Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Mirasın Hükmen Reddi Yasal Karine Dava Veya Defi Yoluyla Hükmen Reddin Tespiti
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 22-11-2009 | Kategori: İçtihat | Okunma : 4718 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E: 2008/4-332 K: 2008/436 T: 16.04.2008 Miras Hukuku • Mirasın Hükmen Reddi • Yasal Karine • Dava Veya Defi Yoluyla Hükmen Reddin Tespiti (TMK m. 599, 605, 610) Özet: “Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmİş ise mirasın reddedilmİş sayılacağı” yasadan doğan bir karinedir. Mirası hükmen redetmİş sayılan kİşi tereke alacaklılarına karşı dava açarak bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yoluyla da ileri sürebilir. Davanın reddine dair verilen 25.05.2005 gün ve 2004/92 E., 2005/185 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 17.11.2006 gün ve 2005/13100 E., 2006/12449 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, haksız eylem nedeniyle rücuan tazminat istemine ilİşkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmİş, hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davalıların mirasbırakanı polis memurunu öldürdükten sonra cezaevinde intihar etmİştir. Mirasçı davalıların yasada öngörülen süre içerisinde mirası reddederek buna ilİşkin karar örneğini dosyaya sunmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalılarca mirasın reddedildiği ve terekenin borca batık olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmıştır. Mirası n reddine ilİşkin yasal hükümlerin burada uygulanamayacağı gözetilerek İşin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemİş, kararın, açıklanan bu nedenle bozulması gerekmİştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmıştır. Temyiz Eden: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ i görüşüldü: Dava rücuan tazminat isteğine ilİşkindir. Davacı vekili, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurunun davalıların oğlu Yaşar tarafından silahlı saldırıya uğradığını ve sonrasında vefat ettiğini, davalıların oğlu Yaşar'ın ise intihar ettiğini, ölen polis memurunun hastane giderlerinin 4.355.040.000 TL olduğunu ve müteveffa polis memurunun mirasçılarına 32.585.000.000 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek 32.585.000.000 TL'nin 31.12.2003 tarihinden itibaren, 4.355.040.000 TL'nin ise 22.11.2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmıştır. Davalılar vekili, davalılara oğullarından intikal eden malvarlığı bulunmadığı nı, aczi tüm çevre tarafından bilinirken öldüğünü, MK'nın 605/2. maddesinde açıkça belirtildiği gibi ölümü tarihinde mirasbırakanı n ödemeden aczi açıkça belli ise mirasın reddedilmİş sayılacağını, mirasçı ların ayrıca bir irade açıklamasına gerek bulunmadığını, davalıların mirası hükmen red etmİş olmaları nedeniyle mirasbırakanın borcunun tazminine yönelik davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmıştır. Yerel mahkemece; "Davalıların mirasbırakanının, ölüm tarihinde ödemeden aciz içinde olduğu ve mirasın hükmen red edildiği ve mirası red eden mirasçı davalıların mirasbırakanın borcundan dolayı sorumlu olmadı klarının kabulü gerekir." gerekçesi ile davanın reddine dair verdiği karar, Özel Daire'ce yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, yerel mahkemece önceki kararda direnilmıştır. Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddine ilİşkin yasal hükümlerin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı noktasındadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesi "B. Ret; I. Ret beyanı; 1. Ret hakkı" başlığı ile düzenlenmİştir. Birinci fıkrası "Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler." hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır. İkinci fıkrası "Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmİş ise, miras reddedilmİş sayılır." hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Konumuzu veyadan önceki cümle ilgilendirmektedir. Türk Kanunu Medenisi'nin 545. maddesinin sadeleştirilmİş şekli aynen kaleme alınmıştır. Birçok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, "hakiki redde" süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraşı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu "hükmi reddin" sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması ya da dava yolu öngörmemıştır. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edece- ği (TMK m. 599) yönündeki kurala bir istisna getirilmıştır. Eğer mirasçı olabilecek kİşi sarih irade beyanıyla ya da Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmİş ise, zaten yapılabilecek bir İşlem kalmamıştır. Mirası hükmen red etmİş sayılan kİşi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu defi yolu ile de ileri sürebilir. Somut olayda, mirasçılar defi yolunu tercih etmİşlerdir. Açılan bu davada mirasbırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmİşlerdir. İşte bu halde, mirasın reddedilmİş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumun teyidi yönünden, mahkeme duruşma safahatında; Tapu Sicil Müdürlügü'ne, SSK İhtiyarlık Sigorta Müdürlügü'ne, Vergi Dairesi Müdürlügü'ne, Emekli Sandığı'na müzekkereler yazmış, aldığı cevaplarla mirasbırakanın hiçbir taşınmazının bulunmadığı, vergi mükelleŞ olmadığı, SSK ve Emekli Sandığı'ndan maaş almadığı belirlenmıştır. Ayrı- ca; Emniyet Müdürlüğümden alınan cevabi yazıda da, mirasbırakanın ölmeden önce boşta gezdiği, İşinin olmadığı, üzerine kayıtlı malvarlığının bulunmadığı tespit edilmıştır. Dinlenen şahit de bu durumu teyit etmıştır. Bu açıklamalardan anlaşıldığı gibi, mirasbırakanın taşınır, taşınmaz hiçbir malı olmadığı gibi, maaşının da bulunmadığı, herhangi bir İşte de çalışmadığı belirlenmİştir. Yani mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça bellidir. Karinenin doğruluğu somut olayda saptanmış olup, aksi davacı tarafından ispat edilememıştır. Bu görüşümüzü; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.03.1984 gün ve 1982/2-66 E., 1984/239 sayılı kararı ile, 14.03.2001 tarih ve 2001/2-220 E., 240 sayılı kararları da doğrulamaktadır. Yukarıda açıklanan ve tüm dosya muhteviyatına uygun olan gerekçeler karşısında usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), 16.04.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Forum