Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Birden Fazla Kişinin Verdiği Zarar • Eksik Teselsül Davanin Açilmamiş Sayilmasinin Sonuçlari
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 12-12-2006 | Kategori: İçtihat | Okunma : 4797 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E: 2005/6194 K: 2006/6411 T: 29.05.2006

BİRDEN FAZLA KİŞİNİN VERDİĞİ ZARAR • EKSİK TESELSÜL

• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASININ SONUÇLARI

(BK m. 51, 147; TTK m. 806/2; HUMK m. 87/son)

Özet: Kazaya neden olan araçların ma­lik ve sürücüleri muhtelif nedenlerle zarar gö­rene karşı eksik teselsül hükümlerine göre sorumludurlar. Buna göre davalıların herbi­rinden zararın tamamı istenebilecektir. Bu nedenle, zararın bir bölümünün herhangi bir davalı tarafından ödenmesi durumunda, tüm zarardan ödenmiş olan tutar düşülerek hü­küm kurulmalıdır. Kısmi ödeme yapan dava­lılara kusuru oranında indirim yapılması doğru olmamıştır.

Taraflar arasında görülen davada Üsküdar Asliye 3. Hukuk Mahke­mesi'nce verilen 28.12.2004 tarih ve 1998/1007–2004/514 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı HK ve NK vekili tarafın­dan istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ol­makla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından dü­zenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, davalıların malik ve sürücü oldukları araçların kaza yapması neticesinde davalılardan Nihat ve Halil'in malik ve sürücüsü ol­duğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisinin hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, büyük üzün­tü yaşadıklarını ileri sürerek, şimdilik 6.000.000.000.TL. maddi ve 3.000.000.000.TL. manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalılar AE ve Ö Ltd. Şti. hakkındaki davadan feragat etmiş, yapılan ıslah ile. 28.428.277.513.TL. maddi tazminatın di­ğer davalılardan tahsili istenmiştir.

Davalılar vekili, kusurları olmadığını, tüm kusurun karşı araç sürü­cüsünde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kazada davalı NK’nın % 25 kusuru bulun­duğu, feragat edilen davalıların kusurunun ve ödedikleri miktarın tazmi­nattan indirilmesi gerektiği sonucuna varılarak asıl davada toplam 750.000.000 TL. maddi ve 1.500.000.000.TL. manevi tazminatın davalı Nihat Kaptan'dan tahsiline, davalı H.K. hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddi­ne. ıslah suretiyle istenen tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile toplam 6.275.610.61l TL. maddi tazminatın davalılar Nihat ve Halil'den tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili ile davalılar NK ve HK vekili temyiz etmiştir.

1­Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının ge­rekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve ya­saya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekili ile mümeyyiz da­valılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2­Dava davalıların malik ve sürücüsü oldukları araçların trafik kaza­sı yapmaları sırasında araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacıla­rın murisinin hayatını kaybetmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacıların murisi, davalılardan NK’nın sürücü ve davalı HK'nın ma­liki olduğu minibüste yolcu iken diğer davalıların maliki ve sürücüsü ol­dukları aracın hayatını kaybetmiştir.

Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile murisin içinde bulunduğu mi­nibüsün sürücüsü NK % 25, diğer araç sürücüsü AE % 75 kusurlu bu­lunmuştur. Mahkemece karşı araç malik ve sürücüsü olan davalılar AE ve Ö İnş. Ltd. Şti. hakkındaki feragat nedeniyle anılan davalıların kusur oranına tekabül eden maddi tazminat miktarı indirilerek davacılar yara­rına tazminata karar verilmiştir.

Davalılar, kazaya karışan araçların sürücüsü ve malikleridir. Davalı­lar, muhtelif sebeplerle davacılara karşı Borçlar Kanununun 51. madde hükümleri gereğince eksik teselsül hükümlerine göre müteselsilen so­rumludurlar. Davacılar, tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararın tazmi­nini müteselsil borçlulardan tümünden isteyebilecekleri gibi birisinden de

isteyebilir. Borçlar Kanunu'nun 145. maddesi hükmüne göre sorumlular­dan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri de bu oranda borçtan kurtu­lurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kur­tulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusu­dur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması, yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu'nun 147. madde hük­müne göre. rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına dair hük­müne havidir. Davacıların murisi kazada yolcu olarak bulunup, kusurun­dan söz edilmesi mümkün bulunmadığından TTK’nun 806/2. maddesine göre de taşıyıcı sıfatına haiz olan davalılar NK ve HK’nın zararın tamamın­dan davacıya karşı sorumlulukları bulunmaktadır.

O halde mahkemece, feragat edilen davalıların yaptıkları ödeme tüm zararı karşılamaya yönelik bulunmadığından yapılan bu ödemenin mah­sup edilmek suretiyle tüm zararın taşıyıcılardan tahsiline karar verilme­si gerekirken feragat edilen davalıların kusur oranlarına tekabül eden miktarın tazminattan indirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü gerekmiştir.

3­Mümeyyiz davalı HK vekilinin temyiz itirazlarına gelince:

Dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmıştır. Davacılar, kısmi davada saklı tuttuğu fazlaya ilişkin haklarını, ek bir dava açarak isteyebi­leceği gibi, dava konusunun artırılmasını önleyen HUMK’un 87/son cüm­lesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi karşısında, aynı davada ıs­lah dilekçesi verip, harcını yatırmak suretiyle de talep edebilirler.

Davalı HK hakkındaki asıl dava ikiden fazla takipsiz bırakıldığından mahkemece açılmamış sayılmasına karar verilmiş, yargılama sırasında dava anılan davalı HK yönünden de ıslah edilince davalı HK ıslah edilen miktar üzerinden sorumlu tutulmuştur.

Oysa davalı HK hakkındaki asıl dava ıslah tarihinden önce ikiden faz­la takipsiz bırakıldığından hukuken açılmamış sayıldığından davalı HK yönünden ayakta ve devam eden usulüne uygun açılmış bir dava bulun­mayıp, bu davanın davalı HK yönünden ıslah edilmiş olduğunun kabulü de mümkün değildir.

O halde ıslah edilen miktar yönünden davalı HK’nın sorumluluğuna karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine. 2 nu­maralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve 3 numaralı bent­te açıklanan nedenlerle davalı HK vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın isteği halinde tem­yiz edenlere iadesine. 29.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Forum