Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İHALENİN BOZULMASI DAVASININ (ŞİKAYETİNİN) TARAFLARI (T.UYAR)
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 4-03-2007 | Kategori: Makale | Okunma : 17923 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
 
 
 
 
 
 
 
İHALENİN BOZULMASI DAVASININ (ŞİKAYETİNİN) TARAFLARI
(İİK. mad. 134)
 
§ a. İHALENİN BOZULMASINI KİMLER İSTEYEBİLİR?
 
İ
halenin bozulması kimlerin isteyebileceği İİK. mad. 134/II ve V’de düzenlenmiştir.
I- İhalenin bozulmasını «ihalenin bozulmasında hukuki yararı bulunan» kişiler isteyebilir.[1] Bu husus kanunda «ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispatla mecburdur» şeklinde belirtmiştir. (İİK. mad. 134/V). Bu nedenle, ihalenin bozulması isteminde bulunan kimsenin, «ihalenin bozulma nedeni olarak ileri sürdüğü yolsuzluk sonucunda kendi yararının çiğnenmiş olduğunu» başka bir deyişle «yapılan ihaleden zarar görmüş olduğunu» kanıtlaması gerekir.[2] Çünkü, «ihalenin feshi» istemlerinde, zarar unsuru -Yargıtay’ın deyimiyle- bir dava koşulu’dur.[3]
Her somut olayda (uyuşmazlıkta), ihalenin feshini isteyen kişinin hukuki yararı’nın bulunup bulunmadığı icra satışlarında icra mahkemesince (ortaklığın giderilmesi satışlarında sulh hukuk mahkemesince) doğrudan doğruya araştırılır.[4]
Yüksek mahkeme;
a) «Hukuki yarar» unsuru ile ilgili olarak;
√ İpotek şerhinin satış ilanında açıkça gösterilmemesinden talep ve talibi artırıcı nitelikte olduğundan ve bu husus borçluların yararına olduğundan bu sebebe dayalı olarak borçluların ihalenin feshini istemeyeceklerini»[5]
√ «Satış ilanı kendisine birinci ihaleden sonra tebliğ edilen kimsenin, ikinci artırmaya da katılmaması karşısında, bu hususun menfaatini ihlal edici bir durum olarak görülemeyeceğinden, bu nedenle ihalenin feshine karar verilemeyeceğini»[6]
√ «Taşınmaz üzerinden sonradan yol geçmesi nedeniyle, yüzölçümünün 3120 m2’ye düşürülmesine rağmen, kıymet takdirinin 4160 m2 üzerinden yapılmasının, borçlu lehine durum yarattığından, ihalenin bu nedenle feshinin borçlu tarafından ileri sürülemeyeceğini»[7]
√ «Kendisine satış ilanı gönderilmemiş olan alacaklının, satış gününden haberdar olup, satışa bir temsilcisini göndermiş olması halinde, bu nedenle ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[8]
√ «Kendisine satış ilanı gönderilmemiş olan alacaklının, satış gününden haberdar olup, satışa bir temsilci göndermiş olması halinde, ‘satış ilanının gönderilmemiş olması’ nedenine dayanarak ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[9]
√ «Takip dosyasındaki alacağı devralarak ihalenin feshi davası açan alacaklının alacağının ödenmesi halinde, bu kişinin «ilgili» olma sıfatının sona ereceği ve ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[10]
√ «Taşınmazın düşük değerle satışa çıkarılmış olmasının borçlu yararına sonuç doğuracağını»[11]
√ «Alacağı satış (ihale) bedeli ile tamamen karşılanan alacaklının (ve borcu satış (ihale) bedeli ile tamamen ödenen borçlunun) -kural olarak- ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmayacağını»[12]
√ «Alıcıdan sonra «en yüksek pey süren» sıfatıyla taşınmazı alma teklifini kabul etmeyen kişinin, daha sonra yapılan ihalenin feshini istemekte yararı bulunmayacağını»[13]
√ «Arttırma şartnamesinde ipotek ve ipotek  miktarının gösterilmemesinin, başlıbaşına fesih nedeni olmayacağını»[14]
√ «İhalenin feshini talep eden şikayetçilere, iflas masası tarafından alacaklarının tamamının, şikayet tarihinden önce ve sonra ödenmiş olması halinde ihalenin feshine -«zarar unsuru» ortadan kalktığı için- karar verilemeyeceğini»[15]
b) «Zarar» unsuru ile ilgili olarak da;
√ «İhale bedelinin, tahmin edilen değerden fazla olmasının, tek başına ‘zarar unsuru’nun gerçekleşmediğini göstermeyeceğini»[16] [17]
√ «Bir bölümü istimlak sahası içinde kalan taşınmazın, tahmin edilen değerinin üstünde satılmış olması halinde şikayetçinin ihale ile ne gibi zarara uğradığını kanıtlamadıkça ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[18]
belirtmiştir...
II- İhalenin feshini -hukuki yararı bulunması koşulu ile-[19] kimlerin isteyebileceği İİK. mad. 134/II, c: 1’de «ihalenin feshini... yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler isteyebilirler» şeklinde -bu kişilerin kimler olduğ teker teker sayılarak- sınırlı olarak[20] belirtilmiştir. İhalenin feshini isteyen kişinin İİK. mad. 134/II, c: 1’de öngörülen kişilerden olup olmadığı, ihalenin feshi istemini inceleyecek olan icra mahkemesince -ortaklığın giderilmesi satışlarında, sulh hukuk mahkemesince- doğrudan doğruya araştırılır...[21]
İİK. mad. 134/II, c: 1’e göre, ihalenin feshini -bunu istemekte hukuki yararı bulunan-[22] aşağıdaki kişiler isteyebilir:
a) Alacaklı: Kanunda «yalnız satış isteyen alacaklı»nın ihalenin feshini isteyebileceği öngörülmüşse de (İİK. mad. 134/II, c: 1), yüksek mahkeme bu hükme ilişkin içtihatlarında «İİK. mad. 134/I’de yer alan ‘satış isteyen alacaklı’ deyiminin menkul (taşınır) satışları için öngörülmüş olduğunu, bu hükmün gayrimenkul (taşınmaz) satışlarını kapsamadığını»[23] belirterek konuya açıklık getirmiş[24] ve;
√ «Satışa konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklının yapılan ihalenin feshini -‘tapu sicilindeki ilgili’lerden olmaları nedeniyle- isteyebilecekleri»[25]
√ «Satılan taşınır malı kendi dosyasından haciz ettirip satışını istemiş olan alacaklının kendi dosyasından yapılan ihalenin feshini isteyebileceği gibi, başka dosyadan yapılan ihalenin feshini ‘ilgili’ (satış isteyen alacaklı) sıfatıyla isteyebileceğini»[26]
√ «İhtiyati haciz kararı hükümsüz kalmadığı sürece, ihale konusu taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz bulunan alacaklının, ihalenin feshini isteyebileceğini»[27]
buna karşın;
√ «Satılan taşınır üzerinde rehin hakkı bulunan alacaklının -kendi dosyasından satış istemiş olmadıkça- sırf bu nedenle ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[28]
√ «İhale tarihinde tapudaki haczi düşmüş olan alacaklının»[29]
√ «Haciz ettirdiği taşınır malın satışını -kendi dosyasından- istememiş olan alacaklının, ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[30]
belirtmiştir...
Alacağını iflas masasına kaydettirmiş olan masa alacaklısı da ihalenin feshini isteyebilir mi? Yüksek mahkemenin bu konudaki kararları birbiri ile çelişkilidir...[31] [32]
b) Borçlu: Malı satılmış olan borçlu da ihalenin feshini isteyebilir.[33]
Borçlunun kefili ihalenin feshini isteyebilir mi? Doktrinde[34] «bu kişinin ihalenin feshini isteyemeyeceği» belirtilmesine rağmen yüksek mahkeme önce «borçlunun kefilinin»[35], «müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin»[36] de ihalenin feshini isteyebileceğini kabul etmişken, daha sonra (yeni kararlarında)(36a) bu görüşünden dönmüştür.
Müflis ihalenin feshini isteme hakkına sahip midir? Yüksek mahkeme[37] öteden beri müflise bu hakkı tanımıştır...
c) Tapu sicilindeki ilgililer: Satılan taşınmazın tapu sicilinde yazılı olan ilgililer örneğin;
√ «Tapuda (taşınmaz üzerinde) haczi bulunan alacaklılar»[38]
√ «İpotekli alacaklılar»[39]
√ «Satılan taşınmazın maliki olan kişi»[40]
√ «Tapuya şerh olunan harici satış sözleşmesinin tarafları»[41]
√ «Tapuya şerh verilmiş taşınmaz üzerindeki muhdesat sahipleri»[42]
√ «İntifa hakkı sahipleri»[43] (...Satılan taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunan kişiler de «tapu sicilindeki ilgililer» kavramına girdiğinden ihalenin feshini isteyebilirler. Taşınmaz, üzerinde intifa hakkı bulunan kişinin intifa hakkı ile yükümlü olarak satılmışsa, yine intifa hakkı sahibi -örneğin; «satış ilanının kendisine tebliğ edilmediğini» ileri sürerek- ihalenin feshini isteyebilir mi? Bu durumda «taşınmaz intifa hakkıyla yükümlü olarak satıldığı için, intifa hakkı sahibinin satıştan zarar görmediği» belirtilip «ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı» gerekçesiyle yaptığı başvuru «aktif dava ehliyetine sahip olmadığı» için red mi edilmelidir» Kanımızca bu kişi, ihaleye katılıp taşınmazın kuru mülkiyetini satın alarak taşınmazın tam mülkiyetine sahip olmayı düşünebileceğinden, kendisine satış günü tebliğ edilmeden yapılan ihalenin feshinin istemekte hukuki yarar sahibi sayılmalı ve ihalenin feshi konusunda yaptığı başvuru (şikayet), menfaat yokluğu nedeniyle red edilmemelidir...)
√ «Taşınmazın paydaşları (Ayrıca uygulamadaki önemi nedeniyle hemen belirtelim ki önceleri[44] sadece «payı satılan paydaşlara» ihalenin feshini isteme hakkını -«tapu sicilindeki ilgili» sıfatıyla- tanıyan yüksek mahkeme yeni kararlarında[45] «payı satılmayan paydaşlara» ihalenin feshini isteme hakkını tanımaya başlamıştır.)
√ «Tapuya şerh verilmiş önalım (şuf’a), alım (iştira)[46] ve geri alım (vefa)[47] hakkı sahipleri»
√ «Lehine tapuya satış vaadi şerh edilmiş olan kişiler»[48]
√ «Kira sözleşmesi tapuya şerh verilmiş kiracılar»[49] [50]
ihalenin feshini isteyebilirler...
Yine yüksek mahkeme[51] « ‘tapu sicilindeki ilgililer’ kavramına ‘gemi sicilindeki ilgililer’in de girdiğini» belirterek, “gerçi sicilinde haczi bulunan alacaklılar”da ihalenin feshini isteyebileceğini» belirtmiştir…
d) Pey sürmek suretiyle ihaleye katılmış olanlar: Bu kişilerin başında alıcı gelir.[52]
İhale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan alıcı (İİK. mad. 133) gerek İİK. mad. 133/II’ye göre ve gerekse daha sonra yapılacak ihalenin feshini istemekte -teklif ettiği ve yatırmadığı bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu olduğundan (İİK. mad. 133)- hukuki yarar sahibidir.[53]
İİK. mad. 134/II’nin -25.11.1988 tarih ve 3494 sayılı yasa ile değişik- yeni şeklinde «pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler»e mutlak olarak ihalenin feshini isteme hakkı tanınmış olduğundan, bu kişilerin ayrıca «ihaleye katılıp en yüksek peyi sürdüğünü ve ihalenin kendisine yapılması gerektiğini» ileri sürmelerine gerek yoktur.[54] [55]
«Buraya kadar belirtilen -İİK. mad. 134/II, c:1’de öngörülen- kişilerin ihalenin feshni isteyebilmeleri için; (dilekçelerinde) yurt içinde bir adres göstermiş olmaları zorunludur (İİK. mad. 134/II, c:1) Aksi takdirde, yaptıkları başvuru -başkaca bir husus araştırılmadan, bu konuda kendisine yeni bir süre verilmeden-[56] reddedilir...[57] [58]
Bu hüküm, İcra ve İflas Kanununda 17.7.2003 tarihinde 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sırasında «kötüniyetle, zaman kazanmak amacı ile ihalenin feshi taleplerini önlemek amacı ile» kabul edilmiştir.[59]
III- Yüksek mahkeme -İİK. mad. 134/II, c: 1’de- «ihalenin feshini isteyebilecek olan kişiler» arasında öngörülmediği için, şu kişilerin ihalenin feshini isteyemeyeceğini belirtmiştir. Gerçekten, yüksek mahkeme;
√ «İhalede satılan şey hakkında ‘kendisine ait olduğu’ndan bahisle istihkak davası açan üçüncü kişinin ayrıca ‘ilgili’ sıfatıyla ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[60]
√ «Taşınır malı satış vaadi sözleşmesi ile satın alan kişinin ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[61]
√ «Tapu kaydında bulunan bir şahsi hak niteliğindeki ‘inşaat şerhi’nin, şerh sahibi kooperatife ihalenin feshini isteme hakkı vermeyeceğini»[62]
√ «İhale tarihinde tapudaki haczi düşmüş olan alacaklının, yapılmış olan ihalenin feshi isteyemeyeceği»(X)
√ «İhale konusu taşınır/taşınmaz üzerinde -aynı ile ilgili bir dava nedeniyle konulmuş dahi olsa- ihtiyati tedbiri bulunan kişinin -bu ihtiyati tedbir, o şeyin cebri yolu ile satışını da önlemek için konulmuş olmadıkça- yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[63] [64] [65]
√ «Borçlunun eşinin -aynî hak doğurmayan- tapu kaydındaki ‘aile konutu şerhi’ne dayalı olarak ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[66]
√ «İİY. mad. 134/II’de sayılanlar arasında bulunmayan üçüncü kişilerin ihalenin feshini isteyemeyeceklerini (ve bu kişilerin taleplerinin ‘aktif husumet ehliyeti’ yönünden reddedilmesi gerekeceğini)’[67]
√ «Finansal kiralama konusu malların kiracı borçlunun borcundan dolayı satıldığından baından bahisle, kiralayan şirketin ihalenin feshi davası açamayacağını»[68]
√ «Tek başına iflas masasını temsile yetkili olmayan iflas idare memurunun ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[69]
√ «Anonim şirket ortaklarının,[70] kooperatif ortaklarının,[71] iflas etmiş kollektif şirketin ortaklarının,[72] müflis şirket ortaklarının[73], ihalenin feshini isteyemeyeceklerini»
√ «İhale konusu taşınmazdan haricen hisse satın almış olan kimsenin yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[74]
√ «İhalede satılmış olan ipotekli taşınmazı, ihaleden evvel satmış olan kişinin yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[75]
√ «Kendisine satış ilanı tebliğ edilmemiş olan hissedarın ihaleye katılıp pey sürmüş olması halinde, «satış ilanının kendisine tebliğ edilmediğini» ileri sürerek ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[76]
√ « ‘Satış vaadinin geçersizliğine’ dair kararın kesinleşmiş olması halinde lehine satış vaadi yapılanın ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[77]
√ «Satışa çıkarılan taşınmazda kiracı olarak bulunan kişinin ihalenin feshi davası açamayacağını»[78]
√ «Ortaklığın giderilmesine dair olan ilam gereğince satılan taşınmaz üzerindeki gecekondu sahiplerinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yarar sahibi (ilgili) sayılamayacaklarını»[79]
√ «İlk ihaleye katılan ve üzerinde ihale kaldığı halde satış parasını yatırmayanın ‘ihalenin usulsüzlüğünü’ ileri sürmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olacağını»[80]
√ «Taşınmazda mülkiyet ilişkisi bulunmayan üçüncü kişilerin, ortaklığın giderilmesi suretiyle yapılan satış nedeniyle ihalenin feshini isteyemeyeceklerini»[81]
√ «Satış ilanı tebligatının usulsüz olmasının, bu usulsüzlükten dolayı zarar gördüğünü ileri sürüp ihalenin feshi hakkında bir sebep gösteremeyen borçlu için ihalenin feshi nedeni olamayacağını»[82]
√ «Üzerine ihale yapılan müşterinin ’133. maddedeki süreye uyulmadığını’ ileri sürerek ihalenin feshini isteyemeyeceğini»[83]
√ «Prim alacaklısı SSK’nun, ihalenin feshini isteme hakkına sahip olmadığını»[84]
√ «Vasi tarafından ihalenin bozulması isteminde bulunulabilmesi için, sulh mahkemesinden «husumet izni» alınmasına gerek bulunduğunu»[85]
belirtmiştir...
 
§ b. «İHALENİN BOZULMASI»NDA KİMLER ‘KARŞI TARAF’TIR?
 
İ
halenin bozulması dileğiyle icra mahkemesine ve -ortaklığın giderilmesi satışlarında- sulh hukuk mahkemesi’ne yapılan başvurularda dilekçedede «karşı taraf» olarak kim ya da kimler gösterilmelidir?
I- a) Ortaklığın giderilmesi ilamına dayanılarak -satış memurluğunca- yapılan ihaleler hakkında, sulh hukuk mahkemesine yapılan başvurularda; «alıcı» ile «taşınmazın tüm hissedarları»nın karşı taraf olarak gösterilmesi gerekir.[86]
Kuşkusuz; ihalenin feshini isteyin «alıcı» ise, «karşı taraf» olarak «taşınmazın tüm hissedarları»nı dilekçesinde göstermekle yetinecektir.
b) İcra memurluğunca yapılan ihaleler hakkında icra mahkemesine yapılan başvurularda; «borçlu» ve «alıcı» ile «alacaklı»nın karşı taraf olarak gösterilmesi gerekir.[87] Yani; ihalenin feshini isteyen «borçu» ise karşı taraf olarak dilekçesinde «alıcı ve alacaklı»yı, eğer «alacaklı» ihalenin feshini istiyorsa; «borçlu» ve «alıcı»yı, eğer «alıcı» ihalenin feshini istiyorsa; «alacaklı» ve «borçlu»yu karşı taraf olarak göstermelidir.
Ayrıca uygulamadaki önemi nedeniyle belirtelim ki, kimi durumlarda -örne-ğin; satış ilanının yasaya uygun düşmeyen biçimde düzenlenerek taşınmazın satışa çıkarılmış olması[88] ya da satış ilanının şikayetçiye hatalı biçimde tebliği[89] halinde- «alıcı»nın yapılan şikayette «karşı taraf» olarak gösterilmemiş olması, «ihalenin feshine» karar verilmesine engel teşkil etmez.
Doktrinde her ne kadar «ihalenin feshi isteminin ‘şikayet’ niteliğinde olduğu, şikayet edilen karşı taraf olarak, satışı yapmış olan icra dairesinin (veya ortaklığın giderilmesi satışlarında; satış memurunun) da karşı taraf olarak gösterilmesi gerektiği»[90] ya da «ihalenin feshi isteminde (şikayetinde) satışı yapan icra dairesinin gösterilmesi gerekli olmadığı gibi, ihalenin feshedilmesinde yararı olan ilgililerin de gösterilmesi zorunlu olmamalıdır»[91] denilmişse de, yüksek mahkeme[92] -yukarıda belirttiğimiz gibi- ihalenin feshinde yararı bulunan ilgililerin mutlaka «karşı taraf» olarak gösterilmesi gerektiği görüşündedir.
Ancak, önemi nedeniyle tekrar belirtelim ki, dilekçede «karşı taraf»ın ‘hatalı’ ya da çok kez yapıldığı gibi; ‘eksik’ gösterilmiş olması ya da ‘hiç gösterilmemiş olması’ dilekçenin bu nedenle reddini gerektirmez, diğer ilgililerin de doğrudan doğruya tetkik merciince (re’sen) duruşmaya katılmalarının sağlanması gerekir.[93]
II- Yüksek mahkeme, bu konuyla ilgili olarak ayrıca;
√ «İhalenin feshi davasının yanlış hasım aleyhine açılmış olması halinde, davanın sırf bu nedenle reddedilemeyeceğini, icra mahkemesince davacı-borçlu «alacaklı ve alıcının hasım gösterilmesi için» süre verilmesi gerekeceğini»[94]
√ «İhalenin feshi şikayetlerinde (davalarında) icra müdürlüğünün yasal hasım olmadığını»[95]
√ «Ortaklığın giderilmesi kararı uyarınca yapılan ihalelere yönelik ihalenin feshi davalarında, tüm hissedarlara duruşma gününün tebliğ için davacının gerekli posta giderini vermemesi halinde, davanın reddi gerekeceğini»[96]
√ «İhaleye katılan ve fakat çekilen üçüncü kişi ‘davalı’ gösterilerek ihalenin feshini istenemeyeceğini»[97]
√ «İcra memuru aleyhine açılan ihalenin feshi davasında, davacının gerçek hasımlara davayı yöneltmesi sağlandıktan sonra, gerekli kararın verilmesi gerekeceğini»[98]
√ «Alıcının avukat olmayan vekili aleyhine açılan ihalenin feshi davasını reddi gerekeceğini»[99]
belirtmiştir...
 
 
 


[1]           ARSLAN, R. İhale ve İhalenin Feshi, 1984, s: 161 – KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, 1990, C: 2, s: 1476 – KURU B. İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2004, s: 610 – ÜSTÜNDAĞ,S.İcra Hukukunun Esasları, 2004, s:288 –   POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku Esasları, 1982, s: 523 – BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1980, s: 352 – MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku, 2005, s: 611 – PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN, M.S./ÖZEKES, M. İcra ve İflâs Hukuku, 2005, s: 232
[2]           Bknz: 12. HD. 7.7.2004 T. 12802/17900; 28.12.1983 T. 9833/11227; 29.11.1982 T. 8457/8802
[3]           Bknz: 12. HD. 27.12.2004 T. 22528/26985; 3.6.1986 T. 13134/6648; 28.4.1986 T. 3263/4750
[4]           Bknz: 12. HD. 25.3.1996 T. 3833/3977
[5]           Bknz: 12.HD. 19.6.2003 T. 11529/14598; 22.4.1998 T.3526/4504; 6.4.1995 T. 1540/5106
[6]           Bknz: 12. HD. 31.1.2003 T. 3328/6751
[7]           Bknz: 12. HD. 30.5.2002 T. 10209/11392
[8]           Bknz: 12. HD. 23.2.2001 T. 2584/3468; 13.2.2001 T. 2054/2606
[9]           Bknz: 12. HD. 2.11.1999 T. 12753/13345
[10]         Bknz: 12. HD. 27.12.1994 T. 17053/16884
[11]         Bknz: 12. HD. 14.11.1994 T. 13896/14209
[12]         Bknz: 12. HD. 31.3.1994 T. 3599/4327; 21.3.1994 T. 3320/3604; 24.1.1994 T. 546/797 vb.
[13]         Bknz: 12. HD. 1.7.1985 T. 650/6471
[14]         Bknz:  12. HD. 17.6.1985 T. 521/6024
[15]         Bknz: HGK. 3.3.1982 T. 12-768/197
[16]         Bknz: 12. HD. 3.4.2000 T. 4452/5070; 27.10.1997 T. 10948/11590; 9.11.1995 T. 15248/15559 vb.
[17]         Karş: 12. HD. 27.10.1992 T. 11651/12850; 25.9.1990 T. 11537/14298
[18]         Bknz: 12. HD. 17.9.1979 T. 6398/6852
[19]         Bknz: Yuk. dipn. 1 ve 5–15 civarı
[20]         Bknz: 12. HD. 9.11.1995 T. 15937/15590
[21]         Bknz: 12. HD. 25.3.1996 T. 3833/3977
[22]         Bknz: Yuk. dipn. 1 ve 5-13 civarı
[23]         Bknz: 12. HD. 7.2.2000 T. 1091/1661
[24]         Kanımızca, kanunda değişiklik yapılarak İİK. mad. 134/II, c.1’de yer alan «yalnız satış isteyen» sözcüklerinin metinden çıkarılması, böylece taşınmazlarda olduğu gibi satılan taşınırlar üzerinde haczi bulunan tüm alacaklılara -ayrıca; «üzerine haciz koydurdukları taşınırların satışını da istemiş olmaları» veya ihaleye katılıp pey sürmüş olmaları koşulu aranmaksızın yapılan ihalenin feshini isteyebilme hakkının tanınması isabetli olacaktır... Çünkü; satılan taşınırlar üzerinde haczi bulunan alacaklıların, hatalı/kanuna aykırı yapılan ihalelerin bozulmasını istemekte hukuki yararları vardır...
[25]         Bknz: 12. HD. 31.5.2005 T. 24917/1396; 27.2.2004 T. 26821/4382, HGK. 28.1.2004 T. 12-2/36
[26]         Bknz: 12. HD. 27.12.2004 T. 22333/26910; 6.5.2004 T. 6948/11500; 2.4.2004 T. 5278/8098 vb.
[27]         Bknz: 12. HD. 29.9.2000 T. 12475/13873
[28]         Bknz: 12. HD. 24.1.2006 T. 23459/227; 22.6.2004 T. 11481/16387; 27.2.2001 T. 2295/3702
[29]         Bknz: 12. HD. 20.9.2004 T. 15030/19683
[30]         Bknz: 12. HD. 29.3.2004 T. 5502/7409; 13.6.2003 T. 11152/14136
[31]         Bknz: 12. HD. 14.10.1998 T. 9574/10805; 22.1.1991 T. 3998/517
[32]         Karş: 12. HD. 19.10.1995 T. 15224/14007
[33]         Bknz: 12. HD. 13.3.2006 T. 2297/5119; 15.9.2005 T. 13152/17160; 2.10.2003 T. 15013/19040
[34]         KURU, B. age. C: 2, s: 1472 – ARSLAN, R. age. s: 167
[35]         Bknz: 12. HD. 15.2.1996 T. 1554/2284
[36]         Bknz: 12. HD. 2.12.1996 T. 14733/15098; 14.4.1992 T. 10754/4818
(36a)      Bknz: 12. HD. 31.1.2006 T. 24358/1040
[37]         Bknz: 12. HD. 27.2.2004 T. 26850/4384; 3.4.2001 T. 4462/6170; 13.2.2001 T. 1594/2672 vb.
[38]         Bknz: 12. HD. 31.1.2005 T. 24917/1396; 27.2.2004 T. 26821/4382; HGK. 28.1.2004 T. 12-2/36
[39]         Bknz: 12. HD. 19.9.2003 T. 13640/17965; 4.3.2000 T. 4328/5032 – 21.1.1993 T. 11522/892
[40]         Bknz: 12. HD. 12.6.2003 T. 11006/14055
[41]         Bknz: 12. HD. 16.12.2002 T. 25455/26589
[42]         Bknz: 12. HD. 16.12.2002 T. 25455/26589
[43]         Bkz: 12. HD. 12.6.2001 T. 9428/10455
[44]         Bknz: 12. HD. 14.3.1987 T. 5260/2964; 25.3.1984 T. 4090/6562
[45]         Bknz: 12. HD. 12.4.2005 T. 4680/7905; 1.2.2005 T. 23897/1492; 7.10.2004 T. 16717/21112
[46]         KURU, B. age. C: 2, s: 1473 – KURU, B. El Kitabı, s: 611
[47]         Bknz: 12. HD. 24.1.2000 T. 40/692
[48]         Bknz: 12. HD. 30.9.1993 T. 9460/14379; 13.3.1978 T. 2211/2349
[49]         KURU, B. age. C: 2, s: 1473 – KURU, B. El Kitabı, s: 611
[50]         Karş: 12. HD. 2.10.2000 T. 12940/14123; 20.6.1995 t. 9138/9160
[51]         Bknz: 12. HD. 10.11.1997 T. 27.4.2004 T. 5418/10460; 12185/12464
[52]         Bknz: 12. HD. 7.7.1977 T. 6676/6921
[53]         Bknz: 12. HD. 21.4.1983 T. 1918/310
[54]         Bknz: 12. HD. 12.5.2005 T. 7355/10445; 15.3.2004 T. 1024/5977; 16.1.2004 T. 22968/397
[55]         Bknz: 12. HD. 2.3.1993 T. 14084/3888; 7.6.1991 T. 5716/7448; 11.2.1988 T. 3543/1252
[56]         Karş: PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN, M.S./ÖZEKES, M. age. s: 233
[57]         Bknz: 12. HD. 29.12.2005 T. 22611/26469; 15.11.2005 T. 18114/22233
[58]         Bu koşul ihalenin feshini isteyen tüm kişiler (şikayetçiler) için geçerlidir. Sadece; «pey sürmek suretiyle ihaleye katılmış olan» kişiler için söz konusu değildir. (Karş: MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku, s: 611)
[59]         Bknz: 4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi
[60]         Bknz: 12. HD. 2.12.2005 T. 19762/23813; 6.10.2003 T. 18688/19783; 2.12.2002 T. 25301/26386
[61]         Bknz: 12. HD. 11.4.2005 T. 4403/7691
[62]         Bknz: 12. HD. 1.10.2004 T. 19087/20748
(X)         Bknz:  12. HD. 20.9.2004 T. 15030/19683
[63]         Bknz: 12. HD. 10.9.2004 T. 14812/18959; 13.2.2001 T. 1627/2628; 16.10.2000 T. 14575/15153 vb.
[64]         Karş: İİD. 23.10.1953 T. 4911/5100
[65]         Karş: KURU, B. El Kitabı, s: 611 (Kanımızca da; açtığı taşınmazın aynı ile ilgili olan ya da olmayan bir dava nedeniyle tapuya ihtiyati tedbir koydurmuş olan alacaklının da ihalenin feshini isteyebileceğini kabul etmek isabetli olur. Tapu kaydına ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklılar nasıl ‘tapu sicilindeki ilgili’ sıfatıyla ihalenin feshini isteyebiliyorsa, ihtiyati tedbir sahipleri de ihalenin feshini isteyebilmelidir...)
[66]         Bknz: 12. HD. 21.4.2004 T. 5195/9980
[67]         Bknz: 12. HD. 12.3.2001 T. 3292/4135
[68]         Bknz: 12. HD. 19.12.2000 T. 19367/20337
[69]         Bknz: 12. HD. 8.2.2000 T. 2281/3236; 21.2.1995 T. 1332/2356
[70]         Bknz: 12. HD. 26.4.1999 T. 5025/5282
[71]         Bknz: 12. HD. 28.11.1996 T. 14642/15039; 3.10.1988 T. 1934/10739
[72]         Bknz: 12. HD. 29.1.1991 T. 10385/1653
[73]         Bknz: 12. HD. 22.9.1989 T. 6749/11006; 5.10.1988 T. 9198/10859
[74]         Bknz: 12. HD. 7.10.1996 T. 11149/11843
[75]         Bknz: 12. HD. 7.7.1994 T. 8782/9326
[76]         Bknz: 12. HD. 29.9.1987 T. 9843/9493
[77]         Bknz: 12. HD. 17.6.1986 T. 13340/7001
[78]         Bknz: 12. HD. 10.3.1986 T. 8730/2605
[79]         Bknz: 12. HD. 12.11.1985 T. 3311/9386
[80]         Bknz: 12. HD. 19.2.1985 T. 328/1104
[81]         Bknz: 12. HD. 2.11.1984 T. 10442/11158
[82]         Bknz: 12. HD. 24.5.1984 T. 4013/6589
[83]         Bknz: 12. HD. 14.11.1983 T. 9768/8886
[84]         Bknz: 12. HD. 21.2.1983 T. 10604/16799
[85]         Bknz: 12. HD. 27.4.1981 T. 2791/4225
[86]     Bknz: 12. HD. 23.6.2003 T. 12217/14904; 10.6.2002 T. 1/402/12301; 4.6.2001 T. 8966/9932
[87]     Bknz: 12. HD. 23.9.2005 T. 13361/17857; 19.6.2000 T. 9791/10144; 4.4.2000 T. 3877/5090
[88]     Bknz: 12. HD. 27.2.1986 T. 8512/2206
[89]     Bknz: 12. HD. 25.6.1985 T. 1040/6253
[90]     KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku, 1990, C: 2, s: 1491, dipn. 873 – KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2004, s: 614, dipn. 54
[91]     ARSLAN, R. İhale ve İhalenin Feshi, 1984, s: 183 vd.
[92]     Bknz: Yuk. dipn. 1, 2 civarı
[93]     Bknz: 12. HD. 31.1.2006 T. 24544/1024; 24.1.2005 T. 24048/864; 26.3.2002 T. 5030/6200
[94]     Bknz: 12. HD. 27.12.2005 T. 21865/26223; 28.6.1984 T. 7217/8283
[95]     Bknz: 12. HD. 8.10.1996 T. 11455/11939
[96]     Bknz: 12. HD. 28.10.1993 T. 12280/16594
[97]     Bknz: 12. HD. 23.10.1986 T. 829/11091
[98]     Bknz: 12. HD. 1.7.1985 T. 384/6384

Forum