Tapu İptali Ve Tescil - Orman Kadastro - İyiniyet
Ekleyen: Mehtap Deniz | Tarih: 12-06-2010 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 3259 | Not:
T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/4805
K. 2010/5225
T. 19.4.2010 • TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Baştan Beri Yolsuz Tescil Niteliğinde Oluşturulan Sicil Kaydının Davalıya Hiç Bir Zaman Mülkiyet Hakkı Kazandırmayacağı - Davalı Taşınmazı Satın Almışsa Ödediği Bedeli Sebepsiz Zenginleşme Kurallarına Göre Geri Alabileceği )
• ORMAN KADASTROSU ( Taşınmazın Orman Vasfıyla Hazine Adına Tapuya Tescili Talebi - Sicilin Yolsuz ve Geçersiz Olması / Bu Tür Kayıtlarda "İyi Niyetle Edinme" Kuralının da Uygulanamayacağı - Kaydın İptaline Karar Verilmesinde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı )
• YOLSUZ TESCİL ( Baştan Beri Yolsuz Tescil Niteliğinde Oluşturulan Sicil Kaydının Davalıya Hiç Bir Zaman Mülkiyet Hakkı Kazandırmayacağı - Bu Tür Kayıtlarda "İyi Niyetle Edinme" Kuralının da Uygulanamayacağı )
• İYİNİYET ( Baştan Beri Yolsuz Tescil Niteliğinde Oluşturulan Sicil Kaydının Davalıya Hiç Bir Zaman Mülkiyet Hakkı Kazandırmayacağı - Bu Tür Kayıtlarda "İyi Niyetle Edinme" Kuralının da Uygulanamayacağı/Davalı Taşınmazı Satın Almışsa Ödediği Bedeli Sebepsiz Zenginleşme Kurallarına Göre Geri Alabileceği )
4721/m.1023,1025,1026
3402/m.12
ÖZET : Davacı Orman Yönetimi, yapılan tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran ( inşai ) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı ( ihzari ), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023. maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı bir yana, davalının taşınmazın niteliğini görmeden satın almasının hayatın olağan akışına ve yaşam kurallarına uygun olmayacağından, tapuya güven ve iyi niyet kurallarından faydalanamayacağı, davalı taşınmazı satın almışsa, ödediği bedeli, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre bu yeri kendisine satanlardan geri alabileceği gözönünde bulundurularak kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesiyle; Aydın İli, Karacasu İlçesi, Esençay Köyünde, 2859 Sayılı Yasa gereği yapılan yenileme çalışmalarında; dava konusu ( eski 1018 parsel ) yeni 312 ada 1 parsel nolu 36814.44 m2 yüzölçümlü taşınmazın bölgede daha önce yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kalmasına rağmen orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sınırlarında daraltma yapıldığı gerekçesiyle yapılan tespitin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Dava Karacasu Kadastro Mahkemesine açılmış, mahkemece, yenileme tespitine itiraz davasının reddine, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescili davası yönünden ise görevsizlik kararı verilerek dosya Sulh
Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Sulh
Hukuk Mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye
Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye
Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile devlet ormanı niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3116 Sayılı Yasaya göre yapılmış, 3.5.1953 tarihinde ilan edilerek, 31.5.1954 tarihinde kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu ise 16.02.1954 tarihinde başlayıp 31.10.1955 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1954 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz ( T.M.Y.nın 1025. md. ) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. ( E.M.Y. 934 - İsviçre 976 ) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran ( inşai ) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı ( ihzari ), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023. ( E.M.Y.931 - İsviçre M.Y.974 ) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı bir yana, davalının taşınmazın niteliğini görmeden satın almasının hayatın olağan akışına ve yaşam kurallarına uygun olmayacağından, tapuya güven ve iyi niyet kurallarından faydalanamayacağı, davalı taşınmazı satın almışsa, ödediği bedeli, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre bu yeri kendisine satanlardan geri alabileceği gözönünde bulundurularak kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre,
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.04.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.