YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/6915 K: 2008/7602 T: 01.05.2008
Aile Hukuku • Yoksulluk Nafakası Koşulu • Yoksulluk Kavramı • Asgari Ücretle Çalışma
Özet: Boşanmadan dolayı yoksulluğa
düşecek olan eş, kusuru daha ağır olmamak
şartıyla diğer eşten mali gücü oranında süresiz
olarak nafaka isteyebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenmış
olan yerleşik uygulamaya göre
“asgari ücretle” çalışma olgusu yoksulluğu
ve yoksulluk nafakası istemine engel olan bir
durum değildir.
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı (koca), davalının boşanmadan sonra 11.11.2006 tarihinden
itibaren sigortalı olarak çalışmaya başladığını, dolayısıyla yoksulluktan
kurtulduğunu ileri sürerek aylık 250,00 YTL yoksulluk nafakasının kaldı
rılmasını talep ve dava etmıştir.
Davalı (kadın) cevap dilekçesinde; davacıdan yoksulluk nafakası almak
koşulu ile boşandığını, girdiği işten de çıkartıldığını, bulduğu işlerin
süreklilik arzetmediğini, şu an işsiz olduğunu beyanla davanın reddini
savunmuştur.
Mahkemece, boşanma davası sırasında davalının çalışmadığı, daha
sonra sigortalı olarak işe girdiği, halen asgari ücretle çalışıp düzenli gelir
elde ettiğinden sözedilerek yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle
kaldırılmasına karar verilmış, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanmanı
n mali sonuçları konusundaki anlaşmanın mahkemece de uygun
bulunarak 20.2.2006 dava tarihinden itibaren davalı için aylık 250,00
YTL yoksulluk nafakasına karar verildiği anlaşılmıştır.
MK gereğince "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha
ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz
olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmıştir.
2602 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
Yoksulluğun hukuksal kavramı sözkonusu bu maddede tanımlanmamı
ş ise de, YHGK'un 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı-kararında
kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin
maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları
karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Davalının, boşanmadan sonra sigortalı bir işe girip çıktığı, dava tarihinde
de asgari ücretle Y. adlı şirkette çalıştığı anlaşılmaktadır.
Belirtmek gerekir ki; HGK'nın yerleşik kararlarında, asgari ücretle
çalışılmakta bulunması "yoksulluk nafakası" bağlanmasını olanaksız kı-
lan bir olgu kabul edilmemiştir.
Somut olayda; asgari ücretle özel bir şirkette çalışmaya başlayan davalı
nın aldığı maaşın, insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlayamayacağı,
onu yoksulluktan kurtarmayacağı kuşkusuzdur. Kaldı ki, davalının çalı
şma olgusunun süreklilik arzetmeyebileceği de gözetildiğinde, mahkemece;
davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme
sonucu yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazı
lı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene
iadesine, 1.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.