Benim yazmis oldugum iletileri ve bu iletilerdeki görüslerimi ve uygulamadan verdigim bariz örnekleri ve en önemlisi de bu misallere deginirken ne demek istedigimi , ne yazik ki, -hiç mi hiç -anlamamis bulunmaktasiniz. Ceza Hukuku ile vermis oldugum örnekler ise, sizin olayiniza emsal olarak göstermedigim gibi, somut olayinizla hiç bir ilgisi yoktur. O örnekleri, sadece, ispat yükünün önemini ve mahkemelerin kesin deliller ve somut zararlarin ispatini aradigini ve buna dayanarak hüküm tesis etttiklerinin altini çizmek için vermistim. Böyle bir "dolandiricilik" olayi tarafinizdan kanitlanmadiginda, iftira suçu ile karsi karsiya kalinacagini da söylemis degilim. Benim asil demek istedigim, sadece ve sadece, bu iddianin ispatlanmasinin zor ve hatta imkânsiz oldugunu, bu iddia ispatlansa bile, hukuki yararinizin bulunmamasi nedeni ile herhangi bir sonuç almanizin çok zor olacagi, bosu bosuna yargi mercilerinde ugrasip karsi tarafin vekalet ücretini de ödemek zorunda kalabileceginiz gerçegidir. Bakiniz, mahkemeler, alacaklinin munzam zararini dahi kolay kolay kabul etmemektedir ve bu hususun dahi kesin delille ispatini istemektedir.
Simdi aklima bir somut örnek daha geldi. Bir (ismi lazim degil, oldukça muteber bir sigorta) sigorta sirketinin eksperi ile sigortalinin muvazaa yaptigini ve üçüncü bir sahsi dolandirdigini, ortaya çikarmistim. Oldukça da önemli belgeler, sigortalinin kendi imzasini tasiyan ibraname vb. dökümanlar, teklif vb. yazili döküman, -konu ile ilintili bir kaç davanin daha bulunmasi sebebi ile- elde etme omustu. Olay su: Eksper ve sigortali anlasiyor ve sigortadan yüklüce miktarda para tirtikliyorlar. Bu yapilirken, esasen eksperin görevi olan, hasar ve rayiç tespiti yapilmayip, bu konuda inisiyatif sigortaliya birakiliyor! Sigortali, hasar olmayan yer için uyduruk ve çok fahis, sahte teklif ve fatura aliyor ve akabinde sigorta sirketine, sanki eksper tarafindan düzenlenmiscesine, sunuyor. Bu miktarlar ekspertiz raporuna dahil edilip, hasar da sanki üçüncü sahistan kaynaklaniyormus gibi yüklüce alacak davasi açiliyor. Sigorta bu davayi sigortalisinin hukuki halefi olarak üçüncü sahis aleyhine açiyor ama kazanamiyor. Burada sonuç olarak üçüncü sahis davayi kazaniyor ama bir sürü (ispatlayamadigi) zararlari (mahkemlere gidip gelmek, avukatlik ücreti, üzüntü vs.) da oluyor. (Sigortadan yüklüce tirtiklanan bu paralar, sigortanin eksperi ile sigortali arasinda kirisildigini tahmin etmek zor olmasa gerek.) Bu vermis oldugum örnekte de, ilgili davalar (üçüncü sahis lehine) bittikten sonra, muvazaa, sigortayi dolandirmak suçu ve benzeri iddialarla (ve ekli SOMUT belgelerle) Savciliga suç duyurus yapildi. Sonuç: Takipsizlik karari verildi. Gerekçe: Davanin üçüncü sahsin lehine bittiginden hak kaybi olmadigi ve ayrca; söz konusu islemin sigorta eksperi ve sigortali arasinda oldugu ve bu taraflarin konu ile ilgili sikayetleri olmadigi) gerekçesi!! Bu örnekte olumlu sonuç alacagima kesinlikle emindim. Çünkü; sundugum onlarca belgenin içinde, sigorta eksperinin kendi el yazisi ile sigortaliya talimatlari ve imzali beyanlari, sigortalinin kendi el yazisi ve altinda imzasi bulunan yazili belgeler ("xxx Bey, benden istediginiz teklifleri dediginiz sekilde aldim, ekte sunuyorum") (sanki sigortalimizin kendisi eksper imis gibi!!), ibranameler, faturalar, teklif alinan firmalarin sigortalinin dostu oldugu, baska yerlerden alinan rayiçler, vs. gibi çok önemli belgeler idi.)
Ayrica; Savcilar, hazirlik sorusturmasini çok iyi yapmaktadirlar ve bazen hazirlik sorusturmasi bir-iki yil dahi sürebilmektedir ve akabinde ceza davasinin açilip açilmadigina karar verilmektedir. Genellikle de savci, söz konusu suç olsa bile, savcinin görevi dahilinde olmadigindan (veya kamu yarari bulunmadigindan), takipsizlik karari verebilmektedir.
Tarih:22.Nisan 2005:
Not:
Ceza Hukuku alaninda maalesef, (icrâ ve iflas Hukuku'na nazaran) çogu zaman ne gibi bir netice alinacagi önceden kestirilememektedir. Savcilarin sahsi görüsleri ve yorumlari, -somut delillerinizin dahi arka planda kalmasina sebebiyet verecek derecede- bir çok kez ön plana çikabilmektedir. Özellikle bu konuda, Hukuk Sistemi'mizde bir çok aksakliklar mevcuttur.. Yukaridaki iletilerdeki görüslerimin çogu, gerek sahsimin ve gerekse diger meslekdaslarimin uygulamada karsilasmis olduklari somut olaylar neticesinde yapilan tespitlere dayanmaktadir. Bu nedenlerle; Ceza Hukuku'nu, çok da fazla sevmedigimi de, burada açikça itiraf etmeliyim. icra ve iflas Hukuku gibi alanlarin, istigal konusu itibari ile, benim için birinci planda geldiklerini de belirtmeliyim.
sayın zara,
burada hepimiz elimizden geldiğince, görüşümüz açıklamaya çalışıyoruz. Ancak, doğal olarak, farklı görüşlerin ortaya çıkması da çok doğal.
Bilirsiniz ki, her şikayet sonucu dava açılmaz. Savcılar takipsizlik kararı da verir. Bu savcı ile şikayetçinin farklı düşünmeleri sonucudur.(Delil yetersizliğini atyrı tutuyorum). Ancak bu, svcının da görüşünde haklı olduğunu göstermez. Ağır Cezada itirazla, pek çok takipsizlik kararı kaldırılmıştır.
Keza, savcının hazırladığı iddianame ile, aynı ceza verimesi de söz konusu olmayabilir. Çoğu davanın da beraatle bittiği malumunuzdur.
Bu nedenle, özellikle meslektaşlarımızın yorumlarına daha saygılı yaklaşmak gerektiği kanısındayım. Özellikle de hukukçu kimliğini sorgulayan ifadelerden kaçınmak gerekir kanısındayım.
En doğrusunu biz biliyoruz iddası yerinde olsaydı, hiç dava kaybetmamamiz gerekirdi. Ama, ne yazık ki, her söylediğimiz, hakimlerle paylaşılmıyor.
Burada görüşlerini açıklayan değerli hukukçulara bu konu ile ilgili başıma gelen bir olayı nakletmek isterim.Sanırım ibret alınabilecek bir olay
Son yıllarda kamu kuruluşlarını da işin içine katarak kanunlarımızdaki bazı açık noktaları kullanarak dolandırıcılık teknikleri geliştiren insanlar ortaya çıkmıştır.
Başıma gelen olay bu konuda en bariz örneklerden birisidir.
Olay şu şekilde gelişti,
Abim 2001 krizinden sonra verdiği bazı yüklü tutardaki çekler sebebiyle mali krize düştü ve tefeci tabir edilen faizle yasadışı para veren kişilerden para alarak borçlarının bir kısmını tasfiye etti.
Bir süre sonra bu tefeciler alacakları için babamın üzerine kayıtlı olan gayrimenkullere gözlerini diktiler ve abimi ,babamdan 5 milyar TL tutarında imzalı bir senet almaya zorladılar babamın ve kardeşimin bütün direnmesine karşılık bu işi başardılar. Aradan geçen iki yıl sonunda bu kişiler babamı kendisinin haberi olmadan icraya verip üzerine kayıtlı olan iki dairenin 1/2 hisselerini icra yolu ile açık arttırmada sattırdılar ( 7 / 2003 tarihinde )
Bu tarihten sonra bu 1/2 hisseleri açık arttırmada alan ve tapuda kendi adına kaydettiren bir kişi ortaya çıktı ve bize 1 ay içinde oturduğumuz evi terketmemiz gerektiğini burada kendisinin oturacağını beyan etti.
Biz tabi bunu dikkate almadık ,ancak 1.5 yıl sonra bu kişi bana ve kardeşime icra dairesinden kira borcumuzu ödeme emri göndertti!
Bununla kalmayıp babama da gasp edilen bu dairelerde kiracı oturttuğu gerekçesi ile vergi dairesinden aracılğı ile 1.380 YTL tutarındaki vergi ödeme emri göndertti (2002- 2003 yıllarına ait ).Tabi babam ve hisselerin diğer yarsının sahibi halam benden ve kardeşimden hiçibir zaman kira vb. istemedi ve böyle bir sözleşmede aramızda yok.
Burada babam ve gayri menkullerin diğer yarısının sahibi halam 70 yaşın üzerinde ve emekli kişilerdir ,yıllardır hiç bir ticari uğraşları yoktur.
Bu arada halamın kanunen engel hali vardı ve bu yüzden mal varlığını gasp edemediler.
Ancak geçen hafta halam vefat etti ve bütün hisseleri babama geçme durumunda.
Biz şimdi bu olaylardan sonra bu gasp çetesinin babamı ve bizi tekrar
rahatsız etmesinden ve babama intikal eden halamın hissesini de gasp etmelesinden endişe ediyoruz.
Çünkü maalesef bazı kamu kuruluşları ( icra daireleri )ve vergi dairesi bu gasp amacı ile kullanıldı. Ve bu olay istanbulun göbeğinde Bakırköy semtinde oldu ve halen devam etmekte.
Sizce Savcılığa veya Yargıtaya durumu aktarmalımıyız ?
Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi paylaşmanız dileğiyle.
Aksi halde ailemizin bütün mal varlığı bu kişiler tarafından gasp edilecek.
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">Sizce Savcılığa veya Yargıtaya durumu aktarmalımıyız ?
Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi paylaşmanız dileğiyle.
Aksi halde ailemizin bütün mal varlığı bu kişiler tarafından gasp edilecek. <div align="right">Ekleyen: arkan - 09/04/2005 : 11:12:13</div id="right">
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">
Yaşadıklarınıza üzüldüm ve yeniden aynı şeyleri yaşama ihtimalinden endişe duymanızda haklısınız.
Benim fikrime göre her bir ayrıntıyı izah ederek savcılığa başvurun derim. Ama buna rağmen endişeleriniz devam edecek devletin sizi koruyamayacağını düşüneceksiniz. Bu duygularınıza bir şey söyleyemem. sizin çok acil deneyimli bir avukata başvurmanız meslektaşımızın uyarılarını dikkate almanız onun yönlendirmeleri ile hareket etmelisiniz durumunuz ciddi
Cevabınız için teşekkür ederim, Her halde bir avukata başvurmamız gerekiyor zeten bu veraset işlemleri içinde gerekli çünkü babam bu işleri takip edemeyecek durumda ve rahatsız.
Ben yalnızca bana ve kardeşime göderilen icra takiplerinin sonuç verip veremeyeceğini öğrenmek isterdim , zaten bunlara kanuni süre içinde itiraz ettik.
sayın arkan,
eğer icrada bakiye borç kalmışsa, tekrar babanızın hissesinin haczedilmemesi için, babanız reddi miras talebinde bulunsun. Yoksa tekrar haczedilip satılabilir.
Bu arada diğer davaları sürdürürsünüz
Babamım icrada bakiye borcu olup olmadığını bilemiyoruz, çünkü
babam 2001 yılında sadece 5 milyar TL lik bir senede imza atmış ancak
tefeciler bu senede bir 5 rakkamı daha ekleyerek kendisini 55 milyar TL
üzerinden icraya vermişler!
Üstelik bu kişilerin açtığı icra takibi ile babamın üzerine 1/2 hisseleri kayıltlı olan diğer taşınmazları icrada 2 kez satışa çiktı ve bizim bir avukata başvurup bu satışı durdurma isteğimiz olumlu sonuçlandı . Son 2 yıldır bu konuda hiçbir sıkıntımız olmadı.
Sonuç olarak tefeciler 5 milyarlık senet karşılığında 40-45 milyar değerinde 1/2 + 1/2 toplam 1 daire sahibi oldular.
Ancak avukatımız satılanlar için hiç bir şey yapılamayacağını çünkü babamın zamanında senede itiraz etmediğini söyledi.
Fakat bu satışa kadar olaydan ve satıştan hiçbir şekilde haberimiz olmadı.
Bu olaydan da anlaşılacağı üzere büyük bir nitelikli dolandırıcılıkla karşı karşıyayız, fakat bu insanlar silahlı ve karanlık işler yapan kişiler. Aynı zamanda bazı kamu kuruluşlarındada bağlantıları var.
Şikayetimiz halinde bize ve ailemize zarar gelmesinden endişe duyuyorum.
Nitekim bu 1/2 hisseleri satılan iki daireye aynı anda gündüz vakti 3 civarında kapıları kırılmak suretiyle girildi ve talan edildi ,adeta adi hırsızlık süsü verildi , ama gelen emiyet görevlileri parmak izi bile almayı gerekli görmediler ve olayı kapattılar.
Bütün bunları bu forumda anlatmamın nedeni ülkemizin kanunlarının bazı çevrelerce adeta suç aletine dönüştürülmesi ve halktan emekli maaşı ile geçinen devletle hiçbir sorunu olmamış ve olmayan vatandaşların madur edilmesini kimsenin maalesef engelleyememesidir.
Bu konuya ilgi gösteren bütün hukukçulara teşekkürler,
Yukarıda anlattığım şekilde başına buna benzer bir olay gelmesini istemeyen insanlar ne gibi bir önlem almalılar ?
Örneğin bizim olayımızda 5 milyar TL lik bir hatır senedi karşımıza
55 milyar olarak çıktı ( senette 55 milyar yazıyor ) ve bu da icra dairesi tarafından gayrimenkullere haciz konması için geçerli sayıldı.
Şimdi diyeceksiniz ki siz buna neden engel olmadınız veya şikayetçi olmadınız.
Benim bu 5 milyarlık senetten haberim oldu ama abim siz bu işe karışmayın ben bu 5 milyarı ödeyeceğim deyince biz peşini takip etmedik
Ta ki 2 sene sonra bir tapu işlemi için tapu dairesine gittiğimizde
babamın hisselerine 55 milyarlık bir senet karşılığı haciz konduğunu gördük ancak iş işten geçmiş ve iki dairemizin 1/2 şer hissesi icra
yolu ile satılmış oldu. Aynu kişiler diğer hisseleri de icra yolu ile sattımak isteyince bir avukat tutup buna engel olduk fakat tapudaki haciz devam ediyor.
Senet konusunu inceleyince babamın gerçekten bir 5 milyarlık senede
imza attığı kesin, ama kandisi ben 55 milyarlık bir senet imzalamadım diyor aynı şekilde olayın tanığı olan annem ve diğer kardeşim de senedin 5 milyarlık olduğunu söylüyorlar, hatta bu kişilerin abim ile birlikte bir kaç kez babama gelip 5 er milyarlık senet imzalattıklarını
ve bu senetleri vedesinden önce geri getirip önünde yırttıklarını söylediler, fakat son imzaladığı 5 milyarlık senedi geri getirmediklerini söylediler.
Şimdi eğer 5 milyarlik senedi senedi hazırlayan kişiler bir "5" rakkamı ve
"Elli" yazısı ekleyerek 55 milyar yapabilirlermi?
Sanırım kötü niyetli kişiler bunu kolayca yapabilirler çünkü babam 70 küsür yaşında ve gözü iyice görmüyor imzaladığı senede bakınca 5 milyar yazısını görmüştür ama yazının ve rakkamın yanına fazla boşluk konarak imzlanan senette oynama yapılmıştır. Burada da icra müdürlüğü
bu 55 milyarlık senet üzerinden icra takibi yapmıştır.
Burada hukuçulara ve kanun hazırlayıcılara bir görev düşüyor
O da senet ile icra takiplerinde muhakkak banka dekontu veya buna benzer bir kayıt aranmalı aksi halde bu olaya benzer bir çok suistimaller
ve dolandırıcılıklar yapılmakta,
Üstelik senet kayıt dışı ekonominin en büyük enstrümanı olmaya devam ediyor .
Eğer ülkemizin ekonomisinin % 70 'ini bulan kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek isteniyorsa senetli icra takipleri kaldırılmalı ve
çek , sözleşme veya benzeri kayıt dahilindeki enstrümanlar ile icra takibi yapılabilmeli.
verdiğim para karşılığı aldığım senette karşın,borçlu şikayet etmiş ve hukuk mahkemesinden ağır ceza mahkemesine gönderdi hayatın olağan akışına ters...
şirketimize medikal malzeme almak için başka bir şirketin müdürüne 50.000tl lik senet verdik(malen ) mallarımız gelmeyince noterden senedin iadesini ...
Selam değerli arkadaşlarım.8 senelik arkadaşım sıkıştığım bir anda bana kredi çekti.Daha sonra ölümlü dünya ne olur ne olmaz diyerek senet getirdi ve...
Kuzenimin şöyle bir sorusu var;4 yıldır beraber olduğum bir kişiye belirli aralıklarla 20.000.- ve 15.000.-gibi meblağları iş yapıp bana geri verecek...
Herkese iyi günler dilerim ilk başta birinden alacak karşılığı senet aldım fakat günü geldiği halde ödemedi tahsili icin bi avukat arkadaşıma verdim...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
yeni binada su ve lektrik sorunu
12-05-2024, 21:16:11 in İmar Hukuku