Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Kesin Hükümden Söz Edilebilmesinin Koşulları • Taşınmaz Üzerindeki Muhtesatın Aidiyet Tespiti
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 19-08-2010 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2003 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/1399 K: 2008/2408 T: 02.06.2008
Kesin Hükümden Söz Edilebilmesinin Koşulları • Taşınmaz Üzerindeki Muhtesatın Aidiyet Tespiti
(1086 SY m. 237; 4721 SY m. 721)
Özet: Dava niteliği ve içeriği itibariyle tapuda tarafarın ortak miras bırakan adına kayıtlı ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın 3-4- 5. katlarının aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Kural olarak kesin hüküm kamu düzenine ilişkin istek olmasa bile yargılamanın her
aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekeli olumsuz dava kobullarındandır.  Kesin hükümden söz edilebilmesi için kobulları n HUMK 237. maddesi hükmüne göre her iki davanın tarafarının  konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir. Daha önce görülen davada, dava konusu katların kim tarafından meydana getirildiği olgusunun tartışılmadığı, taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeni ile unsurları oluşmayan davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından, kesinleşen hüküm, görülen dava açısından kesin hüküm oluşturmaz.
Tarafar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargı-tay'ca incelenmesi davacı tarafça, istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamalara dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava niteliği ve içeriği itibariyle tapuda tarafarın ortak miras bırakan adına kayıtlı ortaklığın giderilmesi davasına konu 407 ada 9 parsel sayı-
lı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın (5 katlı binanın) 3, 4 ve 5. Katları nın aidiyetinin tesbiti istemine ilişkindir. Davalı taraf kesin hükme dayanmiş; mahkemece kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteli- ğine, toplanan ve değerlendirilen delillere uygun düşmemiştir. Kural olarak kesin hüküm kamu düzenine ilişkin, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekli olumsuz dava kobullarındandır. Ne var ki, kesin hükümden söz edilebilmesi için kobulları HUMK’un 237. maddesi hükmüne göre. her iki davanı
n tarafarının konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir. Somut olaya gelince; aynı tarafar arasında daha önce açılıp görülen ve kesin hükme bağlanan Bakırköy Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2002/875 Esas, 2005/162 Karar sayılı dosyasında açılan davanın 4721 sayılı TMK 721 (eski MK m. 650) maddesi hükmüne, göre açılmiş temliken tescil istemine ilişkin olduğu, bu davanın dilekçesinde davacı taraf aynı binanın 3, 4 ve 5. katlarının kendi adlarına ve hesabına meydana getirildiğini öne
sürerek tapu iptal ve tescil isteminde bulundukları, mahkeme hükmünün gerekçesinde davaya konu katların kim tarafından meydana getirildiği olgusunun tartışılmadığı, taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeni ile unsurları oluşmayan davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından kesinleşen bu hükmün görülen dava açı- sından kesin hüküm oluşturmayacağı Kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafın kesin hüküm itirazının reddine karar verildikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip davanın esası yönünden bir hüküm verilmesi gerekirken kesin. hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 2.6.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
492 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 83 • Sayı: 1 • Yıl 2009

Forum