+ Konuyu Yanıtla
6 / 11 Sayfa İlkİlk 1234567891011 SonSon
51 den 60´e kadar toplam 105 ileti bulundu.

Konu: Reklam yasağı mı

Reklam yasağı mı Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #51
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Sanıyorum aşağıya aktaracağım karar, reklam tanımına neler girer ve reklam yasağının tamamen kaldırılması halinde nelerle karşılaşılabilir sorularına ışık tutabilecek bir örnektir.

    http://www.barobirlik.org.tr/calisma....aspx?karar=80
    Tarih - Esas No - Karar No Konu
    T. 28.07.2006 E. 2006/183 K. 2006/277
    * Reklam yasağına aykırılık
    * Yurtdışı irtibat büroları
    * Baroların resen soruşturma yapma görevi
    (Av. K. m. 43, 44/B, 55, 76; TBB Meslek Kuralları m. 7, 8; Av. K. Yön. m. 65; TBB Reklam Yasağı Yön. m. 10
    Şikayetli avukatlar hakkında kullandıkları antetli kağıtlarda yurt dışında irtibat büroları olduğunu bildirerek Avukatlık Yasası’nın 55 inci ve TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 10 uncu maddesine aykırı davrandıkları iddiasıyla resen açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


    Şikayetli avukatlar, Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 10 uncu maddesi hükmünün Avukatlık Yasası’nın 55 inci maddesi hükmüne aykırı olarak düzenlendiğini, Avukatlık Yasası’nın 43 üncü maddesinin şube açmayı yasaklamış olup, irtibat büroları ile ilgili bir yasaklama getirmediğini,


    Avukatların yurt dışındaki meslektaşları ile irtibat kurmalarına izin verilmediği takdirde, bu durumun Anayasanın 36 ncı maddesinde düzenlenen, “herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde iddia ve savunma hakkına sahiptir.”, hükmüne aykırılık teşkil edeceğini, Türkiye’nin yurt dışında milyonlarca vatandaşının yaşadığını, yurt dışındaki yabancı firma ve kişilerle ticaret, ithalat ve ihracat yapıldığını, bu firma ve kişiler ve bunların yakınları ile olan sorunlar olduğu takdirde doğal olarak Türkiye’de yerleşik “yerli avukatlara” başvuruda bulunduklarını, yerli avukat veya avukat ortaklıklarının yurt dışında irtibat kurmalarına izin verilmediği takdirde, Avukatlık Yasası’nın 44/B hükmü uyarınca Türkiye’de yerleşik “yabancı avukat ortaklıkları” vasıtası ile hak arama zorunda kalacaklarını ve yabancı avukat ortaklıkları lehine kapitülasyon, yerli avukatlar yönünden de haksız rekabet yaratacağını, bunun da Anayasanın 10 uncu maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırı olacağını,


    Kaldı ki; ilgili hukuk bürolarının unvanlarında hiçbir şekilde bürolarının adının geçmediğini, söz konusu büroların gerçek anlamda “irtibat bürosu” olmayıp, “irtibatlı oldukları bürolar” olduğunu, büro ortaklarından avukat M.U.A.’nın hem İstanbul Barosu’nun …… sicil numaralı hem de Dusseldorf Barosu’nun ……. sicil numaralı ve hem de C.C.B.E.’ nin ……… sicil numaralı üyesi olduğunu, bunların antetli kağıtlarda belirtilmesinin ise malumun ilanı olduğunu, mesleklerini onurlarına uygun bir şekilde zor şartlarda sürdürmeye çalışan avukatların, çalışma şartlarını daha da ağırlaştırıcı durumlarla karşı karşıya bırakmamanın mesleki dayanışma açısından gerekli olduğunu bildirmiş, cezanın kaldırılmasını istemişlerdir.


    İncelenen dosya kapsamından; D.. & D.. Hukuk Bürosu antetli kağıtlarda, “A….& Partner 40212 Düsseldorf GERMANY, H…. & Partner 60320 Frankfurt am Main GERMANY, M…. & Partner 81675 München GERMANY ve F… & Partner 8803 Zürich, SWITZERLAND” bürolarının, “İrtibat Büroları” başlığı altında yazılı olduğu görülmektedir.


    Avukatlık Yasası Yönetmeliği’nin “İhbar ve Şikayet”le ilgili 65 inci maddesi hükmüne aykırı olarak isimsiz ve imzasız ihbar mektubu ile soruşturma başlatıldığı ve bu sebeple soruşturmanın yasaya aykırı olduğu savunulmuş ise de;


    Avukatlık Yasası’nın 76 ncı maddesi hükmü uyarınca “Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleriyle olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kuruluşu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır”.


    Bu sebeple ihbar ve şikayet yasaya aykırı da olsa, Avukatlık Yasası ve yönetmeliklerine aykırı davranışları resen soruşturmak ve sonuçlandırmak Baro Yönetim Kurullarının asli görevidir.


    Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 10 uncu maddesinin Avukatlık Yasası’nın 55 ve 43 üncü maddelerine aykırı olarak düzenlenmiş bulunduğu savunulmuş ise de;


    TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde, “Bu yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmelerini, yargılama faaliyetindeki yerlerini ve işlevlerini olumsuzlaştıracak ve yargının görünümü bozacak davranışlardan kaçınılmasını sağlamaktır.” olarak belirtilmiştir.


    Bu amaç doğrultusunda Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde, “İşbirliği” başlığı altında, “Bu Yönetmelik kapsamında olanlar, ülke içinde ve dışında işbirliği yaptıkları ve başka kentlerdeki avukatları, ortak avukat bürolarını ve avukatlık ortaklıklarını; “İrtibat Bürosu” ve benzeri tanımlarla, işbirliğini genelleştirecek ve süreklilik kazandıracak biçimde açıklayamazlar, duyuramazlar.” hükmü getirilmiştir.


    Amaç işbirliğini yasaklamak olmayıp, iş sağlama amacına yönelik ve meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açacak şekilde davranışlara yol açmamaktır.


    Kaldı ki, Avukatlık Yasası’nın 43/2 nci maddesi, “Bir avukatın birden fazla bürosu olamaz. Birlikte çalışan avukatlar ayrı büro edinemezler. Avukat ortaklığı yurt içinde şube açamaz.” hükmünü amirdir. Maddenin dar yorumu ile, yurt dışındaki irtibat bürolarını yasak kapsamında görmemek, yasa koyucunun da amacına ters düşer.


    Avukatlık Yasası’nın 44/B maddesi avukatlık ortaklığını düzenlemekte ve “Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu kanuna ve avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilirler. Bu sınırlama yabancı avukatlık ortaklığında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da yabancı avukatları da kapsar. Bu nevi avukatlık ortaklıkları için ortakların baroya kayıtlı olma şartı aranmaz. Bu kuralın uygulanması mütekabiliyet esasında bağlıdır.” hükmünü içermektedir.


    Madde metninden de anlaşılacağı gibi, yabancı avukatlık ortaklıkları, sınırlı konularda avukatlık hizmeti verebilmektedir. Yabancı avukatlık ortaklıkları Türkiye’de sadece yabancı hukuklar ve milletlerarası konularda danışmanlık hizmeti verebilme hakkına sahiptir. Kuralın uygulanması için mütekabiliyet esası da şarttır.


    Kurucuların kayıtlı bulunduğu baro yönetim kurulu tarafından baro avukatlık siciline yazılması ile tüzel kişilik kazanan bu tür yabancı avukatlık ortaklıkların da Avukatlık Yasası 44/B-4 maddesi, “Ortakların ve ortaklıkta çalışan avukatların mesleki görevlerinden dolayı, Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına göre sorumlulukları saklıdır. Avukatlık ortaklıkları hakkında da bu Kanundaki disiplin işlem ve cezaları uygulanır.” hükmü uyarınca, Baronun gözetim ve denetimi altında bulundukları açık olduğundan, yabancı avukatlık ortaklıları lehine kapitülasyon yaratıldığı ve haksız rekabeti teşvik iddiası yasal dayanaktan yoksun bulunmaktadır.


    Avukatlık Yasası’nın 55 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8 inci maddesi; “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” hükmünü amirdir. Ortak büro kuran avukatlar, büronun reklam aracı olmamasına, hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine özenle dikkat etmek zorundadır.


    Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Basılı Evrak” başlıklı 6 ncı maddesi, “Başlıklı kağıtlar, kartvizitler ve diğer basılı evrak, reklam niteliği taşıyacak aşırılıkta olamaz. Başlıklı kağıtlarda, kartvizitler ve diğer basılı evrakta; sadece avukatlık unvanı, varsa akademik unvan, adı ve soyadı, adres, telefon faks numaraları, internet ve e-posta adresleri ile bağlı bulundukları Baro ve Türkiye Barolar Birliği sicil numaraları, vergi dairesi ile vergi sicil numarası yer alabilir”. hükmünü amirdir.


    Bu sebepledir ki, basılı evrakta irtibat bürosu, emekli yargıç, emekli savcı, emekli noter, önceki dönem Baro Başkanı, marka patent vekili, Bakan, Milletvekili ve benzeri sıfatlar yazılamaz, basılı evrak reklam niteliği taşıyacak aşırılıkta olamaz.


    Bu nedenlerle eylem, Avukatlık Yasası’nın 34 ve 55 inci, TBB Meslek Kuralları’nın 7 ve 8 inci, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 1, 6 ve 10 uncu maddelerine aykırı olmakla disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve kararın onanması gerekmiştir.


    Sonuç olarak Şikayetli Avukat Y.D. ve Avukat M.U.A’nın itirazının reddine, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Reklam yasağı mı konulu yargıtay kararı ara
    Reklam yasağı mı konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #52
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Tarih - Esas No - Karar No Konu
    T. 30.09.2005 E. 2005/205 K. 2005/296
    * Reklam yasağı
    (Av. K. m. 55; TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 6/2, 6/5; TBB Meslek Kuralları m. 7)

    Şikayetli avukat hakkında, kartvizitinde, “Tekirdağ Barosu Kadın Hukuk Komisyon Başkanı” sıfatını kullandığından, Avukatlık Yasası’nın 55. maddesine aykırı davrandığı iddiası ile başlatılmış olan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve şikayetli avukat hakkında uyarma cezası tayin edilmiştir.

    Şikayetli avukat savunmalarında, ticari kazancı düşünmeyip, yardım isteyenin kolayca ulaşmasını sağlamak amacı ile “kadın hakları komisyon başkanı” sıfatını kartvizitine yazdığını, kastının olmadığını bildirmiştir.

    Avukatlık Yasasının “Reklam Yasağı” başlıklı 55. maddesi hükmüne göre; “Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukatlık unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.” 02.05.2001 tarihinde maddeye 4667 sayılı yasa ile yapılan ek ile “Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek Yönetmelikle belirlenir” hükmü getirilmiş ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yönetmeliği Resmi Gazete’nin 14.11.2001 tarihli 24583 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.


    Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Basılı evrak” başlıklı 6. maddesinin 2. fıkrasına göre; “Basılı kağıtlarda, kartvizitlerde ve diğer basılı evrakta; sadece avukatlık unvanı, varsa akademik unvan, adı soyadı, adres, telefon-faks numaraları, internet ve e-posta adresleri ile bağlı bulunulan Baro ve Türkiye Barolar Birliği sicil numaraları, vergi dairesi ile vergi sicil numarası yer alabilir.”

    Aynı maddenin 5. fıkrasının son bendinde; “Barolar ve Türkiye Barolar Birliği organlarında geçmişte görev alan avukatlar bu unvanlarını kullanamazlar. Halen görevli olanlar bu unvanlarını; ancak bu görevin ifası sırasında ve bu görevleri ile sınırlı olmak kaydıyla kullanabilirler.”

    Ayrıca, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7. maddesine göre de avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.

    Görüldüğü gibi avukatlar, Barodaki görevleri ile ilgili unvanlarını ancak ve sadece bu görevin ifası sırasında ve görevin ifası ile sınırlı olmak kaydı ile kullanılabilirler.

    Reklam yasağına aykırılık, genellikle biçimsel olarak işlenen bir disiplin suçu olup, kast unsuru bu suçun oluşumunda dikkate alınmaz. Yasayı bilmemenin tüm yurttaşlar için bir mazeret olarak kabulünün mümkün görülmediği hukuk düzenimizde, şikayetli avukatın “isteyerek, bilerek ve kasıtlı yapmadım” şeklindeki savunması, ne denli iyiniyetli olarak yapılırsa yapılsın, kabul edilemez.

    Disiplin kovuşturmasına konu olan ve şikayetli avukatın “Tekirdağ Barosu Kadın Hukuk Komisyon Başkanı” sıfatını kartvizitine yazarak kullanması Avukatlık Yasası’nın 55. ve Türkiye Barolar Birliği Reklam Yönetmeliği’nin 6. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7. maddesinde kabul edilen hususlara uygunluk arz etmemekte, aksine aykırılık oluşturmaktadır.

    Bu sebeplerle, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçunu oluşturduğuna dair Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.

    Sonuç olarak; itirazının reddiyle, Tekirdağ Barosu Disiplin Kurulunun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.

  4. #53
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Tarih - Esas No - Karar No Konu
    T. 02.12.2005
    E. 2005/320
    K. 2005/401
    * Reklam yasağına aykırılık
    (Av. K. m. 55; TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 8/b; TBB Meslek Kuralları m. 7, 8)

    Şikayetli avukat hakkında, Çorum Hakimiyet Gazetesi’nin Haziran 2004 sayısında şikayetli avukat ile ilgili (Nema Davasını Kazandı) başlıklı bir haberin yayımlandığı, söz konusu yazıda Reklam Yasağı Yönetmeliği’ne aykırı hususların mevcut olduğu” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir..


    Şikayetli avukat savunmasında, Kırıkkale’de, Kırıkkale Belediyesi işçilerinin tasarrufu teşvik ve nema davalarının kazanılması dolayısıyla “Ayrıntı” isimli yerel bir gazetede yayımlanan haberin Çorum Hakimiyet Gazetesi tarafından aynen alınarak birkaç ay sonra haber yapıldığını, haberin yapılmasında herhangi bir rolünün bulunmadığını, haberin yapıldığı tarihten sonraki dönemde de değişiklik yapma şansının kalmadığını, Kırıkkale Belediyesi’nde tasarruf davasını kazanan işçilerin Çorum’daki tanıdıklarının kendisine ulaşması üzerine toplu dava açma olanağının olması halinde Çorum’a gitmesinin mümkün olabileceğini belirttiğini, Çorum’da yayımlanan haberi çok sonra öğrendiğini, bu nedenlerle soruşturmaya konu haberin yapımında ve icrasında herhangi bir etkisinin bulunmadığını, Kırıkkale’de belediye başkanı aday adayı olunca, kendisinin yıpratılması için haber konusu yapıldığını, iş elde etmek gibi bir niyeti bulunmadığını bildirmiştir.


    İnceleme konusu olay, avukatın kendisine iş elde etmek için reklam yapmak ve ün kazandırmaya yönelik davranışlardan kaçınması kurallarının ihlaline ilişkindir.


    Disiplin suçuna konu eylem, şikayetli avukatın Kırıkkale’de kazandığı işçi nemalarıyla ilgili bir davanın Çorum’da yayınlanan gazetelerde haber yapılmasından kaynaklanmaktadır.


    Şikayete konu gazete yazısı incelendiğinde, şikayetli avukatın Kırıkkale Belediyesi tarafından nemaların ödenmemesi üzerine belediye işçilerinin vekili olarak Kırıkkale İdare Mahkemesi’nde davalar açtığı, davaların sonucunda 150 işçinin nemalarının ödendiğinin bildirildiği, şikayetli avukatın 180 kişilik yeni bir davayı da Kırıkkale İdare Mahkemesi’nde açmış olduğu, Kırıkkale İdare Mahkemesi’nde 2003 yılı Ağustos ayı içinde açtığı davaları süratle bitirerek, para ödemelerini başlattığı, şikayetli avukatın Çorum’da da buna benzer sorunların yaşanıp, yaşanmadığını araştırmakta olduğunu ve bu şekilde mağdur olanların kendisine ulaşabilmesi için Çorum’da bir adres ve telefon numarası bildirildiği görülmüştür.

    Avukatlık Kanunu’nun 55. maddesinin açık hükmüne göre; avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları (...) yasaktır. Aynı şekilde, TBB Meslek Kuralları’nın 7 ve 8. maddelerine göre de, avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. Avukat, kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir denilmektedir.


    TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 8/b maddesinde, avukatlar, yaşamları, kazançları, mesleki faaliyeti hakkında “reklam niteliğinde” yayınlarda bulunamaz, halen ya da eskiden takip ettiği, devam eden veya sonuçlanmış bir dava hakkında, dava ile özdeşleşip tarafların sözcüsü gibi hareket edemez, davanın hukuki boyutları içinde kalmak kaydıyla ve zorunlu haller dışında yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçlarına ve internetee görüntü, bilgi, demeç veremez, açıklama yapamazlar denilmektedir.


    İnceleme konusu olayda, şikayetli avukat hakkında gazetede çıkan haberin iş temin etmeye yönelik reklam mahiyetinde olduğu, şikayetli avukatın gazete yazısına karşı ilgisinin olmadığına ilişkin bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmış olmakla, şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasası’nın 55., TBB Reklam Yönetmeliğin’nin 8/b, TBB Meslek Kuralları’nın 7 ve 8. maddelerine aykırılık teşkil etmekte olup, disiplin suçunu oluşturmaktadır.


    Bu nedenlerle, Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun takdir ve değerlendirmesinde hukuksal isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.


    Sonuç olarak, itirazın reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

  5. #54
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Bu karara özellikle dikkatinizi çekmek isterim.


    Tarih - Esas No - Karar No Konu
    T. 11.11.2005 E. 2005/246 K. 2005/357
    * Reklam yasağına aykırılık
    (1136 sayılı Av. K. m. 55, 135/3; TBB Meslek Kuralları m. 7, 8; TBB Reklam Yasağı Yön. m. 9)

    Şikayetli avukat hakkında, internette açtığı “……… ” adlı sitede yer alan bir kısım bilgilerin, Avukatlık Yasası’nın 55. ve TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 9. maddesine aykırı olduğu iddiasıyla 28.07.2003 tarihli rapor üzerine resen açılan disiplin kovuşturması sonucu, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


    Şikayetli, internetteki “………” adlı sitenin kuruluş amacının reklam yapmak olmadığını, reklam olarak nitelendirilebilecek bir beyan ve bilgi içermediğini, sitenin yabancı yatırımcılara bilgi verilmesi amacını gütmekte olduğunu, yabancı yatırımcıların Türk hukuku hakkında asgari düzeyde bilgi sahibi olmaları ve Türk hukuk sisteminin genel hatları ile tanıtılması amacına yönelik olduğunu, bu bağlamda söz konusu web sitesinin “Firm Profile (Büro Profil )” başlıklı sayfasında yüksek kalitede hizmet verildiğinin belirtilmesinin ya da müvekkillerinin büro hakkında genel düzeyde bilgilendirilmelerinin reklam sayılmayacağını, büronun adını internet sitesinden öğrenerek hukuki hizmet talep eden kişilere, uluslararası üne sahip bir avukatlık bürosunun tezkiyesi ya da müvekkillerinin tavsiyesi olmadan herhangi bir hizmet sunulmadığı nazara alındığında, site sayesinde iş edinme ve dolayısıyla Avukatlık Yasası’nın 55. maddesine aykırı davranma iddiasının gerçek dışı olduğu ve bu sebeple cezanın kaldırılması talep edilmiştir.

    Avukatlık Yasası’nın 55. maddesi, “Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları yasaktır.”, TBB Meslek Kuralları’nın 7. maddesi, “Avukat salt ün kazandırmağa yönelik her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçırmalıdır.”, 8. maddesi, “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.” amir hükümlerini taşımaktadır.

    TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 1. fıkrasında, “İnternet dahil, teknolojinin ve bilimin olanak tanıdığı her tür ortamda avukatlık mesleğinin onur ve kurallarına, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen (Avukatlık Meslek Kurallarına) aykırı olmayacak şekilde kendisini ifade etme hakkına sahiptir.” denilmekte olup, avukatın “kendini ifade etme hakkı”, her ne olursa olsun, kendine iş sağlama amacına yönelik ve meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açacak şekilde olmamalıdır.
    Şikayetli avukat, savunmasında dahi büronun adını internet sitesinden öğrenerek hukuki hizmet talep eden kişilerin olduğu bildirilmekte, çalışma alanları ile ilgili bilgilerin iş temini amacına yönelik, yanıltıcı ve abartılı olması sebebiyle, eylemin Avukatlık Yasası’nın 55., TBB Meslek Kuralları’nın 7 ve 8., TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 9. maddesine aykırı olmakla eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş, kararın onanması gerekmiştir.

    Ancak, Avukatlık Yasası’nın 135/3. maddesinde belirtilen para cezaları “onbin liradan yüzelli bin liraya kadar para cezası” olarak yer almaktadır. Bu durumda disiplin suçu oluşturan eylem tarihi itibariyle Türk Ceza Yasası’nın Ek 1-2. maddeleri ve bu maddeleri değiştiren 4421 sayılı yasanın 9. maddesi göndermesi ile 213 sayılı Vergi Usul Yasası’nın 298. maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen değere göre hesaplanması zorunluluğu karşısında, maaş katsayısı esas alınarak hesaplanan para cezası fazla bulunmuş, kararın bu nedenle düzeltilerek onanması gerekmiştir.

    Sonuç olarak, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun 1.000,00 YTL para cezası verilmesine ilişkin kararının 250,00 YTL para cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına şikayetli avukatın 250,00 YTL para cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verildi.

  6. #55
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Reklam Yasağının, tamamı ile ortadan kaldırılmak yerine, mesleğin ve günün gereklerine göre yeniden düzenlenmesi gerektiği kanısındayım. Aşağıya aktaracağım karar, "reklam"ın, üstelik de yasak olmasına rağmen hangi ölçülerde yapılmakta olduğunu ortaya koyan çarpıcı bir örnek:

    Tarih - Esas No - Karar No Konu
    T. 19.03.2004 E. 2003/413 K. 2004/83
    (Av. K. m. 55; Av. Meslek Kuralları m. 8)

    Şîkayetli hakkında tasfiye halindeki Emlak Bank'ın yurt dışında yaşayan işçilere yönelik olarak dövizle emeklikte bağlanan aylık ücretlerin düşük olduğu, bu nedenle uyarlama davaları açıldığında aylıklarının yükseltilebileceği, bu hususta örnek yargı kararlarının mevcut olduğu, yargı giderleri dışında peşin ücret talep edilmediğinin ilgililere mektupla bildirildiği ve bu sebeple reklam yasağına aykırı davranarak iş temin edildiği nedeniyle açılan disiplin kovuşturması sonucu ceza tayin edilmiştir.

    Şîkayetli 1995 yılından beri yakınları olması nedeniyle sık sık Almanya'ya gittiğini, televizyon programlarına katıldığını, gazetelerde kendisi ile röportaj yapıldığını, bu sebeple telefonla bilgi istenmesi üzerine yüz elliye yakın vatandaşa mektup yazmak suretiyle hukuksal durumları hakkında bilgilendirdiğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.

    Dosyada mevcut 01.11.2001 tarihli mektup içeriğinden emeklilerle ilgili bilgilerin her nasılsa elde edildiği ve bu kişilere sadece harç, bilirkişi ve posta giderleri dışında herhangi bir ücret istenmeksizin örnek kararlar da olduğu belirtilmek suretiyle dava açılabileceği ve bu davanın kazanılacağının bildirildiği görülmektedir.

    Avukatlık Yasası'nın 55, Av. Meslek Kuralları'nın 8. maddesi uyarınca avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan özenle çekinmek zorunda olduğu gibi, iş elde etmek için reklam sayılabilecek hür türlü teşebbüs ve harekette bulunmaktan ve meslektaşları ile haksız rekabete yol açacak davranışlardan yasaklıdır. Şîkayetli açacağı davalarda peşin ücret dahi almayacağını bildirmiş, kendisine iş temini amacıyla hareket etmiştir.

    Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirme hukuka uygun bulunmuş ve sicil özetindeki kesinleşmiş para cezası da göz önünde bulundurularak tayin edilen cezanın onanması gerekmiştir.

    Sonuç olarak itirazın reddiyle, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun şîkayetli avukatın “üç ay süreyle işten çıkarma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.

  7. #56
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Aşağıdaki kararda da, Avukatlık hizmetinin ticari bir faaliyet, hizmet olmadığı vurgulanmış ancak buna rağmen, ticari ilişkiler için söz konusu olan reklam, haksız rekabet gibi kavramlar üzerinde ısrarla durulmuştur. Tekrar etmek isterim ki, kesinlikle reklam yasağına tamamen karşı değilim ancak tüm emsal kararlar ve uygulama gösteriyor ki, amacına hizmet etmeyen (edemeyen) reklam yasağı yönetmeliği ve ilgili mevzuat bir an önce değiştirilmeli, çağa ve özellikle de ticari faaliyet olmadığı vurgulanan mesleğimizin niteliğine uygun hale getirilmelidir.

    T.C. Danistay
    8.Dairesi
    Esas: 2002/180
    Karar: 2003/289
    Karar Tarihi: 22.01.2003

    ÖZET: Bireysel çalışma veya avukatlık ortaklığında verilen hizmetin yasa gereği ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Avukatlık ortaklığının bir organizasyon ya da kuruluş sayılması da mümkün olmadığı gibi iletişim hizmetlerinin pazarlanması ile de herhangi bir ilgisi bulunmadığından, Yönetmeliğin 9. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.


    (1136 S. K. m. 55) (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 5/1, 6/7, 9/3, 4)

    Davanın Özeti : Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasındaki <Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret..> ibarelerinin, 6. maddesinin 7. fıkrasının ve 9. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.

    Savunmaların Özeti: Avukatlığın kamu hizmeti olduğu, yargı faaliyetine onun kurucu unsuru olarak katılan Avukatların, bu konumlarının gereği olarak reklâm ya da reklâmı çağrıştıracak davranışlardan özenle kaçınmak zorunda oldukları, yönetmeliğin iptali istenen 5/1. maddesinin Avukatlık Kanununun 55. maddesi doğrultusunda düzenlendiği, Avukatlık faaliyetlerinin ticari nitelikte olmamasından dolayı, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında olmadığından marka tesciline konu olmayacağı, aynı nedenlerden ötürü internet ortamında (com), (org), ve (net), gibi alan adlarının kullanılamayacağı, davaya konu yönetmeliğin mevzuata uygun olarak Adalet Bakanlığının onayı ile çıkarıldığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi Erkan Demirtaş'ın Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    Danıştay Savcısı Cem Erbük'ün Düşüncesi : Dava, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki <...Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret..> ibaresinin, 6 ncı maddesinin 7 nci fıkrasının ve 9 uncu maddesinin 3 üncü ve 4 üncü fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

    Anayasanın 124 üncü maddesinde kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve buna aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği hükmü yer almış, diğer taraftan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun reklâm yasağı başlıklı 55 inci maddesinin son fıkrasında; reklam yasağına ilişkin esasların Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikle belirleneceği kuralına açıkça yer verilmiş bulunduğundan, davacının 55 inci maddenin, yönetmelik hazırlanması gerektiğine ilişkin herhangi bir atıf içermediği yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, yasada bu yönde bir hüküm olmasa dahi Anayasanın idareye bu yetkiyi tanıdığı da tartışmasızdır.

    Davacı, dava konusu yönetmeliğin, Yasanın 182 nci maddesi uyarınca Adalet Bakanlığınca onanması gerekirken sadece Türkiye Barolar Birliği iradesi ile yürürlüğe konulduğunu ileri sürmekte ise de, dosyaya sunulan belgeden sözü edilen yönetmeliğin Adalet Bakanlığınca 26.10.2001 tarihinde onaylandığı anlaşıldığından, yetki yönünden hukuka aykırılık iddiası da yerinde görülmemiştir.

    1136 sayılı Yasanın 55 inci maddesinde; avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmalarının yasak olduğu yolunda, emredici ve kapsamı geniş bir hükme yer verilmiş, mesleğin düzen ve geleneklerini korumak, kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevleri tam ve şerefli bir şekilde yerine getirmek amacıyla oluşturulan Meslek Kurallarının 7 nci maddesinde avukatın sadece adres değişikliğini, reklam niteliği taşımayacak biçimde ilan edebileceği, 8 inci maddesinde de kendisine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekineceği kuralları getirilmiştir.

    Yasada da belirtildiği gibi, avukatların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesi amacıyla düzenlenen yönetmelikte <Türkçe dışında yabancı dillerde ifadelere, şekillere veya işaretlere yer verilemeyeceğinin öngörülmesi ile, avukatlık mesleğinde bulunanlar arasında farklılık yaratılmasının ve bu suretle reklama yol açılmasının önlenmesi amaçlandığından Yönetmeliğin 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yasa ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

    Öte yandan, 556 sayılı KHK'de markanın, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir diğer teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir diğer teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan her türlü işaret olduğu ve bu KHK'den sınaî ve ticari faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişilerin yararlanacağı belirtilmiştir. Avukatlık yasanın 1 inci maddesinde de belirtildiği üzere kamu hizmeti niteliği taşıyan meslektir ve ticaretle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Belirtilen durumda sınaî ve ticari faaliyette bulunan kişilerin yararlanmasına sunulan bir olanaktan, hukuk alanında hizmet veren avukatların da yararlanabileceklerini ileri sürmek yasal olarak mümkün değildir.

    Gerek aynı büroda birlikte çalışma gerekse avukatlık ortaklığında verilen hizmetin yasa gereği ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Avukatlık ortaklığının bir organizasyon ya da kuruluş sayılması da mümkün olmadığı gibi iletişim hizmetlerinin pazarlanması ile de herhangi bir ilgisi bulunmadığından, Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin 3 ve 4 üncü fıkralarının yasaya aykırı olduğu yolundaki iddia da yerinde görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için belirlenen 22.1.2003 gününde davacı ve davalılardan Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı vekilinin gelmediği, Adalet Bakanlığı'nı temsilen Mithat Özcan'ın geldiği anlaşıldıktan, Adalet Bakanlığı temsilcisinin açıklamaları ile Danıştay Savcısının düşüncesi dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
    Karar : Dava, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasındaki <...Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret..> ibaresinin, 6. maddesinin 7. fıkrasının ve 9. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır.

    Anayasanın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği kuralı yer almıştır. 1136 sayılı Avukatlık Yasasının reklâm yasağı başlıklı 55. maddesinin son fıkrasında ise; reklâm yasağına ilişkin esasların Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikle belirleneceği kuralına açıkça yer verilmiş bulunduğundan, davacının 55. maddenin, yönetmelik hazırlanması gerektiğine ilişkin herhangi bir atıf içermediği yolundaki iddiasında isabet bulunmamaktadır.
    Davacı tarafından, dava konusu yönetmeliğin, Yasanın 182. maddesi uyarınca Adalet Bakanlığınca onanması gerekirken sadece Türkiye Barolar Birliği iradesi ile yürürlüğe konulduğu ileri sürümekte ise de; dosyaya sunulan belgeden sözü edilen yönetmeliğin Adalet Bakanlığınca 26.10.2001 tarihinde onaylandığı anlaşıldığından, yetki yönünden hukuka aykırılık iddiası da yerinde görülmemiştir.

    1136 sayılı Yasanın 55. maddesinde; avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmalarının yasak olduğu yolunda, emredici ve kapsamı geniş bir hükme yer verilmiş, mesleğin düzen ve geleneklerini korumak, yasaların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevleri tam ve şerefli bir şekilde yerine getirmek amacıyla oluşturulan Meslek Kurallarının 7. maddesinde, avukatın sadece adres değişikliğini, reklam niteliği taşımayacak biçimde ilan edebileceği, 8. maddesinde de kendisine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekineceği kuralları getirilmiştir.

    Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında, tabelada; <Türkçe dışında yabancı dillerde ifadelere, şekillere veya işaretlere yer verilemeyeceği> öngörülmüştür.

    Avukatlık mesleğinde bulunanlar arasında farklılık yaratılmasının ve bu suretle reklâma yol açılmasının önlenmesi amaçlandığından, Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yasa ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 7. fıkrasında; <Avukatlık hizmeti hiçbir unvan altında marka tesciline konu olamaz; bu yolda başvuruda bulunulamaz>, hükmü yer almaktadır.

    27.6.1995 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de, markanın, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir diğer teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan her türlü işaret olduğu ve bu Kanun Hükmünde Kararname'den sınaî ve ticari faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişilerin yararlanacağı belirtilmiştir. Avukatlık, 1136 sayılı Yasanın 1. maddesinde de belirtildiği üzere kamu hizmeti niteliği taşıyan serbest bir meslektir ve ticaretle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Belirtilen durumda sınaî ve ticari faaliyette bulunan kişilerin yararlanmasına sunulan bir olanaktan, hukuk alanında hizmet veren avukatların da yararlanabileceklerini ileri sürmek yasal olarak mümkün değildir.
    Dava konusu Yönetmeliğinin <internet> başlıklı 9. maddesinin 3. fıkrasında; <Avukatın açacağı internet sayfasının adresi sadece avukatlara özgü bir adres türü tesis edilene kadar (http// www. isimsoyisim.gen.tr) ya da (http//www.ortaklıkunvanı.gen.tr) şeklinde olmak zorunda olduğu 4. fıkrasında ise; <avukat, bir başka internet uzantısı ile (com., net, org., vb) internet sayfası açamaz> kuralları yer almaktadır.

    Bireysel çalışma veya avukatlık ortaklığında verilen hizmetin yasa gereği ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Avukatlık ortaklığının bir organizasyon ya da kuruluş sayılması da mümkün olmadığı gibi iletişim hizmetlerinin pazarlanması ile de herhangi bir ilgisi bulunmadığından, Yönetmeliğin 9. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
    Sonuç: Açıklanan nedenlerle, davanın reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın karara bağlandığı tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 520.000.000.-lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına verilmesine 22.01.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

  8. #57
    Kayıt Tarihi
    Jul 2001
    İletiler
    5.751
    Blog yazıları
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    17
    Dosya Yükleme
    53

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Emsal karar ve içtihatlarda "olan hukuku" örneklendirmişsiniz. Ancak bir de "olması gereken hukuku" tartışmak gerekir.
    Hukuki Net - Hukuk Arama Motoru - İyi günler Türkiye, her nerede uyuyor veya uyutuluyorsan!

  9. #58
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Sayın admin,

    Tespitinizde son derece haklısınız, "Bu yanlış, böyle olmamalı." demek kolaydır, zor olan ise "Olması gereken" i ortaya koyabilmek, gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılabilmesi için çabalamaktır.

    Bu hususta bireysel olarak kendimce "Reklam Yasağı Yönetmeliği Taslağı" hazırlamaktayım, bitirdiğim zaman sitemizde de paylaşacak ve de ilgili yerlere ileteceğim. Aynı hassasiyeti tüm meslektaşlarımızın göstermesi dileğindeyim. Hatta hukuki.net olarak da böyle bir çalışmaya önayak olabileceğimizi düşünüyorum.

    Sadece bu hususta değil, bizleri ve de ülkemizi ilgilendiren her konuda gücümüzün farkına varmamız ve bu gücümüzü etkin bir şekilde kullanmamız gerekmektedir. Gerek mesleğimizin menfaatleri gerekse de ülkemizin menfaatleri için çok geç olmadan çalışmalıyız, bunu bizler yap(a)mazsak kimselerin yapamayacağını ya da eleştirip durduğumuz yapılanlarla idare etmek durumunda kalacağımızı unutmamamız gerekir.

    Saygılarımla...

  10. #59
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Değerli arkadaşlar,

    Konulara reklam yasağından girmişsiniz de o kadar çok boyutu var ki. Ama toplumda sorun olarak görülen, şikayet edilen her konuda bu yasakların ciddi katkıları vardır.

    1. Meslek disiplinim farklı olsa da, Baroların, meslek kuruluşlarının belirlediği vekalet ücreti, asgari ücret benim meslek alanımda,Rekabet Kurumu tarafından aykırı bulunup dava konusu olabilmiştir.

    2.Vekalet ücreti asgari koşulu belirler, hiçbir avukat zorunlu müdafilik dışında bu ücretlerle çalışmaz. Ona da TBB müdahele etti ve YDK aldı. Ben TBB nin daha çok konuya müdahil olup doğru kararlar alınması görevi, yaptırımı olduğuna inanıyorum.Serbest rekabet/piyasa düzeninde avukatla yapılacak hizmet anlaşmasında, belirlenecek hizmet bedeli, iki tarafı ilgilendiren akittir, suç değil işin doğasıdır.

    3.Kamudan örnekler vermişsiniz,kamu çalışanı haklarından sözetmişsiniz.Onlar da şu serbest çalışan avukatın 1 davada aldığı paranın yarısına çalışıyorum diye hayıflanıyor. Her meslek sahibi için aynı düşünce,değer ve yorumlar var.
    Ben ayrıca kamuda çalışanın neden özel sektörde çalışma yasağı var diye sorarım hep kendime. Bu yasak var da uygulanıyor mu, gerçek bu mu?Hayır üstelik vergisiz kazanç oluyor. Kamu çalışanı da kendi imzası dışında konularda mesleğini icra edebilmeli. Çünkü yasak diye icra etmiyor değil. Bu durum daha büyük sorunlar yaratıyor. Yolsuzluklara çanak tutuyor. Birçok kamu çalışanı bürokrat emekli olmadan özel sektörde anlaşmasını yapmış oluyor. İştigal konusuna bakıyorsun, kamudayken onun imzasıyla onaylanmış işler, ihaleler daha neler,neler. Herkes biliyor, görüyor ama inatla hayır böyle birşey yok, bilmedim, görmedimi oynuyor.

    Ancak unutulmaması gereken bir durum, bugün özel sektörün gelişmesinde, kamu çalışanlarının transferinin büyük rolü vardır. kamu da bir ekoldür. Anlaşılması gereken, günümüz rekabet dünyasında, özel,kamu ve 3. sektör örgütlü faaliyetler(kooperatif,dernek,birlik vb) birbirinin rakibi değil tamamlayıcısıdır.Sektörler de öyle. Biri olmazsa diğeri de olmaz. Bu gerçekliliktir.

    Ancak bizim ülkemizde yanlış zemine oturtulmuş, yanlış anlaşılmıştır. O nedenle kamu özele, özel kamuya düşman/rakip yaklaşır. Bu kör döğüşü de bu günleri yaratır.

    4.Ben bu yasaklamalara karşıyım. Benim bir sorunum olduğunda, bulunduğum yerde, konumla ilgili uzman avukatı bulmama yerel baro yardımcı olmalı. Ben internete girdiğimde TBB sayfasından o ilde hangi avukatlar ne konuda uzman görmeliyim. Midem ağrıyorsa göz doktoruna gitmemeliyim. Doktor tabelasında uzmanlık alanı yazıyor ama avukat tabelası sadece avukat yazıyor.Ben ne bileyim miras hukuku mu, kamulaştırma mı, boşanma mı, ceza mı, hangi konuda uzman olduğunu. Bu kez vatandaş olarak ne yapıyorsunuz. çevrenize sorup bildiği kadarıyla avukat seçiyorsunuz. Sonuç iyi olursa iyi, olmazsa sebep avukatı görüp başlıyorsunuz olumsuz yayına. Oysa TBB, uzmanlık alanlarına göre bir çalışma hatta sertifikalama, (akredite etme) yoluna gitse ben seçme hakkına sahip olabilir sonuçlarına da katlanırım.

    5. Arkadaşlar hizmetlerin serbest dolaşımından avukatlık mesleğinin çok etkilenmediğini düşünebilirsiniz, yasalar da, o ülkenin yasaları geçerlidir cümlesine kanabilirsiniz. Ancak nereye kadar, kaç yıl kaldı bilemem ama kısa zamanda bu korumacı, kandırmacı önlemler de kalkacaktır. Zaten bir Tahkim var ki hamuduyla götürüyor. Ülkenin iç ve dış borçları yatırım yapma şansınızı kaldırmış, borç aldığınız ülkelerin ihtiyaç duyduğu konularda yatırıma yönelebiliyorsunuz. Bu ülkeler uzmanları, işçileri gelirken getiriyor, sizin yetişmiş gençleriniz, gelenlerden çok daha nitelikli insanlarınız ağzı açık bakıyor. İş-aş bulamıyor. Bu ulusötesi anlaşmalarda bir sorun olursa siz bu alanların içine giremiyorsunuz.

    6.Bunlar hep uluslararası reklamların ürünü, bence siz de reklam verin de adına reklam demeyin, yasal olsun. Bu ülkede iktidarların işine gelen bu. Serbest piayasa rekabet deyip, kurallarını sulandırmak, kendisine yontmak, vatandaşa yasaklamak,kamu tekelini kaldıracam deyip, özel monopoller, tröstler yaratmak, her sektöre her konuya maydonoz, basından tutun, enerjisine, petrole çok başarılı, çok bilmişte nerden bildiği meçhul isimler!!!!!!!!!!

    Aldığı devlet kaynakları, teşvikler, kredilere göre kıyaslandığında ödediği 3 kuruşla vergi rekortmeni olur, ara sıra canı ister devlete borçlarını da sildirir, benim vergilerimle yapılmış kamu kuruluşlarına, ulusötesi şirketler adına konsorsiyumla sahip olur, canı ister hisselerini satar o kuruluşlar tamamen ulusötesi şirketlerin olur. Halkımız alkışlar. Sümerbank niye pijama, don üretiyor diye kızar.

    Atatürk'ün TC. vasiyet ettiği AOÇ. kamu yararı diye özel okula verilir, birkaç yıl geçer özel okul batırılır, sahibine TOBB 5 yıl sonra 26 trilyon öder, kendi malıymış gibi satar. Vatandaştan tık yok.

    Bilmem ki yine siyasete mi girdi konu ne?
    Konu hukuk ve adalet tarafından (10-05-2007 Saat 13:42:41 ) de değiştirilmiştir. Sebep: ekleme

  11. #60
    Kayıt Tarihi
    Jul 2001
    İletiler
    5.751
    Blog yazıları
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    17
    Dosya Yükleme
    53

    Tanımlı Re: Reklam yasağı mı

    Emsal karar ve içtihatlarda "olan hukuku" örneklendirmişsiniz. Ancak bir de "olması gereken hukuku" tartışmakta fayda var.
    Konu aslında çok basit; avukatın taksirle dahi ve hatta teşebbüs aşamasında kalan fiili dahi reklam olarak nitelendirilmeli mi?
    Mevzuatımız, iş sağlamaya, ün yapmaya yönelik davranışlara teşebbüs edilmesini dahi reklam sayıyor ve işin ilginç yönü kasıt şartı dahi aranmıyor. Avukat bu konuda son derecede titiz olacak, benim tabirimle "reklamvari" davranışların tümünden kaçınacak. Peki her beyan ve hareketi "reklam mı acaba" endişesiyle törpülenen bir avukatın meslek yemini ile çelişmesi söz konusu değil mi?
    İsrarla altını çiziyorum, kesinlikle reklam yasaktır ve yasak olmalıdır. Reklamın serbest bırakılması çok daha istenmeyen sonuçlara götürür. Örnek olarak bugün için yabancı avukatlık ortaklıklarının ülkemizde faaliyet göstermesi neticesinde, çok büyük bir sermayeye sahip bu şirketler alabildiğince reklamlar vererek haksız rekabetlere yol açacaktır.
    Ancak reklam ve tanıtım arasındaki o incecik çizgiyi yeniden çizmek zorundayız. Çizmediğimiz takdirde "her hareket veya teşebbüsü" reklam olarak nitelendirmek ve hatta kasıt, bilinç gibi manevi unsurları yok saymak aslen disiplin suçu da olsa ceza hukuku prensiplerine uygun değildir. Yukarıda da bir içtihatta belirtildiği üzere, biçimsel (şekli) suç olarak nitelendirmek, yine kendi meslektaşlarımıza haksızlık olduğu gibi hukukun uygulayıcısı olan avukatların gerçek niyetlerinin kaale alınmadığı sonucunu doğurur ki asıl bu meslek şeref ve haysiyetine aykırıdır.
    Dikkat ederseniz, yukarıdaki içtihatlarda, savunmalarda hep "kendini ifade özgürlüğü", "reklam verme niyeti olmadığı" gibi savunmalar yapıldıysa da hiçbiri nazarı dikkate alınmamıştır.
    O zaman 2 seçenek kalmaktadır.
    1- Ya şekli suç olmaktan çıkmalı.
    2- Ya da şekli suç olarak kalacaksa, daha somut çizgilerle sınırlarının çizilmesi gerekmektedir.

    Peki neden bu kadar hassasım bu konuda onu da açıklayayım;
    Hiçbir avukat bırakın kınama, uyarma vs. disiplin suçu işlemeyi, barolarından en ufak bir uyarı yapılmasını bile kendine yakıştıramaz. Çok ağrına gider. Birçok suç için, hatta şekli suç olsa dahi "kasıt" unsuru aranırken, kendi meslektaşımızı istememiş olduğu bir sonuçtan disiplin cezalarına çarptırmak benim hukuk vicdanıma sığmıyor.
    Saygılarımla.
    Hukuki Net - Hukuk Arama Motoru - İyi günler Türkiye, her nerede uyuyor veya uyutuluyorsan!

+ Konuyu Yanıtla
6 / 11 Sayfa İlkİlk 1234567891011 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. [Avukatlık Mesleği] avukatların reklam yasağı
    öncelikle avukat değilim onu belirtmek isterim.avukatların reklam yasağı olduğunu biliyorum.örnek vermek gerekirse sosyal medya'da şehirde meşhur...
    Yazan: cumhur1903 Forum: Avukatlık Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 03-01-2021, 17:47:25
  2. Reklam Sms ve Mail Yasağı Hakkında?
    Merhabalar, elektronik ticaretin düzenlenmesi için çıkarılan kanun hakkında bir kaç sorum var. Cevaplarsanız sevinirim. 1- Bir internet...
    Yazan: tankdream Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 29-05-2016, 15:21:42
  3. Reklam yasağı
    Merhabalar, salt merakımı cezbettiği için sormaktayım. Etik yönden de tartışılabilir bir konu olduğunu düşünüyorum. Google reklamları avukatlık...
    Yazan: earioz Forum: Avukatlık Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 05-04-2009, 13:20:46
  4. Avukatların Reklam Yasağı...
    İyi günler... Bundan yaklaşık 3 ay önce, bir forumda bana gönderilmiş olan bir e-postayı "aynen" foruma kes, yapıştır şeklinde forward ettim.Bu...
    Yazan: esen32tr Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 30-03-2007, 18:13:47
  5. Avukatların reklam yasağı
    Sitede "Avk. .... " şeklindeki rumuzlar kullanılması avukatlık meslek kuralları çerçevesinde, "Avukat salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz...
    Yazan: gcan Forum: Avukatlık Hukuku
    Yanıt: 10
    Son İleti: 19-02-2007, 19:08:01

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.