Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Tüketici Hukuku • Ayıplı Maldan Doğan Zarar • Üreticinin Ve Dağıtıcının Sorumluluğu • Manevi Tazminat
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 10-01-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2237 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E: 2010/13-41 K: 2010/55 T: 03.02.2010
Tüketici Hukuku • Ayıplı Maldan Doğan Zarar • Üreticinin Ve Dağıtıcının Sorumluluğu • Manevi Tazminat
(4077 SK m.4/2, 4/5; 818 SK m.49, 98)
Özet: Ayıplı malın meydana getirdiği
zarardan, üretici ile birlikte o malın satişını,
dağıtımını veya ithalini üstlenen kişiler
müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Ayıplı malın oluşturduğu yangın ve maddi
zarar sebebiyle manevi tazminat da istenebilecektir.
Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Tüketici Mahkemesi
Sıfatıyla) davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.06.2008 gün ve
2008/137 E. 180 L. Sayılı kararın incelenmesi davacılar ile davalı N.
vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 02.03.2009
gün ve 2008/11919 E. 2009/2639 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacılar, evlerinde 22.08.1999 tarihinde meydana gelen yangında,
tek katlı ev ve içindeki eflyalarla, hayvan ahırı ve samanlığın da yandığını,
yangının olaydan bir gün önce davalı A..gaz A.fi’nin bayii olan diğer davalı
K… bayiliği tarafından takılan tüp nedeniyle çıktığını, 10.550,00.-TL. maddi
zarar ile manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, 10.550,00.-TL. maddi,
5.000,00.-TL. de manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile
birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemışlerdir.
Davalılardan A…gaz A.fi. kendilerine karşı husumet yöneltilemeyece-
ğini, yangının davacıların kusuru ile meydana geldiğini, diğer davalı ise
olayda kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemışlerdir.
Mahkemece olayda kusurunun olmadığı gerekçesiyle davalılarda
A…gaz A.fi. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın
kısmen kabulüne, 5.275,00.-TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren
faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat
ile manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmış, hüküm, davacı ve
davalılardan N.B. tarafından temyiz edilmiştir.
3184 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
* Dergimizin 2010/4. sayısında yayımlanan Yargıtay Kararları derlemelerine bakınız.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre davalı N.B.’nin tüm, davacıların aşağıdaki bentlerin
kapsamı dıflında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, satılan mala bağlı olarak verilen hizmetlerin ayıplı olması
nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin olup, olay ve
dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkındaki Kanun’un 4/2. maddesinde; “Ayıplı maldan ve/veya ayıplı
malın neden olduğu her türlü zarardan dolayı tüketiciye karşı satıcı, bayi,
acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı, müştereken ve müteselsilen
sorumludur.” Denildikten sonra, anılan yasanın 4/5 maddesinde de; “Ayıplı
hizmetler hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.” Hükmü
bulunmaktadır. Anılan hükme göre davalı flirketin bayi olan N.B. tarafından
davacıya sağlanan ayıplı mal ve hizmet nedeniyle sağlayıcı (imalatçı)
durumunda bulunan davalı flirket de diğer davalı ile birlikte müteselsilen
sorumlu olup, bu husus göz ardı edilerek mahkemece kusurlu
olmadığından bahisle adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar
verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir.
3- Davacılar, davalı A…gaz A.fi.’nin bayii olan diğer davalı tarafından
verilen ayıplı hizmet nedeniyle çıkan yangın sonucu ev müştemilatının
yandığını, olay sebebiyle manevi yıkım ve üzüntü yafladığını ileri sürerek
maddi tazminatın yanında manevi tazminat isteminde de bulunmuşlardır.
Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya
uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi
delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı
tartışmasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan
değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere
saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve
değerlerinde irade dişında gerçekleflen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü
gerekir. Dava konusu olayda, davalılar tarafından sunulan ayıplı hizmet
nedeniyle evlerinde çıkan yangın sonucunda davacıların evleri, eflyaları,
ahır ve samanlıklarının yandığı, bu nedenle moral bozukluğu ve üzüntü
yafladıkları göz önünde tutulduğunda, dava konusu olayda davacıların
şahsi menfaatlerinin ihlal edildiği dolayısıyla manevi bir zararın
gerçekleştiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece tarafların ekonomik ve
sosyal durumları araştırılıp takdir edilecek bir manevi tazminata
hükmedilmesi gerekirken, kişilik haklarına saldırının bulunmadığından
bahisle yazılı şekilde manevi tazminat talebinin reddine karar verilmış
olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…) gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama
sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmıştir.
Temyiz eden: Davacılar ve davalı A..gaz A.fi. vekili
Yargıtay Kararları 3185
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde
temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle
HUMK. 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince
duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan
sonra gereği görüşüldü:
1- Yerel Mahkemece, bozma ilamının (2) numaralı bendine uyulmasına
karar verilerek, bozma ilamı uyarınca, davacılara sağlanan ayıplı mal ve
hizmet nedeniyle, sağlayıcı (imalatçı) durumunda bulunan davalı flirketin,
diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmıştir. Bu
durumda bozma çerçevesinde oluşturulan yeni bir hükmün varlığının
kabulü gerekir. Bu itibarla dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının
incelenmesi için Özel Dairesine gönderilmelidir.
2- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve
kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle,
mutfak tüpünün gaz sızdırması nedeniyle çıkan yangında, davacıların
oturdukları evin yanmasına ve kızları ile gelinlerine ait yanan çeyiz ve nişan
eflyaları arasında davacıların da aynı nitelikte eflyaları bulunduğunun
anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire
bozma kararının (3) numaralı bendine de uyulmak gerekirken, önceki
kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı
bozulmalıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, yeni
hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13. Hukuk
Dairesi’ne GÖNDERiLMESiNE,
2- Yukarıda (2) numaralı bentte ve Özel Daire bozma kararının (3)
numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz
itirazlarının kabulüne, direnme kararının HUMK’un 429. maddesi gereğince
BOZULMASINA, istek halinde temyiz peflin harçlarının geri verilmesine,
03.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3186 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010

Forum