şansa bak

________________________________


>İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet
>edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez " Küçükistan

>Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline bir gün onu okuyarak vakit
>geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay" kitabı
ve
>gözlerini kapattı.
>"Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar
benden
>söz eder meşhur olurum, hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek,
>yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü.
>Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin
>arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı.
>- İbne başbakan, ibne başbakan ! Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale
edip
>yaka paça götürdüler. Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi,
>savunması alındı. Hakim kararı açıkladı.
>- Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar
>verilmiştir.
>Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve
>haykırdı :
>- İtiraz ediyorum hakim bey, Küçükistan Ceza Kanunu'nun şu maddesinin
şu
>bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu
işte !
>Hakim acıyan gözlerle adama baktı ;
>- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa
>vurmak yirmi sene.