YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E: 2006/9150 K: 2006/247 T: 26.04.2006
Miktar İçermeyen İbranamenin Geçerlik Sorunu İbranamede İşçilik Alacaklarının Belirtilmesi • Geçerli İbranamenin Koşulları
Özet: Miktar içermemesi başlı başına ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmaz.
Hizmet sözleşmesinin feshinden sonra düzenlenen ve davacının imzasını taşıyan ibranamede somut olarak “fazla çalışma”, “hafta tatili” ve “genel tatil” ücretlerinin tam olarak ödendiği belirtildiğine göre, bu şekilde belirtilen alacaklar yönünden ibranameye değer vermek gerekir.(*)
Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.12.2004 gün ve 10251085 sayılı kararın incelenmesi davalı veki
(*) Gön.: Ali GÜNEREN, (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı)
li tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 3.10.2005 gün ve 208932008 sayılı ilamı ile,
(...Davacı verdiği ibraname ile fazla mesai ücreti, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarını ayrı ayrı zikrederek tamamen aldığını ifade etmiştir. Bu durumda sözü edilen ibranameye itibar edilerek dava konusu, edilen isteklerin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir.
Miktar içermemesi başlı başına ibranamenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Fesihten sonra düzenlenen ve davacının imzasını taşıyan ibranamede, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin tam olarak ödendiği başkaca alacağın kalmadığı belirtildiğine göre, anılan ibranameye değer vermek gerekir. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır. Bu durumda davacı taleplerinin ibraname dikkate alınarak reddine karar verilmelidir. Mahkemece davanın kabulü yoluna gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.