İşverenin Feshi • Feshe Neden Olan Eylemler • Haksız Fesih • Bakiye Sözleşme Süresi Ücreti
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 15-06-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 1522 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 9. HUKUK DAiRESi
E: 2008/22914 K: 2009/31306 T: 10.11.2009
İşverenin Feshi • Feshe Neden Olan Eylemler • Haksız Fesih • Bakiye Sözleşme Süresi Ücreti
(4857 SK m.25/2, 26; 818 SK m.325)
Özet: Davacı işçinin hizmet akdinin
feshinin nedeni olarak gösterilen olayların hiç
biri iş Kanunu’nda belirlenen haklı fesih
nedenleri içine girmemektedir. Olsa olsa işyeri
Personel Yönetmeliği’nce kınama cezası verebilecek
durumda feshe gidilmesi ağır bir yaptırım
olmuştur.
işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri
hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği
bildirilmış ise de, bu konuda da dosyada delil
yoktur.
Bu nedenle feshin haklı olmadığı sonucuna
varılmalı ve belirli süreli sözleşmeyle çalışan
işçinin talep ettiği bakiye sözleşme süresi ücreti
hesaplanmalıdır.
Taraflar arasındaki, manevi tazminat ile bakiye süre ücreti alacakları
nın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle
reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen
incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzere dosya incelenerek işin
duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.11.2009 Salı günü
tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davacı
adına vekili geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak
hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son
verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya
incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü:
YARGITAY KARARI
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dişında
kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3262 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
Gönderen: Kazım GÜZELGÜN / Kadıköy 1. iş Mahkemesi Yazı işleri Müdürü
2- Davacı işçi açmış olduğu bu davada, belirli süreli iş sözleşmesinin
süresinden önce ve haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, işyerine
alınmayarak öğrenciler huzurunda küçük düşürüldüğünü ileri sürerek
bakiye süre ücreti ile manevi tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmıştir. Karar süresi içinde davacı
taraf temyiz etmıştir.
Davacı, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait resmi okullarda öğretmen olarak
görev yapmış ve emekli olduktan sonra davalı özel eğitim kurumunda sınıf
öğretmeni olarak çalişmaya başlamıştır. Taraflar arasındaki sözleşme
01.09.2005 tarihli olup 1 yıl sürelidir. Davalı işveren 23.11.2005 tarihinde,
davacının mesai arkadafllarını rencide eden davranişlarda bulunduğu,
kurumun belirlediği kurallara uymadığı, yapmakla yükümlü olduğu
görevleri uyarılara rağmen yerine getirmediği, öğrencilere sorumluluklar
yükleyerek velilerin tepkisine neden olduğu gibi gerekçelerle 4857 sayılı iş
Kanunu’nun 25/2-(h) bendi hükmüne dayanılmak suretiyle feshedilmıştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı işçi davalı flirkete ait özel
ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olarak bir süre görev yapmış ve
27.10.2005 tarihinde öğrenci iletişim defterine veliye hitaben yazmış olduğu
yazıda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için panoya asılmak üzere resim ve
fliir getirilmesini istemış, yine öğretmenler günü konulu fliir, resim veya
kompozisyonunun gönderilmesi bildirilmıştir. Konuyla ilgili olarak bir veli
tepki göstermış ve istenilenin, öğrencilerin seviyesinin üzerinde olduğu
belirtilmiştir. Davacının ilköğretim 1. sınıf öğretmeni olduğu anlaşılmakta
ise de, talep edilenlerin bir zorunluluk olmadığı ve panoya asılmak üzere
resim ve fliir getirilmesinin 1. sınıf öğrencisinin sorumluluğunun üzerinde
olmadığı ve sözü edilen dökümanlara çağımız iletişim ve bilgisayar
teknolojisinde kolaylıkla ulaflabileceği dikkate alındığında açıklanan
eylemin davacının iş sözleşmesinin feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı
sonucuna varılmalıdır.
Fesih yazısında açıkça yazılı olmasa da, davacı ile müdür yardımcısı
konumunda davalı tanığı arasında zaman zaman öğrencilerle ilgili olarak
tartışmaların yaflanmış olması 4857 sayılı iş Kanunu’nda sözü edilen haklı
fesih nedenleri arasında değildir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, işverence
tutanağa bağlanan bazı hususlar yönünden 4857 Sayılı Yasa’nın 26.
maddesinde öngörülen 6 iş günlük hak düşürücü süre de geçmiştir.
Son olarak davacı işçi yönünden tutanağa bağlanan husus, bir
arkadaflı ile tartışan öğrencinin Müdür Yardımcısı odasından öğretmen
tarafından alınarak sınıfına götürülmesi olayı olup, burada da işçinin
sözleşmesinin haklı olarak feshini gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
Sözü edilen eylemler için davacıya imzalatılan işyeri Personel Yönetme-
Yargıtay Kararları 3263
liği’nin 54.2. maddesinin (e) bendi uyarınca kınama cezası verilmesi ile
yetinilmesi gerekirken fesih yoluna gidilmesi ağır bir sonuçtur.
işyeri Personel Yö n e t m e l i ğ i’nin 54.3. maddesinde işten çıkarma
nedenleri sıralanmış olup davacı işçiye isnat edilen fillerin hiçbiri haklı fesih
nedenleri arasında gösterilmemıştir.
Yine fesih yazısında davacı işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri
hatırlatıldığı halde yapmamakla ısrar ettiği bildirişse de, bu yönde görevlerinin
hatırlatıldığı ve yapmamakta ısrar ettiğine dair bir delil de sunulabilmış
değildir.
Açıklanan nedenlerle davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haklı
bir neden olmaksızın feshedildiği sonucuna varılmalı ve davaya konu bakiye
süreye ait ücret isteği bakımından hesaplanma yapılarak Borçlar
Kanunu’nun 325. maddesi uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılarak
bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı
BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 625,00. -T L. duruşma
avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz
harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2009 gününde oyçokluğu ile
karar verildi.
3264 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
|