Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
is Hukuku Alt isveren Asil isveren iliskisi ise iade Davasi Feshin Son Çare Olmasi Kosulu
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 24-09-2009 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2098 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/15364 K: 2008/11410 T: 05.05.2008
İş Hukuku  Alt İşveren Asil İşveren İlişkisi   İşe İade Davası   Feshin Son Çare Olması Koşulu
(506 SK m. 2-6, m. 18-21)
Özet: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe
iadesine karar verilmesini istemıştir. Geçerli
feshi kanıtlama yükümlülüğü olan işveren
yönünden alt işveren uygulamasına yönelik
sözleşme getirtilmeli, bu sözleşme 4857 sayı-
lı İş Kanunu’nun 2/6. Maddesi kapsamında
incelenmeli, alt işverene verilen işin bu madde
kapsamında verilip verilemeyeceği değerlendirilmeli,
verilebilecek işlerden ise söz konusu
uygulamanın bir yıl sonra davacının iş
sözleşmesini etkileyip ekilemediği, varsa etkilemenin
ne şekilde olduğu, bütün bunlardan
başka feshin son çare olarak değerlendirilip
değerlendirilmediği araştırılmalı, sonucuna
göre feshi kaçınılmaz olup olmadığı
açıklığa kavuşturulmalıdır.
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemıştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmış olmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten
sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden olmadan feshedildiğ
ini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini,
işe başlatılmama halinde, ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen
süre ücretinin belirlenmesini istemıştir.
Davalı işveren, Ankara İstasyon Müdürlüğü’ndeki bazı hizmetleri, İş
Kanunu’na uygun olarak taşeron Şrmaya devretmesi sonucunda davacı
personelden apron işçisi olarak hizmet almak olanaklı olmadığından ve
görev yapacakları başka bir ünite de bulunmadığından davacının iş sözleşmesinin
tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini belirterek davanı
n reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
2646 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
Mahkemece alt işverenlik uygulamasından sonra bir yıl daha çalıştı-
rılan davacının hizmetine neden ihtiyaç duyulmadığı hususunun ispat
yükü üzerinde olan davalının usulünce ispatlayamadığı, bununla birlikte
feshin son çare olması ilkesine de uyulduğu hususunun davalı işverence
kanıtlanmadığı, buna göre feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi
ile davanın kabulüne karar verilmıştir.
Dosya içeriğine göre davalı işverenin THY’nin uçuş programı dahilindeki
seferleri ile yükümlü olduğu hizmetleri 7.12.2005 tarihinde Ç. Hava
Servisi AŞ isimli şirkete devir ettiği, davacının iş sözleşmesinin ise
10.1.2007 tarihinde hizmetlerin taşerona devredildiğinden söz edilerek
feshedildiği anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi uyarınca, "Bir işverenden, işyerinde
yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya
asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle
uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini
sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren
arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.”
Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır. Alt işverene devrin işletme
gereklerine dayanan geçerli fesih nedeni olması, İş Kanunu'nun 2.
maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca geçerli ve muvazaaya dayanmayan
asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması şartına bağlıdır. Muvazaa
Borçlar Kanunu’nda düzenlenmış olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak
amacıyla ve kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında, hüküm
ve sonuç meydana getirmesi arzu etmedikleri görünüşte bir anlaşma olarak
tanımlanabilir. Üçüncü kişileri aldatmak kastı vardır ve sözleşmedeki,
gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaanın ispatı genel ispat kuralları-
na tabidir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi
kurulmasının önüne geçilmek istenmış ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun
2/7. maddesinde bu konuda bazı muvazaa kriterlerine yer verilmıştir. Bu
kriterler, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştı-
rılmaya devam ettirilmesi sureti ile haklarının kısıtlanması veya daha önce
o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisinin kurulması olarak
belirtilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen unsurları taşımayan
alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez. İş Kanunu'nda
yardımcı işlerin alt işverene verilmesinin herhangi bir koşula
bağlanmaması nedeniyle; bu nevi işlerin muvazaa olmaması kaydıyla alt
işverene devri sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi hâlinde, feshin geçerli
nedene dayandığı kabul edilebilir. Buna karşılık, 6. Şkra gereğince,
asıl işin bir bölümünde işletme ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlı
k gerektiren işler alt işverene devredilebilecektir. Anılan düzenlemede
baskın öğe, "teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren" işlerdir. Baş-
Yargıtay Kararları 2647
ka bir anlatımla işletmenin ve işin gereği ancak teknolojik; nedenler var
ise gözönünde tutulur. Dolayısıyla, söz konusu hükümdeki şartlar gerçekleşmeden
asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde, asıl işveren-
alt işveren ilişkisi geçersiz olacağından iş sözleşmesinin feshi de geçersiz
olacaktır.
Yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda önceliikie geçerli feshi kanı
tlama yükümlülüğü olan işveren yönünden alt işveren uygulamasına
yönelik sözleşme getirtilmeli, bu sözleşme 4857 sayılı İş Kanunu'nun
2/6. maddesi kapsamında incelenmeli, alt işverene verilen işin bu madde
kapsamında verilip verilemeyeceği değerlendirilmeli, verilebilecek işlerden
ise söz konusu uygulamanın bir yıl sonra davacının iş sözleşmesini
etkileyip etkilemediği, varsa etkilemenin ne şekilde olduğu, bütün bunlardan
başka feshin son çare olarak değerlendirilip değerlendirilmediği
araştırılmalı, sonucuna göre feshin kaçınılmaz olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı
dır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı-
dır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
5.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
2648 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

Forum