YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E: 2006/1706 K: 2006/7084 T: 21.03.2006
Tanik Anlatiminin Zaman Kapsaminda Değeri • Ücret Uyuşmazliği • Meslek Kuruluşundan Ücret
Araştirmasi Yapilmasi • İzin Ücretine Uygulanan Faiz
(4857 SK m. 34)
Özet: İşyerinden 2001 yılının Mart ayında
ayrıldığını açıklayan tanığın anlatımına
dayanılarak, davcı işçinin 2003 yılında aldı-
ğı ücretin miktarı saptanamayacağı gibi,
2001 yılının Mart ayından sonraki dönemler
için fazla çalışma ücreti ve tatil ücreti hesaplanamaz.
Ücret konusundaki uyuşmazlık ilgili
meslek kuruluşundan emsal ücret bilgileri istenilerek
çözümlenmelidir.
Gerçek bir çalışma karşılığı olmayan yıllı
k izin ücreti için en yüksek mevduat faizi
uygulanması doğru değildir.
Taraşar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık
izin ücreti, bayram ve genel tatil gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesi
davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle
gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi
davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya
tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.3.2006 Salı günü tayin edilerek
taraşara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına
avukat
geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır
bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son
verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında
kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının aylık ücretinin miktarı konusunda taraşar arasında tartı
şma bulunmaktadır. Davacı işçi son aylık ücretin 815.000.000 TL net
olduğunu ileri sürmüş davalı ise imzasız ücret bordrolarına dayanarak
asgari ücret ödendiğini savunmuştur. Mahkemece bir davacı tanığının
800.000.000 TL net ücrete dair açıklamaları üzerine aylık ücretin bu
miktar olduğu kabul edilmiştir. Davacı tanığı Mart 2001 tarihinde işyerinde
ayrıldığını belirtmiştir. Davacının iş sözleşmesinin feshi 2003 yılı
Ağustos ayında gerçekleştiğine göre salt davacı tanığının anlatımı ile sonuca
gidilmesi doğru olmaz.
Mahkemece davacının çalıştığı tarihler ve Şilen yaptığı işi bildirilerek,
ne miktar ücret alabileceği ilgili meslek kuruluşundan araştırılmalı ve alı-
nacak olan yazı dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak,
gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
Davacının “fazla” çalışma yaptığı ve bayram ve genel tatillerinde çalı
ştığı hususları, işyerinden Mart 2001 tarihinde ayrıldığı sabit olan davacı
tanığının anlatımları doğrultusunda hesaplanmıştır. Oysa davalıya ait
işyerinde ayrılan ve kendi beyanı ile başka bir işyerinde çalışmaya başlayan
tanığın bu tarihten sonraki dönem için işyerinde çalışma şeklini bilmesi
olanaksızdır. Bu nedenle fazla çalışma ücreti ile bayram ve genel
tatil ücretlerinin davacı tanığının işyerinde ayrıldığını açıkladığı tarihe
karar olan süre için hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.
4- İşçinin hak kazanıp da kullanmadığı izin sürelerine ait ücretinin,
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin feshinde
son ücret üzerinden işverence ödenmesi gerekir. Mahkemece bahsi geçen
alacağa 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesi uyarınca bankalarca
mevduata uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine karar verilmiştir.
Çalışma karşılığı olmayan bu ödemenin geniş anlamda ücret içinde de-
ğerlendirilmesi doğru olmaz. Anılan istek yönünden yasal faiz yerine,
bankalarca mevduata “uygulanan en yüksek” faize karar verilmesi yerinde
değildir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
davalı yararına takdir edilen 450 YTL duruşma avukatlık parasının
karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye
iadesine, 21.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
1766 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 4 • Yıl 2007