Bağımsızlık - Müstemleke Şeriat - Savcı

[sdt23]

sdt23' ün yanıtlaması dileğiyle, (malum iddianameyi adeta mahkeme ilamı olarak kabul etmektedir)

Savcının iddianamedeki pek çok iddiasını akla yatkın buluyorum. Bu iddialarını kanıtlamak için elinde kuvvetli deliller bulunduğuna inanıyorum. Sonuçta bunlar iddiadır, ispat ettiğinde sorumlular mahkum olur.

Haberin detaylarını okursanız bu haber savcının iddianamedeki bir iddiasından bahsetmiyor.

Deliller klasöründe olan bir telefon görüşmesinin dökümü. Telefon görüşmesi bir muhabirle Emin Şirin arasında. Muhabirin iddiasından ibaret. 2455 sayfalık iddianamede bu telefon görüşmesine veya muhabirin iddiasına atıf yok.

Bu delilin iddianamede ne şekilde kullanıldığını görmeden yapılan yorumlar konuyu saptırmaktan başka bir amaca hizmet etmez.

İddianamede savcı Hayati Yazıcı'nın hakimleri satın aldığı iddiasında bulunsaydı onu da ciddiye alırdım.

[monica]

Sayın sdt23 siz Televizyonlara yansıyan kamera görüntülerini hangi gözlükle bakıyorsanız markasını verinde bizde alalım sizin yazılarınızı okuyunca olan saraba oluyor ayık kafayla okuyamıyorum çümkü sizin yazılarınızı.!
Allah commodore1tr'ye sabır versin...
Büfecinin Dondurma dolabına sandalyeye yapılan darbeleri görmüyormu sizin gözlük onların ne suçu var.
İnsanda utanma sıkılma olur biraz.

[milo]

Savcının iddianamedeki pek çok iddiasını akla yatkın buluyorum. Bu iddialarını kanıtlamak için elinde kuvvetli deliller bulunduğuna inanıyorum. Sonuçta bunlar iddiadır, ispat ettiğinde sorumlular mahkum olur.

Haberin detaylarını okursanız bu haber savcının iddianamedeki bir iddiasından bahsetmiyor.

Deliller klasöründe olan bir telefon görüşmesinin dökümü. Telefon görüşmesi bir muhabirle Emin Şirin arasında. Muhabirin iddiasından ibaret. 2455 sayfalık iddianamede bu telefon görüşmesine veya muhabirin iddiasına atıf yok.

Bu delilin iddianamede ne şekilde kullanıldığını görmeden yapılan yorumlar konuyu saptırmaktan başka bir amaca hizmet etmez.

İddianamede savcı Hayati Yazıcı'nın hakimleri satın aldığı iddiasında bulunsaydı onu da ciddiye alırdım.

Demagoji konusunda ustalarınız ile rahatlıkla boy ölçüşebilirsiniz.

Bir yandan zabıta görevlileri hakkında tavırlarını tasvip etmeseniz de henüz soruşturma var derken Ergenekon sanıklarını derhal mahkum ediyorsunuz. Sizler insanın gözünün içine baka baka bu kadar tahrifatı bu kadar pervasızca nasıl yapabiliyorsunuz? Nihat Genç'in sizin gibileri anlatırken yerden göğe kadar haklı olduğunu sayenizde bir kez daha anladım.

O alıntıda Ergenekon'un ucunun Erdoğa da uzanabileceği söyleniyor. Lafı hiç döndürüp dolaştırmadan salt o konuşmalar hakkındaki yorumunuzu istemiştim ama yapmayacak yapamayacaksınız biliyorum. Çünkü siz işinize geldiğinde olaylara "salt hukuk" açısından bakıyorsunuz ve iddianamede bir iddia olarak yer almadığından söz ediyorsunuz. Cümleleriniz arasında güya hukuk yorumu yaparken aynı zamanda gayet güzel siyasi mesajlar verebiliyorsunuz. Ama bu konuyu yine " salt hukuk" açısından es geçiyorsunuz.

[commodore1tr]

Bağımsızlık - Müstemleke Şeriat - Savcı

Başlık bu bu başlığa bakıp müstemleke savcısı yorumunu yapmak için kendinizi zorlamış olaylara bakıp böyle olmalı demiş olmanız gerekiyor...

Müstemleke savcısı diye yazı yok. işin komiği suçlamada yok !! sonucu belirleme hiiç yok !! Amma ayyuka çıkmış olaya suskunluğa tepki var buna kelalaka bir ülke tepki gösterince ''uyanan'' savcılara tepki var...

Sizi burada ne rahatsız etti? Faşist bir polis devletine doğru gitmeye şeriatın ayak seslerini gümbür gümbür duymaya yapılan itirazlara karşı duran kişilik çizmek zorundalığını neden hissettiniz ?

Gazete veTV lerde haber olan olaylar ' ihbar'' kabul edilir. Bunu da mı bilmiyorsunuz? Gerçi daha İstanbul da ki olayada gelmedik ama olanlar açık buna rağmen savcılık dedim ben....

[commodore1tr]

Sayın sdt23 ;

Birisi hapşırsa '' ergenekoncular pilavına karabiber koydular...'' sendromundan vaz geçin. Zaten yaratılmak istenen de bu düşünce... Bakın dönüp dolaşıp bu olayıda ergenekona bağladınız... Burada bağlansa bağlansa deli saçması akla zarar her şeyi ergenekon dosyasına koymakla uğraşacaklarına savcılar biraz da terör ve diğer suçlara baksalar iyi olurdu diye özetlenebilir...

Acemi kaptan iskeleye çarpıyor ergenekon diyorsunuz. El insaf...

Savcının iddialarının çok ciddi olduğunu buyurmuşsunuz gerçi bu forum o değil ama anlaşılan sizin girdiğiniz her forum ergenekona bağlanacak muhtemelen 30 Ağusos formuna da ergenekon yazarsınız... Nede olsa bir paçavra 1923 te kuruldu diye girizgah yapmıştı... 1923 te kurulabilmesi için 30 Ağustos şarttı demekki 30 Ağustosu ergenekonculara borçluyuz... sapla samanı karıştırmaktan vaz geçin. Çağdaş bir Cumhuriyet kızı olun size tavsiyem...

Sahteliği belgelenen her türlü yazı ve belgeden iddianameye konu çıktığına göre RTE nin ki neden iddianameye girmedi onu düşünün sadece yani özetle sadece düşünün.. yoksa böyle giderse çok sık yazdığınız aile hukukunda mihir i yazarsınız ama onuda ciddiye almazlar çünkü kızsınız aklen ve bedenen dun yaratıksınız.... Sizi uyandırmak için daha ne yapayım ???????

[civic]

Milo'nun eklediği haber memlekette adliyenin geldiği seviyeyi pırıl pırıl gösteriyor bize. Devlet denen şeyin son kalesi hukuk. Erk bir diktatörün elinde bile olsa;
1) Mahkemeler
2) Yasa uygulayıcı
çalışıyorsa hala bir çok şey yolunda demektir. Ben öyle, dikta ile yönetilen bir ülkede yaşamayı yeğlerdim. Yıllar önce Tüketici Mahkemesi'nde dava açarken hakimin yasa dışı olarak benden mahkeme harcı almasıyla aklıma gelen bir soru vardı, hala kafamı çok karıştırıyor: "Hakime neden dava açamıyorum?" "Hakimi kime şikayet edeceğim?" vs...
Çin, Hindistan gibi ülkelerin bile insan hakları konusunda oldukça yol kat ettiği bugün içinde doğmak zorunda kaldığım bu memlekette 200 yıldır HİÇ BİR gelişmenin kaydedilmediğini anlamak insana saç baş yolduruyor. Yurt dışı internet forumlarında ve benzeri ortamlarda konuştuğum insanlar bana Gece Yarısı Ekspresi diyorlar, "eskide kaldı değil mi?" Hayır diyorum, onlar güzel günlermiş. AB adaylığı, reformlar, hepsi yalan diyorum. Tiyatro hepsi.

Bu milletin duygularını, kararlarını kontrol etmek o kadar kolay ki... İstanbul'da geçen haftalarda olan bombalamanın zamanlamasından bir anlam çıkaran tek bir gazeteciye rastlamadım. Ama öyle bir ortamda geldi ki o saldırı, yani o günlerde bir bomba patlamasa şaşırırdım. Artık bırakın verilecek tepkiyi, terörün bile gidişatını sıradan bir vatandaş olarak tahmin edebiliyorsam gerçekten bu millet acınacak durumda demektir. Olmaz ya, oldu diyelim, filanca ülkenin orduları girdi bir köşeden, hiç kimsenin kılı kıpırdamayacak, o gün herkes canını kurtarmak için kaçmaya başlayacak. İşte bu kadar büyük bir yalandan ibaret bu ülkede hayat.

[ferroburak]

ABD nin bu ilgisine iki farklı yorum geldi işin ilginci birisini Yılmaz özdil yazdı diğeri genel olarak yorumlandı. Bakış açıları farklıydı ama ikiside acı gerçeği vurguluyordu.... Okumayanlar için Yılmaz özdil in yazısı

Du yu andırsitend?

AKP'li belediyenin zabıtaları Keçiören'de içki satan gariban büfeciyi sopayla dövdüler ya... Amerikan Büyükelçiliği anında soruşturma başlattı.

*

Bazı salak arkadaşlar da sevindi...

"Büfeciye Amerikalılar sahip çıktı!"

*

Kardeşim!

Tekel bayii orası...

Tekel, British American!

Yeni Rakı satılıyor orada...

Yeni Rakı, Amerikalı!

Marlboro.

Camel.

Parliament zaten malum da...

Samsun, British American.

Maltepe, British American.

Viski satılıyor...

Johnnie Walker, İskoç.

Jameson, İrlanda.

Jack Daniel's, Amerikan.

Absolut da satılıyor...

İsveç votkası.

Güzel güzel biralar var...

Miller, Amerikan.

Beck's, Alman.

Corona, Meksika.

Carlsberg, Danimarka.

Heineken, Hollanda.

Budweiser, Belçika.

Foster's, Avustralya.

Efes Pilsen, Coca Cola ortaklı.

Coca Cola, Amerikan...

*

O büfede, Türk olan sadece büfeci!

*

Coni malını koruyor, malını...

Onun için soruşturma açıyor.

Yoksa, eli sopalı dinciler, gariban

büfecinin burnunu kırmış, ona ne?

*

Üstelik...

Sen ne malına sahip çıkıyorsun, ne insanına... Dinciler büfeciyi yamultmuş, Amerikalılar soruşturma açmış, sana ne?

Kılavuzu karga olanın.. Laikliği Abd'den öğrenenin burnu *** çıkmaz.