Avukatin İstifasi • Asile Bildirim Koşulu
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 12-12-2006 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 4885 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
E: 2005/3359 K: 2006/4551 T: 24.04.2006
AVUKATIN İSTİFASI • ASİLE BİLDİRİM KOŞULU
(Avukatlık K m. 41)
Özet: Avukatın mahkemede temsil ettiği tarafın vekilliğinden istifa etmesi halinde, istifa dilekçesinin davada temsil edilen asile tebliğ edilmesi gerekir.
Taraflar arasında görülen davada Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.10.2004 tarih ve 2004/99–2004/479 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacının TTK’nın 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre kamu düzenine ilişkin kesin yetki söz konusu olmamasına ve davalı tarafça icra dairesinin veya mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 Avukatlık Kanunu'nun 41. maddesinde savunmadan isteği ile çekilen avukatın vekâlet görevinin durumunun müvekkile tebliğinden itibaren 15 gün süre ile devam edeceği belirtilmiştir. Davalı vekilleri 26.5.2004 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettiklerini mahkemeye bildirdikleri ve daha sonraki duruşmalara katılmadıkları halde mahkemece istifa dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 24.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.