Tasarrufun İptali Davası

[xewer]

Tarafıma açılan iptal davasında borçludan mal edinen üçüncü şahıs konumundayım. Ancak davacının alacağının olmadığını bu dava içerisinde ispatlayacağım. Eğer davacının gerçek bir alacağının olmadığını ispatlarsam davacıya daha sonra tazminat davası açabilir miyim? Davacının alacağı olmadığı halde iptal davası açması suç mudur, dolandırıcılığa girer mi. Şu an gayrimenkulümü elimden almaya çalışıyorlar. Bu konuda bir içtihat var mı.

[Av.Ragıp Atay]

çok kısa yazmışsınız. bu kadar az bilgi ile yardımcı olmamız mümkün değil. Öncelikle, borcun kaynağını, senet ise hangi tarihte taznzim edldiğin, sizin taşınmazı hangi tarihte aldığınızı, borçlu ile aranızda yakınlık olup olmadığın, taşınmazın değerini ve tapuda hangi değerden işlem yaptığınızı, borçlu hakkında aciz vesikası alınıp alınmadığını bilmemiz gerekir.
davayı kazandığınızda, yargılama giderlerini karşı taraftan alabilirsiniz. Eğer tedbir koymuşlarsa, tedbir nedeniyle uğradığınız zararı da tazmin etme şansınız var

[xewer]

1. Borçlu ile akrabalığım yok.

2. Alacak takibi kambiyo senetlerine dayalı, senetler muvazaalı ispatı kolay, büyük ihtimal geçmiş tarihli olarak tanzim edilmiş.

3. Geçici aciz vesikası alınmış, ancak alacaklı (davacı) borçlunun başkaca taşınmazlarındaki iptal davasına konu alacak takibi sonucu koyduğu haczi fekkederek, üzerlerindeki haczin fekkedildiği taşınmazları borçlunun satmak sureti ile mevcudundan çıkarmasına olanak vermiş. Borçlu, davacının üzerinden haczi fekkettiği taşınmazları haczin fekkedildiği gün davacının alacağından daha yüksek bir bedelle satmış, parasını da resmi kanallarla almış. Kısacası alacaklı borçlunun başkaca taşınmazlarını cebri icra yolu ile sattırıp alacağının tamamını alabilecekken bunu yapmamış, borçlu ile anlaşıp haczi fekketmiş. Daha sonra da aciz vesikası alıp tarafıma ve benim durumumda olan borçludan mal edinen başka şahıslara iptal davası açmış. Alınan aciz belgesi de geçersiz, aciz belgesini veren icra dairesine dava açılacak. Davacının borçlunun başkaca taşınmazlarını haczetmesinin nedeni de bu taşınmazlara gelebilecek diğer alacaklılıarın hacizlerini ikinci sıraya düşürmek olmalı.

4.Ben borçludan taşınmaz aldım karşılığında da borçluya aynı anda ve aynı parselde aldığım taşınmazdan daha değerli bir taşınmazı verdim. Karşılıklı satış yapıldı. Borçlunun mevcudunda eksilme olmadı aksine artış oldu. Tapudaki satış bedelleri düşük.

5. Benim asıl öğrenmek istediğim şudur. Ben ve benim durumumda olan borçludan mal edinen diğer davalılar: eğer alacağın hukuken geçerli olmadığını, borçlu ile alacaklı arasında muvazaa olduğunu ispatlar ayrıca aciz belgesini de iptal ettirir isek alacaklı ,(davacıya) ,açtığı yasal dayanaktan yoksun olan dava nedeni ile bize maddi ve manevi olarak verdiği zararlardan dolayı maddi tazminat davası dışında ceza davası da açabilir miyiz. Eğer Türkiye'de herkes bu şekilde malını satıp, daha sonra da işbirliği içinde olduğu kişilere geçmiş tarihli senetler tanzim edip verirse, herkes birbirine iptal davası açar, mülkiyet hakkının anlamı kalmaz. Borçlu ile alacaklı arasında işbirliği olduğu alacaklının borçlunun başkaca taşınmazlarındaki hacizleri anlaşmalı olarak fekketmesinden anlaşılabilir.

4. Tapularda hacizler var. Taşınmazlarımızı satmamız, kiraya vermemiz, kredi kullanmamız mümkün değil.

[xewer]

7. Senetlerin tanzim tarihi iptali istenen tasarrufların yapıldığı tarihten 45 gün öncesi. Büyük olasılık borçlu iptale konu taşınmazlarını satıp parasını da aldıktan sonra geçmiş tarihli senetler tanzim etmiş, senetlerin tanzim tarihi yani borcun doğumu da satışlardan hemen öncesine verilmiş. Bunun dışında senetlerin(iki senet var) vadeleri de satışlardan hemen öncesine yazılmış. Ancak senetler vadelerinde işleme sokulmamış ne tesadüfse iptal davasına konu üç taşınmaz borçlu tarafından satıldıktan hemen sonra işleme sokulmuş. Hacizler de borçluya haber verilerek koyulmuş. Anlayacağınız bizi tam bir kıskaca almışlar.

[Av.Ragıp Atay]

uzn cevaba gerek yok, alacaklı haczi fek etmek suretiyle üçüncü kişilerin zararına olarak tasarrufta bulunmuştur. bu nedenle artık tasarrufun iptali davası dinlenemez.
alacaklı haczi fek etmekle kötüniyetli davranmıştır ve tazminat davası açma hakkınız doğmuştur.

[xewer]

Sayın Ragıp Atay, konu ile ilgili beni aydınlattığınız için teşekkürler. Ancak hakim sizinle aynı fikirde değil, dava dosyasında haczin fekkedildiğine dair belgeler olmasına rağmen davayı dinlemeye devam ediyor davayı devam ettireceğe benziyor. Tapudaki hacizleri de kaldırmadı. İİK'nun 281. maddesi son paragrafında yazan maddeye(teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez) aykırı olarak alacaklının taşınmazlarımıza koyduğu haciz teminatsız olarak konulmuş, hakim alacaklının teminat yatırmasına da karar vermedi. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır biz de anlamadık. Borçlunun senet verdiği herkes aynı şeyi yaparsa bu işin sonu gelmez herhalde. Borçlu şu an bile geçmiş tarihli senet düzenleyip, aynı şeyi yaptırabilir. Ayrıca alacaklı, gerçekten alacaklı olduğu şirketten (bize taşınmazları satan gerçek kişiden resmiyette alacakları yok) iptal davasına konu alacağına mahsuben harici tahsilatta bulunmuş (resmi kanallardan) ancak iptal davasında alacağının tamamını talep ediyor. Bu durumda bir suç unsuru olmalı. Yorumlarınız için teşekkürler.

[xewer]

NOT: Alacaklı, borçlunun bize sattığı taşınmazlardan haczi fekketmemiş. Borçlunun iptal davasına konu olan taşınmazları dışındaki başka taşınmazlarındaki haczi fekketmiş.

[Av.Ragıp Atay]

sorun yine değişti, alacaklı bize sattı taşınmazdaki haczi fek etmemiş diyorsunuz. siz burayı hacizli mi aldınız? yoksa iptal davası ile birlikte mahkeme mi ihtiyati haciz koydu? Hacizli almışsanız, zaten iptal davası olma. alacaklı satış isteyebilir. sanırım yanlış ifade ettiniz.
Aciz vesikasının iptali için icra tetkik merciinde dava açmanızı öneriririm. eğer kazanırsanız iptal davası konusuz kalır

[xewer]

Biz yeri hacizli almadık. İptal davası ile beraber ihtiyati haciz kararı aldırmışlar, bu nedenle taşınmazlar şu an hacizli. Davacı, borçlunun bize sattığı taşınmazları dışındaki, başka taşınmazlarına haciz uygulamış daha sonra da bu hacizleri fekketmiş. Borçlu da üzerinden hacizler fekkedilen taşınmazlarını(bize sattığı taşınmazlar değil) satmış satış bedelini de resmi kanallarla (çek ile) almış. Aldığı satış bedeli de alacaklının(davacının) alacağından daha fazla. Bu olaylardan bir yıl sonrada alacaklı borçlunun bize sattığı taşınmazlar için iptal davası açmış.
Beni şu konuda da aydınlatırsanız sevinirim; bir şahsın veya şirketin nedensiz yere ve karşılığında para veya mal almadan başka bir şahıs veya şirkete senet vermek sureti ile borçlanması hukuken geçerli midir? Bu çeşit senetler ile takibe girişen alacaklının alacağının hukuken geçerliliği varmıdır? Alacaklı ile borçlu arasındaki alacak-borç ilişkisinin muvazaalı olduğu ispat edilebilir mi? Bu konu ile ilgili yargıtay içtihatları mevcut mudur? Konu ile ilgilendiğiniz için tekrar teşekkür ederim.

[Av.Ragıp Atay]

aynı şeyi bir daha söylüyorum. davacı, kendi davranışı ile borçlunun aczine sebebiyet vermişse, aldığı aciz vesikasının bir hükmü yoktur. Kaldı ki, hacizlari kaldırmış olmakla, kötüniyetli davranmıştır ve bu dudrm, alacağını aldığının karinesidir.
Daha fazla bilgi vermem de mümkün değil. Ancak avukatınız beni aradığı takdirde davayı tartışabiliriz. Bu konuda yargıtay lkararları var. Endişelenmeyin