Tasarrufun İptali Davası Taraf İddialarının Araştırılması (2004 Sy M. 278/1, 280/11)
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 7-12-2009 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 1665 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/1215 K: 2008/4098 T: 16.09,2008
İcra Hukuku Tasarrufun İptali Davası Taraf İddialarının Araştırılması (2004 Sy M. 278/1, 280/11)
Özet: Dava, tasarrufun iptali davasıdır. ...Akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayılır ve iptali öngörülür. Diğer taraftan tasarruf yapılan kİşinin borçlunun kardefii olması, borçlunun alacaklı lardan mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğundan, tasarrufun iptali gerekir. Davalı borçlunun ortağı olduğu şirketi ile 4. kİşi durumundaki şahsın aynı binada İşyeri sahibi oldukları ve aralarında icra takiplerine konu olan alacak borç ilİşkilerinin bulunduğu, bu borç ilİşkileri nedeniyle dava konusu taşınmazın 4. kİşiye devredildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Tarafların ticari
defterlerine de bakılmalıdır.
Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilİşkin İstanbul 5. Asliye
Hukuk Mahkemesinden verilen 13.11.2007 gün ve 2006/204-2007/235 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı
vekili tarafından istenilmİş olmakla İşin duruşmaya tabi olduğu belirlendikten sonra 16.9.2008 Salı günü için Taraflara gönderilen çağrı kağıdı üzerine hükmü temyiz eden davacı vekili gelmedi davalı Mihael vekili
avukat geldi. Diğer davalılar vekili gelmediği anlaşılmakla duruşmaya başlandı, temyiz isteğinin süresinde olduğu tesbit edilmekle hazır bulunanları
n sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davalılardan Bülent aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını, bu nedenle borçlunun sahibi olduğ u taşınmazdaki hissesini kardefii davalı Hülya'ya satışına onun da di- ğer davalı Mihael'e devrine ilİşkin tasarrufların iptalini ve taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasını talep etmıştır.
Davalılar davanın reddini istemıştır.
Mahkemece, toplanan delillere göre davalı Hülya ile borçlu arasındaki tasarrufun yakın akrabalık nedeniyle iptaline diğer davalı Mihael hakkı ndaki davanın ise kötüniyetli olduğunun kanıtlanamaması gerekçesiyle reddine karar verilmİş hüküm davacı vekili ile davalı Hülya vekili tarafı ndan temyiz edilmİştir.
1- Davalı Hülya vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, 3. kİşi Hülya'nın borçlu Bülent'in kardefii olmasına İİY’nin 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, di-ğer taraftan Hülya'nın borçlu olan kardefii Bülent'in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kİşilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/11) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Hülya vekilinin temyiz itirazları nın reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalı borçlunun orta- ğı olduğu şirket ile 4. kİşi durumundaki Mihael'in aynı binada İşyeri sahibi oldukları ve aralarında icra takiplerine konu olan alacak borç ilİşkilerinin mevcut olduğu, bu borç ilİşkileri nedeniyle dava konusu taşınmazı
n Mihael'e devredildiği davalı Hülya'nın savunmalarından da anlaşılmaktadı r. Bu durumda Taraflar arasındaki ilİşkinin iyice aydınlanması bakımından Tarafların ticari defterlerinin bilirkİşiye incelettirilmesi, ilİşkilerinin ne kadar zamandan beri devam ettiği ve ne tür ilİşkiler olduğu tespit ettirilmesi gerekir. Bu İşlerden sonra toplanan tüm delillerin birlikte
değerlendirilmesi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hülya vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararı- na BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararı-
na duruşma vekalet ücretine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek, halinde davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.422.65 YTL kalan onama harcın temyiz eden davalı Hülya'dan alınmasına 16.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.