Zorunlu Hizmetten Doğan Borç • Borcun Ayrintili Olarak Açiklanmasi Faiz •Alacağinin Borçludan Tahsil Edilmesi Yöntemi • Kefilin Sorumluluğu
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 13-03-2007 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 4038 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ
E: 2005/7250 K: 2005/9167 T: 18.10.2005
Zorunlu Hizmetten Doğan Borç • Borcun Ayrintili Olarak Açiklanmasi Faiz •Alacağinin Borçludan Tahsil Edilmesi Yöntemi • Kefilin Sorumluluğu
Özet: Zorunlu hizmet nedeniyle tahakkuk eden borcun hangi giderlerden oluştuğunu belirtmeyen ve sadece toplam gider tutarını içeren çizelgeye dayanılarak borcun ödenmesine yönelik hüküm kurulamaz.
Taahhüt belgesinde sarf giderlerinin sarf tarihinden itibaren işleyecek faizi de kabul edildiğine göre, bu faizin asıl alacaktan ayrı olarak hesaplanarak ve faizsiz olarak mahkeme kararına yazılması gerekir.
Kefilin üstlendiği borç miktarı aşılarak, kefil aleyhine hüküm kurulması da isabetsizdir.
Dava dilekçesinde 30.886.161.507 lira eğitim ve öğretim alacağının sarf tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Dava dilekçesinde davalının askeri öğrenci olarak eğitim gördüğü 20012002 eğitim ve öğretim döneminde akademik başarısızlık nedeniyle Deniz Harp Okulundan ilişiğinin kesildiğini, öğrenime başlarken verilmiş olan yüklenme senedi içeriğine göre öğrenime başladığı tarihten ilişiğin kesilmesi tarihine kadar adına yapılan harcamaları sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödeyeceğini taahhüt ettiğini, diğer davalının ise kefil olarak bu senedi imzaladığını, öğrenim sırasında yapılan harcamaları ödemeleri için davalı asıl ve kefile tebligat yapıldığını ancak talebin sonuçsuz kaldığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 30.886.161.507 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiş, mah
2772 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 80 • Sayı: 6 • Yıl 2006
kemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1 Davalı okula başlaması sırasında düzenlenen Bakırköy 14. Noterliğinin 01.09.1999 gün ve 44787 yevmiye nolu yüklenme senedinde “okuldan çıkarılmam halinde ” Silahlı Kuvvetler adına askeri öğrenci olarak öğrenime başladığım tarihten ilişiğimin kesilmesine kadar Milli Savunma Bakanlığınca zimmetime tahakkuk ettirilecek tazminat (Yiyecek, giyim, kuşam, öğrenci aylığı, kitap ve kırtasiye, vize, diploma, sınav ve benzeri harçlar, öğrenim ve eğitimin gerektirdiği ulaşım hizmetleri, şahsım için yapılan ilaç ve tedavi giderleri, barındırma giderleri) sarf tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için hesap edilecek kanuni faizi ile ödeyeceğimi yüklenirim” şeklinde bir taahhütte bulunmuştur. Davalı bu yüklenme senedine göre sorumlu olacağından herhangi bir şüphe yoktur.
Ancak; dosya içerisinde davalıya yapılan masrafları ayrıntılı şekilde gösteren bir çizelge bulunmayıp, masrafların toplam tutarını gösteren bir çizelge mevcuttur. Bu miktar içerisinde yüklenme senedinde davalıların sorumlu olacağını belirten masraflar dışındaki kalemlerin bulunması olası olup çizelge denetlemeye elverişli değildir.
Bu halde davalıya yapılan gerçek giderler ayrıntılı olarak saptanıp yüklenme senedine göre davalıların sorumlu olduğu kalemler dikkate alınarak bir hesaplama yapılması gerekirken, idarenin bildirmiş olduğu miktar doğru kabul edilerek, buna göre hesap yapan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2 Davalılardan alınan taahhütname gereğince adı geçenler sorumlu oldukları miktarı, sarf tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte ödemeyi kabul ettiklerinden mahkemece bütün alacağın sarf tarihinden (dönem sonundan) dava tarihine kadar işleyecek faizi hesap ettirilip bu miktarın faizsiz olarak ve asıl alacağında dava tarihinden itibaren faizi ile beraber davalılardan tahsiline (kefilin sorumlu olduğu miktarda gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, mahkemece infazı kabil olmayacak şekilde sarf tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.