Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Işyerinin Bütününü Yöneten Işçi • Işyerine Eleman Alma-Çıkarma Yetkisi Olan Işçi
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 30-01-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 1718 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 9. HUKUK DAiRESi
E: 2009/21342 K: 2010/14329 T: 24.05.2010
Işyerinin Bütününü Yöneten Işçi • Işyerine Eleman Alma-Çıkarma Yetkisi Olan Işçi
(4857 SK m.18)
Özet: Davacının işletme müdürü olduğu
sabit olmakla birlikte işletmenin bütününü sevk
ve idare edip etmediği dosya içeriğinden tam
olarak anlaşılmamaktadır. ŞIRKETin organizasyon
fleması ve ticaret sicil kayıtları getirtilip,
dosya içeriği ile birlikte değerlendirme yapılarak;
davacının işletmenin bütününü sevk ve
idare edip etmediği, sevk ve idare yetkisi işyeri
düzeyinde ise işçi alma ve çıkarma yetkisinin
bulunup bulunmadığı gibi hususlar kuşkuya
yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan
sonra ortaya çıkacak sonuca göre bir
karar verilmelidir.
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemıştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi S. Göktafl tarafından düzenlenen rapor
dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı işçi, sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence
feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar
verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta
geçen süre ücretinin belirlenmesini istemıştir.
Davalı işvereni iş sözleşmesinin anlaflma ile sona erdiğini, davacının
işveren vekili olması nedeniyle iş güvencesi hükümleri kapsamına
girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini
savunmuştur.
Mahkemece davacının işletmenin bütününü sevk ve idare etmediği,
sadece imalat olması nedeniyle iş güvencesi hükümleri kapsamına
girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini
savunmuştur.
Yargıtay Kararları 3291
4857 sayılı iş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi
hükümlerinden yararlanabilmesi için işletmenin bütününü sevk ve idare
eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare
eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili
konumunda bulunmaması gerekir.
iş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her fleyden önce,
işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları
olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları
iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaklardır. Ancak belirtelim ki,
işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması
tek başına iş güvencesi kapsamı dıflında bulunma sonucunu doğurmaz.
Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin
bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna
bakmak gerekir.
iş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci
grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma
ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin
bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aramaksızın işveren vekili
sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin
18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe
alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olma şartı aranır. işyerinin tümünü
sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak,
birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir
banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerinin sevk ve idare etmekle
beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa iş
Kanunu’nun 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. iş güvencesinden
yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan
insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğ
inden iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Dairemizin uygulaması
da bu yöndedir. (26.05.2008 gün ve 2007/35929-2008/12484 sayılı karar)
Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacı imalat müdürü
olduğunu ileri sürmüş ise de, imzasını taşıyan birçok belgede işletme
müdürü unvanı ile imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanığı
davacının imalat müdürü olarak işe başladığını bildiğini, daha sonra
işletme müdürü unvanı ile çalişıp çalışmadığı konusunda bilgisinin
bulunmadığını belirtmış, davalı tanıkları ise davacının işletme müdürü
olduğunu ve flirket sahibinden sonra en yetkili kişi konumunda
bulunduğunu açıklamıştır. Mevcut delillere göre davacının işletme müdürü
olduğu sabit olmakla birlikte işletmenin bütününü sevk ve idare edip
etmediği dosya içeriğinden tam olarak anlaşılmamaktadır. ŞIRKETin
organizasyon fleması ve ticaret sicil kayıtları getirtilip, dosya içeriği ile
birlikte değerlendirme yapılarak; davacının işletmenin bütününü sevk ve
3292 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
idare edip etmediği, sevk ve idare yetkisi işyeri düzeyinde ise işçi alma ve
çıkarma yetkisinin bulunup bulunmadığı gibi hususlar kuşkuya yer
vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra ortaya çıkacak sonuca
göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmış
olması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı
BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Forum