadım nede duydum. Bugün pazar ayın 7 si. Son mesai günü ayın 5. idi. Birincisi ayın 3. de müracaat etseniz o dosya Uyap tan ancak ertesi gün ilgili sevk edilen mahkemeye gider. Tarih 04 aralık olur. Mahkeme tensip zaptını hazırlar dosyanızı incelemek için ilgili icra müdürlüğünden ister. Dosya üzerinden karar verdiğini var sayıyorum.Yani siz ayın 5. inde tedbir kararını aldınız yetmedi üstüne üstlük gerekçeli kararıda derhal yazdırdınız onaylattınız ve tebliğ aldınız öylemi? Kusura bakmayın bu yazdığınıza hiçbir avukat inanmaz. Hadi kararı aldınız onuda kabul edelim. Bu defa paranızı geri almak için İcra müdürlüğünden ilgili avukata muhtıra gönderilir. Bu parayı size Sayın Hakim ödemez ve ödeyemez. Allaha aşkına bu Hakimin işimidir diye bir sorun araştırın bari. Para icra müdürlüğünce kesilir. İcra Müdürlüğü paranın iade edilmesi için alacaklıya muhtıra gönderir. İcranın göndermesi gereken paranın dosyaya iade edilmesini talep eden muhtıra uçarak mı alacaklıya gitti? Avukat da paldır küldür geldi parayı iade mi etti? Bu parayı avukat müvekkiline ödememiş mi? Bu para avukata ait bir para değil ki. Bu parayı avukat neden zimmetinde tutuyor? Yasal olarak verilen verilmesi gereken süreler vardır. Alo post yapsanız cumartesi ulaşır adama. Üstelik adamın birde iade etmesi için önünde yasal bir süresi var.
Bakın kararın hukuki olup olmadığını bile sorgulamıyorum. Hani diyorum Hakim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarını açık yasa hükümlerini de değerlendirmedi. Öyle yada böyle bir karar verdi diye var sayıyorum.Bu işin hiçbir olur yanını bulamıyorum.
Benim İzmir 9. İcra Hukuk mahkemesinden SSK emekli maaş haczi için aldığım iptal kararı var. Karar numarası 2008/795 dir. Tarihi ise 21. Agustos 2008 dir. İcra dosya numarası ise İzmir 7. İcra Müdürlüğü 2005/8671 dir. İsteyen kararları kontrol edebilir . Dileyene de örneğini derhal gönderebilirim. Başvurumuzu 20 Agustos ta yaptık kararda 21. Ağustos karar tarihi olarak yazıyor yani sözde bir gün sonra ama bu kararı eylül ayının 23 ünde ısrarlar ile rica minnet alabildim. Kaldırılan maaş haczi için kesilen paraları son mesai günü olan 5 aralık itibarı ile ilgili vatandaşımız hala geri alamadı. Üstelik 506 sayılı yasa veya 5510 sayılı yasaya göre emekli maaş haczi yasal olarak yapılamaz. Sizin durumunuzdan çok daha haklı açık yasa hükmü var olayda. Siz maaş haczine muvafakat ettiğinizi kendiniz yazmadınız mı? Biz yanlış anladık yada uydurduk mu?
Ben bu sitede gerçekten yardıma ihtiyacı olan birilerini var sayarak yazıyorum ama birilerine göre bu site garip bir eğlence oluyor herhalde.
BU yazılanlarda ki amacı anlamaya çalışıyorum ama malesef başaramıyorum.
Lütfen şu önemli kararın karar nosunu ve ilgili mahkemesini yazabilirmisiniz? Uyaptan bir bakalım okuyalım. Takke düşsün keli görelim.
Bizde insanlara bu kadar hız sağlayan bir mahkeme ve Hakime ayağa kalkarak alkış tutalım örnek diye gösterelim.

[Phantom of law]

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/381
Karar: 2008/3278
Karar Tarihi: 25.02.2008

ÖZET: İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi uygulamasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. İşçinin emekli maaşının haczi mümkün değil ise de, bu husus haciz tarihinden sonra borçlunun şikayeti halinde göz önünde bulundurulabilir.


(2004 S. K. m. 79, 83, 85, 361) (506 S. K. m. 121) (YHGK 31.03.2004 T. 2004/12-202 E. 2004/196 K.)

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmak*la okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK'nun 85. maddesine göre icra dairesince alacaklının haciz talebinin yerine getirilmesi zorunlu olup, bu konuda icra müdürünün takdir hakkı bulunmamaktadır.

İİK'nun 79/1. maddesinde ise icra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi uygulamasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. 506 Sayılı Kanun'un 121. maddesi gereğince işçinin emekli maaşının haczi mümkün değil ise de, bu husus haciz tarihinden sonra borçlunun şikayeti halinde göz önünde bulundurulabilir (HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E. 2004/196 K.)

Bu açıklamalara göre icra müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yukarıda açıklanan yasal zorunluluktan kaynaklandığı için kesintilerin İİK'nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınması mümkün değildir. Anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartışılması gerekir.

[U]O halde, mahkemece haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken şikayet tarihinden önceki tarihlerde yapılan kesintilerin geri alınmasına da ka[/U]rar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

[Phantom of law]

Buyrun size üstte yargıtay kararı sundum. Hemde çok yeni tarihli.
Haciz kalksa bile ödediğiniz yani kesilen maaşlar ancak istirdat davası ile geri alınabilir İİK 361 ile alınamaz diyor. Yanlış anlaşılmasın ben demiyorum uygulama içtihatlar böyle diyor. Ama pardon size hakim özel ve yeni bir yetki ile geri ödeme yapıyordu. Bu karar Sizi bağlamayacak vede size uymayacak sanıyorum.
Burada hayali bir olay ile avukat arkadaşlarımız itham edildiği, hakkında şikayet, disiplin soruşturması hatta dolandırmadan bahsedildiği için konuya yanıt yazıyorum. Ayrıca tepkide gösteriyorum. Avukat müvekkili adına işlem yapan müvekkilinin haklarını korumak için yasa yollarını kullanan ve kullanmaya yetkili kişidir. Avukat hiçbir borçlunun hasmı, düşmanı yada alacaklısı, hiçbir davanın tarafı değildir. Dolandırıcılık suçunun maddi tanımını okuyup sonra yazın bari. Dolandırıcılık suçu nasıl oluşur yasa maddesi ne diyor bakmak çok mu zor?
Öncelikle kavramları görevleri iyi anlayalım sonra eleştirelim. Hayali hikayeler ve senaryolara avukatları karıştırmayalım.
Saygılarımla.