Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İşçi Ücreti • Ücretin Ödeme Zamanı • Ücretlerin Ödenmemesi • Haklı Fesih • Faiz Uygulaması
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 31-12-1919 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3298 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 9. HUKUK DAiRESi
E: 2008/31534 K: 2010/18798 T: 15.06.2010
İşçi Ücreti • Ücretin Ödeme Zamanı  • Ücretlerin Ödenmemesi • Haklı Fesih • Faiz Uygulaması
(4857 SK m.24/II-c, 32, 33, 34, 41, 47; 818 SK m.81)
Özet: işçinin ücretinin bir ay çaliştıktan
sonra ödeneceği yasada ön görülmüştür.
Ücretin ka nunve sözleşme hükümlerine
göre ödenmemesi halinde, işçi iş görme edimini
yerine getirmekten kaçınabileceği gibi hizmet
akdini haklı olarak feshedilebilecektir.
Ücreti ödenmeyen işçinin haklı fesih
halinde, işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktı
r. Sigorta primlerinin yatırılmaması halinde
de işçi için haklı fesih imkanı doğacaktır.
işçinin fazla çalışma, genel tatil ve hafta
tatili ücretlerinin ödenmemesi halinde de işçi
için haklı fesih imkanı doğacaktır.
Fazla çalişma ve genel tatil ve hafta tatili
ücretlerine en yüksek mevduat faizi işletilmelidir.
3320 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
Gönderen: Av. Erol BOYLAN
Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, izin, fazla çalişma ücreti, bayram
ve genel tatil ücretleri alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan
yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle
birlikte davalıdan alınarak alıcıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde
duruşmalı olarak temyizin incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi
üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve
duruşma için 15.06.2010 Salı günü tayin edilerek taraflarca çağrı kağıdı
gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili geldi. Karşı taraf adına kimse
gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması
dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.
YARGITAY KARARI
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dişında
kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi ödenmeyen fazla çalişmalar sebebiyle iş sözleşmesini
haklı olarak feshettiğini ileri sürerek açmış olduğu bu davada, kıdem
tazminatı ile fazla çalişma ve diğer bazı işçilik alacaklarını talep etmıştir.
Davalı işveren davacının daha iyi şartlarda iş bulduğu için işyerinden
ayrıldığını savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalişma ile
bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazandığı belirlenmış ve sözü edilen
isteklerle ilgili hüküm kurulmuş, ancak davacının çalişırken durumu
işveren ihtarname il bildirmesi ve düzeltilmesini istemesi gerektiği,
doğrudan fesih yoluna gidilmesinin haksız olduğu gerekçesiyle kıdem
tazminatı talebinin reddine karar verilmıştir.
işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği taraflar
arasında uyuşmazlık konusudur.
işçinin emeğini karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için
temel borçtur. 4857 sayılı iş Kanunu’nun 32. maddesinde ücretin en geç
ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine iş Kanunu da, 5953 sayılı
Basın iş Kanunu’nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin
ödeneceği ön görülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş
sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan
sonra ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi
gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
1475 sayılı iş Kanunu döneminde bunu dişında toplu olarak hareket
etmemek ve ka nundıŞı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla Borçlar
Kanunu’nun 81. maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme
Yargıtay Kararları 3321
edinimi ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceğini kabul etmekteydi.
4857 sayılı iş Kanunu’nda ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi
ücretinin 20 gün içinde ödenmemesi durumunda işçinin iş görme edinimini
yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmış ve bunun toplu
olarak bir nitelik kazanması durumunda dahi, ka nundişı grev
sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Ücreti ödenmeyen işçini alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti
ödeninceye kadar iş görme edinimi yerine getirmekten kaçınması, iş
ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açılabilir. Bu bakımdan, işverenle
bir çekişme içine girmek isteyen işçisinin, haklı nedene dayanarak iş
sözleşmesini feshetme hakkı da tanımıştır.
işçinin ücretinin ka nunveya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi
işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu
konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa yada sözleşme
ile belirlenen ücret ödeme döneminin gelmış olması ve işçinin bu ücrete hak
kazanmış olması gerekir. 4857 sayılı iş Kanunu’nun 24/II-c bendinde sözü
edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak tatil, genel tatil gibi alacaklarının
da ödenmesi işçiye haklı fesih imkanı verir. (Yargıtay 9. HD 16.07.2008 gün ve
2007/22062 E, 2008/16398 K.)
işçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeniyle
ödenememış olmasının sonuca bir etkisi yoktur. işçinin ücretinin bir
kısmını iş Kanunu’nun 33. maddesinde ön görülen ücret garanti fonundan
alınabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
Bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan aynı
yardımların yerine getirilmemesi de (erzak yardımı, kömür yardımı gibi) bu
madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin haklı fesih imkanı kabul
edilmelidir.
işçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi
işçinin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin
1475 Sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü 4857 sayılı iş
Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç
yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde
de işçinin haklı fesih imkanı vardır.
Somut olayda davacı işçi yerinde işyerinde 7 yıla yakın süreyle çalişmış
ve ödenmeyen fazla çalişma ücretleri sebebiyle iş sözleşmesinin haklı olarak
feshettiğini ileri sürerek bu davayı açmıştır. Davacı tanıkları işyerindeki
yoğun çalışma temposuna dayanamayarak davacının iş sözleşmesini
feshettiğini belirtmışlerdir. Davalı tanıkları ise daha iyi şartlarda iş bularak
ayrıldığını açıklamış olmakla birlikte fazla çalişmayı ve ulusal bayram ve
genel tatillerde çalişmayı doğrulayan anlatımlarda bulunmuşlardır. Bu
3322 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
şekilde davacının fazla çalışma iddiası doğrulandığı gibi, iş sözleşmesinin
feshedildiği de tanıklarca açıklanmış durumdadır.
işverence fazla çalişma yaptırılması ya da ulusal bayram ve genel
tatillerde çalişılması halinde karşılığının ne şekilde ödenmesi gerektiği 4857
sayılı iş Kanununun 41 ve 47. maddelerinde düzenlenmıştir. işçini sözü
edilen ödemelerin yasalara uygun olarak yapılması yönünde bir ihtarda
bulunması gerekmemektedir.
Davacının ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı
olarak feshettiği dosya içeriğine göre sabit olup, kıdem tazminatına hak
kazandığının kabulü gerekir. Mahkemece aksine düşünceyle isteğin reddi
hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmıştir.
3- Davacı işçi fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları
için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesini talep
ettiği halde mahkemece yasal faize karar verilmıştir.
Fazla çalişma ücreti bayram ve genel tatil ücretleri geniş anlamda ücret
kapsamında olup, 4857 sayılı iş Kanunu’nun 34. maddesine göre gününde
ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize
karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı
BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 750.00. -T L. duruşma
avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz
harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.06.2010 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
Yargıtay Kararları 3323