Aile Konutu
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 27-09-2005 | Kategori: İçtihat | Okunma : 8272 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
12. HUKUK DAİRESİ E. 2004/8225 K. 2004/13095 T. 24.5.2004 ÖZET :Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuna ilişkin kira sözleşmesini fesh edemez, aile konutunu devredemez, aile konutu haklarını sınırlayamaz. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Medeni Kanununun 194. madde hükmüne göre eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuna ilişkin kira sözleşmesini fesh edemez, aile konutunu devredemez, aile konutu haklarını sınırlayamaz. İcra Mahkemesince borçlu kocanın tahliye taahhüdü vermesi nedeniyle yapılan tahliyeye ilişkin takipte müşteki karının yukarıda açıklanan madde hükmü gereğince 3. kişi sayılmayacağından anılan madde koşulların da şikayetin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile icra müdürü işleminin iptaline yönelik şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 24.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
6. HUKUK DAİRESİ E. 2004/2889 K. 2004/2885 T. 19.4.2004 ÖZET : Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz bahçeli kargir ev olarak tapuda tarafların miras bırakanı Y.A. adına kayıtlıdır. Davalı ölen eşi ile birlikte binada aile konutu olarak oturduğunu bildirmiş, Medeni Kanun'un 240. maddesi uyarınca kendisine intifa hakkı tanınması için dava açtığını ve o dava sonucunun beklenilmesini istemiştir. Bu amaçla açılan dava derdest iken söz konusu gayrimenkul üzerindeki paydaşlığın giderilmesi amacıyla açılan davanın bekletici mesele yapılması ve derdest davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekir. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, üç adet parselin paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkeme satış kararı vermiş, hüküm 400 nolu parsele ilişkin temyiz edilmiştir. Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 400 nolu parsel 2160 m2 alanlı bahçeli kargir ev olarak tapuda tarafların miras bırakanı Y.A. adına kayıtlıdır. Davalı ölen eşi ile birlikte binada aile konutu olarak oturduğunu bildirmiş, Medeni Kanun'un 240. maddesi uyarınca kendisine intifa hakkı tanınması için dava açtığını ve o dava sonucunun beklenilmesini istemiştir. Eskişehir 2. Aile Mahkemesinin 2003/397 esasında açılan davanın Medeni Kanun'un 240. maddesine göre ikame edildiği ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. O dosyanın bu dava dosyası için ön mesele kabul edilerek sonucunun beklenmesi, ondan sonra bu parsel hakkında bir karar vermek gerekirken, bundan zühul olunması doğru değildir. Hüküm bu sebeple bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün 400 nolu parsel yönünden açıklanan sebeple BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.4.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9589 K. 2004/10505 T. 23.9.2004 ÖZET : Davacı taşınmaz üzerine konulan "aile konutu" şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Hiç kimse kanundan almadığı bir kamu yetkisini kullanamaz. Söz konusu taşınmaz malın aile konutu olup olmadığı yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunduğuna göre tapu sicil memuru idari işlemle mülkiyet hakkını sınırlayan şerhi kendiliğinden kaldıramaz. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı 8. numaralı taşınmaz üzerine konulan "aile konutu" şerhinin kaldırılmasını istemiştir. İzmir 2. Aile Mahkemesinin 6.11.2003 günlü kararı ile dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi verilmiştir. Hiç kimse kanundan almadığı bir kamu yetkisini kullanamaz. Söz konusu taşınmaz malın aile konutu olup olmadığı yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunduğuna göre tapu sicil memuru idari işlemle mülkiyet hakkını sınırlayan şerhi kendiliğinden kaldıramaz. ( 2644 sayılı Tapu Kanunu md. 26 ) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 195. maddesi uyarınca hakimin müdahalesini gerektiren bir hal ortaya çıkmıştır. Davacının isteği bu çerçevede değerlendirilip tarafların delilleri toplanarak sonucu uyarınca karar vermek gerekirken davanın gösterilen gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Hükmün açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/8217 K. 2004/9399 T. 12.7.2004 ÖZET :Taşınmazın aile konutu olarak belirleme yetkisi Aile Mahkemesine mülkiyet hakkının tanımasına ilişkin davanın ise kıymeti dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacının isteği, 232 ada 2. parsel A blok zemin kattaki dairenin öncelikle aile konutu olarak tesbit edilmesi ve buranın kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanımasına ilişkindir. Taşınmazın aile konutu olarak belirleme yetkisi Aile Mahkemesine ( MK.m.194 ) mülkiyet hakkının tanımasına ilişkin davanın ise kıymeti dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. ( MK.md.652 ) Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Ayvacık'ta müstakil Aile Mahkemesi bulunmadığı Asliye Hukuk Mahkemesinin Aile Mahkemesi olarak da davaya devam edeceği gözününde tutularak ( 5133 S.K.m.2-3 ) dava dilekçesinin öncelikle aile konutu yönünden incelenmesi bakımından görev yönünden reddi düşünülmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/7129 K. 2004/8537 T. 28.6.2004 ÖZET :Dava aile konutu olarak fiilen kullanılan taşınmazın rıza alınmadan kayınpedere devri nedenine dayalı aile konutu tesbiti ve rıza alınmadığından devriyle ilgili işlemin iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık aile konutu ile ilgili bulunduğundan davaya bakmak görevi Aile Mahkemesine aittir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava aile konutu olarak fiilen kullanılan taşınmazın rıza alınmadan kayınpedere devri nedenine dayalı aile konutu tesbiti ve rıza alınmadığından devriyle ilgili işlemin iptaline ilişkindir. ( TMK. md. 194 ) Uyuşmazlık Türk Medeni Kanununun 2. kitabında yer alan aile konutu ile ilgili bulunduğundan davaya bakmak görevi Aile Mahkemesine aittir. Davanın esasına bakmak gerekirken yazılı gerekçelerle dava dilekçesinin görev yönünden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/5653 K. 2004/6811 T. 26.5.2004 ÖZET :Tarafların boşanma öncesi ve davalının müşterek konutu terk etmesinden önce çocukları ile birlikte, aile konutu şerhi verilen taşınmazda birlikteliği sürdürmüşlerdir. Davalının daha sonra konutu terki, konutu aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Tarafların boşanma öncesi ve davalının müşterek konutu terk etmesinden önce çocukları ile birlikte, aile konutu şerhi verilen taşınmazda birlikteliği sürdürmüşlerdir. Davalının daha sonra konutu terki, konutu aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Toplanan delillerle de konutun aile konutu olduğu belirlendiğinden ( TMK. md. 186, 194 ) davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine , işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/5653 K. 2004/6811 T. 26.5.2004 ÖZET :Tarafların boşanma öncesi ve davalının müşterek konutu terk etmesinden önce çocukları ile birlikte, aile konutu şerhi verilen taşınmazda birlikteliği sürdürmüşlerdir. Davalının daha sonra konutu terki, konutu aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Tarafların boşanma öncesi ve davalının müşterek konutu terk etmesinden önce çocukları ile birlikte, aile konutu şerhi verilen taşınmazda birlikteliği sürdürmüşlerdir. Davalının daha sonra konutu terki, konutu aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Toplanan delillerle de konutun aile konutu olduğu belirlendiğinden ( TMK. md. 186, 194 ) davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine , işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4506 K. 2004/5669 T. 3.5.2004 ÖZET :Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Evlilik Birliğinin yargılama sırasında da devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Aile konutu ile ilgili taraf delilleri toplanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3- Kabule göre de; Türk Medeni Kanununun 240/1. maddesine göre: "sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Yararlanma hakkı ölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi halinde sağ kalan eşe tanınmış bir hak olduğu halde, bu hakkın boşanan eşe de tanınması usul ve yasaya aykırıdır. 4- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere ( MK. md. 118-395, 5133 S.K.md.2-3 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur. SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/2883 K. 2004/3814 T. 25.3.2004 ÖZET : Koca müşterek konutu 7 yıl önce terk etmiş, kadında üç yıl önce başka ev yaptırarak müşterek konuttan ayrılmıştır. Eşlerin birlikte seçtikleri konuta davet yapılmamıştır. Bu durumda tarafların önce müşterek konutu birlikte seçmeleri, bu konuda uzlaşma olmazsa davacının Aile Mahkemesinden müşterek konutun belirlenmesini istemesi, müşterek konut belirlendikten sonra Türk Medeni Kanununun 164. maddesine uygun ihtar tebliği istemi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Türk Medeni Kanunun 186. maddesi gereğince eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Koca müşterek konutu 7 yıl önce terk etmiş, kadında üç yıl önce başka ev yaptırarak müşterek konuttan ayrılmıştır. Eşlerin birlikte seçtikleri konuta davet yapılmamıştır. O halde tarafların önce müşterek konutu birlikte seçmeleri, bu konuda uzlaşma olmazsa davacının Türk Medeni Kanununun 195. maddesine uygun Aile Mahkemesinden müşterek konutun belirlenmesini istemesi, müşterek konut belirlendikten sonra Türk Medeni Kanununun 164. maddesine uygun ihtar tebliği istemi gerekirken, davanın reddi yerine kanuna aykırı ihtara dayalı boşanma hükmü verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1124 K. 2004/4388 T. 6.4.2004 ÖZET : Somut olayda; Davacı eş, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın eşi tarafından davalılara satış yoluyla devredildiği Türk Medeni Kanununun 194. maddesine göre satış için rızasının alınmadığı gibi satışı gerçekleştiren eşinin akli melekelerine yeterince sahip olmaması nedeniyle dava konusu taşınmazın davalılar üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile tekrar eski maliki olan dava dışı eşi adına tapuya tesciline ve bu taşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece davanın satışı gerçekleştiren davacının eşi Yüksel 'e yöneltilip onun da göstereceği deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden davalıladan Harun vekili ve karşı taraf Türkan geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı eş, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın eşi tarafından davalılara satış yoluyla devredildiği Türk Medeni Kanununun 194. maddesine göre satış için rızasının alınmadığı gibi satışı gerçekleştiren eşinin akli melekelerine yeterince sahip olmaması nedeniyle dava konusu taşınmazın davalılar üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile tekrar eski maliki olan dava dışı eşi adına tapuya tesciline ve bu taşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece davanın satışı gerçekleştiren davacının eşi Yüksel 'e yöneltilip onun da göstereceği deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Eksik hasımla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 375.000.000 lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/1908 K. 2003/3062 T. 6.3.2003 ÖZET : Eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı kabul olunmuş bulunmadıkça aile konutunun sağ eşe tahsisi şartları da yoksa aile konutunun tahsisi talep olunamaz. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı akdi rejiminin kabul edildiğine ilişkin ( T.M.K. md. 244 ) bir kanıt getirilmemiştir. Davalı sağ olduğundan Türk Medeni Kanununun 240. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Bu nedenle aile konutu ile ilgili tahsis isteminin reddi gerekirken, kabulü ve yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : 1-Hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu kesimlerinin 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, 2-Hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.
2. HUKUK DAİRESİ E. 2002/5374 K. 2002/5991 T. 6.5.2002 ÖZET : Eşler arasında taşınmazın aile konutu olduğuna dair ihtilaf bulunduğundan tapu sicil memurunun mülkiyet hakkını sınırlayan şerhi tapu siciline yazamaz. Bu halde hakimin müdahalesi gerekir. Davacının talebi tarafların delilleri incelenerek değerlendirilmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR : Davacı 4721 sayılı Kanunun 194. maddesi uyarınca davalıya ait taşınmaz malın aile konutu olduğuna dair şerhin tapu siciline yazılmasına karar verilmesini istemiş, davalı eş davaya cevap vermemiş, duruşmaya gelmemiştir. Şu halde davalı iddiaları ret etmiş sayılır. Hiç kimse kanundan almadığı bir kamu yetkisini kullanamaz. Söz konusu taşınmaz malın aile konutu olup olmadığı yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunduğuna göre tapu sicil memuru idari işlemle mülkiyet hakkını sınırlayan şerhi tapu siciline yazamaz. ( 2644 sayılı Tapu Kanunu md.26 ) 4721 sayılı Kanunun 195. maddesi uyarınca hakimin müdahalesini gerektiren bir hal ortaya çıkmıştır. Davacının isteği bu çerçevede değerlendirilip tarafların delilleri toplanarak sonucu uyarınca karar vermek gerekirken davanın gösterilen gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Hükmün açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 6.5.2002
|