Merhabalar,
Ben hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim.Bir sorunum var ve direkt olarak benimle ilgili olduğu için mantıklı düşünemiyorum ve çok endişeliyim.Hukuk tahsili yapmak ve bir şeyler bilmek aklımdaki soruların cevaplanmasına yetmiyor ne yazık ki terzi kendi söküğünü dikemez misali...

Sorunum şu: 2 ay kadar önce bir arkadaşımla tartışma yaşadık ve işin boyutu karşılıklı hakarete kadar vardı.Karşı tarafın tehdit ve hakaretlerine dayanamayarak ben de bir şeyler söyledim.O günden sonra olay kapandı bir daha görüşmedik.Benim de sınavlarım vardı ve doğrusu böyle bir şeyle de uğraşmaya vaktim yoktu.Tüm mesajları sildim,beni arayıp tehdit eden hakaret eden numaraları da sildim.Hattımı da değiştirdim.Ancak karşı taraf öyle yapmamış.Gidip dava açmış.İfade için çağrıyı beklemeden savcının yanına gittim.İddiaları okudu.Doğrucu Davutluk yapıp ikrar ettim.Ama onların yaptıklarını da anlattım.Savcı Bey "E o zaman git sen de hakkını ara" dedi.İlginç.Benim sözlerimi ifade tutanağına geçirmedi.Sadece ikrarımı yazdı.Neyse.Uzlaşmak istiyorum dedim.Onu da tutanağa yazdı.Ancak ertesi gün dava açmış.Ve ne oldu biliyor musunuz?Uzlaşmak istediğim kişi şikayetinden vazgeçti.Ancak Sayın Savcı benim kamu güvenliğini tehdit ettiğimi mi düşündü bilemiyorum dava açmış.Hiç açılmayacak dava açıldı.Netice olarak tam tamına 10 ay sonraya duruşma günü verildi.Dava ileti yoluyla hakaret davası.

Şimdi değerli meslektaşlarıma sorum şunlardan ibarettir: Ben,geçirmekte olduğum bu kovuşturma yüzünden 10 ay boyunca açılacak hiçbir adli ya da idari hakimlik-savcılık sınavına sırf kovuşturma altında olmamdan dolayı giremeyeceğimi biliyorum.Bu yüzden o sınavları hiç girmeden kaybettim.Bu yüzden KPSS'ye hazırlanıp bir kamu kurumuna girmeyi hedefliyorum.Ancak burada da endişelerim var.Çünkü geçirmekte olduğum bu kovuşturma herhangi bir memuriyete ya da sınava girmeme engel olur mu?Bu kovuşturma adli sicil ve güvenlik soruşturmalarında benim için dezavantaj oluşturacak bir durum mudur?Yani sırf hakkımda açılmaması gereken -müşteki şikayetinden vazgeçmişti- bir dava yüzünden tüm hayallerim suya düşerse bu benim hayatımın en kötü olayı olur.

Son not: Bu mesleğe girerken çok büyük hayallerle girmiştim.Ancak insanların hayatlarını ellerinde tutan müstakbel meslektaşlarımın bir takım uygulamalarını kitaplardan okuduğumdan daha vahim bir şekilde yaşamak inanılmaz bir hayal kırıklığı oluşturdu bende.Bu işten bir yara almadan kurtulsam bile bir daha asla eskisi gibi olmayacak hiçbir şey,adaletin gerçekleşebileceğine olan inancım zayıfladı...Hiçbir hevesim kalmadı.Avukat,hakim ya da savcı olmak ...