506/121' in Zaman Açısından Deðerlendirilmesi - SSK Emekli Maaş Haczi
Ekleyen: Mehtap Deniz | Tarih: 15-04-2010 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 2869 | Not:
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/4647
K. 2009/3403
T. 9.3.2009
• YAŞLILIK AYLIĞINA KONAN HACZİN KALDIRILMASI TALEBİ ( SGK Prim Alacakları İçin Yaşlılık Aylığına Haciz Uygulanabileceği )
• SGK PRİM ALACAKLARI ( Yaşlılık Aylığına Haciz Uygulanabileceği )
• YAŞLILIK AYLIĞINA HACİZ ( SGK Prim Alacakları İçin Uygulanabileceği )
• HACZEDİLMEZLİK ( 506 SK Uyarınca Bağlanan Aylık ve Gelirlerin Nafaka Borcu Dışında Haczedilemeyeceği - SGK Prim Alacakları İçin Yaşlılık Aylığına Haciz Uygulanabileceği )
• KURUMUN PRİM ALACAKLARI ( Kamu Alacağı Niteliğinde Olduğundan Yaşlılık Aylığına Haciz Uygulanabileceği )
• PRİM ALACAKLARI ( SGK Prim Alacakları İçin Yaşlılık Aylığına Haciz Uygulanabileceği )
506/m. 80, 121
2004/m. 82
ÖZET : Dava, davalı SGK tarafından yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. 506 SK'nın 121. maddesi, bu kanun uyarınca bağlanan aylık ve gelirlerin
nafaka/" target="_blank">
nafaka borcu dışında haczedilemeyeceğini düzenlemekte iken yapılan değişikle SGK prim alacakları için de yaşlılık aylığının haczedilebileceği öngörülmüştür. Kurumun prim alacakları, kamu alacağı niteliğinde olduğundan prim alacakları ile yapılan düzenleme kamu düzeniyle ilgilidir. Kamu düzeni ile ilgili yasal değişiklerin görülmekte olan davalarda uygulanması gerekir.
DAVA : Davacı, kurum tarafından yaşlılık aylığına konulan haczin ve kesintilerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M.B. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı, yönetim kurulu üyesi olduğu S.S. B... İşçileri Tüketim Kooperatifi'nin davalı kuruma olan borcundan dolayı SSK'dan aldığı yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece davacının yaşlılık aylığına konulan haczin dayanağını oluşturan alacağın ve takip talebinin, 5198 Sayılı Yasa ile değiştirilen 506 Sayılı Yasanın 121. maddesindeki değişikliğin yürürlük tarihi olan 06.07.2004 tarihinden önce olduğundan bu yasanın davacıya uygulanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre davacının, S.S. B ... İşçileri Tüketim Kooperatifi'nin yönetim kurulu üyesi olduğu ve kooperatifin SGK'ya 506 Sayılı Yasanın 80. maddesi kapsamında borcu bulunduğu, bu borçtan şirketin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle davacının da sorumlu olduğu, hakkında 6183 Sayılı Yasa uyarınca yapılan icra takibinin kesinleştiği ve yaşlılık aylığına Ağustos 2007 tarihinden itibaren haciz konulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığına konulan haciz işleminde 506 Sayılı Yasanın 121. maddesinin 5198 Sayılı Yasa ile değiştirilmezden önceki hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı başka bir anlatımla, söz konusu maddede 5198 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle getirilen hükmün nazara alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasanın 121. maddesinin 1. fıkrası hükmü "bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar
nafaka/" target="_blank">
nafaka borçlan dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez" şeklinde iken 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile "
nafaka/" target="_blank">
nafaka borçlan" ibaresinden sonra gelmek üzere " ... ve bu kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar" ibaresi eklenerek yapılan değişiklikle prim borçlarından dolayı da yaşlılık aylığına haciz konulacağı öngörülmüştür. Kural olarak her olay meydana geldiği tarihte yürürlükte olan hükümlere tabidir. Ancak kamu düzeniyle ilgili olan veya metninde geriye yürütüleceği belirtilen yasalar bunun istisnasını oluştururlar. "22.05.1964 gün Esas 2006126 Karar 9 sayılı İçtihadı Birleştirme Ön Kurul Kararı" bu tür yeni yasaların yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerekir. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürütülmesi değil zaman içerisinde ani etkisi söz konusu olmaktadır. Nitekim 07.12.1964 gün ve 1964/6 E., 1964/5 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu'nun 09.03.1988 gün ve 1987/2860-1988/232 sayılı kararında da bu görüşlere yer verilmiştir. Kurumun prim alacakları amme alacağı niteliğinde olup prim alacakları yönünden yapılan yasal düzenlemelerin kamu düzeniyle ilgili olduğu açıktır. Hal böyle olunca 506 Sayılı Kanunun 121. maddesinde 5198 Sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin görülmekte olan davalarda ve giderek dava konusu uyuşmazlıkta da uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olayda prim borcu 1998-2004 yılları arasında tahakkuk etmiş, 6183 Sayılı Yasaya göre takip yapılarak ödeme emri 506 Sayılı Yasada yapılan değişiklikten önce 12.03.2004 tarihinde tanzim edilerek davacıya 18.03.2004 tarihinde tebliğ edilmiş ise de davacının yaşlılık aylığına haciz 20.06.2007 tarihinde konulmuş davacının yaşlılık aylığından kesinti değişikliğin yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden sonra 2007 yılı Ağustos ayından itibaren yapılmaya başlanmıştır. Borcun önceki tarihte tahakkuk etmesi, takibin önceki tarihten başlamış olması sonuca etkili olmayıp haczin konulduğu ve uygulandığı tarihte 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile değişik 506 Sayılı Yasanın 80. maddesi yürürlüktedir.
Mahkemece yukarıda yazılı maddi ve hukuksal olgular göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.