Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İŞYERİNDE AYDA 10 GÜN 24 SAAT ÇALIŞAN İŞÇİ • FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ • DENKLEŞTİRME KURALI
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 27-11-2006 | Kategori: İçtihat | Okunma : 4192 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E: 2006/9­107 K: 2006/144 T: 05.04.2006

İŞYERİNDE AYDA 10 GÜN 24 SAAT ÇALIŞAN İŞÇİ • FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ • DENKLEŞTİRME KURALI

(1475 SK. m. 61; 4857 SK. m. 63)

Özet: İşyerinde 1 ayda 10 gün çalışan ve günlük çalışması 11 saat olan işçinin 1 haftada 77 saat çalıştığı kabul edilerek, 1475 Sayılı İş Kanunu çerçevesinde fazla ça­lışma ücreti hesaplanmalıdır.

İşçinin 4857 Sayılı Yasa dönemindeki çalışması için anılan yasanın 63. maddesi gereğince bir denkleştirme söz konusu olur.(*)

Taraflar arasındaki "Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama so­nunda; Ankara 9. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair veri­len 8.12.2004 gün ve 2004/994­939 sayılı kararın incelenmesi davalı ve­kili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.6.2005 gün ve 2005/10088­22571 sayılı ilamı ile,

(1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanunigerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

(*) Gönderen: Ali GÜNEREN, (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı)

2. Dava fazla mesai ve vardiya primi alacağına ilişkindir. İstekler hü­küm altına alınmış karar davalı vekiline temyiz edilmiştir.

Davacının ayda on gün, günde 24 saat süre ile davalı İdare bünyesin­de radyoling istasyonunda güvenlik görevlisi olarak çalışmak üzere görev­lendirildiği" konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

İstek konusu dönem 15.2.2002 ­1.8.2004 tarihleri arasıdır. Söz konusu sürenin bir kısmı 1475 sayılı İş Kanunu diğer kısmı halen yürürlükteki 4857 sayılı İş Kanunu dönemine rastlamaktadır. 1475 sayılı İş Kanunun 61. maddesine göre genel bakımından iş süre­si haftada en çok 45 saattir Bu süre üst sınırdır. 45 saatin üstünde yapı­lan çalışmalar fazla çalışma sayılır. 4857 sayılı İş Kanunun 63. maddesince ilke olarak çalışma süresi haf­tada en çok 45 saat olarak belirtilmiş devamında tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi işyerlerinde haftanın çalışılar günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 41. maddesine göre fazla çalışma, Kanunda yazılı ko­şullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. 63. madde hük­müne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ça­lışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalar­da toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Davacı işçi yanında diğer bir işçi ile nöbet tutmaktadır. Normal olarak günlük 24 saat çalışmanın 12 saatinde bir işçi kalan sürede diğer işçinin çalıştığı varsayılır. Çalışılan bu süre içerisinde bir saatin zorunlu yemek ve diğer ihtiyaçlar için harcandığı gözönüne alındığında davacı işçinin günlük çalışma süresi 11 saati aşmaz. Haftada çalışılan süre 77 saat eder. İkinci haftaya sarkan günler için günlük 11 saatten haftalık 33 saat çalışma mevcuttur. Gerek 1475 sayılı gerek 4857 sayılı Kanun döneminde haftalık çalışma süresi 45 saat kabul edildiğinden davacı işçinin 1475 sayılı Ka­nun döneminde birinci haftanın fazla çalışması 32 saatten hesaplama ge­rekir. 10 günlük sürenin ikinci haftaya sarkan üç gün için haftalık 45 saa­ti aşan bir çalışması bulunmadığından anılan günler için fazla çalışma üc­reti ödenmez. Davacı işçinin 4857 sayılı Kanun dönemindeki çalışması için örtülü bir denkleştirme söz konu olur. Çünkü anılan dönemde davacı işçi günde 11 saati aşan bir çalışması bulunmamaktadır. Her ay 10 gün çalıştığından kalan 20 gün için 4857 sayılı Kanunun 63.maddesi gereğince denkleştir­menin varlığı kabul edilir. Mahkemece aksine düşünce ile yazılı şekilde he­saplama yapılması bozmayı gerektirmiştir.

3. Davacının, Kapsam Dışı PersonelYönetmeliğinin 12.maddesinde belirtilen vardiyalı çalışmalara ilişkin koşullara uygun bir çalışması bulun­madığından vardiya primi isteği reddolunması gerekirken kabulü de ayrı

bir bozma nedeni sayılmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki ka­rarda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN:Davalı vekili


 

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra ge­reği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özel­likle davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de belirttiği üze­re, davacının radyolink istasyonlarında ikili ekipler halinde uyku ve zo­runlu ihtiyaçlar için gerekli olan süre nazara alındığında, günde 14 saat çalışıldığının kabulü ile Yüksek Dairenin bozma kararında belirtilen ilke­ler gözetilerek, fazla mesai ücreti yönünden alacak hesabının yapılması gerekmesine karşın, temyiz edenin sıfatı ile bu hususun, "kanun yoluna başvurma, kanun yoluna başvuranların durumunu ağırlaştıramaz" şek­linde özetlenen kuralın ve "aleyhe bozma yasağının" kapsamında bulun­ması karşısında, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme ka­rarının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 05.04.2006 gününde oyçokluğuy­la karar verildi.


Forum