ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI TALİH UYAR
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 21-09-2006 | Kategori:
Makale | Okunma : 16681 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
TALİH UYAR
ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI
(İİK. mad.33/I,II*; 33a**; 39***)
orçlu,
icra emrinin tebliğinden önceki dönemde, ilamın zamanaşımına uğradığını ileri sürüyorsa, icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren
“7 gün içinde” (İİK. mad. 33/I) buna karşın,
icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde gerçekleşmiş zamanaşımı-na dayanarak, icranın geri bırakılmasını istiyorsa
“her zaman” (İİK. mad. 71/II; 33/II)
[1] -daha doğrusu; ilamın icrasının bitmesine (takibin son bulmasına) kadar- bu iddiasını -takip dayana-ğı- i l a m i l e kanıtlayabilir.
I-İcra emrinin tebliğinden önceki dönemde; “ilam tarihi” ile “ilamın takip konusu yapıldığı (icraya konduğu) tarih” arasında 10 yıllık (BK. mad. 135) zamanaşımı süresi geçmiş ise, borçlu zamanaşımı itirazında haklı sayılacaktır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki dönemde işlemeye başlıyacak olan zamanaşımının başlangıç tarihi yani
“son işlem tarihi” icra dosyasından bellidir. Bu tarih ile, borçlunun icra-nın geri bırakılmasını istediği tarih arasında
ilamın (ya da
ilam hükmündeki belgenin) bağlı ol-duğu -kural olarak 10 yıllık (İİK. mad.39)- zamanaşımı süresi geçmiş ise, borçlu zamanaşımı itirazında haklı çıkmış olacaktır.
[2] Bu nedenle, İİK. 33a/I’de geçen
“ilamın zamanaşımına uğ-radığı …iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icra-nın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir” ibaresi isabetli değildir. Yani borçlu, “ta-kip dayanağı ilamın zamanaşımına uğradığını” -başka bir resmi vesika sunmadan- “
son işlem tarihi ile, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasının istendiği tarih arasında on yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu” belgeleyerek ispat edebilir.
İİK. mad. 39/I’de; “
ilamlı takiplerin, son işlem tarihinden itibaren on sene geçtikten sonra, zamanaşımına uğrayacağı” belirtilmiştir. Ancak bu kural bütün ilamlar hakkında ge-çerli değildir. Bazı ilamlar hakkında
“hak düşürücü (iskati) zamanaşımı” süresi işlemez. Bunlar,
taşınmazın aynına ilişkin ilamlar[3], elatmanın önlenmesine ilişkin ilamlar[4], MK. 716 gereğince alınmış olan ilamlar[5] ile
kişinin hukukuna ve aile hukukuna -örneğin; çocukla kişi-sel ilişki kurulmasına- ilişkin[6] ilamlar’dır.
“
Taşınmaz mülkiyetine ve taşınmaz üzerindeki ayni haklar”a ilişkin ilamlar hakkında ancak
“kazandırıcı (iktisabi) zamanaşımı” gerçekleşebilir
[7]. “Kişinin hukukuna ve aile hu-kukuna” ilişkin ilamlar hakkında, bu da sözkonusu olmaz.
Ancak, İİK. mad. 39/I hükmü “
ilamın takip konusu yapılmasından (icraya konmasın-dan) s o n r a k i” aşamada işleyecek olan zamanaşımıyla ilgilidir. Bir de; “
ilamın verildiği tarih ile takip konusu yapıldığı tarih arasındaki” aşamada zamanaşımı konusu vardır. Bu ko-nu da BK. mad. 135/II’de düzenlenmiştir. “Hüküm, verildiği tarihten itibaren on sene geç-mekle zamanaşımına uğrar”. Hükmün verildiği tarihten on seneden fazla süre geçtikten sonra -karar ve ilam harcı yatırılarak- kendisine ilam tebliğ edilen borçlu, hükme karşı “temyiz yo-luna” başvurarak “ilamın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle, hükmün bozulmasını” sağlayabileceği gibi,
[8] borçlu temyiz yoluna başvurmaksızın, ilamın icraya konması halinde ic-ra mahkemesine başvurarak -İİK. mad. 33 ve 33a hükümlerine göre, ilamın zamanaşımına uğ-radığını- bildirip, “
icranın geri bırakılmasına”[9] karar verilmesini isteyebilir.
Borçlunun bu istemi
duruşmalı olarak incelenir.
[10]
İİK. mad. 38 gereğince “para borcu kabulünü içeren ve noterler tarafından düzenleme şeklinde tanzim edilmiş olan” senetler “ilam niteliğinde” olduğu ve ilamlar gibi takibe konul-duğu halde “takip zamanaşımı” bakımından ilamlardan farklı zamanaşımına bağlanmışlardır (İİK. mad. 39/II). Bu tür senetlere dayanan takipler, senedin niteliğine göre, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununda öngörülen zamanaşımı süresi geçince zamanaşımına uğrarlar.
[11] Ger-çekten, uygulamada -ender de olsa- bazen emre yazılı senetlerin (bonoların), noterler tarafın-dan “düzenleme biçiminde” (re’sen) tanzim edildikleri görülmektedir. İİK. mad. 38’e göre “ilam niteliğinde” sayılan bu tür senetler, ilamsız takibin bir şekli olan “kambiyo senetlerine özgü takip yolu” (İİK. mad. 167 vd.)na göre değil, “ilamların yerine getirilmesi” hakkındaki (İİK. mad. 32 vd.) hükümlere göre takibe konuldukları halde, -bu senetlerin noterler tarafın-dan düzenlenmiş ya da imzalarının noter tarafından onaylanmış olması senetlerin niteliğini maddi hukuk bakımından değiştirmediğinden- ticari senetler hakkındaki kısa zamanaşımı sü-releri bu senetler hakkında da uygulanır.
[12]
Bu ayrık durum dışında, diğer “
ilam niteliğindeki belgelere” dayanan takipler -genel kural gereğince- on yılda zamanaşımına uğrar. Nitekim,
Yargıtay[13] “
icra dairesindeki kefa-letler hakkında on yıllık zamanaşımı süresinin işleyeceğini” kabul etmiştir.
Borçlu, gerek “icra emrinin tebliğinden önceki” dönemde ve gerekse “icra emrinin tebliğinden sonraki” dönemde ilamın zamanaşımına uğradığını icra dosyası ile -birinci du-rumda; “ilam tarihi” ile “takip tarihi” arasında, ikinci durumda ise; “icra dosyasındaki son iş-lem tarihi” ile “zamanaşımı itirazında bulunduğu tarih” arasında on yıllık zamanaşımı süresi-nin geçmiş olduğunu” isbat edebilir.
Borçlunun “zamanaşımı” itirazında bulunması üzerine, alacaklı “zamanaşımının kesil-diğini” ya da “zamanaşımının durduğunu” ileri sürebilir (İİK. mad. 33a).
Borçlunun ileri sürdüğü “zamanaşımı itirazına karşı, alacaklı tarafından ileri sürülecek
“zamanaşımının kesildiği” (BK. mad. 133, 136/2, TK. mad. 662) ya da
“zamanaşımının ta-tile uğradığı” (BK. mad. 132) iddialarının da r e s m i b e l g e l e r l e kanıtlanması gerekir. Ancak, alacaklının i m z a s ı “icra dairesinde”, “icra mahkemesinde” ya da “mahkeme” ö-nünde b o r ç l u t a r a f ı n d a n kabul (ikrar) edilen “hususi bir belge”ye dayanarak da, bu konudaki iddiasını kanıtlayabileceğini kabul etmek gerekir.
[14] Eğer, alacaklının dayandığı hu-susi belge altındaki imza, borçlu tarafından inkar edilecek olursa, icra mahkemesi “bu imza-nın borçluya ait olup olmadığını” araştırma yetkisine sahip değildir.
II-Borçlunun zamanaşımı itirazı yerinde görülürse icra mahkemesince “
zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına”
[15] -yerinde görülmezse “
icranın geri bırakılması istemi-nin reddine”- karar verilir.
“Zamanaşımına dayanarak” icranın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, t a k i p -itfa’da olduğu gibi- s o n b u l u r. Fakat, bunun için, alacaklının “İİK. mad. 33a/II’ye göre dava açıp açmayacağı” beklenmelidir. Bu nedenle, dava için, İİK. mad. 33a/II’de öngörülen sürenin sonuna kadar icra takibinin durdurulması (iptali) için, bu davanın sonucu beklenmelidir. Alacaklı bu davayı kaybederse ya da yedi gün içinde hiç dava açmazsa, o zaman icra takibi iptal edilmeli, eğer alacaklı bu davayı kazanırsa, duran icra takibine devam edilmelidir.
[16]
İcra mahkemesinin “zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması”na ilişkin kararı-nın kesinleştiği hususunun kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, alacaklı, genel mah-kemede “alacağın zamanaşımına uğramadığının tesbiti” için dava açabilir. “Menfi tesbit da-vası” niteliğindeki bu davayı açmazsa, “ilamın zamanaşımına uğradığı” hususu kesin hüküm (HUMK. mad. 237) teşkil eder (mad. 33a/II).
İcra mahkemesinin verdiği “icranın geri bırakılması isteminin reddi” kararı üzerine, esasen daha önce durmamış olan icra takibine devam edilir. Borçlunun malları haciz edilip sa-tılır, satış bedeli alacaklıya ödenir. Borçlu ödediği zamanaşımına uğramış ilamdaki borcunu geri alabilmek için, alacaklıya karşı “geri alma davası” (İİK. mad. 72/VII) açabilir (mad. 33a/III, 33/IV).
(*)İcranın geri bırakılması
Madde 33 – “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.”
(**)İlâmın zamanaşımına uğradığı iddiası
Madde 33a – “İlâmın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını isbat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.”
(***) Zamanaşımı
Madde 39 – “İlâma müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.
Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tâbidir.”
[1] Bknz: 12. HD. 15.3.2004 T. 358/5941; 23.2.2004 T. 26883/3648; 19.2.2004 T. 25654/3269
[2] KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, 1993, C:3, s:2298 –
BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1979, s:459 –
ÜSTÜNDAĞ, S. İcra Hukukunun Esasları, 2004, s:367
[3] Bknz: 16. HD. 10.5.2001 T. 1353/2565; 12. HD. 6.10.1997 T. 9481/10052; 30.4. 1991 T. 11745/5302
[4] Bknz: 12. HD. 10.2.1999 T. 271/1138; 24.10.1990 T. 3296/10428; 14.1.1980 T. 10014/39
[5] Bknz: İçt. Bir. K. 11.2.1959 T. 10/12
[6] Bknz: İİD. 5.12.1967 T. 11972/11142; 24.10.1960 T. 7038/6993
[7] Bknz: 12. HD. 10.2.1987 T. 5227/1527; 26.12.1985 T. 6349/11708; 20.5.1985 T. 6472/4912; 17.5.1984 T. 3621/6191
[8] Bknz: HGK. 1.6.1988 T. 1-805/445
[9] Bknz: 12. HD. 5.3.2004 T. 1498/5042; 22.4.2003 T. 6667/8957
[10] Bknz: 12. HD. 28.11.1994 T. 14888/15079
[11] BERKİN, N. İcra Takiplerinin Zamanaşımı (İleri
Hukuk, 1957/27, s:392)
[12] KARAYALÇIN, Y. Ticari Senetler, 1970, s:74
[13] Bknz: 12. HD. 5.3.2004 T. 27818/5087; 26.1.2004 T. 24107/1374; 28.9.1995 T. 11513/12422
[14] BERKİN, N. age. s:459
[15] Bknz: 12. HD. 5.3.2004 T. 1498/5042
[16] KURU, B. age. C:3, s:2301 –
KURU, B. / ARSLAN, R. / YILMAZ, E. İcra ve İflas Hukuku (Ders Kitabı), 2004, s:444, dip. 4