İş Hukuku • Yaşlılık Aylığı • Destek Primi • Ssk Emeklisi Emekli Aylığının Kesilmesi • Sosyal Güvenlik İlkesi (506 Sy M. 63, 73)
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 15-12-2009 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 2320 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/5361 K: 2003/5974 T: 23.06.2003
İş Hukuku • Yaşlılık Aylığı • Destek Primi • Ssk Emeklisi Emekli Aylığının Kesilmesi • Sosyal Güvenlik İlkesi (506 Sy M. 63, 73)
Özet: Yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı bir İşte çalışan İşçinin sosyal güvenlik
destek primi yerine bu miktarın çok üzerinde normal sigortalılık primini ödemİş olması,
sonradan bu hatayı düzelterek destek primi ödemesi karşısında, sigortalının iradesinin
yaşlılık aylığının kesilmemesi yönünde olduğu kabul edilmeli ve salt yazılı başvuru
bulunmadığı gerkçesiyle yaşlılık aylığının kesilmesi yoluna gidilmemelidir. Böyle bir uygulamanın kabulü, yasaya ve adalete olduğu kadar sosyal güvenlik ilkesine de ters düşer.
Davacı, yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması na ve davalı Kuruma borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemıştır. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermıştır. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra İşin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı; 1.6.2001 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra yeniden çalışmaya başladığını maddi hata sonucu destek primi yerine tüm sigorta kollarından sigorta primi yatırdığını, Kurumun bu durumu öğrenmesi üzerine yaşlılık aylığını keserek istirdat talebinde bulunduğunu ileri sürerek buna dair Kurum İşleminin iptali ile aylığın kesildiği yerden bağlanması ve Kuruma borcu olmadığının tesbitini istemİştir. Mahkeme ise, istemin kısmen kabulüne karar vermİşse de varılan sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 63. maddesi (A) fıkrası uyarınca 506 Sayılı Yasaya tabi olarak yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı bir İşte çalışanların aylığı kesilir denilmİşse de aynı maddenin son fıkrası gere- ğince yaşlılık aylığı kesilenler çalıştıkları süre içinde (B) fıkrasında yazılı
hükümlerin uygulanmasını isteyebilecekleri gibi bir tercih hakkı getirilmİştir. Hangi sistemi, tercih edeceğini aylık sahibi kendisi belirleyecek ve durumunu ortaya koyacaktır. Kİşi, açıkça iradesini ortaya koymadan, aylığı kesilmeyecektir. Bu durumda Kurumun davacı ile irtibat kurmak suretiyle amacını
saptamak ve davacının yukarıda anılan yasa maddesinin öngördüğü biçimde ne tür çalışma istediğini ortaya koyması ve buna göre İşlem yapması gerekir. Somut olayda davacı; yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 2 ay kadar sigortalı bir İşte çalışmış ve çalışma karşılığı prim tahakkuk ettirilmİş davacı
%24 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyeceği yerde bu miktarı n çok üzerinde 73. maddeye göre prim ödenmıştır. İşverence bu maddi hata anlaşılmış ve bu kez 1.10.2001 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmıştır. Bu durumda; davacının açık iradesinden
yaşlılık aylığının kesilmesini istemediği ve ödediği primin sosyal güvenlik destek primi olarak değerlendirilmesini talep ettiğinin kabulü gerekir. Sırf yazılı başvuru bulunmadığı gerekçesi ile davacının yaşlılık aylığının kesilmesi ve aylarca aylıktan yoksun bırakılması yasaya ve adalete
uygun düşmez.
Kurumun; davacının açık iradesi doğrultusunda İşlem yapmak yerine, davacının yaşlılık aylığının kesilerek 1.6.2001-1.8.2001 dönemine ait aylıkların istirdadını istemesi 506 Sayılı Yasanın 63. maddesi son fıkrası na aykırıdır. Bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınmaksızın mahkemece yazı
lı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.