YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ
E: 2007/509 K: 2007/19807 T: 27.11.2007
İş Hukuku • Hizmet Tespiti Araştırılması
(506 SK m. 79-10, m. 6)
Özet: Anayasal haklar arasında yer
alan sosyal sigortalı konumunda geçen çalışma
sürelerinin saptanmasına ilişkin davaları
n, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle
özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin
zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi
zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının
ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme
durumlarının önlenmesi; temel insan hakları
ndan olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi
için, bu tür davalarda tarafların
gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğ
ünde resen araştırma yapılarak kanıt
toplanabileceği de gözönünde bulundurulmalı
dır.
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1986 yılından 31.07.2001
tarihine kadar tam gün olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini
istemıştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan SSK Avukatı tarafından temyiz edilmesi
üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik
Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz
konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun
438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığı
ndan, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin
davacı vekilinin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü
ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici
sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi
gerekir.
2- Davanın yasal dayanağı, 506 Sayılı Yasanın 79-10. maddesidir.
Anılan Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere "sigortalı olmak hak ve
yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez." Anayasal haklar arasında
yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaları
n, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve
özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur.
Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi
edinme durumlarının önlenmesi; temel insan haklarından olan sosyal
güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların
gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re'sen araştırma
yapılarak kanıt toplanabileceği de gözönünde bulundurulmalıdır.
Davalı işverene ait işyerinde, 1986-31.07.2001 tarihleri arasındaki
çalışmanın tespiti istenmış olup, özellikle 20.06.2001 tarihli durum tespit
tutanağı içeriğinde yer alan, işe 10.01.2001 tarihinde girişi bildiren V
imzalı beyandan hareketle, 10. 01.2001-31.07.2001 tarihleri arasındaki
dönem yönünden kısmen kabule karar verilmıştir.
Davalı şirket tarafından yayımlanan "Sekreter" adlı derginin, 1992-
2001 tarihleri arasındaki tüm sayılarının kapağında, abone (pazarlama)
sorumlusu olarak davacının adına yer verildiği; davalı A. tarafından yayı
mlanan "Kars Dışındaki Karslılar, Kim Kimdir?" adlı kitabın girişindeki
sunuş yazısında da, davalı A’nın adı yanında, davacının adının da yer aldığı;
davalı tarafından komisyon sözleşmesiyle çalıştırıldığı beyan edilmesine
karşın böyle bir sözleşme sunulamadığı gibi, bir kısmı kayıtlara geçmış
yedi davacı tanığı ile iki davalı tanığının da, davacının hizmet sözleşmesine
dayalı ilişki içinde çalıştığı yönündeki iddiayı destekler beyanda
bulundukları; davacı vekilinin 29.11.2006 tarihli oturumda, bilirkişi raporundaki
01.09.1991 tarihinden sonraya ilişkin tespit olanağı öngören
yaklaşım uyarınca karar verilmesine yönelik istemi ve son olarak davacı-
nın 01.02.1999-01.12.1999 tarihleri arasındaki dönemde 300 gün süreyle
başka bir işverene ait 11048981 sicil numaralı işyerindeki sigortalı çalı
şmasının kuruma bildirildiği gözetildiğinde; anılan kontrol tutanağmdaki
beyanın, tekrar işe giriş tarihi olarak kabulü gereği ortaya çıkmaktadır.
Sıralanan kanıt ve beyanlarla kanıtlanan, davacının 01.09.1991-
01.02.1999 tarihleri arasındaki dönemde gerçekleşen çalışma iddiasının
da kabulüne karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul
edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
27.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.