Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Yunan Uyruklu Kişiye Ait Taşinmaz • Mirasçilarin Haklari
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 9-09-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3809 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/15457 K: 2005/1064 T: 31.1.2005
Yunan Uyruklu Kişiye Ait Taşinmaz •  Mirasçilarin Haklari
Özet: Dava, 1985 yılında vefat etmiş bulunan
Yunan uyruklu kişinin üzerine kayıtlı
taşınmazın Yunan uyruklu mirasçıları adına
(karşılıklılık kuralına dayanılarak) intikal ve
tescili istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut diğer dava dosyalarına
Adalet Bakanlığından gönderilen (21.8.1991,
21.6.1993, 22.11.1995) günlü yazılarda: Yunan
Medeni Kanununun 4. maddesi hükmünün
yabancıya da Yunan vatandaşı gibi medeni
haklardan yararlanma hakkı tanıyorsa
da bu hakkın uygulamada çok sınırlı tutuldu-
ğu; 1990 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemenin
sadece Yunanistan ve Avrupa Toplulu-
ğu üyesi ülkelerin vatandaşları ile Rum asıllı
üçüncü ülke vatandaşlarına istisnai muamele
yapılabilmesi imkanını getirdiği; Rum soyundan
gelmeyen Türk vatandaşlarının Yunanistan’daki
taşınmazlar hakkında hazinenin
el koyması, zaman aşımı sebebiyle intikal,
kamulaştırma gibi işlemlerle karşılaşıldı-
ğı belirtilmiştir.
Türk Hükümetince 3.2.1988 tarihli kararnameye
1964 tarihli Kararnamelerin kaldı
rılması ve 1.9.1997 tarihli Kararnameyle
kurulan Komisyonun 25.12.1998 günlü ilke
kararları ve 19.9.2001 günlü kararı, Tapu
Kanununun 4916 sayılı Kanunla değişik 35.
madde hükümlerini ortadan kaldıracak nitelikte
değildir.
Bu dosya gönderilen Adalet Bakanlığının
25.8.2004 günlü yazısı yukarıda sözü edilen
Bakanlık yazılarıyla çelişkili olduğundan, çelişki
giderilmeden hüküm kurulması doğru
bulunmamıştır.
714 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007
Taraşar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz
edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Miras, miras bırakanın ölümüyle açılır. (TKM 517/1, TMK 575/1)
Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte
olan hükümlere göre belirlenir. (4722 Sayılı Yürürlük Kanunu
m.17)
Miras, ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye’de bulunan taşınmaz
mallar hakkında Türk Hukuku uygulanır. (2675 Sayılı MÖHUK M. 22/1)
2644 Sayılı Tapu Kanununun; 3.7.2003 tarihli 4916 Sayılı Kanunun
19. maddesiyle değişik 35. maddesine göre: “… karşılıklı olmak ve kanuni
sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı
ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip
ticaret şirketleri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler.
Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında yabancı devletin taşınmaz ediniminde
kendi vatandaşlarına ve yabancı ülkede bu ülkelerin kanunlarına
göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması
esastır…”
Kanun, karşılıklılık ilkesinin ne şekilde belirleneceğini göstermemiş-
tir. Türk Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden olan karşılıklılık, en
az iki devlet arasında yapılmış olan bir anlaşma ile tanınabilir (Ahdi mütekabiliyet)
ya da iç hukukta (yazılı mevzuatta) bir engel koymama biçiminde
yer almış olabilir. (Kanuni karşılıklılık)
Ancak en önemli nokta, 28.5.1927 tarihli 1062 sayılı Mukabele”i Bilmisil
Kanununda ifade edildiği üzere idari karar veya istisnai kanunlarla,
Türk uyruklular bakımından mülkiyet hakkının kısmen veya tamamen
sınırlanıp sınırlanmadığının, daha açık bir ifade ile Şili karşılıklılığın
belirlenmesidir. Yabancı ülke mevzuatında, bir engel olmamakla beraber,
Türk vatandaşlarının o ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde
Şilen engelleniyorsa Tapu Kanununun 35. maddesinde açıklanan
edinme engelinin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. Bunun yanı
nda yabancı ülke; taşınmazın bulunduğu yer bakımından (örneğin kıyı
ve sınır bölgelerindeki taşınmazlarla ilgili) izne bağlılık ve yasaklamalar
getirilmişse bizim mevzuatımız bakımından engel olmasa bile, kıyı ve sı-
nır bölgelerindeki taşınmazın yabancı tarafından edinilebileceği kabul
edilemez.
Olayda; davacıların murisi KS Yunan vatandaşı olup 1985’te vefat etmiştir.
Muris ve mirasçıları Yunan uyrukludur. Bu hususta taraşar arası
nda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.
Yargıtay Kararları 715
İncelenen diğer dava dosyalarında, örneğin Beyoğlu 2. Sulh Hukuk
Mahkemesinde görülen 1990/1131 sayılı davaya Adalet Bakanlığından
verilen 21.08.1991 tarihli 36714 sayılı yazıda “Yunanistan Medeni Kanununun
4. maddesinde yabancı, Yunan vatandaşları gibi aynı medeni haklardan
yararlanır hükmünün yer aldığı görülmekte ise de, pratikte yabancı
uyruklular için medeni haklardan yararlanmanın özellikle taşınmaz
mal edinme hakkının oldukça sınırlı tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu
konuda Dışişleri Bakanlığından intikal eden bilgilerden anlaşıldığına göre,
yabancıların bu ülkede gayrimenkul iktisabı ile ilgili mevzuatın gelişimi
şu şekilde oluşmuştur:
1924 tarihli ve 3150 sayılı Yunan kanunun 2/4. maddesine göre kararname
ile tayin olunacak sınır bölgelerinde yabancıların Tarım Bakanı-
nın izni olmadan taşınmaz mal edinmeleri yasaklanmıştır.
1925 tarih ve 7/9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde Ziraat
Nezaratenin izni olmadan yabancıların hudut bölgelerinde taşınmaz mal
edinemeyeceği belirtilmiş, hudut bölgeleri olarak Korfu adası ile etrafındaki
adacıkları, Yanya, Preveze, Şorina, Pellis, Seroz, Drama, vilayetleri
ile tüm Batı Trakya ve Sisam, Lesbos (Midilli) adası gösterilmiştir.
1927 tarihli 22/24 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yukarı-
da anılan kararname ile saptanan sınır bölgelerinde yabancı gerçek ve tüzel
kişilerin İçişleri, Tarım ve Savunma Bakanlıkları temsilcilerinden olu-
şan bir komisyonun izni olmadan taşınmaz mallar üzerinde ayni haklar
tesis edemeyecekleri öngörülmüştür. 1938 tarih ve 1366 sayılı kanun hükümlerine
göre Yunanistan’ın sahil ve sınır bölgelerinde ve Yunan adaları
nın sahil ve sınır bölgelerinde taşınmaz mal edinmeleri yukarıda belirtilen
komisyonun iznine bağlanmıştır.
1945/374 sayılı kanun hükümlerine göre, sınır ve sahil bölgelerinde
taşınmaz mal alacak kimselerin askeri bakımdan veya dış güvenlik yönünden
sakıncalı bir durum olmadığının mahalli garnizon komutanlığından
bir yazı ile belgelendirilmesi gerekmektedir.
31 Aralık 1948 tarih ve 710 sayılı kanunla Yunanistan’da yabancı ki-
şilerin taşınmaz mallarını serbestçe kullanmaları hususunda memleket
tarımının geliştirilmesi ve hikayesi bakımından Ziraat nezareti lehine bazı
müdahale imkanları bahşeden tüm mevzuat hükümleri Oniki Adaya da
teşmil edilmiştir.
24 Mayıs 1962 tarihli kararname ile sınır bölgeleri tayin edilen yerlerde,
yabancıların taşınmaz mallar üzerinde mülkiyet edinmeleri yasaklanmı
ştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Yunanistan’ın topraklarının yarısına tekabül
eden ve özellikle soydaşlarımızın yerleşik bulunduğu bölgelerde
Türk vatandaşı kişilerin taşınmaz mal edinmelerinin yasaklanması karşı-
716 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007
sında 1062 sayılı kanun 1. maddesi uyarınca karşı önlem alınması yoluna
gidilmiştir” denmektedir.
Adalet Bakanlığının İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderdi-
ği 21.06.1993 tarihli 25427 sayılı yazıda, AT (AB) üyesi ülkeler vatandaş-
ları ve Rum asıllı yabancılar için 31 Temmuz 1990 tarihinde yürürlüğe giren
1892/90 sayılı kanun hakkında bilgi verildikten sonra: “Yeni kabul
edilen esaslar da, mülk edinme serbestisi yerine sadece Yunanistan ve
Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları ile Rum asıllı üçüncü ülke
vatandaşlarına istisnai muamele yapılabilmesi imkanı getirmektedir…
Rum asıllı olmayan üçüncü ülke vatandaşlarının sınır ve kıyı bölgelerinde
gayrimenkul edinme imkanları şimdilik bulunmamaktadır” denmiştir.
Adalet Bakanlığının Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/631-
397 sayılı dosyasına gönderdiği 22.11.1995 tarih 54718 sayılı yazılarında,
Yunanistan’da yabancıların ve bu meyanda Türk vatandaşlarının miras
yoluyla taşınmaz mal edinmelerini engelleyen bir yasa hükmü bulunmadı
ğı, ancak Rum soyundan gelmeyen Türk vatandaşlarının Yunanistan’daki
taşınmazlar hakkında hazinenin el koyması, zaman aşımı sebebiyle
intikal, kamulaştırma gibi işlemlerle karşılaştığı, izinle satmaya teş-
vik edildiği, serbestçe tasarruf ve verasete konu olabilecek taşınmazların
kaldığının şüpheli olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda gösterilen Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazılar;
Türk vatandaşlarının Yunanistan’da taşınmaz malları tevarüs (miras) yoluyla
edinemeyecekleri, kök murisin ve ara murislerin ölüm tarihleri itibariyle
taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden Şili bir
karşılıklılığın bulunmadığını açıkça göstermektedir.
Murisin ölümünden sonra Yunanistan’da 31.07.1990 tarihinde yürürlü
ğe giren 1892/90 Sayılı Modernizasyon, Kalkınma ve Diğer Hükümlere
Dair Kanun, Yunanistan ve Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları
ile Rum asıllı üçüncü ülke vatandaşlarına sınırlamasız taşınmaz
edinme ve tasarruf imkanı getirmiş ise de, bu yasa Rum soyundan olmayan
Türk vatandaşlarına herhangi bir imkan sağlamamıştır.
Türk Hükümeti, 1062 Sayılı Mukabele Bilmisil Kanununa dayanarak
2.11.1964 tarihli 6/13801 sayılı kararla, Yunanistan vatandaşları için
karşılıklılık esasına göre sınırlamalar getirmiş, temlik yasakları koymuş;
bilahare 3.2.1988 tarihli 88/12492 sayılı kararla yasaklama getiren 1964
tarihli kararnameyi kaldırmış, 23.3.1988 tarihli 88/12752 sayılı kararla
da temlik yasağı dönemindeki taşınmazların Yunan vatandaşları adına
tesciline imkan tanımış olması ile Bakanlar Kurulunun 1.9.1997 tarihli
97/9901 sayılı kararı ile oluşturulan komisyonun 25.12.1998 tarihli ilke
kararı ve aynı komisyonun 19 Eylül 2001 tarihli kararı da, Tapu Kanununun,
4916 sayılı kanunla değişik 35. maddesi hükümlerini ortadan
kaldıracak nitelikte değildir.
Yargıtay Kararları 717
Esasen Tapu Kanunun 35. maddesindeki değişiklik ancak yürürlüğe
girmesinden sonraki miras bırakanlara uygulanabilir.
Oysa, temyize konu olan dava dosyasına gönderilen Adalet Bakanlığı
Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 25.8.2004 tarihli
059860 sayılı cevabi yazısında; “… Yunan uyruklu gerçek kişilerin
Türkiye’de miras yoluyla taşınmaz mal edinmelerine izin verilmesi, sadece
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsanma
giren yasal kısıtlamalara tabi alanlarda, miras yoluyla edinecekleri ta-
şınmaz malları tasŞye etmelerinin sağlanmasının uygun olacağı…” bildirilerek
yukarıda sözü edilen yazılarla çelişkiye düşülmüştür. Çelişki giderilmeden
hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,
iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme
yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
718 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007

Forum