Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Hastane raporları ile Adli Tıp raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğine dair Yargıtay içtihatı
Ekleyen: Av.feyz Pazarbaşı | Tarih: 16-11-2008 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3327 | Not:
Av.feyz Pazarbaşı

Hakkımdaki açıklamalara www.pazarbasi.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


Profil >

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2007/8490 E., 2008/1371 K.

İçtihat Özeti: Devlet hastanesi raporu ile adli tıp kurumu şube müdürlüğü raporları arasında çelişki bulunduğundan, tüm tedavi evraklarının dosyanın aslı ile birlikte adli tıp kurumu başkanlığı’na gönderilerek çelişkiyi giderecek şekilde yeniden rapor aldırılması gerekir. Olay yerinde ele geçirilen bıçak üzerindeki parmak izinin sanıklara ait olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

İçtihat Metni :

E…..’ı kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanıklar O…., G….., Ceyhun ve Adıl’in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (Kocaeli Birinci Ağır Ceza Mahkemesi)’nden verilen 31.01.2007 gün ve 190/15 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılıgı’ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- Katılan hakkında İzmit Devlet Hastanesinde Beyin Cerrahi Uzmanı tarafından düzenlenen 31.03.2006 tarihli geçici raporda “hayati tehlikesinin mevcut bulunduğu”, Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen 08.05.2006 tarih ve 2006/2278 sayılı raporda, katılanın kesici delici alet yaralanmasına bağlı arızasının “yaşamını tehlikeye düşürmediği, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu”nun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğü’nün 09.08.2006 tarih ve 2006/3779 sayılı raporunda ise, “sağ gözdeki travmatik bulgular değerlendirmeye alınmayarak, sol uyluk arka kısımda üç adet, sol ön kolda bir adet, göğüs sol kısmında bir adet olan kesici ve delici alet yaralarının katılanın yaşamını tehlikeye düşürmediği, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu”nun belirtildiği, raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla;

Katılana ait tüm geçici ve kesin raporlar ile tedavi evraklarının, film ve grafilerinin dosya aslı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilerek;

Katılandaki yaraların (sol orbital ve sol frontal bölgedeki yaralar dahil) ayrı ayrı yaşamını tehlikeye sokup sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği, iç organ harabiyetine neden olup olmadığı, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına veya yitirilmesine neden olup olmadığı,

2-Olay yerinden ele geçirilen bıçak üzerindeki parmak izinin sanıklara ait olup olmadığı,

Hususlarında rapor alınarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmeden yazılı şekilde eksik soruşturma sonucu karar verilmesi,

3-Kabule göre de; sanıklar O…. ve G….. hakkında kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun kararda gösterilmemesi,

Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), sanıklar O…. ve G….. hakkında hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirdikleri sürelere göre, sanıklar müdafiinin tahliye isteminin reddine, 26.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Forum