Hafıza zayıflığı için aynı pencerede bulunmasında fayda var.
sakar rumuzlu üyeden alıntı
Benim derin din ve hukuk kültürüm yoktur.Anlamadığım birşey var.
Deniyor ki;İNANCA SAYGI. Demirel'in dediği gibi:Eyi..Tamam.
"İnanmak" inançsa,"İnanmamak"ta bir inançtır.Öyle mi?Öyle..
O halde nerede benim "Ramazanda içki,sigara içme ve yemek yeme hakkım"
Niye bu hakkıma saygı yok?
Bu meseleyi bir türlü çözemiyorum.
Yanıt:
Ramazanda bu saydıklarınızı yapamanıza mani olan bir durum yok.Varsada bulunduğunuz ortamdan kaynaklanıyordur. Buna yasak değil,çevreye saygı denir.
Bugüne kadar hiristiyan arkadaşlarımın ramazanda oruç tutmak zorunda kaldığını görmedim.
Eleştiri:
(Sadece karşı çıkmış olmak için yazılmış herhalde.)
Bu yazdıklarınızdan müslüman olup da namaz kılmayan ya da oruç tutmayanlara karşı ne kadar tahammülsüz olduğunuz anlaşılıyor,mademki inanç özgürlüğü;
Anlamsız.Yazılandan bu sonuç çıkartılmışsa,çok yazık derim.Ama şunu belirtim: "inançsızlık da bir inanç yazan üye" için verilmiş cevap "mani olan bir durum yok" nasıl namaz-oruç - tahammülsüzlük merak ettim.Üstelik kişi "müslümanım,ama uygulamıyorummu demiş:D ?
Kaldı ki arkadaş yasak diye bi terim kullanmamış sadece izmir dışında bütün anadoluda olan ramazandaki fiili durumu belirtmiş,
Böyle bir iddiası var gibi cümle kullanılmamıştır.Bir hak aranıyorsa eğer,sonuç olarak birseylerin yasaklandığı kanaatindedir kişi.Ayrıca kişinin anadoluda yaşadığı ,"haksızlığa" uğrayan vatandaşın sözcüsü olduğu,iki kelimeden anlaşılabilmiş.Ama benim cevabım anlaşılamamış.
Bugüne kadar hiristiyan arkadaşlarımın ramazanda oruç tutmak zorunda kaldığını görmedim.:
Bunun zıt anlamından müslüman arkadaşlarımın ramazanda oruç tutmak zorunda kaldığını gördüm sonucu çıkar ki
Yine yanlış yerde yanlış meal .Cümle aynen okunduğu gibi.Yani,anlamayana:Farklı inançta olanlara baskı yapılmıyor.Nerden çıkarıyorsunuz?İsteseydim açık bir şekilde yazardım.Benim dolaylı yazmak gibi bir korkum hiç olmadı bugüne kadar.
Madem ki demokrasi inançlara saygı o zaman bir eğitim kurumunda ramazanda kantin kapanmayacak kapanıyosa da kimse niye türban serbest bırakılmıyo diye ağlamayacak.
Demokrasi İslamiyeti yaşamaya gelince ön plana çıkarılmıyor ,islami çevreden rahatsızlık duyulunca çok önemli bir kelime haline getiriliyor. Armutlarla elmaları karıştırmak gibi.Kantin veya yeme-içme özgürlüğü ile ilgili anayasada bir madde henüz yok.Ama Türban'a gelince Anayasada kendi içinde çelişen maddeler tartışılmakta.
Bu kadar uzatmamın nedeni okumak =okumak değil. Yazdıklarım aynen ilk yazdığım gibi anlaşılmalı.Farklı yönde eleştirmek isteseydim, 3.üncü şahısların tefsirine fırsat vermezdim.
Bu yanıtım sadece çarpıtılmış bir yazı için bir açıklamadır.
Sayın Marita ;
Sadece tek bir soru , iletinizdeki
''
Alıntı:
Bugüne kadar hiristiyan arkadaşlarımın ramazanda oruç tutmak zorunda kaldığını görmedim.:
Bunun zıt anlamından müslüman arkadaşlarımın ramazanda oruç tutmak zorunda kaldığını gördüm sonucu çıkar ki
Yine yanlış yerde yanlış meal .Cümle aynen okunduğu gibi.Yani,anlamayana:Farklı inançta olanlara baskı yapılmıyor.Nerden çıkarıyorsunuz?İsteseydim açık bir şekilde yazardım.Benim dolaylı yazmak gibi bir korkum hiç olmadı bugüne kadar.''
bölümündeki yani anlamayana diye başlayan ve FARKLI İNANÇTA OLANLARA BASKI YAPILMIYOR. Cümlenizi gene sizin deyiminizle 3. şahısların tefsirine fırsat bırakmadan anlatabilir misiniz ?
Çünkü ben FARKLI İNANÇLARDA OLANLARA BASKI YAPILMIYOR demek istedim cümlenizden AYNI İNANÇTA OLANLARA BASKI YAPILIYOR anlamını çıkarttım. Yani hristiyana başını ört demeyiz ama müslümanım diyen varsa deriz gibisinden.. Yanlış mı anladım ?
Özgürlük bildirisine destek veren öğretim üyelerinin sayısı 2 bin 836'ya çıktı
Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması için AKP ve MHP tarafından hazırlanan yasa tasarısı yarın mecliste görüşülecek. Konuyla ilgili tartışmalar devam ederken öğretim üyeleri tarafından hazırlanan "Türbana Özgürlük Bildirisi"ne destek verenlerin sayısı da 2 bin 836'ya ulaştı.
Çünkü ben FARKLI İNANÇLARDA OLANLARA BASKI YAPILMIYOR demek istedim cümlenizden AYNI İNANÇTA OLANLARA BASKI YAPILIYOR anlamını çıkarttım. Yani hristiyana başını ört demeyiz ama müslümanım diyen varsa deriz gibisinden.. Yanlış mı anladım ?
Sayın Tangör Evren,
Yanlış anlamışsınız.Sorduğunuz için teşekkür ederim.
Ben kendim başı kapalı olmadığımı daha önce ifade etmiştim(olsaydımda fikrim aynı olurdu).Dinimi seviyorum ve herşeyden üstündür benim için.
Ama bu şu anlama gelmez:başkaları dinini sevmiyor,başka dinden veya dinsiz olanlara saygı duymuyorum,yada her ifade ettiğim cümlenin aksini düşünenlere tahammül edemiyorum.Böyle bir durum yok.Yazmış olduğum hiçbir cümlenin altında tam tersi bir niyet veya ima olmadığından emin olabilirsiniz.Her türlü inanca saygılıyım anlamındadır
"Türban" konusunda tepki göstermemin sebebi,daha önce yazdığım gibi,dinimizin gereği kapanmanın suç gibi gösterilmesine karşıyım.Din değistirilemez,modernize edilemez.Ama dine uymak yada uymamak herkesin kendi fikri,kendi kararı.Sadece Allaha hesap verir.Kimse kimsenin zorla başını açtırma hakkına sahip olmadığı gibi,hiç kimsede zorla başkalarının başını kapattıramaz.Bu zaten dine aykırıdır.
Baş örtüsü konusunda "Türbanı" savunsamda,örtünmek için baskı yapıldığı taktirde bunun dine aykırı oluşunu savunurdum. Belli bir yaştan sonra anne baba dahi baskı yapamazlar ve bu konuda kişinin kendi rızasına bırakılması gerektiğini dinimiz açıklamıştır.
Yabancı bir ülkede insan farklı dış görünüş,kılık,kıyafet,inanç,ırk veya uyruğu yüzünden 2.nci,3.üncü sınıf insan muamelesi görmesi,zaman zaman üzücü ve ağır gelsede,anlayışla karşılayabiliyor,belki hak verip görmemezlikten gelebiliyor.
Çünkü yasalarla keşinleştirilmiş,insan haklarından mahrum edici açık bir eylem yok.
Kendi ülkesinde bir insanın aynı durumlara maruz kalması,üstelik kesin yasalarla hakları çivilenmiş,çok daha acı ve ağır .
Ajitasyon değil bizim vatanımızdaki manzaralar.İkiye bölümüş fikirler,anlaşma,uzlaşma yerine güç meselesi haline getirilmiş davalar.
Neyi paylaşmaya çalışıyorlarda paylaşamıyorlar?
Türkiye hepimizindir ve bölünemeyeceği gibi,sadece tek tarafın çıkarlarına hizmet etmeyecektir.
Kafanın içi önemli ise kafanın dışı ile seni uğraştıran ne?
Kafanın dışı öyle için de ne olduğunu biz biliriz..
Komik olmaya başladılar..
Dinci gazeteler yazıyor,
Özgürlük karşıtları Ankara da toplandı...
Sordukları sorulara bakın
Laiklik çağdaş bir bağnazlıkmı ?
İnsan bir an soğuk kanlılığını yitirebilir.
Ama daha sakin olup yeniden bakınca insan kendi kendine soruyor
Bir gerçek bu kadar çarpıtılıp kavramlar nasıl yer değiştirebilir?
Neyin özgürlüğü?
ABD emperyalizmine karşı bir kavgamı veriyorsun?
Ülkenin bağımsızlığınımı savunuyorsun?
Özelleştirmeye karşı pankartmı açtın?
Kaz dağındaki altın çetesinemi karşısın?
İncirlik üssünemi gidiyorsun?...
Irak işgalinemi karşı çıkıyorsun?
Hayır hiç biri değil.
Kendilerine göre inançlarını temsil eden bir simgenin peşindeler.
Dinsel inançları yönünde bir rejim kurmanın adımlarını atıyorlar.
Tarikatların egemenliğinde bir İslam Cumhuriyeti istiyorlar.
Türkiye Laiktir Laik kalacak sloganına öfke duyuyorlar.
Kısacası Takkiye yapıyorlar. Kafanın dışı değil içi önemlidir gibi demogojik bir çarpıtmayı da ihmal etmiyorlar.
Aslında kendi söyledikleri ise ortadadır.
“Sizin gibi düşünmeyip farklı dünya görüşüne sahip(lerin) karşısına aceleyle çıkılmamalı… Yoksa bizim gibi düşünmüyorlar diye bir bir uzaklaştırılan veya uzaklaşan bu gayr-ı memnunlar, dev dev kitleler meydana getirerek karşınıza çıkıp sizi yerle bir edebilirler.” (Ölçü veya Yoldaki Işıklar-3, sf. 40 fehttullah)
Yerle bir olmamak için epeydir acele ile değil adım adım hareket ediyorlar..
Sorunu bir özgürlük tartışmasına getirip tarihsel bir hesaplaşmanın içerisindeler. Bütün işleri güçleri dine dayalı bir yaşam tarzı.
Kendilerine din tüccarlarının vaad ettiği cennetin kapısına doğru yürüyorlar.
Ellerinde pankart kafalarında kese kağıdı.
Diyecek bir şey varmı? Yok.
Özgürsünüz.
Siz kendiniz için haklısınız.
Türkiye ise demokrasi ve bağımsızlık için kendi kavgasını verecek ve özgür olacaktır.
Söylenecek esas söz bunlara destek veren söz de aydın ve sol olduğunu söyleyenleredir.
Ali Nesin’den, Ufuk Uras’a, Ahmet Altan’a, kadar uzanan bir yelpaze.
Sayın marita bu konuda ciddi bir yazı hazırlığındayım ama sanırım çok uzun olacak kitap gibi içinde de yok yok... Muhtemelen de Başlığı Şeriat Türban Kadın olacak daha karar vermedim. Ama içinde Kur'an ı Kerim den Peygamber hadislerine büyük din alimi kabul edilen kişilerin sözlerine yer vereceğimden uzun olacak.
Yazdıklarınızı dikkatle okuyorum kabul edip etmemek hiç önemli değil fikirlere daima saygı duyarım hele hele fikrini doğru düzgen kimseye sataşmadan hakaret etmeden açıklayanlara bu yüzden sizi okuyorum. Dikkat ederseniz bu foruma pek müdahil de olmuyorum fikrim benim açık ve net.
Ancak sizden bir iki konudaki düşüncelerinizi belirtmenizi isteyeceğim. Lütfedip yanıtlarsanız çok sevinirim.
1. Çok ciddi din bilginleri ilahiyatçılar bile örtünme Kur'an emri değil derken hatta bir islam ülkesinin Başbakanlığını yapmış ve maalesef şimdi katledilmiş Benazir Butto açıkça '' Kur'an da da dinimizde de örtünmeyi emreden bir esas yoktur'' derken niçin ısrarla bu örtünmeyi savunuyorsunuz ?
2. Özgürlükleri savunur görünme adına ''Kadını'' özgürlüğünden eden II. sınıf vatandaş yapan '' aman saçının bir teli görünürse erkek tahrik olur diye örttürülen'' ( Nasıl bir ruh halinde ki sapıtık erkekse saçtan tahrik olan) kadının hangi özgürlüğünden söz edilebilir ? Yani kadının saçını ''Türban''la örterek '' özgürlüğün ciddi bir ihlalini'' özgürlük olarak nasıl tanımlayabilirsiniz ?
3. Türban yada baş örtüsünün '' çene altından'' veya her meredense bağlanmasını sırf erkelerin olduğu bir yerde bir tek kadına sorulmadan kabul etmeleri aslında kadınların aşağılanması değil midir ?
4. Nasıl bir özgürlüktür ki kadının saçı örtülürse tamam oluyor ? Ya erkekte mess fes burka kipa isterse ? Kadın inancım çarşaf derse ne olacak ? Bu aslında çok kısmi göstermelik bir özgürlük şovu değil mi?
5. Daha 4-5 yaşında yamalı bohça gibi çarşafa sokulan türban taktırılan ufacık kız çocuğunun özgürlüğü hakkında ne düşünüyorsunuz ?
6. Peki özgürlük neden sadece üniversiteyle sınırlı ? Üniversiteyi bitiren kızlarımız ne olacak daha büyük sorun olmayacak mı? Ya Lisans üstü yapmak isterse ne olacak ? Bu kızlar '' Özgürlüklerini'' yaşamak için ölene kadar üniversite öğrencisi mi olacaklar ?
Şimdiden teşekkürler. Bende size yanıt vereceğim ama özel açacağım forumda...
Sayın commodor1tr,
Sorularını memnuniyetle cevaplama çalışacağım elimden geldiğince.4/4 bilgi sahibi olduğumuda söyleyemem,hangi ilahiyatçı,din adamı neyi -nerde-neden-ne zaman ve nasıl söylemiş.Fakat sizin hazırlıklarınızı merak etmiyorda değilim. Fırsat buldukça kendimce araştırmada yapıyorum bu sıralar,ama daha çok türk siyaset ve tarihi ile ilgili.Eksik bilgilerle kafaların karışmasından yana değilim.
Sorularınıza gelince:
1)Örtünmenin dinin esaslarından olmadığını bildiren İlahiyatçıları henüz inceleyemedim (inceleyeceğim!). Burda dikkate alınması gereken bir husus var,o da bu kişilerin aldığı eğitim ve sürdürmekte olan görevleri.Yanlış anlaşılacağından eminim,ama demek istediğim ,devlet eğitimi ve kontrolü altında bulunan İlahiyatçılarımız,ne yazıkki dini "modernize"ederek beyanatlar vermekteler .Çoğu devlete bağlı ilahiyat fakültesinde prof yada dekanlık görevleri nedeniyle,anayasaya aykırı davranışları destekliyor görünmekten çekiniyor.Yada dinimizi aklı sıra evrimleştirebileceğini düşünerek,kendi fikirlerine göre yeni bir din icadına başvurmaktalar.(Yaşar Nuri Öztürk gibi;Zekeriya Beyaz 'a ne dersiniz:o ).
Benazir Bhutto'ya gelince ,araştırmış olmalıydınız.Bhutto Müslülümanlığı temsil edecek bir örnek değil.Her "müslüman ülke"nin yönetimi müslüman olacak diye bir kayde yok.Suriye'de müslüman ülkeler arasında ,ama ülkede hristiyan ve müslüman vatandaşlar huzur ve birlik içinde ,alevi bir devlet adamı tarafından yönetiliyor(DEMOKRASİ!).Bhutto'ya dönelim:Parkistanlı sinti ve şii babanın ve şii iran-kürt annenin kızı.Mademki dinimizi açıklamamı istediniz,o halde şiilik dinimizdeki 4 mezhebin dışındadır.Şii yada alevilik eleştirisi değil bunuda özellikle belirtmeliyim.Burda tartışılan "türban"a ve Kurana dair açıklama yetkisi yoktur Bhutto'nun.
2)-3)Kısa cevaplayacağım.Eğer tahrik ile ilgili cevap vermem gerekiyorsa,size-bize anlaşılmaz gelsede,var böyle ruh halinde kişiler(yalnız:bu tek sebeb değil).
Bu konuda soru ile cevap versem?-ll.sınıf olması için kadının kapatılması değil,isteyerek kapanan kadını açmak,hatta kadınları her fırsatta fazlasıyla açarak ,malzeme yapmak,alakasız ürünlerin reklam-promosyon-satışında cinsel obje haline getirmek,eğitiminden mahrum etmek,ekonomik ve sosyal arka planda tutmak,ve en önemlisi kadınları kadınlara karşı kışkırtarak,kenara geçerek ataerkil zihniyetle gülümsemek ,yeterli değilmi?
Özgürlüğü savunmak, kişilerin isteği doğrultusunda yapılıyor ise,anlam kazanır.Buda yine Özgürlük demektir.
Bakın,rahibelerinde dini gereği kapandığı bilinmekte.Hatta erkeklerin olmadığı ortamlarda dahi.Örn.Rahibe Theresa afrikadaki ,dertlerinden başka birşey düşünmeyen,erkekler farklı gözle bakacaklar diye mi başını açmamıştır?
Yada boynuna ait olduğu dini göstermek yada inancını sevdiği için hac takanlar;takmayanların "devlet elden gidiyor" tepkisine maruz kalıyorlarmı?Yoksa "takmayanlar bizden değil"mi demekteler?
İsrail'de kep takanlar,radikal erkekler lüleli saçlarla üniversitelerde yada herhangi bir yerde vatandaşları tarafından tepkilere maruz kalıyorlarmı?
4)Kadının örtünmesi dinen emredilmiştir.Ama çarşaf ve erkeklerde fes,cübbe....gibi bir mecburiyet yok.Tek belirtilen dar, vücudu saran giysi giyilmemesidir.Bu kadar.Zamana uyarak hoş,yani abes ve hor görülmeyecek şekilde.
5)Küçük kız çocuklarının "türban" takmasını onayladığımı söyleyemem.Öyle bir mecburiyet yok,ancak ergenlik çağına girmiş bir kız çocuğu için dinen var.Eğer kendi rızası ile başını kapatmak istemezse,zorlama yok.Dinimiz alında gösterildiği gibi korkulacak öcü birşey değil.Çok hoşgörülü.Dinini seven bir kişinin kendi iradesi ile kapanmasınıda kimse karışamaz.Kapanmayan dinini sevmiyor gibi anlaşılmasın;ısrarla bu şekilde yorumlamak isteyen olursa,yapacak birşey yok.
Söylenecek belki tek şey,çocuklarımızın din ve ahlak açısından güvensiz bir geleceğe(tüm dünyayı kastederek) doğru gittiğinden dolayı,endişe içinde veliler erken yaşta eğitimi kontrol etmeye yöneliyordur.Burda belirtmekte fayda görüyorum:müslüman olmayan vatandaşlarımızda aynı endişeler içindeler.
6)Artık bu konuların sakız şekli almaması için bir çözüm bulunmalı.Ülkemizin daha büyük sorunları varken.
Umarım şimdilik yeterli bir açıklama olmuştur.Ve umarım söylemek istediğimden farklı bir anlam çıkartılmaz.Bunlar kendi düşüncelerim.
Saygılar
Hiçbir zaman Türkiye'de porno sitelerinin engellenmesini hangi hak ve hukuğa göre değerlendiriyorlar anlayamadım. Tüm gelişmiş ülkelerde legal porno...
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Ahmet Hamsici, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören düzenleme ile ilgili olarak 66 sayfalık...
Merhabalar. halen yürürlükte olan ve pek çok üyesi bulunan bir internet sitesinde ''Laik ülke dinsiz ülkedir, müslümansan laik devlette yaşayamazsın,...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
eşlerde cocuk yoksa miras durumu...
13-05-2025, 13:01:29 in Miras Hukuku