Bağ-Kur sigortalısının SSK'ya tabi bir işte çalışmaya başlaması
Ekleyen: Yyln | Tarih: 8-10-2005 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 12421 | Not:
T.C.
Y A R G I T A Y
21.Hukuk Dairesi
Başkanlığı
Esas Karar
2003/6425 2003/7016
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : M İş Mahkemesi
Tarih : 13.5.2003
No : 24-184
Davacı : Osman
Davalılar : 1-SSK.Gen.Müd.
2-Bağ-Kur Gen.Müd.
Davacı, sigortalılığının tesbitiyle, borç talep edilen ve çift sigorta görünen döneme ait Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, SSK'lı çalışmaya başladığı tarih itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbiti ile aksine Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece, davacının 7.9.1999-26.10.2000 tarihleri arasında ki Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmiş ise de bu sonuç yerinde değildir.
Gerçekten davacının 1479 sayılı Yasa gereğince sigortalılığı 20.4.1982'den başlamak üzere, dosyaya ekli vergi kayıt bildirimleri, oda kaydı ile Esnaf ve sicil kaydı bildirimlerine göre Kuruma verdiği işi bırakma formunu doğrular nitelikte 27.10.2000 tarihine kadar devam ettiği ortadadır. Özellikle, davacının bağımsız çalışmasını destekleyen ve ispatlayan vergi ödeme makbuzları ve tahakkuk fişleri de davacının 2000 yılı dahil tüm vergilerini ödemiş olduğunu göstermektedir. Bu durumda davacının devam eden Bağ-Kur zorunlu sigortalılığı yanında 7.9.1999'dan başlayan zorunlu SSK'lı sigortalılığı vergi kaydının açıkça devam ettiği 26.10.2000'e kadar geçerli olamaz. Çünkü anayasal Sosyal Güvenlik Sistemimizde çifte sigortalılık kabul edilemez. Bu durumda davacının Bağ-Kur sigortalılığının 26.10.2000'de sona erdiğinin kabulü ile sonuca gitmek gerekirken yerinde olmayan bilirkişi raporuna dayalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.