Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Tebligatın Esası, Gecikmesi Sorunu Ve Elektronik Tebligatın Yaygınlaştırılmasının Önemi Av. Geylani
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 4-11-2009 | Kategori: Makale | Okunma : 4403 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
Tebligatın Esası, Gecikmesi Sorunu Ve Elektronik Tebligatın Yaygınlaştırılmasının Önemi Av. Geylani Koca
1- GİRİŞ
Bilgi teknolojilerinin günlük hayatımızda önemli ve vazgeçilmez bir
unsur olarak ortaya çıkması çağımızın çarpıcı gelİşmelerinden biridir. İnternetin
hızlı bir şekilde gelİşmesi ve yayılması e-devlet ve e-ticaret uygulamaları
nı hızla arttırmıştır. Bu uygulamalar zamanı en verimli şekilde
kullanma, İşlemde kolaylık sağlama, kırtasiye israfının önlenmesi gibi
yararlı unsurları da birlikte getirmektedir.
Her kİşi ya da kuruluş, bir vergi mükelleŞ, davada taraf ya da resmi
bir İşlemle ilgili olabilmesi nedeniyle tebliğ İşleminin bir muhatabı durumundadı
r. Ayrıca bir tebliğ İşlemi kendisine tebligat gönderilen için hukuki
ve cezai birçok haklar ve yükümlülüklerin bafllangıcı olduğundan
tebligatın zamanında ve sağlıklı şekilde yapılması oldukça önemlidir.
Tebliğ İşlemlerinin elektronik sistemden istifade ile en kısa sürede yapı
lması, daha açık ifade ile bir aya yakın süre alan tebliğ İşlemin elektronik
yolla birkaç saniye içinde gerçekleflmesi muhakeme usulünde büyük
yarar sağlamanın yanısıra adalete olan güveni de arttıracağı
kuflkusuzdur.
Avrupa’da bazı davalarda Justice-Link tekniği ile “online mahkeme”
uygulamaları yapılmaktadır. Böyle bir uygulama ile artık Şili “taraf teşkili”
gerçekleflmeden, hakim-davacı-davalı birbirini görmeden çeflitli davalar
çok kısa sürede sonuçlanmış olmaktadır. Bu ise, adli İşlemlerin zaman
kaybı olmadan yapılması yönünden önemli bir olaydır. Bilgi teknolojilerinin
getirdiği olanaklardan yararlanmanın gerektiği gün ıflığı gibi ortadadı
r.
Bu yazımızda, tebligatın, tebliğe konu olan İşlemlerde ve özellikle yargı
lama sürecinde önemli bir yer tutması nedeniyle, Tebligat Kanunu hükümleri
ve Yüksek Mahkeme kararları ile Avrupa Birliği mevzuatları gözönüne
alınarak tebligatın elektronik posta ile yapılması ve bu uygulamanı
n yaygınlafltırılması üzerinde durulmaktadır.
2- Tebliğ İşleminin Amacı ve Tebligatın Uygulama Esasları:
Tebliğ kelimesi sözlükte; bildirme, ulafltırma, götürme, nakil, yetİştirme,
Allah’ın buyruklarını insana bildirmesi, resmî bir kâğıdı ilgiliye imza
karşılığı verme anlamlarına gelmektedir.(1) Tebliğin çoğulu tebligattır.
Tebligatı Danıfltay bir kararında flöyle tanımlamıştır: “Hukukumuzda
tebligat, hukukî bir İşlemden, ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için,
yetkili makamın kanuni şekilde ve yazı ile veya ilân ile yapacağı belgeleme
İşlemi”dir.(2) Yargıtay’ın bir kararına göre ise; “Tebligat, bilgilendirme
yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul İşlemidir.”(3)
Yüksek Mahkemelerin çok sayıdaki kararlarına göre tebligatta esas
olan “hukuki bir İşlemden, ilgili kimsenin haber almasını sağlamak ve yetkili
makamın bunu belgelemesi”(4), “tebliğ konusunu ilgilinin öğrenmesi”(5),
“tebliğ evrakına ilgilinin muttali olmuş ve kanuni haklarını kullanma olana-
ğını bulmufl olması”(6) dır.
11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre;
tebligat, posta veya memur eliyle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son
adresine yapılır (m. 10). Ancak bu adresin ikametgâh olması zorunlu de-
ğildir (m. 16, Tüzük m. 22). Tebliğ muhatabının bildirdiği adres herhangi
bir adres olabilir ve daha sonra bu adresini değİştirebilir. Yine kendisine
tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü kofluluyla her yerde
tebligat yapılması caizdir (m.10/2).
Kendisine tebliğ yapılacak kİşi adresinde bulunmazsa Kanunda, tebligatı
n birlikte oturan kİşilere (m.16) yapılacağı yazılıdır. “karı koca, hısım
ve evlatlık gibi birlikte oturan kimseler aynı aile efradından sayılır.”(Tüzük
m. 22). Tebligat yapılan kİşinin tebliğin muhatabı ile hasım olmaması gerekir.
Belirtilen adreste tebligat yapılacak kimse yoksa veya tebligatı almak
istenmemesi durumunda, tebliğ memuru, tebliğ evrakını o mahallin kanunen
yetkili kİşilerine teslim eder ve tebliğ adresindeki oturan bir kİşiye
bildirir (m. 21).
2986 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(1) Mevzuat olarak “tebliğ” farklıdır. Bu anlamda tebliğ, kendisine yetki verilen bir merciin belirli bir konu
hakkında uygulama açısından yapılacak İşlemi belirten mevzuattır. Örnek olarak Maliye Bakanlığının
vergi ile ilgili tebliğleri, T.C. Merkez Bankasının faiz oranları hakkındaki tebliğleri gibi.
(2) Danıfltay 6. Dairesi 27.3.1968, 461/838 DKD. 123-126 Sayfa:267
(3) Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 7.6.2000 tarih, 7267/7421 sayılı YKD 2001/2 sayfa: 174-175
(4) Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 7.6.2000 tarih, 7264/7421 YKD 2001/2 s. 174-175
(5) Danıfltay 13. Daire 25.12.1981 tarih, 81/ 1674-3396 sayılı Kararı.
(6) Danıfltay 6. Daire, 11.4.1966 -1299/1590 (DKD. 1965-1967 s.56 no.115), Danıfltay 8. Daire,
28.6.1971-1697/1758 (YKD. 1972/137 s.1096-1097), HGK. 22.10.1969, 6/729-780 (ABD 1970/1
s.73), HGK. 24.1.1979,3/313-48(YKD. 1979/220 s.6845), CGK .15.4.1968 7/162-144(YKD. 1969/6).
Kanunda tebligatın vekil veya kanuni mümessile(m.11), İşyerinde
memur ve müstahdeme(m.13), müesseselerde yetkili kİşilere (m.14 -19)
yapılabileceği hükmü yer almaktadır.
Yabancı memlekette olan muhataba tebliğ, o memleketin yetkili makamı
vasıtasıyla yapılır. Bu konuda iki veya çok taraflı anlaşma varsa anlaşma
hükümlerine göre İşlem yapılır (m. 25). Aflağıda bu konudan bahsedilecektir.
Tebliğ evrakında; Tarafların(varsa vekil ve temsilcisinin) isim ve adresleri,
tebliğin konusu, tebliği gönderen merci, tebliğ ile bildirilmesi gereken
husus yazılır(m.9).
Tebliğ evrakının muhatabının bildirdiği adrese ulafltığının belgelenmesi
gerekmektedir. Buna ait belgeye “tebliğ mazbatası” denir. Tebliğ
mazbatasında, tebliği alan kİşinin ismi, tebliğ edilen husus, tebliği gönderen
merci ve İşlem numarası yazılır (m.23).
Adresi meçhul olan kimselere, usulleri Kanun ve Tüzükte belirtilen
şekilde gazete ile ilânen tebliğ yapılır (m. 28-31).
3- Tebligatın Gecikmesi Sorunu ve Buna Karşı Yapılan Çalışmalar:
Yukarıda belirtildiği üzere tebligat, daha çok yargılama sürecinde
önemli yer tutan bir İşlemdir. Gerçekten her davada; dava dilekçesi, esasa
cevap dilekçesi, duruşma davetiyesi, bilirkİşi raporu, flahitlere davetiye,
mahkemenin kararı, temyiz dilekçesi, Yargıtay’ın kararı vs. tebligat ile
taraflara bildirilmektedir.
Tebligat iç hukukta posta ile ve memur eliyle yapılmaktadır. Ancak,
tebligatın posta ile yapılmasının zaman aldığı ve ilgililerin hak kaybına
uğradığı bir gerçektir. Burada İşgücü ve masrafın da gözönüne alınması
gerekmektedir. Ayrıca posta ile yapılan tebliğlerde tebliğ sonucunun beklenmesi
davaların uzamasında büyük rol oynadığı malûmdur.
Ülke dışına yapılan tebligatlarda ise, tebliğ konusu evrak önce Adalet
Bakanlığı’na oradan Dıflİşleri Bakanlığı vasıtası ile tebliğ yapılacak kİşinin
bulunduğu ülkenin Dıflİşleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı vasıtası
yla tebliğ İşlemi gerçeklefltirilmekte, tebliğ alındısı da tekrar ters yönde
aynı yolu izleyerek dosyasına gelmektedir. Bu şekilde tebligatın birkaç ay
zaman aldığı; bunun ise ne kadar zaman kaybı, hak kaybı ve hatta güven
kaybına yol açtığı bilinmektedir.
Yargı Reformu çerçevesinde, Adalet Bakanlığı’nca “adalet hizmetlerinin
elektronik posta ile yapılması, bilgi ve belgelerin kısa sürede temini ve
zaman ve İşgücü kaybının önlenmesi” amacıyla 2000 yılında Ulusal Yargı
Ağı Projesi (UYAP) kurulmufltur.
Diğer taraftan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2005 yılında verilmİş
olan “Elektronik Tebligat Kanunu” tasarısı bulunmaktadır(7):
Tebligatın Esası ve E-Tebligatın Önemi • Av. Geylani Koca 2987
___________________________________________________
(7)http://www.adalet.gov.tr
Bu tasarının 3. maddesinde elektronik tebligat, “Belirli şekil ve usul
kurallarına göre hazırlanmış, elektronik imza taşıyan, alıcıya elektronik ortamda
ulafltırılan tebligat” şeklinde tanımlanmakta, tasarının 2. maddesinde
“Bu Kanun tebligatın tarafları olan özel ve tüzel kİşileri, kamu kuruluşları,
bankalar, telekominikasyon flirketleri isteyen diğer tüzel kİşileri
kapsar.” denilmektedir.
Tasarının 4. maddesi metni flöyledir:
“Elektronik tebligat zorunluluğu
Madde: 4 - Gerçek ve tüzel kİşilerin talep etmeleri halinde kamu kuruluşları,
bankalar, telekominikasyon flirketleri tarafından kendilerine gönderilecek
tebligatların elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur. Bu kuruluşları
n dışında kalan dernek, vakıf ve flirketler tebligatlarını elektronik
ortamda göndermek üzere sisteme dahil olabilirler. Gerçek veya tüzel kİşiler,
diğer gerçek ve tüzel kİşilere isbatlanabilme kaydıyla elektronik tebligatta
bulunabilirler.”
Tasarının 5. maddesinde ise, tebligatlarını elektronik ortamda almak
isteyenler vatandaşlara internet bağlantı sistemi olanağının Bakanlar Kurulu
kararınca ücretsiz veya indirimli olarak sağlanacağı belirtilmekte ve
gerekçede de vatandaşların evlerinde sınırsız internet olanağı olması onları
internet kullanmaya ve birtakım İşlerini elektronik yolla çözmeye itecek,
dolayısıyla e-dönüşüme katkıda bulunacağı kaydedilmıştır.
Uluslararası yapılan ikili ve çok taraflı anlaşmalarla bu meseleye çözüm
bulunmaya çalışılmıştır.(8) 1965 tarihli Hukuki veya Ticari Konularda
Adli ve Gayriadli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair La Haye
Sözleşmesi yapılmış,(9) 31 maddelik bu sözleşmenin bafllangıç kısmında;
tebliğ İşleminde tebligat araç ve yöntemlerini basitlefltirmek ve
hızlandırmak suretiyle karşılıklı adli yardımlaflmayı iyilefltirmek üzere
hazırlandığı belirtilmıştır. Sözleşmenin 25. maddesine göre, bir ülke hem
iki taraflı, hem La Haye Sözleşmesi’nin tarafı ise, bu iki sözleşmenin getirdiğ
i hükümlerden hangisi tebligatın daha kolay ve çabuk yapılmasına
olanak veriyorsa onu uygulamakta serbest olacaktır.
La Haye Sözleşmesinin 10/A maddesinde, tebliğ edilecek kİşinin bulunduğ
u devlet itiraz etmediği takdirde, adli belgelerin yabancı memleketlerdeki
kİşilere tebliğ için davanın açıldığı ülkedeki mahkemeden doğrudan
uluslararası iadeli taahhütlü posta ile gönderilebilmesi kabul edilmıştır.
Bu suretle büyük bir zaman kaybı önlenmİş olmaktadır.
Avrupa Birliği çerçevesinde 31.5.2001 tarihinde yürürlüğe giren “Hukuki
ve Ticari Konularda Adli ve Gayriadli Evrakın Tebliğine İlİşkin
2000/1348 sayılı Tebligat Tüzüğü” (TT) ile sınırötesi tebligatın hangi ku-
2988 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(8) Bu konuda adli yardım sözleşmeleri yoksa; mütekabiliyet(karşılıklılık) esaslarına göre ve milletlerarası
nezaket kuralları çerçevesinde tebligat İşlemi yapılmaya çalışılmaktadır.
(9) Türkiye La Haye Sözleşmesine 9.7.1971 tarih ve 1483 Sayılı Kanun ile katılmıştır.
rallara göre yapılacağı kararlafltırılmıfl, AB üyesi ülkeler arasında bu konudaki
tebligat yönteminin kapsamlı şekilde yakınlafltırılması ve
tektiplefltirilmesi öngörülmüştür.
Bu tüzüğe göre yazılı evraklar, gönderilen evrakla alınan evrakın aynı
olması ve içeriğinin kolayca anlaflılması kofluluyla “her türlü yolla”
gönderilebilecektir (m.4/2). Her türlü dilekçe, beyan ve yazıflmalar öncelikle
gönderen ve alan tebligat organları arasında doğrudan doğruya iletİşim
yoluyla ve standard bir formun doldurulması suretiyle yapılmaktadır
(m.2, 4 -11). Bu Tüzükle tebligatın hızla ulafltırılması, özellikle uluslararası
ticarette tebligata ilİşkin önemli aksamaların önüne geçilmesi amaçlanmaktadı
r.
Ayrıca AB Komisyonu 18.4.2002 tarihinde ihtilâfsız kazaya ilİşkin talepler
hakkında 2001/1344 sayılı AB DirektiŞn 12. maddesinde tebligatı
n olabildiğince kolaylafltırmasına ilİşkin hükümler getirmıştır. Buna göre
tüketicilere yapılacak tebligat, ilgili belgelerin evde başka kİşilere teslimi
vasıtasıyla, flirketlerde burada çalışan flirket elemanlarına teslimi
mümkün olacaktır.
AB açısından bakıldığında, Alman Medeni Usul Kanunu (ZPO)yu de-
ğİştiren Alman Tebligat Reform Kanunu, hukuki yaklaflımların kapsamlı
şekilde yeknesaklafltırılması konusunda katkı sağlamaktadır. Bu Kanun
ile usulün kolaylafltırılması, sürecin kısaltılması ve modern iletİşim tekniklerinin
kullanılması suretiyle tebligatın kolaylafltırılması hususunda
hükümler getirmİştir. Yeni düzenlemede elektronik tebligat bakımından
“alındı bilgisinin teyit edilebilmesi halinde” geçerli kabul edilebilecektir.
Yeni düzenleme ile bu tür tebligatın bilgisayar ortamında hazırlanan matbu
formlar (telekopi) vasıtasıyla yapılmasını mümkün kılmaktadır. Anılan
Kanunun 174. maddesi elektronik belgelerin e-mail yoluyla aktarılması-
nı düzenlemektedir. Bu çerçevede e- tebligat, esas olarak yalnızca mesleki
konumları itibariyle güvence veren belirli kİşi ve kurumlar arasında yapı
labilecektir. Bu güvencenin ölçütü, yargılamanın diğer tarafına yapılacak
olan tebligatın onlar tarafından kabul edileceği hususunda iradi bir
yaklaflımın sözkonusu olmasıdır. Böylece ZPO 174/III çerçevesinde e-tebligat
ve iletİşim konusunda ileri bir adım atmıfl olmaktadır.
4- Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Elektronik İmza Çeflitleri ve
Elektronik Tebligata Uygun E-İmza:
AB Konseyi 13.12.1999 tarihinde 99/93/EC sayılı Elektronik İmza
DirektiŞni kabul etmİştir. Direktif AB çapında elektronik imzanın kullanı
lması ve hukuken tanınması için gereken çerçeveyi oluflturmaktadır.
Direktifte üç çeflit imzadan bahsedilmektedir: Birincisi çok genİş bir
anlamı olan elektronik imzadır. 2/1 m.ye göre bu imza diğer elektronik
verilerle ilintili olan ya da onlara eklenen ve imza sahibinin kimliğini
onaylayan bir yöntem olarak kullanılan elektronik veridir. Bir e-postanın
sonuna kİşinin adının yazılarak imzalanması ya da PIN numarası kadar
Tebligatın Esası ve E-Tebligatın Önemi • Av. Geylani Koca 2989
basit olabilir. İkincisi gelİşmİş elektronik imzadır ve sadece imza sahibine
ait olan, imza sahibini tanımlayabilen, imza sahibinin yetkisi ve kontrolü
ile oluflturulmufl, diğer elektronik verilere herhangi bir değİşikliği
tesbit edecek şekilde bağlanmış olan elektronik imzadır. Bu tanım temel
olarak PKI (Açık Anahtar Altyapısı) tabanlı elektronik imzalara İşaret
eder. Üçüncüsü ise, DirektiŞn 5/1 maddesine göre, nitelikli seriŞkaya dayanan
ve güvenli elektronik imza oluflturma araçları ile oluflturulan gelİşmİş
elektronik imzalardır ve ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.
Buna uygulamada “nitelikli elektronik imza” denilmektedir.
AB Komisyonunda kamu hizmetlerine erİşim ve hizmetlerin kullanı-
mı için gerekli olan güvenli elektronik kimlik tesbiti araçlarına olan ihtiyaç,
vatandaşlar ve flirketler için zaruri olduğu belirtilmekte, e-imza hizmetlerinin
ve uygulamalarının gelİşimini desteklemeye ve nitelikli imza
için her türlü teknolojinin kullanımı konusunda standardizasyon çalışmaları
nı teflvik edeceğini belirtmİştir.
Ülkemizde 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu 23.7.2004 tarihinde
yürürlüğe girmıştır. Bu Kanunda iki tür elektronik imza tanımlıdır. Birincisi
genel anlamda ve AB DirektiŞnde belirtilen elektronik imza tanımı ile
uyumludur İkincisi ise güvenli elektronik imzadır ve Direktifteki nitelikli
elektronik imzaya karşılık gelmektedir.
5- Elektronik Tebligatın Kapsamı ve Uygulanması:
Yukarıda 2. bölümde belirtildiği üzere, tebligatın amacı, tebliğ muhatabı
olan kİşinin tebliğ konusunu öğrenmesi ve bu hususta kanuni hak
ve sorumlulukları ile ilgili gerekli İşlemlerin yapabilmesi olanağını bulmufl
olmasıdır. Aynı zamanda bu öğrenme ve bilgi sahibi olmanın belgelenmesidir.
Yüksek Mahkemelerin kararlarında bu konuda tereddüt bulunmamaktadı
r.
Tebligat Kanununun 10. maddesinde, “kendisine tebliğ yapılacak
şahsın müracaatı veya kabulü kofluluyla her yerde tebligat yapılması caizdir.”
hükmü yer almaktadır.
Bir tebliğ İşleminde, tebliğ evrakının mutlaka tebliğ muhatabı olan
kİşinin kendisine teslim edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Tebliğ
evrakı Kanunda belirtildiği gibi gerçek kİşilerin aile fertlerine, flirket ve
kuruluşlarda görevli veya yetkili kİşilere verilebilmektedir.
Yargıtay’ın bu konudaki bir kararında(10),
“Mahkeme elektronik mektupla yapılan ihtarın davalıya tebliğ edilmediğ
i için geçersiz olduğundan bahisle davayı reddetmıştır. Davalı efline yapı
lan tebligattan haberdar olmadığını iddia etmediğine göre, artık o ihtarın
geçersizliğinden sözedilemez.”
2990 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(10) Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 9.6.1997 tarih, 1997/5069-5198.http://www.kazanci.com.
denilmektedir. Bu karara göre, tebliğ konusunu ilgilinin öğrenmesi
tebliğin esasını teşkil etmektedir.
Nitekim, AB uygulamalarına tebligat konusunda etkili olan Alman
Tebligat Reform Kanununda ise, elektronik tebligatta “alındı bilgisinin teyit
edilmesi halinde” tebligatın geçerli olacağını belirtmektedir.
Avrupa Konseyi’nin 99/93/EC sayılı E İmza DirektiŞnde yukarıda
açıklanan elektronik imza çeflitlerinden birinci imza türü olan ve imza sahibinin
kimliğini onaylayan verinin tebligat İşlemleri için yeterli olduğu
kanaatindeyim.
Burada üzerinde durulması gereken husus, tebliğ muhatabının tebliğ
konusunu öğrendiğinin, tebliği gönderen mercinin kayıtlarına geçmİş
olmasıdır.
AB’nin 2000/1348 sayılı Tebligat Tüzüğüne göre, gönderilen evrakla
alınan evrakın aynı olması şartı ile “her yolla” tebligatın yapılabileceğinden
sözedilmektedir.
Tebligat Kanununa göre kendisine tebliğ yapılacak kİşinin bildirece-
ği posta adresi, tebligatın yapılacağı adres olduğuna göre bu kİşinin bildirdiğ
i elektronik posta adresininde tebliğ adresi olması gerekir. Zira
elektronik posta adresi(e-posta) tebliğ muhatabının rıza ve kabulü ile bildirdiğ
i adrestir. Dolayısıyle tebligatın e-posta adresine yapılması ile diğer
posta adresine yapılmasında fark bulunmadığı kanaatindeyim.
Elektronik ortamda yapılan tebligat bu İşlemin özelliği itibariyle muhatabı
n bildirdiği adrese gönderilmİş ve tebliği çıkaran mercide alındı
kaydının düflmesi ile tebliğ evrakının o adrese ulafltığı elektronik ortamda
belgelenmİş olmaktadır.
Bu konuda bazı tereddütlerin olması mümkündür. Uygulanan bir
sistemin değİştirilmesi özellikle bilgi İşlemle yapılmasına hemen alıflılmadığı
yaşanan bir gerçektir. Her sistemde bazı mahzurların olması da
mümkündür. Bunlar çeflitli şekillerde çözümlenmektedir.
Buna benzer uygulama bankalar için büyük önem arzeden Elektronik
Fon Transferi (EFT) sisteminde görülmektedir. Daha önce memur
eliyle yapılan para transferi Şimdi elekronik İşlemle yapılmakta ve bu şekilde
her gün çok yüksek miktarda para nakli İşlemi gerçekleflmektedir.
Elektronik tebligat (e-tebligat)ın herkes için hemen uygulama alanı
tabii ki mümkün değildir. Ancak öncelikle kamu kuruluşları, flirketler,
meslek kuruluşları ve bir kısım gerçek kİşiler için uygulamanın yaygınlafltı
rılması isabetli olur. Bu uygulama flöyle olabilir;
a) Tüzel kİşiler(kamu ve özel hukuk tüzel kİşiler)in, meslek kuruluşları
nın elektronik imza veya e-posta adresleri vardır. Ticaret flirketlerinin
de yasal olarak e-posta adresi bulunması zorunludur. Nitekim Vergi beyannameleri
ve sigorta bildirgelerinde e-posta İşleminden faydalanılmaktadı
r.
Tebligatın Esası ve E-Tebligatın Önemi • Av. Geylani Koca 2991
Tüzel kİşilerin e-posta ile tebligatı alacak muhatap yetkili ve görevlileri
mevcuttur. Bu adreslere tebligat yapılabilecektir.
b) Gerçek kİşilerde ise,
ba) Dava veya icra İşlemi bir avukat tarafından takip ediliyorsa avukatı
n elektronik posta adresinin vekilin tebliğ adresi olabileceğinden bu
adrese tebligatın yapılması mümkün olacaktır. Nitekim AB ülkelerinde
bu uygulama benimsenmıştır.
bb) Meslek kuruluşu üyelerinin olması gereken elektronik posta adreslerine
tebliğ yapılabilecektir.
bc) Diğer gerçek kİşiler yönünden ise; bir dava veya icra takibi muhatabı
olan gerçek kİşi (şahıs), elektronik posta adresi yoksa kendisine
normal acele posta ile gönderilen dava dilekçesi veya icra tebliğinde, vereceğ
i cevap veya İşlemde kendisine ait bir “e- posta” adresini bildirmesi
istenebilir. Muhatabın talebine bağlı bir husustur. Müeyyideye bağlanması
sözkonusu değildir, Muhatabın(dava veya takibe taraf olan) e-posta
adresini bildirmesi halinde, Tebligat Kanununun 10/2 hükmüne istinaden
tebligat adresi olacağına dair bir muhtıra da bildirilebilir. Bundan
böyle tebligatların bildirilen adrese yapılabilmesi olasıdır.
Tebliğ muhatabı birlikte oturan aile efradının e-posta adresini de bildirmesi
Tebligat K.16 maddesi hükmüne uygun olduğu kanaatindeyim.
Bu uygulamada üç gün içinde e-tebliğ adresinde tebligatı almazsa, eposta
adresine bir muhtıra gönderilerek muhtıranın gönderildiği tarih
tebliğ tarihi sayılabilir. Sadece hak düflürücü İşlemlerle ilgili acele posta
İşleminden faydalanılabilir.
Kendisine önceden tebligat yapılan kimse adresini değİştirirse yeni
adresini bildirmesi gerekir. Aksi halde tebliğ evrakı daha önce yapılan adrese
Kanundaki usulüne göre aynı adrese yapılmış sayılır(Tebligat Kanunu
m.35).
Yetkili merciin tebliğ için düzenlediği formdaki bilgi ve eki belgenin ,
tebliğ yapılacak kİşiye göderilmesi ve alındısının gönderen merci kaydına
geçmesi ile tebliğ İşlemi tamamlanmış olacaktır.
Tebligatın elektronik posta ile yapılması ile, posta ile tebligattaki zaman
kaybı, tebliğ taraflarının İşgücü ve emek kaybı olmayacağı, çok
önemli bir husus da adalete olan güvenin artacağını eklemek isteriz.
6- Tebligatın Kötüye Kullanılması ve Cezai Yaptırımlar:
Tebliğle ilgili İşlemlerde bu konuda İşlenen suçlardan dolayı Tebligat
Kanununda cezai hükümler getirilmıştır(m. 52-57). Ayrıca Türk Ceza Kanununda
da Bilİşim Suçları ile ilgili getirilen hükümler mevcut olup, bilİşim
sistemine girme (m. 243), sistemi engeleme bozma, verileri yoketme
veya değİştirme (m. 244), özel belgeyi bozmak, yoketmek veya gizleme (m.
208) suçlarına cezai müeyyideler getirilmıştır. Elektronik tebligatta İşle-
2992 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
min kötüye kullanılması ağırlatıcı sebep yapılabilir. Yine çeflitli sahte ve
zararlı mesajlar içeren sahte postalara karşı Tebligat Kanununa ve Türk
Ceza Kanunundaki Bilİşim Suçlarına ilİşkin hükümlere ilaveler yapılarak
müeyyideler getirilebilir.
7- Sonuç
Yukarıda açıklanan Tebligat Kanunu amacı ve hükümleri, Yüksek
Mahkeme kararları ve AB mevzuatı gözönüne alındığında, elektronik tebligatı
n, ilk olarak, tüzel kİşiler (resmi ve özel kurum ve kuruluşlar, meslek
kuruluşları, flirketler) ve elekronik adres vererek tebliğ yapılmasını talep
eden gerçek kİşilere hemen uygulanmasının mümkün olduğu anlaflılmaktadı
r. Böylece elektronik tebligatın büyük ölçüde gerçekleflmesi sağ-
lanmış olacaktır.
E-tebligat ile davalar süre bakımından ciddi şekilde kısalacak, böylece
adalete güven artmıfl olacaktır. Ayrıca davalarda zaman ve İş tasarrufunun
artacağı, evrak ve kaynak israfı önleneceğine de kuflku yoktur.
Bu konuda Tebligat Kanununda birkaç ibare değİşikliği ve bir geçici
madde eklenmesi yeterli olabilir.
Tebligat İşleminin belirtilen önemi dolayısıyla bu konuda uluslararası
bir komisyonun elektronik tebligatın yaygınlafltırılması yönünde çalışmalar
yapmasının isabetli olacağını düflünüyoruz.
Tebligatın Esası ve E-Tebligatın Önemi • Av. Geylani Koca 2993
KISALTMALAR
• AB Avrupa Birliği
• ABD Ankara Barosu Dergisi
• AÜHFD Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
• CGK Ceza Genel Kurulu
• DKD Danıfltay Kararları Dergisi
• HGK Hukuk Genel Kurulu Kararı
• K. Kanun
• m. Kanun maddesi
• YKD Yargıtay Kararları Dergisi
KAYNAKÇA
1- ATEŞ, Mustafa. Veri Tabanlarının Hukuki Koruması. AÜHFD Yıl: 2006
Cilt:55 Sayı: 1 Sayfa: 47-84
2- ERDEM, B. Bahadır. Türk Milletlerarası Usul Hukukunda Tebligat. İstanbul
1992
3- KAPLAN, Yavuz. Avrupa Tebligat Hukukundaki Gelİşmeler, Düzenleme Çalışmaları
Açısından Almanya Örneği ve Türk Hukuku. AÜHFD Yıl:2003, Cilt:52
Sayı: 3
4- KURU, Baki. Hukuk Muhakemeleri Hukuku 6. Baskı İstanbul 2001
5- MUŞUL, Timuçin. Tebligat Hukuku. İstanbul 2005
6- ORTA, Mesut. Elektronik İmza ve Uygulaması. Ankara 2005
7- ŞENOCAK, Zarife. Digital İmza ve Digital İmzanın Borçlar Hukuku Hükümleri
Açısından Ele Alınması. AÜHFD Yıl: 2001 Clt: 50 Sayı 1-4
8- YEŞİL, Sezen-ALKAN, Mustafa-ACARER, Tayfun. E- İmza Uygulamalarında A
B ve Türkiye’de Mevcut Durum ve Öneriler.http://www.ueimzas.gazi.edu.tr/pdf/bildiri/
59 pdf
9- YILMAZ, Ejder-CAĞLAR, Tacar. Tebligat Hukuku 3. Baskı Ankara 1999
10- Danıfltay Kararları Dergisi.
11- Yargıtay Kararları Dergisi.
12-http://www.kazanci.com.tr
2994 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008

Forum