Teminat mektubu bedelinin depo edilmesi ve işlemiş devre komisyonlarının tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan dava sonucunda itirazın iptaline dair verilecek kararda komisyon alacağı yönünden inkar tazminatına karar verilebilir ise de, teminat mektubu bedelinin depo edilmesi ile ilgili olarak inkar tazminatına hükmedilemez.
19.HD 28.6.1994T 93/6811E 94/6930 K Rehinle temin edilmiş kredi sözleşmesine dayanılarak verilen teminat mektubunun riski gerçekleşmeden bedelinin depo edilmesi İİK 150/ı maddesi hükmünce talep olunamaz
19.HD 14.12.1999T 99/6147E 99/7677 K
Kredi sözleşmelerinde bankaca verilecek teminat mektubu bedelinin risk gerçekleşmeden depo edilmesini talep edebileceği kabul edilmiş olması hukuken geçerlidir. Ancak bu hüküm kefillere teşmil edilemez. Riski gerçekleşmeyen teminat mektubu bedelinin depo edilmesini kefilden istenemez.
Cengiz Kostakoğlu Bankalar Kanunu Şerhi Banka Krde Sözleşmelerinden Dogan Uyuşmazlıklar Ve Akredidif Ankara 2003 Sh 940-954
19. H D E. 2001/1147 K. 2001/5122 T. 2.7.2001 Davacı banka, dava konusu alacağın esasını teşkil eden teminat mektupları karşılıklarını henüz muhataplarına tazmin etmeden bedellerinin depo edilmesini istemiştir. Depo talebi, davacı bankanın dayandığı sözleşmeden de anlaşılacağı üzere, davalıların banka lehine oluşan gerçek borçları için değil, sadece teminat mektup bedellerinin güvencesi olarak yatırılması istenen para veya sözleşmede belirtilen menkul ve gayrimenkul teminatı olmaktadır. Bu nevi talepler, henüz gerçek borç doğmamış bulunduğundan temerrüt faizine konu teşkil etmeyeceği gibi icra inkar tazminatına da esas teşkil etmezler. Yine aynı ilkeler doğrultusunda bu nevi davalarda maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
12. H D E. 2003/15156 K. 2003/19087 T. 3.10.2003Özet Takip tarihinde teminat mektubunun tazmin edilmediği görülmektedir. Koşulları oluşmadığı için ödeme yapılmayan hallerde, depo edilmesi istenen teminat mektubu bedeli için ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden genel haciz yolu ile dahi icra takibi yapılamaz. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Takip tarihinde teminat mektubunun tazmin edilmediği görülmektedir. Koşulları oluşmadığı için ödeme yapılmayan hallerde, depo edilmesi istenen teminat mektubu bedeli için ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden genel haciz yolu ile dahi icra takibi yapılamaz. Somut olayda yukarıda açıklanan koşullar oluşmadığı gibi ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılması da yasaya aykırıdır. O halde şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 03.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Banka tarafından bir kişinin borcu için onun lehine teminat mektubu verilmesi o kişiye bir gayri nakdi kredi açılmasını ifade etmektedir. O taktirde bu kişi ile banka arakından gayri nakdi kredi ilişkisini belirleyen sözleşmeye uygulamada kontrgaranti sözleşmesi de denmektedir.
Reisoğlu bu sözleşmeyi kontrgaranti sözleşmesi olarak tanımlamanın yanlış olduğunu, zira bir kimsenin kendi borcunu ödeyeceğini ayrıca garanti etmesinin bir teminat oluşturmadığını, burada sadece rucuu düzenleyen bir gayri nakdi kredi sözleşmesi olduğunu belirtmektedir. Reisoglu ancak bu kontrgaranti teminat mektubu verilmesini isteyen amir dışında bir kimsa tarafından imzalanırsa kefil veya müteselsil borçlu olarak bir teminat sözkonusu olacaktır.
Reisoğlu kontrgaranti sözleşmesine kefalet ile ilgili olarak kontrgarantiye alınam kefaletin kullanılan kelimelere rağmen bir kefalet olmadığı ve niteliği itibariyle asli borçluluğu ifade eden bir garanti sözleşmesi olduğunu belirtmektedir. (Seza Reisoğlu Bankalar Kanunu Şerhi Ankara 2002 Sh 449- 457)