Tebligat Teslimi ve Zamanaşımı

[noth1ng]

Merhaba,

Öncelikle sormak istediğim sorunun konusu yabancıların çalışma izni ile ilgili. Ancak dava idare mahkemesinde açıldığı için dava açma süreleri ve tebligat ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Öncelikle temyiz davası açma süresi içerisinde bulunduğum için ilgili meslek mensuplarının acilen cevap vermesini rica ediyorum.

Çalışma izni başvurunun idare tarafından reddinden sonra idareye itiraz ettik. Çalışma Bakanlığı'na yaptığınız hem çalışma izni hem de başvurusu sonrası verilen red kararına itiraz öncelikle online sistem üzerinden yapılıyor. Daha sonra Çalışma Bakanlığı'na başvuru ile ilgili belgeleri ve red kararı gelme durumunda itirazına ait dilekçenizi yolluyorsunuz. İdare yapmış olduğumuz başvuruya red karar verdi. Ardından itiraz ettik. İtirazımızı da reddetti. Bunun üzerine idare mahkemesine başvurduk. İdare mahkemesi ise 60 günlük dava açma süresini geçirdiğimiz için davamızı reddetti. Yalnız burada aşağıda belirteceğim iki husus söz konusu:

1) İdare red kararına itirazımızı reddettiğine dair kararı işverene yapmış. Bizim bundan 1 ay sonra haberimiz oldu ve karar elimize geçince hemen mahkemeye başvuru yaptık. Tebligat Kanunu'na göre işverene yapılan tebligat da geçerli sayılıyor. Ancak o anda, işveren henüz bizim resmi işverenimiz değil, sadece başvurumuzu o şirket üzerinden gerçekleştirdik. dolayısıyla işverene yapılan tebligat geçerli midir? Bu tebligatın bize yaklaşık 1 ay sonra verilmesi dava açma süresinin başlangıç tarihini etkiler mi? Zaten yaptığımız başvuruda kendi ikamet adresimiz de vardı. Ayrıca çalışma izni konusu aynı anda hem işvereni hem de çalışacak işçiyi ilgilendiriyor. İşveren çalışacak kişi adına sistemden başvuru yapıyor. Ayrı ayrı tebligat yapılması gerekir mi?

2) 2. husus ise, yukarıda da belirttiğim üzere, başvuru ve itiraz sistem üzerinden yapılıyor. Sistemde başvurunuz ya da itirazınız alınmıştır diye yazı çıkıyor. Sonra itiraz dilekçesini idareye yolluyorsunuz. Dava açma süresi online başvuru yapıldığında mı yoksa dilekçe ulaştığında mı ulaşır? Online başvuru yapmadan sadece dilekçeyle başvuru yapmak da geçerli değil.

Şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ederim.

[noth1ng]

Yanıtlayabilecek bir kişi dahi yok mu?

[çayırkuşum]

Sayın noth1ng

Sanırım cevap alamamanızın nedeni yazınızdaki ifadeler arası karışıklıklardan kaynaklanıyor.

Burada itiraz ettiğiniz idare neresidir?

Burada sizin adınıza başvuru yapan işveren kimdir?

Güvenmediğiniz işveren ve işverenin adresi üzerinden neden başvuru yapılmıştır?

Bu işveren yetkili ve işveren konumunuzda değil ise sizin bilgilerinizi izniniz olmadan mı kullandı?

vs. vs.

Sanırım daha anlaşılır yazılırsa yardım edebilecek bir arkadaş çıkacaktır.

[noth1ng]

Kusura bakmayın. Sanırım niyetli olduğum için ifadeleri toplayamadım. Daha net bir şekilde olayları süzerek anlatayım.

Çalışma Bakanlığı'na yabancıların çalışma izni için başvurmak istediğinizde sistem şöyle işliyor:

1) Öncelikle bir işverenle iş sözleşmesi imzalıyorsunuz. Daha sonra Çalışma Bakanlığı'nın istemiş olduğu belgelerle birlikte işveren sizin adınıza Çalışma Bakanlığı online sistemi üzerinden çalışma izni başvurusu yapıyor. Daha sonra ıslak imzalı belgeleri Çalışma Bakanlığı'na yolluyor

2) Daha sonra Çalışma Bakanlığı İşverene izin verilip verilmediği ile ilgili tebligat yolluyor. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu tebligatı sadece işverene yolluyor. Yani çalışma izni talep eden yabancıya yollamıyor.

Bizim sıkıntımız ise bu aşamada başlıyor. Çalışma Bakanlığı, yabancının ikamet adresini de online sistemde belirtmiş olmasına rağmen tebligatı İŞVEREN'e yapmış. İşyerinde çalışan bir görevli de bunu bize bildirmeyi unuttuğu için başvurumuzun reddedildiğine dair tebligatı çok geç aldık. İşverenin bile haberi yokmuş tebligatın geldiğine. Dolayısıyla dava açma süresini (60 günlük) geçirmiş olduk ve davamız süre yönünden reddedildi. Şu an temyiz aşamasındayız.

Şimdi çalışma izni İŞVEREN tarafından sisteme girilse bile neticede çalışma izni talep eden yabancıyı da ilgilendiriyor. Tebligat doğrudan bize yapılmadığı için temyize giderken bunu bir defi olarak ileri sürebilir miyiz? Ya da dava açarken talebimizin reddedildiğine dair tebligattan geç haberimiz olduğunu belirtsek geçerli olur mu?

Umarım toparlayabilmişimdir.

[çayırkuşum]

Sayın noth1ng,

Öncelikle konu hakkında kesin bir hukuki bilgim olmadığını ve bu nedenle sadece benim aşağıda belirttiğim bazı fikirlerimle hemen hareket etmemeniz gerektiğini söylemek isterim. Ama yine de bir nebze olsa yardımcı olabilmek ve sizin için bir ön fikir oluşturmak açısından aşağıdaki bilgileri inceleyebilirsiniz.

Bu aşağıda verdiğim tebligat kanununu ve diğer mevzuatları inceleyin isterseniz.
TEBLİGAT KANUNU(1)

Kanun Numarası

: 7201

Kabul Tarihi

: 11/2/1959

Resmî Gazete

: 19.02.1959/ 10139

http://mevzuat.meb.gov.tr/html/134.html



Elektronik tebligat:

MADDE 7/a - (Ek madde : 11/1/2011-6099/3 md.) Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.

Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.

Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.


Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat:

Madde 12 – Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.

Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.


Usulüne aykırı tebliğin hükmü:

Madde 32 – Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.

Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.





06 Mart 2003 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25040
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun
Kanun No. 4817

Kabul Tarihi : 27.2.2003
http://www.alomaliye.com/4817_yabanc...izin_kanun.htm


Yargı yoluna başvurma hakkı
MADDE 17. — Bakanlık çalışma izni verilmesi ya da uzatılması talebinin reddedilmesi, çalışma izninin iptal edilmesi ya da çalışma izninin geçerliliğinin kaybedilmesine ilişkin kararını, yabancıya veya varsa işverenine 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ eder.
Bakanlıkça verilecek kararlara karşı ilgililer tarafından tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilebilir. İtirazın Bakanlıkça reddedilmesi hallerinde idarî yargı yoluna başvurulabilir.

YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx...evzuatIliski=0


Yukarıda dikkat edilecek bazı ifadeler var.

Örneğin 17.madde yargı yoluna başvurmada "yabancıya veya varsa işverenine" diyor. Bu durum bir tercih durumu olarak kabul edilebileceği gibi aynı zamanda öncelik durumu olarak da kabul edilebilir!

Ayrıca en başta şu ifadeye yer vermiştim "Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir"


Eğer işveren başvurusunda elektronik adres bildirerek bu elektronik adrese tebligat istemişse ve bu elektronik adrese tebligat yapılmamış ise bu da sizin için kurtarıcı olabilir.

Sanırım bu konuda bilgisi olan diğer kişiler de size bir katkı sağlayacaktır.

Kolaylıklar dilerim.