Komşunun ağacı rahatsız ediyor

[ALESTA1900]

Hukukçu Arkadaşlar,

bitişik nizam ve birbirine paralel bloklardan oluşan bınaların oldugu binamızın yanındaki komşunun zaten ufak olan ara boşlukta afedersiniz osuruk agacı olarak geçen bir agaç büyüdü ve binanın neredyse 4 katına kadar uzandı ve o ra bölgeyi kapattıgı için gerek komşunun binasından gereksede onundeki binadan sürekli bu agacın oldugu kapalı bölgeye çöp atılmakta. Bina sahibi bu binada oturmadıgı için ilgilenmiyor ve agacı kesme cihetine de gitmiyor. Bu agaç bizim binamızda alt daireler güneş gelmesini engellediği gibi yazın buraya atılan çöplerden sebep sinekte yapıyor. İki kez belediyeye şikayet etmemize ragmen ilkinde belediye gelip çöpleri temizledi ikinci gelişinde de agacı sahibinin rızası olmadan kesilemeyeceğini söyledi. sizden ricam bu agacı nasıl ve hangi yolla kestirebiliriz ve bu binanın çevre temizliğini yapmasını sağlarız yardımınızı rica ederim.

[Halit Hayri Eriş]

........İki kez belediyeye şikayet etmemize ragmen ilkinde belediye gelip çöpleri temizledi ikinci gelişinde de agacı sahibinin rızası olmadan kesilemeyeceğini söyledi.

Yanıt sorunuzun içinde.

[Av.Duygu Yarol]

Sn.Halit Hayri Eriş'in cevabına katılmak mümkün değil.
Kimse kimseyi böyle bir durumda yaşamaya zorlayamaz ve böyle bir durumda mülk sahibinin keyfiyetini beklemek yerine ilgili mahkemeye bir dilekçe ile başvurarak gerekirse bilirkişi raporundan veya keşiften de faydalanarak ağaç ortadan kaldırılabilir ya da her iki taraf için de uygun bir çözüm bulunabilir.

Sn. Hukuk sever hukukçumusuz bilmiyorum ama isterseniz Medeni Kanun'un
TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN İÇERİĞİ VE KISITLAMALARI bölümüne bir gözatın...

"III. Komşu hakkı

1. Kullanma biçimi

MADDE 737.- Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.

Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır."

[Halit Hayri Eriş]

Sn. Hukuk sever hukukçumusuz bilmiyorum ama isterseniz Medeni Kanun'un
TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN İÇERİĞİ VE KISITLAMALARI bölümüne bir gözatın...

Sayın duyguyarol

Hukukçu değilim, medeni olmaya çalışan bir insan olarak , ara sıra "Medeni Kanunu" okuyup öğrenmeye zaman ayırıyorum.Aynı şekilde , edebiyatçı 'da değilim fakat özellikle "hitap" şekillerine özel bir hassasiyet duyarım . Tıpkı filozof olmadığım halde felsefeye,matematikçi olmadığım halde matematiğe ilgi duymam gibi.Tüm bunlar çağdaş bir insan olma koşulunun olmazsa olmazlarıdır. Okumuş 'luk ve yaşanmış 'lık konuları gündeme geldiğinde ayrım yapmam.Her ikisinede, saygı duyarım .Yani bilim' e de , tecrübe 'ye de aynı mesafede durur ve bilimin tecrübe ve pratikle yoğurulduğu zaman mükemmele ulaşacağına ve herkesin herkesten öğrenebileceği birşeyler olduğuna inanırım.Yoksa sizce hatalı mı düşünüyorum?

Bence ;Büyük kentlerde ,komşular arasında yaşadığımız için , bu kanunda vucud bulan "Mülkiyet hakkından Doğan Yetkilerin Komşu Lehine Sınırlandırılması" konusu herkes tarafından öğrenilmesi gerekli olan bir konu.

Gözatın demiştiniz ya sizi kırmamak adına "Medeni Kanun'a " tekrar göz attım.Hem sadece alıntıladığınız Md.737'ye değilde Komşu Hakkı ile ilgili düzenlemelerin bulunduğu , Md.737 ile Md.760- arasını tekrar tekrar okudum.Fakat hiçbiri güneşi kesen ağaca kısıtlama getirmiyor.

Taşkın bitkilerle ilgili yanlızca Md.740 'da bazı hükümler var :

MK. md. 740 a göre “Komşunun arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.” 740/II de ise “Ekilmiş ve üzerine yapı yapılmış arazisine dalların taşmasına katlanan komşu, bu dallarda yetişen meyveleri toplama hakkına sahip olur.” 740/III de ise “Komşu ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.” hükmüyle komşu ormanlar için katlanma ödevi açıkça öngörülmüştür. Buna karşılık, diğer yerlerde, ağacın, komşu toprağı aşan dal ve köklerine katlanma ödevi, zarar vermeme şartına bağlanmıştır. Eğer bir zarar söz konusu olursa, uygun bir süre içinde dal ve köklerin kaldırılması gerekir. Aksi durumda ise, komşu, bunların kesip kalıntılarını benimsemeye yetkili kılınmıştır.

Ben bu cümleden ; "Ağaç ve bitkilerin taşkınlığından söz edilebilmesi için, bunların dallarının ve köklerinin yatay sınırı aşarak komşu taşınmaza sarkması ya da geçmesi gerekir ve de zarar vermesi gerekir. " hükmünü çıkarıyorum.(Taşkınlık ve Zararın da ispatı gerekir.)Belki de hataya düşüyorum.Sizce yanılıyormuyum ?

Taşkınlığı ve zararı ispatladınız diyelim,bu halde dahi ağacın sadece bahçe veya arazinize taşkın olan dal ve köklerine katlanma ödeviniz ortadan kalkıyor.Ağacın tamamını 'özel' durumlar dışında kestiremiyorsunuz. "Güneşimizi kesiyor veya ağaç olduğu için herkes buraya çöp atıyor " diye ağaç kesimine onay veren bir yargıtay kararı var mı. ?

,,,,binamızın yanındaki komşunun zaten ufak olan ara boşlukta afedersiniz osuruk agacı olarak geçen bir agaç büyüdü ......

Yakınıcı , ağacın türünü de beğenmiyor.Bu konuda ne önerirsiniz.(Ben , Md.741 'e bakılmalı derim.)

Komşu , ağacı kesmemekte israrlı ise , en azından , tekniğine uygun olarak budatma teklifi , sulha davetiye çıkaran bir öneri olabilir.

Her şikayet edilen "komşu ağaç " kesilse memlekette ağaç veya taşkınlık yapıyor diye şikayet edilen her komşu ceza alsa.....memlekette ne ağaç kalır ne de komşu.( Zaten her iki canlı türünün örnekleride son derece azalmakta (!) )

Saygılarımla

[Av.Selin Çam]

84 tarihli şu şekilde bir karar var ;

YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1984/10272
K. 1984/10494
T. 18.10.1984
• AĞAÇ DAL VE KÖKLERİNİN KOMŞU MÜLK ALANINA HENÜZ GİRMEMİŞ OLMASI
743/m.664
ÖZET : Olayda davalıya ait ağaçların halen davacı parsellerine tecavüz etmediği, bu ağaçların dal ve köklerinin davalının mülkiyet alanı içerisinde kaldığı saptandığına göre, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasında görülen davada; davacı, davalının parsellerine diktiği ağaçların gölgelerinin kendisine ait taşınmazlara zarar verdiğini ileri sürerek, ağaçların kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edildiği görülmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, davalının kendi taşınmazına diktiği ağaçların tarlalarına zarar verdiğinden bahisle ağaçların kâl'i suretiyle zararın giderilmesini istemiştir. Dava konusu ağaçların davalıya ait çap kapsamında kaldığı, dal ve köklerin davacının mülkiyet alanına tecavüz etmediği, ancak bir kısmının gölge yaparak zarar vereceği uygulama ve uzman bilirkişi raporları ile anlaşılmıştır. M.K.’ nun 618. maddesi gereğince herkes malik olduğu taşınmazda dilediği gibi tasarruf edebilir. Davalının kendi taşınmazına diktiği ağaçların komşu taşınmaza gölge yapması, M.K.’nun 661. maddesinde öngörülen biçimde bir taşkınlık sayılamaz. M.K.’nun 664. maddesi uyarınca ağaç, dal ve köklerinin ancak komşu taşınmaza tecavüz ettiği takdirde kâl'i istenebilir. Olayda davalıya ait ağaçların halen davacı parsellerine tecavüz etmediği, bu ağaçların dal ve köklerinin davalının mülkiyet alanı içerisinde kaldığı saptandığına göre, davanın reddi gerekirken ağaçların bir kısmının gölge yaptığından, bir kısmının ise ilerde zarar vereceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenden ötürü HUMK.’ nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin harcın iadesine, oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Ceza Dairesi Kararı
yarx

[Av.Selin Çam]

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1993/14-395
K. 1993/486
T. 30.6.1993
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Ağaç, dal ve köklerin komşunun mülküne geçmesi )
• AĞAÇ, DAL VE KÖKLERİN KOMŞUNUN MÜLKÜNE GEÇMESİ ( Elatmanın önlenmesi )
• KOMŞULUK HUKUKU
743/m.661,664
ÖZET: Bir kimsenin mülkünü kullanırken komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıklardan ,çekinmesi MK.nun 661. maddesi hükmü gereğidir.

Bu itibarla yerel mahkemece mevcut delillerin MK.nun 661 ve 664. maddesi hükümlcri çerçevesinde ve mülkiyet hakkının mahiyeti gözetilip değerlendirilerek davacı taşınmazına geçen davalıya ait ağaçların dallarının kesilmesine karar verilmesi doğrudur.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.12.1991 gün ve 1073-1315 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21.9.1992 gün ve 778-7953 sayılı ilâmı:

( ... M.K.nun 664. maddesi komşu taşınmaza geçen ve zarar veren dal ve köklerin kesilebilmesini öngörmektedir. Madde hükmünün uygulanması için geçme ve zarar verme koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Zaten dava da bu maddeye dayanılarak açılmıştır. Bu husus gözetilmeksizin Yasaya ters olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Taraf taşınmazları komşudur. Davacı, komşu taşınmaz mal maliki davalının, kendi yeri içerisinde olmak üzere sınıra yakın olarak diktiği Dışbudak-Meşe-Karaağaç-Kavak-Elma ve Armut ağaçlarının gölgesi nedeniyle taşınmazında yetiştirdiği ürününe zarar verdiğini ileri sürerek ağaçların tecavüz eden dallarının kesilmesi suretiyle el atmasının önlenmesini istemiştir.

Bir kimsenin mülkünü kullanırken komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıklardan çekinmesi MK.nun 661. maddesi hükmü gereğidir. Ayrıca aynı Kanunun ağaç, dal ve köklerinin başkasının mülküne geçmesi kenar başlıklı 664 ncü maddesinde, "bir ağacın dalları ve kökleri komşusunun mülküne geçipte zarar verdiği ve komşusunun talebi üzerine münasip bir müddet içinde ağaç sahibi bunları kaldırmadığı takdirde komşunun o dal ve kökleri kesip enkazını zaptetmeğe selahiyeti bulunmaktadır. Davacı taşınmazının yüzölçümü itibariyle ekdiği ürünlerinde, davalının bu davranışı sonucu doğan zararın, komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aştığı ve taşkınlık ölçüsüne vardığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla yerel Mahkemece mevcut delillerin M.K.nun 661 ve 664 ncü maddesı hükümleri çerçevesinde ve mülkiyet hakkının mahiyeti gözetilerek değerlendirilerek davacı taşınmazına geçen davalıya ait ağaçların dallarının kesilmesine karar verilmesi doğrudur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 3.12.1986 gün ve 330-1010 ve 1.2.1989 gün ve 869-37 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.

O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ) oybirliği ile karar verildi.

yarx

[Av.Duygu Yarol]

Sayın Eriş, beni rahatsız eden durum bir insanın çözüm aradığı bir problemini hiç bir hukuki gerekçe gösterme zahmetine girmeden sanki başka bir yolu yokmuş gibi kestirip atmanız..Ayrıca hitap tarzının önemine değinmiş olmanıza rağmen sn.ALESTA1900'a verdiğiniz yanıtın uslubunu da yeniden değerlendirmenizi diliyorum.



Şunu da eklemek isterim ki; biz bir davamızda okalüptüs ağaçlarının verdiği rahatsızlık nedeniyle mahkemeden kesim kararı almıştık...

[Av.Selin Çam]

Şunu da eklemek isterim ki; biz bir davamızda okalüptüs ağaçlarının verdiği rahatsızlık nedeniyle mahkemeden kesim kararı almıştık...

Sayın duyguyarol;
Ağacın dal ve kökleri taşınmaza geçmiş miydi?

[Av.Duygu Yarol]

evet geçmişti sn. c-selin...
ama okaliptüs ağaçlarının daha önemli problemleri oluyor...

[Av.Selin Çam]

Peki