Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
PAYLI MÜLKİYET • PAYDAŞLARIN SORUMLULUĞU• ECRİMİSİL VE ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 24-09-2009 | Kategori: İçtihat | Okunma : 5733 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ
E: 2007/11982 K: 2008/2599 T: 04.03.2008
PAYLI MÜLKİYET • PAYDAŞLARIN SORUMLULUĞU• ECRİMİSİL VE  ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI
Özet: Davacı paydaş diğer paydaşın
kendi muvazafakatı olmadan taşınmazı kiraya
vermesi sebebiyle paydaş ve kiracı aleyhine
açmış olduğu (elatmanın önlenmesi ve
ecrimisile hükmedilmesi davasının) devamı
sırasında kiracı daireyi boşalttığından ve davacı
da davasının bu bölümünden feragat ettiğ
inden (bu konuda karar verilmesine yer olmadığı
na) karar verilmesi; ancak belirlenecek
ecrimislin davacının mülkiyetten kaynaklanan
payı oranında hüküm altına alınması
gerekir.
Taraşar arasında görülen davada; davacı, paydaşı bulunduğu 104
parsel sayılı taşınmazdaki 216 nolu bağımsız bölümün muvafakati olmadan
diğer paydaş davalı Hayrettin tarafından davalı şirkete kiraya verildiğ
ini, kira aktinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi
ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş
olmakla, duruşma günü olarak saptanan 4.3.2008 Salı günü için yapı-
lan tebligat üzerine temyiz eden vekili avukat geldi, davetiye tebliğine
rağmen temyiz edilenler vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında, duruşmaya
başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz
dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü
açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, bu sırada temyiz edilen
B. Tekstil San. vekili avukatın geldiği görüldü, mazereti kabul edilip,
dinlendi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen
rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp,
düşünüldü:
KARAR
Dava, çaplı taşınmazda bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil
isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
2584 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 104 parsel sayılı taşı
nmazdaki 216 nolu bağımsız bölümün paylı mülkiyet üzere olduğu ve
davacı ile davalılardan Hayrettin’in taşınmazda paydaş oldukları, diğer
davalı şirketin taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı
nın bulunmadığı ancak, taşınmazı tasarruf ederken, davanın devamı
sırasında elatma olgusuna son verdiği ve tahliye ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, davalı şirketin kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı
nın bulunmadığını ileri sürerek, eldeki davayı açmış, davalı şirket ise,
davalı olan aynı zamanda taşınmazda paydaş bulunan Hayrettin'den kiralamak
suretiyle taşınmazı kullandığını savunmuştur.
Mahkemece, taraşar arasında kiracılık ilişkisinin bulunduğu kabul
edilerek ve aynı zamanda elatmanın önlenmesi isteğiyle ilgili davadan feragat
edildiği gerekçesiyle, davanın reddedildiği görülmektedir.
Gerçekten de, davalı şirket ile diğer davalı Hayrettin arasında çekişmeli
yer bakımından kira sözleşmesi yapıldığı sabittir. Davacı Fatih, davalı
Hayrettin ile birlikte taşınmazda paydaş olup, yapılan kira sözleşmesine
katılmamış ve akitte yer almamıştır.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu’nun 691. maddesi hükmü uyarı
nca paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda geçerli bir kira aktinin bulunduğ
unun kabul edilebilmesi için akdin pay ve paydaş çoğunluğunca yapı
lması zorunludur.
Oysa, davacı kira sözleşmesine iştirak etmediğine göre, söz konusu
kira aktinin davacıyı bağlamayacağı açıktır. Kaldı ki,diğer paydaşın yaptığı
kira sözleşmesine icazet verdiği de kanıtlanmış değildir.
O halde, davalı şirketin davacıya karşı hukuki durumunun haksız işgalci
olarak nitelendirilmesi gerekir.
Diğer taraftan, taşınmazı haksız olarak kullanan veya elinde tutan kişinin
mülkiyet sahibi arsa malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal
tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulacağında
kuşku yoktur.
Bu sebeple, mahkemece ecrimisil isteği yönünden davanın reddine
karar verilmiş olmasında isabet bulunduğu söylenemez. Öte yandan, davalı
şirketin yargılamanın devamı sırasında taşınmazı boşaltması sebebiyle,
davacının elatmanın önlenmesi isteğinden feragat ettiği açıktır.
Bahse konu feragatin HUMK'un 91 ve 95. maddelerinde öngörülen teknik
nitelikteki davadan feragat niteliğinde bulunmadığı tartışmasızdır.
O halde, davanın devamı sırasında elatmanın önlenmesi isteği bakı-
mından davanın konusuz kaldığı gözetilmek suretiyle, bu konuda karar
verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, davanı
n reddine karar verilmiş olması ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin
davacı üzerinde bırakılmış olması da doğru değildir.
Yargıtay Kararları 2585
Hal böyle olunca; belirlenecek ecrimisilin davacının mülkiyetten kaynaklanan
payı oranında hüküm altına alınması ve konusuz kalan elatmanı
n önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına
hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle
yazılı olduğu üzere davanın reddi yönünde karar verilmiş olması
doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
nedenden ötürü HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alı-
nan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğ
e giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz
eden vekili için 550.00 YTL duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden
alınmasına 4.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Forum