Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Kesin Hükmün Kapsamı Faizin Ayrı Bir Dava İle Talep Edilebilmesi
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 17-11-2008 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2688 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E: 2008/9-20 K: 2008/105 T: 06.02.2008

FAİZ İSTEMİ • KESİN HÜKMÜN KAPSAMI • FAİZİN

AYRI BİR DAVA İLE TALEP EDİLEBİLMESİ

(HUMK m 388)

Özet: Kesin hükmün kapsamında bulunmayan

her iddia, yeni bir dava konusu yapı-

labilir.

Açılan bir davada faiz isteği bakımından

olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş

ise, hükmü temyiz etmeyen davacının sonradan

faiz istemiyle dava açmasına engel bir

durum yoktur.

Faiz bölümü asıl alacaktan ayrı bir nitelik

taşıdığı için bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe

ilerde yeni bir dava ile faiz talep edilebilmesi

mümkündür.

Taraşar arasındaki "Faiz Alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama

sonunda; Ankara 10. İş Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen

19.10.2006 gün ve 1111-587 sayılı kararın incelenmesi taraşar vekil

tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 27.03.2007

gün ve 537-8594 sayılı ilamı ile,

"1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni

gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davalıların temyizine gelince:

Davacı gazeteci daha önce davalı işverenler hakkında açmış olduğu

davada bir kısım işçilik alacaklarının faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiş,

mahkemece isteklerin kısmen kabul kısmen reddine dair hüküm kurulduğ

u belirtilmiş ve yüzde beş fazlaya dair alacaklar için faize karar verilmemiştir.

Söz konusu kararı davacı taraf temyiz etmemiş, davalıların

temyizi üzerine hüküm, Dairemiz tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

Davacı vekili tarafından daha sonra açılan bu davada ise, hüküm

altına alınan ve tahsil edilen günlük yüzde beş fazlaya dair istekler yönünden

faiz alacağına karar verilmesi talep edilmiştir.

Mahkemece isteğin kabulüne dair hüküm kurulmuş, hükmü taraşar

temyiz etmiştir.

2536 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

___________________________________________________

(*) Gönderen: Ali GÜNEREN, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı

Faiz isteği daha önceki davada mevcut olduğu halde, Ankara 15. İş

Mahkemesince verilen kararda günlük yüzde beş fazlaya dair istekler bakı

mından faiz yürütülmemiş ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar

verildiği hüküm fıkrasında açıklanmıştır. Anılan hüküm günlük yüzde

beş fazla ödemeye dair alacaklara faiz yürütülmesi talebinin reddi niteli-

ğindedir. Davacı tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşen Ankara 15. İş

Mahkemesi kararı uyarınca kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerekir.

Mahkemece davanın yazılı şekilde isteğin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden

yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde

temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ

i görüşüldü:

Davacı vekilince, davalıların temyizi üzerine onanarak kesinleşen işçilik

alacakları hakkındaki davada, Basın İş Kanunu’ndan kaynaklanan

yüzde beş fazla ödeme alacakları yönünden faiz istemine karar verilmedi-

ği belirtilerek, o davada hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsiline

karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

Yerel mahkemece, önceki davada faiz isteminin "şehven" hüküm altı-

na alınmadığı belirtilerek "istemin kabulüne" karar verilmiş; Özel Dairece,

yukarıda yazılı gerekçelerle hüküm bozulmuştur.

Uyuşmazlık, "kısmen kabul, kısmen redde" dair kesinleşen bir kararı

n hüküm fıkrasında açıkça yer verilmeyen faiz isteminin de "kısmi red"

kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadı

r.

Mahkemece verilen hüküm, davayı esastan çözümleyen, taraşar arası

ndaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai karardır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesine göre; Hüküm

sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin,

istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraşara yüklenen

borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak

şekilde gösterilmesi gereklidir.

Mahkemece, olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış bir iddia,

yeni bir dava konusu yapılabileceğinden; kesin hükmün varlığından

söz etme imkanı da bulunmamaktadır.

Kesin hüküm ancak konusunu teşkil eden iddia hakkında geçerli

olabilir; bu nitelikte bir hüküm nedeniyle yeniden söz konusu edilemeyecek

olan, hüküm fıkrasında karara bağlanan husustur. Zira, hüküm ol-

Yargıtay Kararları 2537

mayan yerde kesinlikte olmaz. Bu nedenle, olumlu veya olumsuz olarak

karara bağlanmamış olan her iddia, yeni bir dava konusu yapılabilir.

Belirtilmelidir ki, açılan bir davada faiz isteği hakkında olumlu ya da

olumsuz bir karar verilmemiş ise, hükmü temyiz etmeyen davacının sonradan

faiz istemiyle dava açmasına engel bir durum yoktur. Davada, faiz

bölümü, asıl alacaktan ayrı bir nitelik taşıdığı için, bu haktan açıkça vazgeçilmedikçe

ileride yeni bir dava ile isteğin tekrarlanması mümkündür.

Mahkemece faiz isteğinin karar dışında bırakılmış olması, bu isteğin

zımnen reddedildiği anlamına da gelmez. Her şeyden önce, aksi düşünce

tarzının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesine aykırı

düşeceği açıktır.

Davacı, istemlerinden birisi hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle

temyiz yoluna başvurmazsa, hakkında olumlu veya olumsuz bir karar

verilmemiş olan bu talebi zımnen reddedilmiş sayılamaz. Bu konuda

yeni bir dava açılabilir. Açılacak böyle bir davada, davaya konu istemin

önceki davada zımnen reddedildiğinden bahisle kesin hüküm itirazı öne

sürülemez.

Nitekim; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.11.1973 gün ve E:

1971/9-762, K: 1973/901, 12.06.1991 gün ve E: 1991/4-234, K: 1991/352 ve

03.11.2004 gün, E:2004/18-545 ve 573 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.

Somut olayda; davacı tarafından açılarak kesinleşen önceki davada

yüzde beş fazla ödeme alacaklarına yönelik faiz istemi hakkında olumlu

veya olumsuz bir karar verilmemiştir.

Yukarıda açıklanan maddi ve yasal olgular karşısında kesin hükmün

varlığından söz edilemez. Yerel mahkemenin bu yönlere ilişkin değerlendirmesi

isabetli bulunmaktadır.

Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiş

olup, dosyanın bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi

için Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme

kararı isabetli bulunduğundan, dosyanın işin esasına yönelik diğer temyiz

itirazlarının incelenmesi için 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİ

NE, 06.02.2008 günü yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

2538 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

Forum