+ Konuyu Yanıtla
4 / 69 Sayfa İlkİlk 12345678910111213142434445464 ... SonSon
31 den 40´e kadar toplam 683 ileti bulundu.
  1. #31
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Butür olaylar bütün ulusal basında oldugu gibi yazıldı.
    Olayı bir manavın dometeslerin üstünde sinek var diyemi çarpıtarak gerçekleri gizleyerkmi dürüşt olacağız kişiler ve kurumlar neden alınsın
    YÜCE DİNİMİZ Bunları yapın demiyorki yapanlara lanet olsun.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü... konulu yargıtay kararı ara
    Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü... konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #32
    Kayıt Tarihi
    May 2008
    İletiler
    584
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Alıntı mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Butür olaylar bütün ulusal basında oldugu gibi yazıldı.
    Olayı bir manavın dometeslerin üstünde sinek var diyemi çarpıtarak gerçekleri gizleyerkmi dürüşt olacağız kişiler ve kurumlar neden alınsın
    YÜCE DİNİMİZ Bunları yapın demiyorki yapanlara lanet olsun.
    Ben de ulusal basındaki doğru bir yaklaşımdır demedim ki zaten Sayın Sezen.

    Olumsuz ve karalayıcı hangi olay olursa olsun mesleğin ismini zikretmek o mesleğe mal etmeyi ve kamu üzerinde mesleğin saygınlığını karalayabileceği gerekçesi ile yanlıştır. Olay münferit ve kesinlikle kabul edilemezdir. Bu tür istismar vakalarının dinle bağlantılı kişilrce ifa edilmesi ise hem doğal olarak haber değerini artırmakta ve ilgi çektiği için de tirajları yükseltmektedir elbette. Yapılan hiç bir şekilde kabul edilemez ve zaten bu suçu işleyenler müebbet cezası verilmesini zaten savunmaktayım. Bakınız bununla ilgili bir başlığım burada mevcut ve bunu farklı platformlarda da dile getiriyorum.

    Burada dikkat çekmek istediğim konu farklıdır. Nasıl ki dini huarafelere boğarak istismar eden bu insanlar yanlış davranarak dini temsil yeterlikleri olmasa da, bu insanların davranışları da dine mal edilerek olumsuz bir yaklaşıma neden olabilir. Biz devletimizin laik olduğunu ve öyle kalacağını söylüyor, bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Ancak bu demek değildir ki insanlarımızı gençlerimizi dinsizliğe yönelteceğiz. İnanç gençleri koruyan bir zırh gibidir. Yeter ki doğru bilinsin ve hurafelerden arındırılsın. Bugün şöyle etrafıma baktığımda açık olduğum için bana farklı bakan bu insanlar gerçek anlamda dinlerini bilseler eminim ki böyle olmayacak. Umarım ne demek istediğim anlaşılıyordur.

    Saygılar..

  4. #33
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Adana, Seyhan, Turkey.
    İletiler
    2.930
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Sayın commoder1tr'nin yazdıkları, "bir mesleğe veya bir görüşe mal edilmemek" koşulu ile elbette doğru şeyler.. Ancak, sayın Akademik Sultan'ın kaygıları ve görüşlerine de katılmamak mümkün değil.

    Her meslekten her tür adam çıkabilir. Sayın commodore1tr'nin anlatımlarından, "dindar insanların sapık kişiler olma ihtimali yüksek" sonucunu çıkaraanlar olabilir. Bir hikaye veya romanda kötü rolü hep köyün imamına verirsen, imamların kötü insanlar olduğu sonucu çıkar.

    Sayın Akademik Sultan'ın da belirttiği gibi; sapık hareketlerin tasvip edilecek tarafı yoktur ve bu tür hareketleri din adamları ya da dindar olduğunu söyleyenler yaparsa daha da vahimdir. İmamın yaptığı sapıklıktran tüm imamların kötü olduğu sonucu çıkmayacağı gibi, Hüseyin Üzmez'in yaptığı iğrençliği de tüm islamcılara mal etmek yanlıştır.

    Ben uzmanlık alanım olan iş hukuku konusunda "işyerinde cinsel taciz" konulu bir araştırma yaparken gördüm ki, tacizde bulunanlar arasında; imam, papaz, avukat, asker, işçi, patron, eşcinsel, doktor ve hatta cumhurbaşkanı (İsrail Cumhurbaşkanı) gibi her meslek ve her kademeden kişiler olduğunu gördüm.

    İşte size 24 Şubat 2006 tarihli Sabah Gazetesi'nin 18. sayfasından bir haber;
    "Kışla tuvaletinde taciz. Tuvalet kabininde ere tecavüz etmeye çalışan onbaşının davası askeri yargıyı ikiye böldü" diyor gazete.. Biz bu hikayeyi süsleyip püsleyip bütün askerlerin tecavüzcü olduğu ya da askerlikte tecavüzün yaygın olduğu sonucunu çıkaracak bir üslupla konuyu aktarmaya çalışırsak ne kadar gerçekçi oluruz? Münferit olayları bir mesleğe ya da bir camiaya mal etmek sakat bir anlayıştır.

    Bizim Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı anlatan bir çok film ya da romanda din adamları çoğunlukla kötü ve düşmanla iş birliği yapan gericiler olarak "vurun kahpeye" üslubu ile anlatılır. Oysa işgalin başladığında düşmana karşı ilk direniş örgütlenmelerini yapanlardan birisi Denizli müftüsüdür. Mustafa Kemal'in katli vaciptir diye fetva verenlere karşı olarak tam tersi yönde fetva veren Rıfat Börekçi gibi din adamlarının milli mücadeledeki rolü unutulmamalı.

    Din adamları da bu toplumun içinde yaşayan insanlar. Elbette onlar din gibi manevi bir duygu ve düşünceyi, bir kutsalı temsil ediyorlar. Yaptıkları bir yanlış toplumda daha dikkat çeker. Bu nedenle "imam yaparsa cemaat daha beterini yapar" anlamında bir söz bile var..

    Ama din ve dindarlık kötü bir şey değildir. Saygı duyulmalıdır. Dindar olunmayabilir, inançsız olunabilir, ama bunlar dine saygısızlık yapmayı gerektirmez.

    Sayın commodore1tr; sizin gerçek dindarlara ve dini duyguya saygılı olduğunuzu biliyorum. Bu nedenle de bu hassas konuda yazdıklarınız,Sayın Akademik Sultan'ın dikkat eçktiği üzere yanlış anlamalara sebep olabilir.

    Saygılar.

  5. #34
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Abbas bey endişelerinde haklı olabilir. Kem emsal emsal olmaz diye bir deyiş vardır ancak kem emsal EMSALLER olmaya başlayınca yani istisna çoğalarak adeta kural haline gelmeye başlayınca kurunun yanında yaşlar da yanıyor. Kendisini dindar, imanlı gösterip uygulamaları ve yaymaya çalıştıkları düşüncelerle din hakkında yeterli bilgisi bulunmayan insanları kandırarak paralarını, kişiliklerini, vücutlarını din adına çalanlar o kadar çoğaldılar ve bu işleri o kadar pervasızca yapıyorlar ki, örnekleri her gün bir başka şekilde basında yer alıyor.
    Aklı başında hiç kimse gerçekten ama gerçekten öncelikle kendisine dürüst ve samimi olarak inanan kişiyi eleştirmez aksine saygı duyar. Bu bakımdan endişeleriniz yersizdir. Ancak sizin başka konularda aynı hassasiyeti gösteremeyip adeta ötekilerin düşünce ve duygularına yaklaşan beyanlarınız asıl endişe konusu olmaktadır.
    Sevgi ve saygılarımla.

  6. #35
    Kayıt Tarihi
    May 2008
    İletiler
    584
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Alıntı Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Abbas bey endişelerinde haklı olabilir. Kem emsal emsal olmaz diye bir deyiş vardır ancak kem emsal EMSALLER olmaya başlayınca yani istisna çoğalarak adeta kural haline gelmeye başlayınca kurunun yanında yaşlar da yanıyor. Kendisini dindar, imanlı gösterip uygulamaları ve yaymaya çalıştıkları düşüncelerle din hakkında yeterli bilgisi bulunmayan insanları kandırarak paralarını, kişiliklerini, vücutlarını din adına çalanlar o kadar çoğaldılar ve bu işleri o kadar pervasızca yapıyorlar ki, örnekleri her gün bir başka şekilde basında yer alıyor.
    Aklı başında hiç kimse gerçekten ama gerçekten öncelikle kendisine dürüst ve samimi olarak inanan kişiyi eleştirmez aksine saygı duyar. Bu bakımdan endişeleriniz yersizdir. Ancak sizin başka konularda aynı hassasiyeti gösteremeyip adeta ötekilerin düşünce ve duygularına yaklaşan beyanlarınız asıl endişe konusu olmaktadır.
    Sevgi ve saygılarımla.
    Bir düzeltme yapalım isterseniz. Sayın Bilgili'nin atıfta bulunduğu endişeler benim "olumsuzun mesleğe mal edilebileceğine" ilişkin endişelerimi desteklemesinden ötürüdür. Dolayısıyla bu konuda kendime görevden vazife çıkararak yanıt vermek durumundayım

    Dinin sömürü aracı olarak kullanılması bu döneme özgü değildir. Yıllarca bunu yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar. Medya sayesinde bu iğrençlikleri belki de daha çok öğrenebiliyoruz ,yoksa bu dönemde artmış olduğunu düşünmüyorum. Eskiden de vardı bunlar. Bunun sorumlusu halkın CEHALETİDİR. Sorumluyu başka hiç bir yerde aramamak lazım.Bu konuda doğru bilgilerle donanmamış yani bilgi sahibi olmayanlar, bizim dinimizde bir ruhban sınıfı olamayacağını ve kul ile Allah arasına hiç kimsenin giremeyeceğini , böyle rezillerden medet umulamayacağını bilemezler elbette.. ! Onun için halkın eğitimsiz kalması uzun süre hep işlerine gelmiştir. Atatürk, "Cumhuriyeti biz insanlarımız el etek öpmesin diye kurduk" demiştir. Fakat gelin görün ki hala böyle cemaatle vs ile etkilenen bu insanlar el etek öperek, birilerinin yanında yamacında 1985 li yıllarda başbakanın da yaptığı gibi dizini kırıp oturabiliyorsa demek ki biz hala bir şeyleri başaramadık!

    Yukarıda çekincelerimi sunduğum konu ise farklıdır. Din adamlarından çocuk istismarı gibi bir vakanın tabii ki yankısı daha büyüktür. Hiç bir meslek grubu böyle bir şeyle anılmak istemez ve kendi mesleğim böyle bir şekilde kasıtlı olarak afişe edilip mesleğim karalanıyor olsa idi ben orada susmazdım. Nitekim bu tip bir olayda susmadım da.. yukarda bahsedilen olay da aslında basında bence yanlış bir tutumla işlenmiştir..

    Saygılar.

  7. #36
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    515
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Vakit'in danıştığı hoca anlatıyor: "Şeyh, bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu..."
    Hüseyin Üzmez’le ilgili basında çıkan haberlere "fitne" diyen Vakit Gazetesi’nin görüş aldığı ilahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, "Sûfi Gözüyle Kadın" kitabında, "bir gecede 60 kez ilişkide bulunan şeyhleri" anlatıyor.


    "Hak erenler ve Allah dostları"nın cinsel gücünün "tam ve mükemmel" olduğunu belirten Prof. Uludağ, 80 yaşındaki bir şeyhi "Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu" diye yazıyor.

    VAKİT Gazetesi’nin, yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel taciz iddiasıyla tutuklanmasına yönelik yayınları "fitne" olarak değerlendirdiği haberinde görüş aldığı İlahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında "cinsel gücün keramet olduğunu" savunuyor.

    "Hak erenler ve Allah dostları" nın cinsel güç açısından "tam ve mükemmel erkekler" olduğunu vurgulayan Prof. Uludağ, kitabında 80 yaşındaki bir şeyhin gücünü, "Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu" diye anlatıyor. Sedidüddin Muhammed Gaznevi’ye dayandırılan rivayete göre, Jendepil Sagura Reisi’nin istememesine rağmen 14 yaşındaki kızıyla evlenen Şeyh Ahmet Cam Nameti, 60 cinsel birleşmenin yaşandığı gece sonrasında kıza şunları söyler: "Eğer sana acımamış olsaydım, bu sayıyı 100’e çıkarırdım. Artık bir daha annen ’Kızımı 80’lik bir ihtiyara vermek istemem’ diyemezdi."

    Uludağ Üniversitesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ, 1998’de İnsan Yayınları’ndan çıkan, aile ve çocuk eğitimini konusunda tasavvufun önemine işaret ettiği "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında, örnekler verdikten sonra şunları aktarıyor:

    1000 karısını aynı gece hamile bıraktı

    Görüldüğü üzere cinsi güç ve çok ilişki keramet sayılmaktadır. 120 yaşındayken, bir kızın bekaretini izale eden ünlü Zahid, Zirr b. Hubeyş’in menkıbesi, evliyanın cinsel güce verdikleri önemi gösterir. Hz. Zekeriya’nın da çok yaşlı iken oğlu olmuştu. Hz. Süleyman’ın 1000 karısı olduğu, bir gecede hepsini hamile bıraktığı rivayet edilir.

    Cennete giren, bakire kızlarla sefa sürer

    Başta İbn Abbas ve İbn Mes’ud olmak üzere pek çok alim ve müfessire göre, Yasin Suresi’nin 55. ayeti "Cennete girenler bakirelerin kızlıklarını bozarak safa sürerler" şeklinde. Hoşlarına gittikleri için erkeklerin ikide bir bahis konusu ettikleri ayetin bu yorumuna Rabia Hatun karşı çıkar: "Zavallılar, cennette eşleriyle zevk ve safa sürme derdindeler." Arabi’ye göre cennetlikler aslında Allah’la meşgullerdir. Rabia (ilk evliyalardan) bunun farkında değildir.

    Yanlışlıkları medya körüklüyor

    Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Vakit Gazetesi’nde yer alan açıklamasında şunları söylemişti: "Dinden haberi olmayan insanların yalan yanlış konuşmaları bir yana, bir de bazı ilahiyatçılar gelişi güzel beyanlarda bulunuyorlar. Tehlikeli olan da bu. Bu yanlışlar, her gün medya tarafından sürekli körükleniyor. Toplum kasıtlı olarak bunlarla meşgul ediliyor. İslam böylece yanlış anlaşılıyor. İslam dinini yıpratmak isteyenler de amacına ulaşmış oluyor."

    60 defa ilişki yaratılışa aykırı

    Yazar İsmail Nacar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye’de, din konusunda bir fitne ortamı olduğu doğrudur. Ama maalesef bunun malzemesini oluşturanlar da bazı ilahiyatçılar ve tarikat şeyhlerinin kitapları, davranışları ve eylemleridir. Bu kültürün ortaya koyduğu din anlayışı ve eylemleridir. Kainatta fiziksel, biyolojik, kimyasal, sosyal yasalar var. Allah’ın koyduğu tabii yasalar da bilimsel ve objektif yasalar çerçevesinde işler. Yani bir erkeğin, bir kadınla bir gecede 60 defa cinsel ilişkiye girmesi, yaratılış yasasına aykırıdır. Azami sınırı vardır. Saçma sapan düşünceler, insanı psikolojik sıkıntıya sokar."

    Hürriyet
    08.05.2008

  8. #37
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Okan namlı yiğit dışında ki görüşler çok değerli her ne kadar konuyu bağlamadan araya girmelerle gitsekte böylece interaktif bir ortam sağlamış oluyoruz ki bence çok daha önemli oluyor. En azından benim açımdan böyle oluyor.
    Düşüncesiz yitik kuşağın önemsiz temsilcilerinden birisi olan Okan ı bir kenera bırakırsak değerli değerlendirmelerinize şimdi yanıt vermek istemediğimi belirtmek istiyorum. Aslında yanıt konu başlığında gizli ama bu forumun sonunda olmasada ( Ben bu forumu tamamlayabileceğimi sanmıyorum. ) 2008 den geriye çıkıp tarih içinde atlamalara geçmeden en azından bu bölümü toparlayacağım. Bakalım sizinle aynı mı çıkacak varmak istediğim sonuç...

  9. #38
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    1957 yılında malatya'nın Pötürge ilçesine bağlı Doğanyol da doğmuştu Mustafa. İlk okul tahsilinin yeterli olduğunu düşünerek okumadı. Yanlış anlaşılmasın ilk okul o zamanlar5 sınıfta bitiyordu, orta okul vardı şimdiden farklı olarak. Mustafa 10 çocuklu ailenin 9 erkek çocuğunun en büyüğü olarak kendisini tanımlıyor hep. Buradan yorumla aslında birde kız kardeşleri var muhtemelen en büyükleri olabilir diyoruz yada arada bir yerde. Ama bu soruya ''boş gözlerle ''bakıyor. Kardeş sayısını 10 diye belirtmek onun için yeterli oluyor, dokuzu erkek olduğuna göre birde farkıl bir şey var yaşının filan pek önemi yok onu anlıyoruz.
    1970 li yılların başında İstanbul a gelir ve tekstil firmalarında ara ütücüsü olarak işe başlar sonra , son ütücü, overlokçu, makineci, makastar ve modelist olarak devam eder. 1982 yılında kardeşleriyle birlikte Fatih'te Akdeniz Caddesi'nde bir bodrum katında imalata başlar ve ilk şirketi kurar. Doğal olarak tekstil üzerinedir şirketi ama işin ilginci ''yok saydığı kadın giyim'' i üzerinedir. TEKBİR GİYİM doğar böylece. Tekbir Giyim'in ürünleri bugün 11'i kendi mağazası olmak üzere yurtiçinde 400, yurtdışında ise 65 civarında mağazada satılıyor. Her yıl 250 bin parça elbise üreten Tekbir'in ürünlerinin üçte biri Amerika'dan Almanya'ya, Güney Afrika'dan Suudi Arabistan'a kadar dünyanın farklı bölgelerindeki 17 ayrı ülkeye ihraç ediliyor. Kendiside bu şirketin yönetim kurulu başkanı olarak arz ı endam ediyor. Kadınları örttükçe daha çok kazanıyor kazandıkça örtüyor yok sayıyor ikinci sınıf yapıyor. İşte kısa öykümüzde burada başlıyor.
    Hüseyin efendinin kırdığı cevizler ortaya çıkınca bu efendi ortaya bir daldı pir daldı. Okuyanın ggözleri şaştı. Gerçi anlamsızlık çoktu söylediklerinde ama anlaşılanı yetti...
    Üç eşli olduğunu üç eşiyle aynı evde yaşadığını tekinin resmi karısı olduğunu diğerlerinin imam nikahlı olduğunu hepsinden çocuğu olduğunu ve hepsini nüfusuna geçirttiğini söyledi. Aslında bu kadarı bile yeterliysi karışıklık için ama ona yetersiz geldi.
    '' Ben evliyim. Siz nasıl tanımlarsınız bilemiyorum. Kendi çocuğum var üzerime kayıtlı. Resmen devletin tanıdığı benim çocuğum. Babası benim soyadı benim, annesi de kendi annesi.'' dedi ekledi. '' Türkiye Cumhuriyeti ne şey yapıyor bilemiyorum. Benim gizlim de yok. Benim için yeni bir şey olmadığı için gündemimde de yok. Yani aile içinde gizli birşeyimiz yok bizim Allah’a şükür. Ben evliyim çocuklarım var. Türkiye Cumhuriyeti’nin şeyi de çocuklarıma “Babası Mustafa Karaduman, annesi falandır” diye kimlik vermiş. Gerisi benim şeyim değil. Benim inancımda da bunlar yasak şeyler değil. Çocuklarım aynı okulda, bir problemleri de yok Allah’a şükür. Bugüne kadar da hiçbir yasal sorun yaşamadım. Çocuklarım için yasaların bana tanıdığı hakla, onları kendi annelerinin adıyla benim kütüğüme kaydettirdim. Hepsi resmi olarak soyadımı taşıyor. Gerisi beni ilgilendirmiyor. Benim için problem teşkil etmiyor. Eşlerimle ilgili durum için Türkiye Cumhuriyeti şeylerinde resmi muamele kabul etmiyorlar. Çocukları kabul ediyorlar. Benim problemim değil. Önceki hanımla olan evlilik cüzdanımı da hiçbir yerde hiçbir şekilde kullanmadım. İhtiyaç da duymadım. Tozlu sayfalar arasında duruyor.''
    Türkiye Cumhuriyeti'nin şeylerinin ne olduğu anlaşılamasa da durumun pek hoş olmadığı ortadaydı. Yetti mi yetmedi . Bombasını patlattı...
    '' -İslam'ın tüm kurallarına inanıyorum. Ancak buradaki mantığı açıklamak lazım: İslam'ın dışındaki tüm sistemlerde, bir tek kadına nikâh vardır. Gayri meşru hayat sonuna kadar açılmıştır. Özür dileyerek söylüyorum, 'kerhane', 'umumhane' diye adlandırılan oteller tesis edilmiştir ve bu kadınlara yüzlerce erkek gitmekte, sınırsız zina yapılmaktadır! İslam'da ise, gayri meşru olan bu sistem yasaklanmış, haram kılınmıştır. Bunun karşısına, metot olarak dört eşlilik verilmiştir. Tüm sistemler sonuna kadar gayri meşru ilişkiyi açarken, İslam dört eş ile buna sınır getirmiştir. -Yalnızca tek bir kadınla olmak düşünülemez mi? Bu mümkün olsaydı, 'umumhane' denilen yerler olmazdı. -Kaç eşiniz var? -Yedi çocuğum tek hanımdandır. Tabii Kur'an'ın hükümlerinin karşısına geçmek mümkün değil. Dört eşliliğe karşı olmam da mümkün değil, çünkü helaldir. Ancak Türkiye'nin şartları olduğunu da kabul ediyorum. -İkinci eş isteseniz, eşiniz ne der? -Türkiye koşullarında kabul etmez. İslam ülkelerinde, bir adam ikinci, üçüncü kez evlenebiliyor. Düğün hazırlıklarını eşiyle birlikte yapıyor. Oradaki kültür o!.. Türkiye'de ise bunun tersi. Burada gayri meşru hayata sıcak bakılıyor ve kimsenin tepkisi yok. Ancak biri, Allah'ın emriyle evlendiğinde, yer yerinden oynuyor; buna Müslümanlar bile tepki gösteriyor! ''
    Dikkat ettiyseniz kadının adı yok... Erkek kerhaneye gitmesin diye dört kadın serbest miş... Bu da sanırım islamın en garip yorumu oluyordu ama gene ses yoktu...
    Dini bilgisi sıfıra yakın olan birisi sırf rant ve para uğruna dini ''fetva vermekten'' hiç kaçınmıyor. Tvlerde hadisler okuyor dualar ediyor ve dönüp dolaşıp kendi giyimini kadınlara övüyor ve islami olarak sunuyor din bu diyordu. Ne mi oluyordu hiç... Sadece Yurtsever Cephe Emekçi Kadınlar derneği diye bir kadın derneği '' üç eşim ''var dedi diye suç duyurusunda bulunuyordu o kadar...

    Şimdi izninizle toparlayalım ....

  10. #39
    Kayıt Tarihi
    May 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    35
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Question Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    Hüseyin efendi belki yanlışları var ama benim dikkatimi çeken tek nokta hakikaten de dediği gibi evli insanlar hep sağda solda gayri meşru yaşıyorlar hayatları başka bir deyişle zina.
    İmam nikahı da tek eş diyorsa ve hüseyin efendinin 2. hatunuylada zina oluyor

    imam nikahında acaba gerçekten 4 evlilik varmı hocalara sormak lazım eğer yoksa oda zina...

    Benim bildiğim tek şey şavaş sonrası erkekler hayatını yitirdiği için geride kalan eşlerin sahipsiz bırakmamak adına 1 erkek çoklu evlilik yapabiliyormuş, e şimdi böyle bir durum söz konusu değilken yine aynı usulu savunmakta sakıncalı olabilir?

    Ya da bizim erkeklerin hoşuna gitti sanırım hala savunuyorlar çok eşliliği :deli:

    Karmaşık bir konu...

  11. #40
    Kayıt Tarihi
    Jan 2008
    İletiler
    12
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...

    sayın commodere tr 1..din,kadın,takiye konularıyla ilgili forum açıp kadın haklarının tarihi perspektifi,güncel tarihi anektodlarla saptamalar yapmışsınız..ben de şahsen yaşadığım bir diyaloğu aktarmak isterim..kısmen şu ana kadar yazılmış olanlarla ilgili kısmen benim saptamalarım ancak bir cevap değil!!
    şu an hatırlayamadığım bir şehirde belediyeye ait bir futbol sahasında antrenman yapmakta olan belediye futbol takımı oyuncularından biri sahada kalp krizi geçirmiş ve yetkili-kamu görevlisi- gerekli önlemi almadığı;hazır bir ambulans bulundurmadığı için hastaneye yetiştirilememiş olay yerinde yaşamını yitirmişti..haberlerde izliyorduk..sıra kendisine husumet yöneltilen yetkiliye geldi mikrofon uzatıldığında "zamanı gelmiş ölmüş,Allah'ın takdiri" diyererek yaptı savunmasını..(suçu allaha atıp kurtuldu!)..refleks olarak küfrettim..fakat yanımda da bu tür cümlelere zaafı olan,bu cümlelere itibar etmeyeni dini eğitim yoksunu sayan bir arkadaşım vardı..ekleyeyim kendisi mühendislik üzerine doktora yapmakta..tartışmaya başladık..ben üstüne düşeni yapmayıp sonra dinin arkasına sığınılamayacağını söylerken "kim inançlı kim inançsız bunun takdiri sana düşmez bunu sadece Allah bilir..kulun inancından şüphe etmek Allaha şirk koşmaktır" diye bir yanıt geldi..ben bir hukuk devletinde devlet adına yürütme işlerini icra eden kişilerin hataları sonucu meydana gelen zararla ilgili sorumluluklarından din vasıtasıyla kurtulma çabalarını eleştiriyordum sonunda müşrik oldum..bir süre hak hukuk hukuk devleti idari yargı rejimi anlattım durdum ama faydasızdı..meclisten çıkmış hiçbir kanun allahın sözünün ötesine geçemezdi..sonra konu saptı din bilgisine geldi falan filan..
    üstünden zaman geçti,düşündüm..çok da şaşırmamak gerekirdi..çünkü bu sadece bizim ülkemize,bizim insanımıza münhasır bir durum değil, evrensel bir davranış modeliydi..tarih boyunca icraatlerini rasyonel temellerde açıklayamayan iktidarlar meşruiyetlerini din aracılığıyla sağlamışlardı..çünkü din bilinmeyen soyut bir alandı..çünkü din Allah'ın emirlerine uyulmaması durumunda bir faninin öngerebileceğinden çok daha ağır bir yaptırım -ebedi hayatta sonsuza kadar cayır cayır yanmayı- öngörüyordu..bu yaptırımın ürkütücülüğü bir siyaset adamı için inanılmaz elverişli bir maşaydı..
    Irakı vuran ABD başkanı malum şahsın savaşı açıklamak için "ıraka demokrasi götürüyoruz" hikayesi tutmayınca Fransa başkanına "bize davamızda destek olun.Yecüc ile Mecüc ırakta" cümleleriyle kıvırma çabasının altında da aynı şey yatıyordu Osmanlı da ilk defa kadın erkek eşitliğinden dem vuran Şeyh Bedrettinin idamında da...
    bu hep oldu hep olacak..en azından biz avrupa ülkeleri gibi hukukun kazanımlarına sahip çıkana kadar..siz de bu kazanımlara sahip çıkılmamasından şikayet ediyorsunuz..ama sayın akademik sultanın da eleştirdiği gibi verdiğiniz örneklerle saldırgan tavırlar bana göre bir sonuç vermez..
    ben bunu kişisel özelliklerle,-din adamı için-insanın salt insan olmaktan kaynaklanan zaafiyetleriyle,-siyaset adamları için- hırslarıyla ilişkilendiriyorum..din adamının yaptığını herhangi bire de yapabilir..kişinin mensup olduğu mesleğin gerektirdiği gibi davranamaması din görevlilerine özgü bir durum değildir..genelde yazarlar fiilin -yani cinsel istismar suçunun-üstünde durmuş ve bu her meslekten kişi tarafından yapılabilir denmiş fakat meslek ve sorumlulukları olarak ele alındığında din görevlisinin yaptığı ahlaksızlığa hukuk alanında danıştay saldırısı tekabül eder..unutmayınız ki lanetlediğimiz danıştay saldırısını gerçekleştiren kişi maalesef bir avukattır..hatta bu hukuk dışı boyutu..hukuki bir zeminde yasama faaliyetleri çerçevesinde hukukun kazanımlarını baltalayan hukukçu milletvekilleri de mevcuttur malum..
    ben eleştirdiğiniz,uyandırmaya çaılştığınız kişilere bu söylemlerle ulaşabileceğinize inanmıyorum gerçi siz de kitaptan örneklendirmeler yapmışsınız ama bu din görevlisi örneği amaca uygun değil bence...konunun başında anlattığım diyalogdan sonra bu insanlara bişeyleri anlatabilmek için illa ki dinden yola çıkılması gerektiğini anladım ve hukuk devleti ilkesine demokrasiye dini temeller aramaya başladım
    bütün bunlardan çıkarılan ve bizi "olması gereken"e yaklaştıran en önemli gerçek :İNSANIN HATA YAPABİLECEĞİ,KUSURLU OLABİLECEĞİdir..ve elbette ki bu HERKES kelimesine YÖNETİCİLER de dahildir..Yani yöneticiler de hata yapabilirler ve bu yüzden DENETLENMELERİ GEREKİR..denetim mekanizmasını içermeyen yönetim biçimleri iktidarın keyfiyetine yol açar ve her ne kadar yöneticinin allah korkusu sebebiyle adalete aykırı davranamayacağı gibi naif inançlar bulunsa da yönetici de ahlaksızlık yapan din görevlisi gibi,danıştay saldırısını düzenleyen avukat gibi bir İNSANDIR
    Konu birdahadüşün tarafından (21-05-2008 Saat 20:16:14 ) de değiştirilmiştir.

+ Konuyu Yanıtla
4 / 69 Sayfa İlkİlk 12345678910111213142434445464 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

kapall kadlnpornsu

lolipop

googleturbanll kadln kocaslnl alfl

kadin iddesi

turk turbanli hikayetürk türban bayan hikaye sekizhayvan pornnsuhttps:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage53yunan pornnsuam sikken turbanll kadlncuce kiz pornnsuturk turbanli kadnlarlahttp:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage11yandik biz pornnsu indirilknur pronsuNesrini pornnsuALMAN PORNNSU INDIRasker pornnsu indirrus.pornnsu.indirhamile pornnsuturk turbsnll sm resim 17likturbanllamerikan pornnsuhttp:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage33http:www.hukuki.netshowthread.php38469-Din-iman-Turban-Don-Kadin-ve-Kurufasulye-iste-AKP-iste-oykupage58
Forum

Benzer Konular :

  1. İşte deve, İşte hendek
    1318Avrupa’nın neredeyse tamamı “kemer sıkarak” hata yaptı. Mali kemer sıkma politikasının kısa vadede büyüme yaratmaya etkisi olmadığı bilinen bir...
    Yazan: Erhan Yurdayuksel Forum: Hukuki.net Köşe Yazıları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 01-10-2013, 00:51:25
  2. İşte kitap - okuyun
    Bu Kitap Bir Harika Dört Avukatin Hile Ve Ser Ile Arkadaşlarini Aldatip Alsancakta Yemek Yemelerini Anlatiyor... Ne Arasaniz Var Raki Roka Kalamar...
    Yazan: commodore1tr Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 25
    Son İleti: 14-01-2010, 17:43:12
  3. İşte Zihniyet
    Bu iktidarın liderinin de yani RTE nin de mezun olduğu okulların zihniyetini işte böyle yansıtoyorlar. Amaçları bunu dimek bunu zorlamak sonra normal...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 7
    Son İleti: 03-06-2007, 23:43:58
  4. İşte Türkiye Klasikleri
    AB'gıda uzmanlarını hijyen toplantısında gıdayla zehirledik... Hijyen sempozyumuna gelen AB'li 5 gıda mühendisi, Ankara!daki AB Genel...
    Yazan: Av.Duygu Tekay Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 6
    Son İleti: 17-10-2006, 13:19:29
  5. İşte bu da adalet
    selm ben mehmet RİZE den yaziyorum ben istanbul mahkumu olup ceza evinden tahliye olduktan sonra almiş olduğum cezanin fazla bir bolumunu...
    Yazan: wanted_53 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 27-03-2006, 11:26:04

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.