+ Konuyu Yanıtla
2 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112 ... SonSon
11 den 20´e kadar toplam 147 ileti bulundu.

Konu: Mustafa Kim?

Mustafa Kim? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Alıntı commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Çünkü bu kişi daha önce bir takım süslü sözcüklerle sapkınlığı belli olan sapık Üzmez' e destek vermişti.
    Ben yanlış bir cümle kullandığım zaman geri alır ve özür dilemesini bilirim.
    Diğer bütün sözlerimin de arkasında dururum.

    commodore1tr gibi zekasından şüphe duyulmayacak biri Hüseyin Üzmez'e destek verdiğim iftirasını hiç de çekinmeden atabiliyor.

    Hüseyin Üzmez'e hiçbir zaman destek vermedim, vermem de.
    Sevmediğim insanlar hakkında da commodore1tr gibi ağzıma geleni söylemem, herkes için seviyeli bir üslup kullanırım.

    Bu şahsın bu kasıtlı çarpıtmadan dolayı benden özür dilemesini talep ediyorum.

    Aynı çarpıtmayı Mustafa filmiyle ilgili sözlerimin neyin üzerine söylendiğini saklarken yapıyordu:

    Alıntı ayazoglum rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Seyrettiğim Mustafa bize öğretilen mustafadan giderek farklılaşıyordu.
    doğrusu bir efsane beklerken;
    sözleri üzerine bu cümleleri kullanmıştım:
    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    İşte bütün mesele bu.
    Mustafa Kemal Atatürk büyük bir insandı, insanüstü bir varlık değildi.
    O bir insandı, insanca duyguları vardı.

    Can Dündar'ın bakış açısında tenkit edilecek yönler olabilir.
    Ancak Can Dündar'ın sağlıklı bir şekilde eleştirilebilmesi için öncelikle Atatürk sevgisi yüzünden onu "insanüstü varlık" olarak görenlerin ayaklarının yere basması lazım.

    "Bize öğretilen Atatürk" de gerçek Atatürk değil. Hatta Atatürk'ü sevmeyenlerin aslında "bize öğretilen Atatürk"ü sevmeyebileceği ihtimalini düşündünüz mü?

    Ben Atatürk'ü "Bize öğretilen Atatürk"ten farklı olduğunu düşündüğüm için seviyorum.

    Bir insan olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü hakkıyla anlayabilmek ümidiyle...
    Commodore1tr, benim hakkımda saldırgan tavırlar içinde bulunup verdiğim cevaplar karşısında bir süre susmakta ve daha sonra başka bir cümlemi kontext dışına çıkarıp yeniden çarpıtmaktadır.

    Bu nereye kadar gidecek?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Mustafa Kim? konulu yargıtay kararı ara
    Mustafa Kim? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    mkocagul Misafir

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Sayın Commodore 1 tr
    Sizin harika anlatımınızı bozmamak için konuya dahil olmayı hiç düşünmedim.
    Sizde araya giren anlamsızlıkları dikkate almayın.
    Lütfen devam edin özledik satırlarınızı.

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Sayın sdt23 ;

    Sizi muhatap almadığım için yazdıklarınıza yanıt vermiyorum bunun tarafınızdan

    Commodore1tr, benim hakkımda saldırgan tavırlar içinde bulunup verdiğim cevaplar karşısında bir süre susmakta ve daha sonra başka bir cümlemi kontext dışına çıkarıp yeniden çarpıtmaktadır
    olarak algılanması beni üzdü. Aslında açıkça daha önce söylemiştim size ciddiye almadığımı ama okuduğumu ve bir çok yerde pas geçtiğimi . Bu arada ''kontext'' diye Türkçe bir sözcük yoktur. Almancadır. İngilizcesi de context tir. Türkçesi bağlam demektir. İsim halinde kullanıldığında Anlam olur ancak bu İngilizcede olmaktadır. En azından yazarken Türkçe olup olmadığını bilmediğiniz sözcükleri kullanmamaya özen gösterebilirsiniz. Hiç anlamıyorsanız ''X'' harfinin bizde olmadığını sadece ''özel'' ve ''yer'' isimlerinde kullanılabileceğini bilirsiniz.

    Bu arada size karşı asla saldırgan bir tavırda değilim. Fikirlerinize ve görüşlerinize her ne kadar katılmasamda saygı duyuyorum. Ancak bu sizin fikirlerinize yönelik eleştiri hakkımı elimden alamayacağı gibi ''tahmin ettiğim'' siz hakkında üzülmemede engellemez. Açıkça düşündüğümü söylemem gerekirse

    '' Gencecik eğitimli aydın bir Türk kızı olmaya adayken neden böyle oluyor ?'' diye düşünmekten kendimi alamıyorum bazen. Örneğin sitede bulunan Üzmez''i üzelim forumunu okudum ve hiç yazmadım oraya ama sizin yazdıklarınıza gelen tepkileri görmemezlikten gelerek bana bura da

    commodore1tr gibi zekasından şüphe duyulmayacak biri Hüseyin Üzmez'e destek verdiğim iftirasını hiç de çekinmeden atabiliyor.
    Hüseyin Üzmez'e hiçbir zaman destek vermedim, vermem de.
    demeniz yerine o forumda size yöneltilen

    Sayın Sdt,
    Hepsi serbest olsun haklısınız. Ama yinede 18 yaşın altındaki çocukların 30, 40, 60, 70 yaşalarındaki adamların koynuna evlenme adı altında sokulması yasak olsun.

    Ben sadece çocukların sağlığının peşindeyim. Ya siz sapıkları kurtarmanın dışında neyin peşindesiniz? Üzmez üzülmesin gerisi ne olursa olsun mu diyorsunuz yoksa?
    eleştirisine tatminkar bir yanıt verseydiniz. Ben o forumda sizi üzülerek okudum. Acaba bu gerçekten kız mı yahu diye düşünmedim dersem yalan olur. Siz haricinde o forumda herkes sizin Üzmez yanlısı olduğunuzu çıkarmış. Ben bunu açıkça diyince neden alındınız ? Siz yazılarınızın ne anlama geldiğini anlamıyor musunuz ? Dilipak efendi de sanki Üzmez e karşı gibi bir satır yazıp sonra onu destekliyor. Aranızda ki fark nedir ? Üzmez denilen iflah olmaz iğrenç sapığın sapkınlığını din maskesi altında örtmeye çalıştığını anlamak için çok zeki yada akıllı olmak gerekmez sayın sdt23 azıcık dışardan bakmak yeterlidir. Yaptığı yanlış AMA diye kurulan cümleler samimiyetten uzak iki yüzlü cümlelerdir. Kaldı ki bazı yazılarınızda sizin gerçekten konuya hakim olup olmadığınızı bilip bilmediğinizden de şüphelenip sırf yazmak için yazdığınızı da düşünüyorum

    Sayın Av.İlknur Sezgin Temel'in açtığı forumda aslında çok dikkate değer bir yer daha var. tasarı kopan gürültüden kalktı ( Ama ben eminim ki el altında tutuyorlar bir yerde ) ama kalkmasaydı o satır başlı başına kepazelikti..

    ''tecavüz edenin, mağdurla evlenmesi durumunda cezadan kurtulması ''

    Bu nedemek siz biliyor musunuz ? Anlıyabiliyor musunuz? Hiç sanmıyorum. Maalesef sanmıyorum ve buna çok üzülüyorum. Bakın bunu anlatayım ben size...

    Eskiden yani 2005 öncesi ceza kanununda ''yaş'' sınırı hariç olmak üzere tecavüze uğrayan yani mağdure tecavüz edenle evlenmeyi kabul ederse ve bu evlilik beş seneden aşağı ve tecavüzcünün kusurundan sona ermezse tecavüzcü ceza almıyordu. Ben her zamanki gibi buna da karşıydım. Amma bu taslakta bunu bile mumla aratacak sözcük oyunu yapıldı . '' Tecavüz eden mağdurla evlenirse...'' yani tecavüz edenin inisiyatifinde. Kızın söz hakkı yok!! Yani tecavüzcü '' ben tecavüze uğramış kızı ne yapayım...'' derse hapse girecek '' evleniyorum derse '' yırtacak... Peki kız istemezse evlenmeyi ??? Boşlukta hak yok kıza isteyip istememe gibi... Mahkemeye gittiğinde hakim bakacak kanunda yazılı hal oluşmuş... adam evlenmek istiyor ama kız istemiyor.. Cezası yok!!!! Çünkü cezanın ortadan kalkma şartı olan '' tecavüzcünün evlenme isteği'' gerçekleşmiş... Evlenmiyorsa kız bilir güle güle... Hatta yan desteklerle bunu 14 yaşa kadar çekiyorlar.. Yani daha okuması hoplayıp zıplayıpoynaması gereken çocuğa tecavüz edebilirsin yeterki evleneyim de... Kanununözü bu aslında... Ve siz sayın sdt23 bunu böyle tüm çıplaklığı ile göremeden '' tutarlılık , prensipler '' gibi yaldızlı sözcüklerle savunuyorsunuz... pes ki pes... Ve bu savunduğunuz akla zarar uygulamanın hali hazırda üzmez denen aşağılıkla bağlantısını kuramıyorsunuz... Bir kez daha pes...


    Üyelerden birisi bir forumda '' Tamam Atatürk büyük komutandı osmanlı paşasıydı ama çanakkale de o çıkmasa başkası elbette çıkacaktı... '' diyor ben tepki gösteriyorum Bu kişi çaktırmadan din dışı olan her şeyi din içi göstermeye çalışıyor bu arada Atatürk e kısmi laf giydirip duruyor... Ben ona laf edince tarafınızdan ''ispata davet ediliyorum...'' El insaf ben size bir şeyler ispat yükümlüsü müyüm ? Fotocu ve Nakşicilere göre Atatürk sadece ve sadece '' Zamanında iyi bir osmanlı paşasıdır.'' o kadar . O da padişahın ''Aslan yeleli paşam'' diye sevmesinden ve çanakkale savaşındandır. Yoksa Atatürk bir şey değildir... Hatta deccaldir... E ben bunları biliyorum okuyorum çok yakın takip ediyorum... Siz aradan dalıp hurra bir şey diyorsunuz haddinizi de aşarak hemde....

    Şimdi gelelim bu foruma....

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Sayın sdt23 ;

    Alıntı yaparken sizinde alıntı yaptığınız yazı gidiyor. Zaten orası çok önemli değil... Çünkü aldığınız cümlenin başı gerçek değer cümlenin tüm anlam bütünüyken olan bölümüdür. Eğer cümlenin bütününü almaz virgül ünlem noktalı virgül ile ayrımından alırsanız '' Kur'an da namaz kılmayın '' yazıyor diyen bektaşiye benzersiniz... Bilirsiniz değil mi onu... Bektaşi tutturmuş ''kur'an da namaz kılmayın '' yazıyor diye... hocalar şaşırmış '' yazmaz yahu dellendin mi?'' demişler... Bektaşinin inadı inat... Getirmişler Kur'an ı koymuşlar önüne göster demişler... Bektaşi açmış okumuş bulmuş koymuş önlerine... Kur'an da yazıyor ... '''....NAMAZ KILMAYIN.'' Hocalar bir Kur'an a bir Bektaşi'ye bakmışlar... '' Bre aman burada namaz kılmayın mı yazıyor..?'' '' e yazıyor işte...'' '' Yahu burada ne yazıyor okumuyor musun ? SARHOŞ İKEN NAMAZ KILMAYIN...'' bektaşi ''orası beni ilgilendirmiyor. Namaz kılmayın yazıyor ya...''' Sizin ki de o hesap gelin bakalım...

    Sizin aldığınız yer...

    Seyrettiğim Mustafa bize öğretilen mustafadan giderek farklılaşıyordu.
    doğrusu bir efsane beklerken;
    Ama aslında anlam bütünlüğü olan cümle

    Seyrettiğim Mustafa bize öğretilen mustafadan giderek farklılaşıyordu.
    doğrusu bir efsane beklerken;
    yalnızlık içinde
    Kendi hezeyanlarını yaralı koca bir milletin sırtından gerçekleştirmiş bencil bir adam çıktı karşımıza..
    İçki sofralarında tükenmiş
    Zaaflarına mağlup……..
    Zelil bir adamdı perdeye yansıyan karakter.
    Yani diyor ki bir efsane beklerken Ayyaş içki sofralarında bir ömür tüketmiş zaaflarına yenilmiş kendi hezeyanını koca milletin sırtından gerçekleştirmiş bencil aşağılanmış hor gürülmüş yazık ya buna denmiş bir kişilik çıkmış karşısına ( Zelil :hor görülmüş, mağdur edilmiş, aşağılanmış, arkasından "yazık" denmiş manasında kullanılır.) Cümle bu.... Sonra sizin yazınız gelmiş...

    İşte bütün mesele bu.
    Mustafa Kemal Atatürk büyük bir insandı, insanüstü bir varlık değildi.
    O bir insandı, insanca duyguları vardı.

    Can Dündar'ın bakış açısında tenkit edilecek yönler olabilir.
    Ancak Can Dündar'ın sağlıklı bir şekilde eleştirilebilmesi için öncelikle Atatürk sevgisi yüzünden onu "insanüstü varlık" olarak görenlerin ayaklarının yere basması lazım.

    "Bize öğretilen Atatürk" de gerçek Atatürk değil. Hatta Atatürk'ü sevmeyenlerin aslında "bize öğretilen Atatürk"ü sevmeyebileceği ihtimalini düşündünüz mü?

    Ben Atatürk'ü "Bize öğretilen Atatürk"ten farklı olduğunu düşündüğüm için seviyorum.
    Bir insan olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü hakkıyla anlayabilmek ümidiyle...
    Ne güzel değil mi??? Sorması ayıp siz neyi savunuyorsunuz bu satırlarınızla üyenin yazısı birleştiğinde ???

    Ben Atatürk'ü "Bize öğretilen Atatürk"ten farklı olduğunu düşündüğüm için seviyorum.
    Yukarıda ki cümlelerle birleştirildiğinde siz neyi seviyorsunuz ? ( Madem o üyemizin cümlesinden hareketle yazılmış yazınız...) Ayyaş olmasını mı? Hor görülmesini mi? Yanlızlığını mı? Bencil, nobran v.s v.s olmasını mı?

    Sahi siz Atatürk 'ün nesini biliyorsunuzda seviyorsunuz ? Size öğretilenle bu güne kadar yalan olduğuna göre....

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Neyse ben konuma devam edeyim de buda arada kaynayıp bitiremediğim forumlar safhına katılmasın.

    Gerçi gene filme tam olarak girmeyeceğim. Çünkü geçenlerde Can efendi bir tv kanalına çıkmış soruları yanıtlamış. Ben seyretmedim. Gazetelerden okudum baktım çok azda bir iki siteden görüntü seyrettim. Şimdi diyeceksiniz ki kardeşim o kadar konuşup duruyorsun adamın çıktığı programdan haberin yok... Ne ayak ? E diyen haklı olur valla haberim bile yoktu. Ama okudukça şaşırdım çok ilginç bir iki özellik dikkatimi çekti. Öncelikle o öğrencileri tebrik ederim neden mi? Şundan...

    Filmin sonundaki şarkı Atatürk’ü yalnız ve aciz mi gösteriyor?
    Şarkının sözleri bana ait. Anlatmak istediğim, "Bu kadar kuşatılmışlığa ve yalnızlığa rağmen ben bunları başardıysam, siz de başarabilirsiniz. Böyle bir durumda beni hatırlayın" idi. Atatürk'ün örnek olmasını isteyerek yazdığım sözlerin yanlış algılanması yaralayıcı
    Koyultarak alıntı olan yer yani '' Atatürk'ün örnek olmasını isteyerek yazdığım sözlerin yanlış algılanması yaralayıcı'' ve benzeri '' anlaşılamadı şaşkınlık içindeyim. Çok üzgünüm öyle anlaşıldığına...'' diyip duruyor. Bu tipsözcükleri o kadar çok kullanmış ki dikkatli okuduğunuz da kendi kendinize soruyorsunuz.

    '' Ben salak mıyım ?'' diye...

    Çünkü can efendi aslında açıkça siz salaksınız anlamadınız demeye getiriyor. EE herkesin yanlış anladığı bir anlatımdan sorumlu anlamayanlar olabilir mi? Aslında kendiside çok iyi biliyor ki anladığımız doğrudur, amma bu baskı ortamında bu Atatürk düşmanlığı revaçta ve pirim yaparken nasıl bu kadar tepki geldiğinin şaşkınlığıdır bu şaşkınlık aslında...

    Ama gerçekten salak yerine konduğumuzu anlıyorum ilerledikçe okumam tekrarladıkça yaptıkları ucuz hileler anlaşıldıkça söylemleri garip oluyor... Ona da bakalım...

    Atatürk'ü neden Yunanlı bir çocuk canlandırdı?
    Bu eleştirileri komik buluyorum. Planlı bir şey değildi. O sahneyi çekerken oradaki bir çocuk bahçesinden tesadüfen bulduk Yorgo'yu. Gençliğiyle ilgili olarak ise efemine tavırlar gördük, ne ima edilmeye çalışılıyor gibi yorumlar da oldu. Şaşkınlık içindeyim.
    Koyulttuğum yeri okudunuz mu? İnandınız mı? Atatürkle ilgili film yapıyorsun, müthiş bir bütçen var. Arşivler açılmış senaryon yazılmş tüm Türkiye bu filmi konuşmaya başlamış kısacası çok iddialı bir ilk olacağı kesin... AMMA NE HİKMETSE FİLMİN BAŞROL OYUNCUSU YOK.... TESADÜFEN BULUNUYOR ... HEMDE O SAHNENİN ÇEKİLECEĞİ AN YANİ ORADA ÇOCUK BAHÇESİ OLMASA VE YORGO YOK YERE GİTMİŞ OLACAKLAR ÇEKİM YAPMAYA ORAYA !!!! HELE BİR GİDELİM BULURUZ BİRİSİNİ ORADA DEMİŞLER... BULACAKLARIDA BAŞROL OYUNCUSU !!!! Ayıptır ya can efendi milyonların gözüne baka baka .....İyiki Yorgo orada oynuyormuş yoksa film olmayacaktı.... Yada tersini düşünebiliriz BUNLAR ÇEKİM YAPMAYA GİTTİKLERİ YERDE TESADÜFEN BULDUKLARIYLA TESADÜFİ BİR ŞEY ÇEKTİLER....

    Hani bir geyik muhabbeti vardır . Herkes istediğine bağlar bunu Hukuk camiası adalet bakanına eğitim camiası MEB'nına Asker camiası ilgili Kuvvet komutanına... Ama geyik güzeldir. Aslında anlatılmak istenene kişini o yeri iyi idare edip yönetemediğidir. ''' ......... olmasa ne güzel idare ederim ........'yı'' dır geyik. Bu MEB ı için olanda '' okullar olmasa ne güzel idare ederim MEB'yi'' ; Adalet bakanı için '' Mahkemeler olmasa....'' diye ilgili yerleri yazarak gider ve cuk oturur... Can efendi de böyle demiş sanki ''Atatürk gerçeği olmasaydı ne güzel çekerdim Mustafa'yı...''...

    Yani kendisi şaşkınlık içerisinde ve tesadüfen bulduğu ! artistlerle çektiği bir film için bu durumda... Bizde ayıp ediyoruz.....

    Söyleşisinden bir iki yere daha bakıp filme döneyim ben... Asabım bozuluyor. Para toplayalım br filmde ben çekeyim ....

    Atatürk'ü ulusu kurtarmak için Vahdettin mi görevlendirdi?
    Biz filmde Vahdettin'i övüyormuşuz gibi gösteriliyor. Oysaki öyle değil. Üstelik bu detay, Falih Rıfkı Atay'ın anılarından Atatürk'ün anlatımıyla veriliyor. Eleştiriler çok haksız.
    Bakın hele gene biz suçlu olduk. Siz öyle yapmasanız biz mi öyle anlıyoruz ?? Şimdi filmde bu konuda tek sahne var... onda da ..Vahidettin'in

    '''"Paşa Devleti sen kurtarabilirsin..'' cümlesi dışında bir şey yok... Sadece bunu dinleten ne anlar... Haydin biraz şeytanın avukatlığına soyunayım. Vahidettin'in bu cümlesini al peşine Sarızeybek'in başlangıcını getir... Ne oldu ..

    Vahidettin ATATÜRK'e devleti sen kurtarabilirsin diyerek kurtarma görevi verdi ATATÜRK gitti ''koca bir imparatorluğu yıktı'' Dikkat ediniz hiç bir ekleme kelime oyunu cart curt yapmadım. Sadece gizli mesajları birleştirdim. Eğer sen dürüstçe yanlış anlaşılmak istemiyorsan o buğulu sesinle Bandırma vapuru ile yolculuğu azıcık gösterirken konuşabilirdin 45 saniye... Örneğin derdin ki...

    '' Vahdettin'in doğu'da işgale karşı vatandaşlarca başlatılan ayaklanmaların bastırılmasını istediği için bu sözleri söylediği, ingilizlerin kendisini direk tehtit edip İstanbul a el koyacaklarını belirttiğini bundan dolayı gidip Türklerin silahlarını toplayıp Rumların her türlü tecavüzüne izin vermesini sağlamasını istediğini ''' belirttin mi? can efendi ? Bunu yapmadığı için aynı kişi yani vahidettin tarafından Ölüm fermanının onaylandığını da belirtmedin... Eee baba sen BİLEREK YANLIŞ ANLATIYORSAN ben nasıl doğru anlayayım?

    Yani söylediği her söz yanlış yanlış yanlış... filmde doğru olan bir kaç şeyde yanlış anlatılmış maalesef... Gelin onuda filmi irdelerken bakalım...

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    "Üzmez'i üzelim" başlıklı forumda sayın Av. İlknur Sezgin Temel'in alıntıladığı basın bildirisinde Hüseyin Üzmez'e herhangi bir atıf yoktu. Ben de başlığın farkında olmadan şunu yazdım:

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    İğfal, tecavüz, çocuk istismarı konularına katılmakla beraber, evlilik yaşı konusunda kanunların bu kadar "rigid" olmaması gerektiğini düşünüyorum.
    Avrupa ülkelerinde evlilik yaşı kaçtır? Romeo ile Juliet kaç yaşındaydı?
    Anneannelerimiz, babaannelerimiz, hatta dedelerimiz kaç yaşında evlendi?

    Bence evlilik yaşının hakim onayıyla 18'den az olması mümkün olmalı. Her olay kendi içinde değerlendirilmeli.

    18 yaşındaki evlilik de bazıları için "zamanından çok önce altından kalkamayacağı bir yükün altına sokulmak, baş edemeyeceği yaşantılarla karşılaşmak, olası ruhsal ve bedensel hastalıklara açık duruma getirilmek olabilir. Hatta 18 yaşında evlendiği için eğitimi yarıda kalabilir.
    Tecavüzcünün mağdureyle evlenip cezadan kurtulmasını destekleyen bir ifadem var mı? Tüm söylediğim "18 yaş altındakilerin de hakim kararıyla evlenebilmesi" yönündeki düşüncemdi. Hiçbirinde de 70'lik bir adamın 14 yaşında bir kızla evliliği aklımın köşesinden bile geçmedi. Hakim iznine bağlı bir nikah söz konusuysa zaten bunun mümkün olabilmesi kolay değil. Bir aile mahkemesi hakimi bu konuda kızın özel durumuna göre en uygun kararı takdir edecektir.

    Siz Aile Hukuku ile ilgili forumlarda "1991-1992 doğumlu kız arkadaşımla ne zaman evlenebilirim?" onlarca mesaj okumuyor musunuz? Öyle bazı durumlar olabilir ki bu kızların bazıları için 19-20 yaşlarındaki erkek arkadaşlarıyla evlilikleri bir kurtuluş olabilir.

    Daha sonraki şu mesajımı yazarken bile aklımda Hüseyin Üzmez olayı değil, Aile hukuku forumlarında okuduklarım vardı:

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Dikkat ederseniz "hakim kararıyla" dedim, herhangi bir yaş sınırı da belirtmedim.
    18 yaşında kişi kendiliğinden reşit oluyor. Fakat, Medeni Kanun'a göre
    MADDE 12.- Onbeş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir.
    Eğer 15 yaşındaki biri ergin kılınabiliyorsa neden evlenemesin?
    Olayı dini referanslarla değerlendirmek yanlış olur. Kaldı ki dinde ruhsat yani izin olarak belirtilen pek çok konu sanki zorunlulukmuş gibi sunuluyor.
    Ben sadece olaya tutarlılık açısından bakıyorum.
    Avrupa'da kimse belli yaştan önce evlenmiyor, ama cinsel ilişki yaşı düşük.
    18 yaşın altındaki bir kişinin cinsel ilişkide bulunmasına kanunlar izin veriyorsa, evlenmesini neden zorlaştırıyor?
    Mesela aynı şekilde,
    1. evli olmayan iki kişinin cinsel ilişkide bulunması,
    2. evli olan kişilerin eşlerinden başkalarıyla cinsel ilişkide bulunması
    serbest iken,
    neden evli kadın veya erkeğin ikinci bir adam veya kadın ile evlenmesi sadece yasak değil aynı zamanda suç?
    Neden iki kadının veya iki erkeğin birlikte yaşaması serbestken evlenmesi yasak?
    (Dikkat ederseniz kadının birden fazla erkekle evliliği veya homoseksüel birliktelik İslamın izin verdiği bir şey değildir. Hala Suudi Arabistan demezsiniz umarım.)
    Ben sadece bir bütün içinde tutarlılık istiyorum.
    Yazdıklarımı Hüseyin Üzmez ile ilişkilendirmeler başlayınca da, aşağıdaki yazmıştım. Bu mesaja rağmen günler sonra çıkıp "Hüseyin Üzmez'i savunduğumu" iddia ettiniz. Bu kötü niyetli bir çarpıtma değilse nedir?
    Kontext gibi bir kelimeye takılıp bunu çeşitli dillerde nasıl geçtiğini bilen kültürlü ve zeki bir kişinin aşağıdaki sözlerin Hüseyin Üzmez'i savunan bir kişinin ağzından çıkmayacağını anlayabilecek yeteneğe sahip olması gerekmez mi?

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Basın açıklamasının içinde Hüseyin Üzmez adı hiç geçmiyor. Başlığı sayın Av. İlknur Sezgin Temel mi ekledi, yoksa orijinal açıklamada mı vardı bilmiyorum.

    Ancak,
    bu basın açıklamasına konu edilen olay ile Hüseyin Üzmez arasında bağlantı kurmayı sağlıklı bulmuyorum.

    Adalet Bakanlığı'nda Medeni Kanun ve TCK'da değişiklik yapılmasına dair bir toplantı ve bu toplantıda konuşulanlara dair muğlak ifadeler var. Somut bir şey yok. Bir kanun tasarısı olsa, bunun üzerine tartışılabilirdi. Ancak tartışma böyle bir kişi üzerinden değil ilkeler üzerinden yapılmalıydı.

    Hüseyin Üzmez'i 40 yıl öncesinin Yasin Hayal'i Ogün Samast'ı olarak gördüm.
    (YH ve OS hakkındaki görüşlerim için bkz. Ergenekon)
    Bu şekilde suçlanmadan önce de güven telkin eden bir kişi değildi.

    Ancak şunu unutmamalı: Hüseyin Üzmez ise hali hazırda yürürlükte olan kanunlara uygun olarak tutuklandı, savcılarca hakkında iddianame açıklandı, adli tıp rapor hazırladı. Şu anda da beraat etmedi, sadece tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

    Dolayısıyla kanunda bir takım değişiklikler yapılacağına dair dedikodulara karşı yapılan bir açıklamayla Hüseyin Üzmez arasında bir bağlantı doğru değil.

    Ayrıca Hüseyin Üzmez'in 14 yaşındaki o kızla evlenerek cezadan kurtulması da mümkün değil, çünkü başkasıyla (yanılmıyorsam 20'li yaşlarda birisiyle) evliymiş.
    Takdiri okuyanlara bırakıyorum.

    Atatürk konusunda ise artık herhangi bir şey söylemeyeceğim. Çünkü zaten beni muhatap almıyormuşsunuz.

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Tamam sayın sdt23 taktiri okuyanlara bıraktık... Hep birlikte rahatladık.

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Vıdı vıdı etmek: Bİtti oh be

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?



    Filmin hemen hemen başı bu çocuk Yorgo Yunanistanlı bir çocuk şirin bir şey , tesadüfen bulunan çocuk. Yukarda uçanlarda ''karga'' daha doğrusu onlar uçmuyor kaçıyor Mustafa kovalıyor...

    Şimdi bu konuda bir satır yazıp geçecektim ama Can efendinin bir söyleşisini okudum diyor ki...

    ''“Hepimizin çocukluğundan beri dinleyegeldiği bu tanıdık öyküyü canlandırmak ve hep ders kitaplarında “kovaladığı kargalar”ı perdede görmek istedim. İronik… Mustafa'yı Yunanlı Yorgo canlandırdı, kargalar animasyondu...”

    Bir daha okudum, sonra üniversitedeki canlı yayından yaptığım alıntıyı okudum. Gerçekten ironik.... MUSTAFA TESADÜFİ KARGALAR ANİMASYON. Can efendi en önem verdiği yeri belirtiyor neymiş ''karga'' . Bu RTE'nin Obama seçimi kazandıktan sonra dediği laf gibi oldu. Durduk yere şimdi de ''ben Türkiye'nin zencisiyim...'' dedi. Ama partisi AK!!! Buda ironi aklıma geldi konuyla ilgisi direk yok ama olsun ne güzel... Ya seçimi bir eskimo kazansaydı !!! Türkiye'nin eskimosu olacaktı... Ya Allah muhafaza kızılderili olsaydı... Zaten kızılderillilerin atası Türk diye başlardık... Obama bile şaşırmıştır 46 kurban kesildi... Nereden geldik biz buraya ? Ha kargadan buldum pardon... Dedim ben size gel git akıllıyım diyee aklım gitti RTE ye benim yanımda RTE denince bir on dakika anlaşılmaz oluyorum...

    İşte başrol oyuncusunun tesadüfle bulunduğu en önemli öğenin Karga olduğu bu sahne uzun çardağını yapıyor evini yapıyor v.s Karga kovalaması babasının ölümü çiftliğe gidişi okul durumu çok özensiz olarak anlatılıyor. Aslında insan yönünden Mustafa'nın çocukluğu bizim ''Rüyadan çıkalım yola ....'' forumumuzda çok daha güzel detaylı ve insancıl... Filmde bunlar nedense hemen hemen hiç yok olanda hoş değil abartılı ve yanlış çünkü bu dönemde ki kız ilişkileri yetişkin ilişkisi değil ''çocukluk aşkı.'' Mustafa''nın askeri okulda okurken havasından geçilmez gizliden her kıza aşıktır her kızda ona... Ama asla bu çocukluk aşkından başlayıp giden hayatında ZAMPARALIK YOKTUR can efendinin ima ettiği gibi.

    Atatürk'ün Bekirağa bölüğü ne girip çıkmasına kadar ki en önemli olaylar aslında filmde hiç yok. İnsani yerleri özellikle... Örneğin filmi ben çekseydim Küçük Mustafa'nın kız kardeşleriyle dalaşmasını onlara neredeyse kan kusturmasını yemek yapmaya kalkıp ağaç evi yakmasını bir kerede yemeği yakıp kardeşine zorla yedirmesini babasının ölümünü çiftlikteki acısını üvey babaya karşı ilk ve sonraki uygularını özellikle istanbul'a gelirken orada ki son çocukluk aşkına yazdığı ''büyük mektubu'' Enver'in ( paşa) peşinden koştuğu kızı ayartmasını Tarlabaşında bir rum meyhanesinde bedava içişlerini ( ki burası tüm Rumların o devirde düşman olmadığını kanıtlar ) yurt dışından nasıl dergi ve kitap bulup okuduklarını Fransızca öğrenmek için neler yaptığını mutlaka anlatırdım....Ve günümüz gençlerine örnek olması açısından kovalayıp kovalamadığı tam belli olmayan o karga sahnesi yerine ( kovalamıştır tabiiki keklikte bıldırcında avlamıştır. ) O dönemini özetleyen lafını metne yerleştirirdim...

    '' Kazandığım iki kuruşun bir kuruşunu kitap ve dergiye verirdim... Okurdum ne oluyor diye... anlardım. ''

    Hani günümüzde hala öcü olan okumaya karşı bir nebze iyi olurdu... Çünkü ülkenin halihazır başbakanlık makamını fuzuli işgal eden kişi hiç okumadığını gazete bile okumadığını söylüyor okumayın üç çocuk yapın diyor ken ne önemli mesaj olurdu.... Herşey varken okumayan birisi hiçbir şey yokken yasakken istibdat varken yurtdışından getirip okuyan birisi... Aradaki ciddi farklar görülür anlaşılırdı....


    Ve 1919 da Samsun a giderken herkesin kafası nı karıştıracak o ucuz hile yerine adam gibi 1919 u anlatan bir cümle kullanabilirdi. Damat Ferit kabinesi ve onun ve onu yönlendiren dış güçlerin medyalarınıda anlatan bir sözcük ... Örneğin şunu derdi başı ağrımazdı ve doğru olurdu.

    '' 1919'da Türkiye'de nasıl bir yönetim gerektiğini tasarlayan İngilizlerin rapor yazma yetkisindeki tercümanı A. Ryan bakın ne diyor:

    'Amacımız bölmek ve hükmetmek olmalıdir. Biz gercek ideali dinmiş gibi
    davranacak, çıkarcı bir grubu idareci olarak takdim etmeye çalışacağız.'

    İşte Mustafa böyle bir ortamda Samsun 'a gitti.... ''

    Çok daha gerçekçi ve doğru değil mi? Hemde İngiliz diyor.... Haa şu garabet var tabiiki ... Cümleyi bir daha ağır ağır sindire sindire okuyun 1919 da ingiliz in dediği 2008 e nasıl oturuyor !!! Ne garip değil mi?

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Mustafa Kim?

    Bu arayla konuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen, olası yanlış yazımdan dolayı yanlış anlaşılması ve dolayısıyla yanlış bilgi edinilmesini engelleme adına bir girdi yapmak istiyorum.

    Sayın sdt23'ün yazısını okurken dikkatimi çekti gerçi daha öncede çekmişti ama burada bir daha çıkınca bir düzeltme yapma ihtiyacı duydum...

    Avrupa ülkelerinde evlilik yaşı kaçtır? Romeo ile Juliet kaç yaşındaydı?
    Anneannelerimiz, babaannelerimiz, hatta dedelerimiz kaç yaşında evlendi?
    demiş...

    Anneanne babaanne dedeleri bilemem tabikide. Romeo ile Juliet i bilirim..

    Romeo ile Juliet HİÇ EVLENMEDİ. William Shakespeare'in en büyük Tregedyalarından birisidir. İkisi de intihar eder.

    İşin bir komik yanıda Shakespeare’in bu oyun için esinlendiği kaynak, 1563’te genç yaşta intihar eden Arthur Broke (ya da Brooke) adlı ozanın 1562 yılında yazdığı Romelus and Juliet adlı şiiridir. Bu şairinde bunu kaynak olarak Boisteau’nun Fransızca öyküsünü almıştı. Boisteau ise bu öyküyü Bandello’nun İtalyanca öyküsünden aktarmıştır. Bandello'nun da intihar ettiği düşünüldüğünde... Öykü ve şiiri yazanlarla gerçek olayın anlatıldığı kahramanların tamamı intihar etmiş bir eserdir.

    Bu büyük trejedi evlik yaşına örnek teşkil etmesede KAN DAVASI nın ne kadar kötü bir şey olduğunu gözler önüne sermektedir. Malum sevgililer iki kandavalı ailenin çocuklarıdır....

    Yani siz siz olun sakın ha '' Romeo ile Juliet bile erkenden evlendi bende istirem'' diye çıkmayın ortaya alacağınız bir mezar olabilir...

+ Konuyu Yanıtla
2 / 15 Sayfa İlkİlk 123456789101112 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

oglancilar kogusunun diger adi

Unutma benide mustafa kim

Forum

Benzer Konular :

  1. Mustafa Balbay'ın Mektubu
    657 gündür TUTUKLU! İLERİ (!) DEMOKRASİ (!)... KORKTUNUZ !! CUMHURİYETTEN korktunuz!.. . Kurtuluş Savaşından korktunuz... Kurtuluş Savaşını...
    Yazan: yas2010 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 23-12-2010, 03:36:14
  2. Mustafa nasıl kurtulur?
    merhabalar , arkadaşım mustafanın şöyle bir sorunu var: uzun bir flört döneminden sonra eşiyle evlendi, evlilikleri şöyle oldu.bu bayanın bazı yanlış...
    Yazan: sevgi karabag Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 16
    Son İleti: 19-10-2010, 17:55:43
  3. Mustafa Kemal gibi düşünmek
    Tarih, 18 Mayis 2002... Yer, Italya'nin Perugia kenti... Genç Türk isadami Utku Oguz, bilgisayarinda kayitli son Atatürk fotografini...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 25
    Son İleti: 24-10-2009, 23:01:34
  4. Mustafa Kemal'in tarihçesi
    Geçmişi, M.Ö.8000 yıllarına kadar dayanan, Hititlerden başlayıp, Frigya, Lidya, Selçuklular, Karamanlılar, Osmanlılar ve son olarak da Türk...
    Yazan: FUTURE Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 7
    Son İleti: 08-03-2009, 11:54:02
  5. Mustafasız Mustafa
    Mustafasız Mustafa………… Göğün kenarlarındaki kurşini renklere bakıp akşamın olduğunu sanabilirdiniz. Ama ankarada henüz öğle vaktini yenice...
    Yazan: ayazoglum Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 7
    Son İleti: 03-01-2009, 23:56:01

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.