BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler
Amaç Madde 1- Bu Kanunun amacı, bankalarca çıkarılan kredi kartları ve banka kartları ile kart çıkarma yetkisine sahip kuruluşlarca çıkarılan kredi kartlarının kullanımına ilişkin esasları, kredi kartı ve banka kartı kullanıcıları ile bankalar, kart çıkarma veya üye işyeri anlaşması yapma faaliyetinde bulunan kuruluşlar ve kartlı sisteme dahil olmak üzere kendileriyle üye işyeri anlaşması yapılan üye işyerlerinin bu kartların verilişi ve kullanımından doğan hak ve yükümlülükleri ile kart çıkaracak veya üye işyeri anlaşması yapacak kuruluşların faaliyet esaslarını düzenlemektir.
Kapsam Madde 2- Kart çıkarma veya üye işyeri anlaşması yapma faaliyeti gösteren kuruluşlar ile banka kartı ve kredi kartı işlemleriyle sınırlı olmak üzere bankalar, banka kartı ve kredi kartı kullanıcıları ile üye işyerleri bu Kanun hükümlerine tabidir.
Kendi işyerleri ile sınırlı olmak üzere, satışına aracılık ettikleri mal veya hizmetlerde vadeli satış ve alıcının borç alacak durumunun izlenmesinin sağlanması amacıyla gerçek veya tüzel kişilerce oluşturulan sistemler bu Kanun hükümlerine tabi değildir.
Bu Kanunda açıklık olmayan hallerde genel hükümler uygulanır.
Tanımlar
Madde 3- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Kurul; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,
b) Kurum; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,
c) Banka; 4389 sayılı Bankalar Kanununa tabi banka ve özel finans kurumlarını,
d) Banka kartı; ait olduğu bankanın kartlı sistemi içerisinde hamiline, mevduat hesabı ile bağlantılı olarak doğrudan ya da elektronik veya benzeri işlem cihazları aracılığı ile hesabın kullanımını ve diğer bankacılık hizmetlerini sağlayan, mülkiyeti kendilerine ait olmak üzere bankalarca çıkarılan kartı,
e) Kredi kartı; Banka veya kart çıkarma yetkisi ile kurulmuş şirketlerin, kurdukları sistem çerçevesinde veya yurtiçinde ya da yurtdışında kartlı sistem kurma veya kart çıkarma amacı ile kurulmuş şirketler ile yaptıkları anlaşmalara istinaden mülkiyeti kendilerine ait olmak üzere çıkardıkları, hamiline sağlanan kullanım sınırı dahilinde nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet temini ile her türlü ödemeleri yapma ve/veya ayrıca doğrudan ya da elektronik veya benzeri işlem cihazları aracılığıyla nakit çekme olanağı sağlayan kartı,
f) Kartlı sistem kuruluşu; Kredi kartı veya banka kartı sistemi kuran ve bu sisteme göre kart çıkarma veya kart kabulü konusunda üye işyeri anlaşması yapma yetkisi veren kuruluşları,
g) Kart çıkaran kuruluş; Sahip olduğu yetkiye istinaden kart düzenleyip veren bankalar ile diğer kuruluşları,
h) Üye işyeri anlaşması yapan kuruluş; Kart kabulünü sağlamak amacıyla işyerleriyle anlaşma yapan banka ya da kuruluşu,
ı) Üye işyeri; Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde kredi kartı hamiline mal ve hizmet satmayı veya nakit temin etmeyi, banka kartı hamiline kartın bağlı olduğu hesabın kullanımı suretiyle mal ve hizmet satmayı kabul eden gerçek veya tüzel kişiyi,
j) Kart hamili; Banka ve kartlı sistem kurma veya kart çıkarma yetkisi ile kurulmuş kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde bunlardan aldığı banka kartı veya kredi kartı aracılığı ile bu kartları kullanan kişilere sağlanan hizmetlerden yararlanan kişiyi,
k) Satış belgesi; Kartlı yapılan işlemler ile ilgili olarak üye işyeri tarafından düzenlenen, kart hamilinin işlemden doğan borcunu ve diğer bilgileri gösteren ve kart hamili tarafından imzalanan belgeyi,
l) Nakit ödeme belgesi; Bankalarca veya yetkili kılınan üye işyerlerince kredi kartı hamiline yapılan nakit ödemelerde düzenlenip kart hamili tarafından imzalanan belgeyi,
m) Alacak belgesi; Kart kullanılarak alınmış olan malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde üye işyeri tarafından düzenlenip, üye işyeri yetkililerince imzalanan belgeyi
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM Faaliyet Esasları
Faaliyet izni ve kuruluşların denetimine ilişkin usul ve esaslar Madde 4- Bankalar hariç, kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunmak isteyen kuruluşların Kuruldan izin almaları şarttır. Bu tür kuruluşların;
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Kurucularının;
1) Müflis veya konkordato ilan etmiş olmaması,
2) Tasfiyeye tabi tutulan bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazla bir oranda pay sahibi olmaması,
3) Hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılmakta olan bir bankada doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on ve daha fazla oranda veya bu oranın altında olsa dahi yönetim veya denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren pay sahibi olmaması,
4) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olması ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesi ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine muhalefet yahut basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, kara para aklama veya Devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da iştirak suçlarından dolayı hüküm giymiş bulunmaması,
c) Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının ada yazılı olması, tüzel kişi kurucuların yönetim ve denetimine sahip gerçek kişilerin kim olduğunun belgelenmesi ve kurucularda aranan şartları taşıması,
d) Nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş olan sermayesinin beş trilyon liradan az olmaması,
e) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması,
f) Faaliyete geçiş tarihinden itibaren üç ay içinde olmak üzere kurucular tarafından Kurum hesabına asgari sermayenin yüzde ikisi tutarında sisteme giriş payı yatırılması,
g) Bu Kanun kapsamındaki işlemleri gerçekleştirebilecek ölçüde yönetim, personel ve teknik donanıma sahip olunması, şikayet ve itirazlarla ilgili birimleri oluşturması
şarttır.
Faaliyet izninin verilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bu tür faaliyette bulunacak kuruluşların taşıması gereken diğer nitelik ve koşullar Kurul tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.
Kurum, bu Kanunun uygulanmasını izlemek amacıyla kuruluşlardan Kurulca belirlenecek esaslar ve örneklere uygun olarak her türlü cetvel, rapor ve mali tablolar ile ilgili bilgi ve belgeleri istemeye yetkilidir.
Birinci fıkra hükmüne istinaden faaliyet izni verilen kuruluşların, bu Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetler Kurum tarafından denetlenir. Bankalar hariç, kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunmak isteyen kuruluşların, yukarıda belirtilen şartları kaybetmesi veya bu Kanun ve bu Kanuna istinaden yürürlüğe konulan düzenlemelere ilişkin olarak verilen uygun süre zarfında aykırılıkların giderilmemesi halinde Kurulca bu Kanun kapsamındaki işlemlere ilişkin faaliyet izni kaldırılabilir.
Kuruluşlara faaliyet izni verilmesi ve kaldırılmasına ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.
Kuruluşların ana sözleşme, ortak değişiklikleri ve hisse devirleri Madde 5- Bankalar hariç, kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunan kuruluşların ana sözleşmelerinin değiştirilmesinde Kurumun uygun görüşü aranır. Kurumca uygun görülmeyen değişiklik tasarıları genel kurulda görüşülemez. Sicil memuru, Kurumun uygun görüşü olmaksızın ana sözleşme değişikliklerini Ticaret Siciline tescil edemez.
Bir kişinin, sermayenin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil eden payları edinmesi veya bir ortağa ait payların sermayenin yüzde onunu veya yüzde ellisini aşması sonucunu veren pay edinimleri ile bir ortağa ait payların yukarıdaki oranların altına düşmesi sonucunu veren pay devirleri Kurulun iznine tabidir. Ortak sayısının beşten aşağı düşmesine yol açan işlemler ile izin alınmadan yapılan pay devirleri pay defterine kaydolunmaz. Bu hükme aykırı olarak pay defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür. Oy hakkı edinilmesi ile hisselerin rehnedilmesinde de bu hüküm uygulanır. Yönetim veya denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren veya intifa hakkı tanınan hisse senetlerinin devri, yukarıdaki oransal sınırlara bakılmaksızın Kurulun iznine tabidir.
Sermayenin yüzde onunu ve daha fazlasına veya bu oranın altında olsa dahi yönetim veya denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren hisse senetlerine sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır.
Mesleki faaliyetin korunması Madde 6- Bu Kanuna göre kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma yetkisi olanlar dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişi aslen veya fer’an meslek edinerek kart çıkaramayacağı veya üye işyerleri ile anlaşma yapamayacağı gibi, ticaret unvanları ve her türlü belgeleri ile ilan ve reklamlarında bu işlerle uğraştıkları izlenimini yaratacak hiçbir kelime veya tabiri kullanamazlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tarafların Hak ve Yükümlülükleri ile Sorumlulukları
Kart çıkaran kuruluşlar Madde 7- Kart çıkaran kuruluşlar, kartların düzenli ve güvenli kullanımına, kart hamillerinin yeterli derecede bilgilenmesine, yaptıkları işlemlerden doğan borçlarını öğrenebilmelerine imkan veren sistemi, teknolojik gereksinimlere uygun olarak kurmak ve kartların çalınması veya kaybolması halinde kart hamilleri tarafından yapılacak bildirimlerin anında kendilerine ulaşmasını sağlayacak sistemi kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlüdür.
Kartların kullanılması bir kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa, kart çıkaran kuruluşlar bu tür bilgilerin gizli kalması amacıyla gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Herhangi bir hesap bakiyesi ile sınırlı olmaksızın kart çıkaran kuruluşlar, bu kartlar için kendi tespit edecekleri usuller çerçevesinde yapacakları değerlendirmeye istinaden bir kullanım sınırı tespit etmek zorundadır.
Bankalar için Bankalar Kanunu hükümleri saklı kalmak üzere Kurul, kart çıkaran kuruluşların genel ve bireysel risk sınır ve oranlarını bir yönetmelikle belirleyebilir.
Kart çıkaran kuruluşlar, sözleşme hükümlerine göre belirlenecek dönemler itibarıyla, kredi kartı hamilinin yaptığı işlemleri, toplam borcu, faizi, son ödeme tarihini ve son ödeme tarihinde ödenmesi gereken asgari tutarı gösteren bir hesap dökümü düzenlemek ve bunu son ödeme tarihinden makul bir süre önce kart hamiline yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür. Kart çıkaran kuruluşlar, kart hamillerinin bu hususlara ilişkin bilgileri başka etkin yollarla kolaylıkla öğrenebilmesini sağlayacak tedbirleri alabilir.
Kart çıkaran kuruluşlar, kartın verilmesi anında, kartın kullanım şekli, karta tahsis edilen limit, kartın kullanımından doğan borçların ödenme şartları ve usulü, sorumluluk halleri, kartın kaybı ve çalınması hallerinde hamilin yükümlülükleri ve hesap dökümünün öğrenilmesi yöntemi hususlarında kart hamilini bilgilendirmekle yükümlüdür.
Kart hamilinin, kartını kullanarak üye işyeri nezdinde yapmış olduğu işlemler nedeni ile hak ettiği mal ve hizmetin teslim edilmemiş veya ayıplı olması veya kart hamili ile üye işyeri arasındaki herhangi bir anlaşmazlık kartı çıkaran kuruluşa karşı ileri sürülemez.
Kart hamilleri Madde 8- Kartın kullanımından doğan sorumluluk, karta tanınan kullanım sınırının aşılması durumu da dahil olmak üzere, kart zilyetliğine geçtiği andan itibaren, kart hamiline aittir.
Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak zorundadır.
Kartın ya da ikinci fıkrada belirtilen bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yazı ile de teyit edilen sözlü bildirimden sonraki kart kullanımlarından sorumlu olmayıp, sorumluluk kart çıkaran kuruluşa aittir.
Kredi kartı hamili, kendisine kart çıkaran kuruluş tarafından 7 nci maddenin birinci ve beşinci fıkraları hükümleri uyarınca sağlanacak imkanlardan yararlanarak, ödemek zorunda olduğu borç miktarını ve harcamalarına ilişkin dökümü öğrenmek için gerekli özeni göstermek ve son ödeme gününe kadar sözleşme hükümlerine uygun olarak borcunu ödemek yükümlülüğündedir. Gerekli özenin gösterilmesine ve yazılı başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen hesap dökümü öğrenilemez ise, ödemenin yapılmamasının sonuçlarından hamil sorumlu tutulamaz.
Kredi kartı hamili, hesap dökümüne en geç son ödeme tarihinden itibaren otuz gün içinde, kart çıkaran kuruluşa yazılı olarak başvurmak suretiyle itiraz edebilir. Kredi kartı hamili, yazılı başvurusunda, hesap dökümünün hangi unsurlarına ve ne gerekçe ile itiraz ettiğini belirtmek zorundadır. Süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz edilmeyen hesap dökümü kesinleşir.
Banka kartı ile yapılan işlemlere işlem tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilmediği takdirde, işlem kesinleşmiş sayılır. Hesap dökümünün veya işlemin kesinleşmesi genel hükümlere göre dava hakkını ortadan kaldırmaz.
Kart hamili adresinde meydana gelen değişiklikleri, değişiklik tarihinden itibaren onbeş gün içinde kart çıkaran kuruluşa yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.
Kart hamili, kartın kullanımı sırasında üye işyerince talep edilmesi halinde kimlik belgesi ibraz etmek zorundadır. Kartta imza hanesinin kart hamili tarafından imzalanmış olması zorunludur.
Üye işyerleri Madde 9- Üye işyerleri kredi ve banka kartı ile işlem yapıldığını gösteren işaretleri, işyerinin girişinde ve kart hamilleri tarafından kolayca görülebilecek bir yere koymak, üye işyeri sözleşmeleri herhangi bir nedenle sona erdiği takdirde de, bu işaretleri kaldırmakla yükümlüdür. Üye işyerleri, herhangi bir nedenle geçici bir süreyle işlem yapılamadığı hallerde kart hamillerini uyarmakla ve üye işyerleri girişinde yer alan işaretleri kaldırmakla yükümlüdür.
Üye işyerleri, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarının bedelini kredi kartı ya da banka kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorundadır.
Üye işyerleri, mal ve hizmet bedellerinin kredi kartı ya da banka kartı ile ödenmesi veya nakit talep edilmesi halinde, üye işyeri anlaşması yapan kuruluş tarafından kendilerine verilen elektronik ya da mekanik cihazları kullanarak satış belgesi veya nakit ödeme belgesi düzenlemek ve bunu kart hamiline imzalatarak, imzalı asıl nüshayı muhafaza etmek ve bir nüshayı da kart hamiline vermek zorundadırlar. 14 üncü maddenin ispat yüküne ilişkin hükümleri saklıdır.
Kart kullanılarak satın alınmış bir malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde üye işyerleri alacak belgesi düzenleyerek imzalamak ve bir nüshasını kart hamiline verdikten sonra diğer bir nüshayı da muhafaza etmekle yükümlüdür.
Üye işyerleri kart ile ödemenin yapıldığı tarih itibarıyla satış belgesi düzenlemek zorundadır. Bu hükme aykırılık halinde satılan hizmet veya mal bedeli üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan talep edilemez.
Üye işyerleri, imza kontrolü yapmak ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlüdür. Gerekli görülen hallerde, mal ve hizmet bedeli karşılığını banka kartı ya da kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerden, kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgileri karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibraz etmeleri istenebilir. Bu kontrollerin yapılmamasından yararlanılarak gerçekleştirilecek haksız kart kullanımından doğan zararlardan üye işyerleri sorumludur.
Üye işyerleri, tek bir kredi kartı ile yapılacak ödeme tutarının belirli bir tutarı aşması halinde üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan kartın kabulü için yetki almakla yükümlü tutulmuş ise, bu sınırı aşan harcamanın tamamı için yetki almak zorundadır. Yetki almaktan kaçınmak amacıyla aynı ödeme işlemi için aynı anda birbirini takip eden birden fazla satış belgesi düzenlenemez. Bu sınırı aşan işlemlerin yetki alınmadan gerçekleşmesi durumunda üye işyerleri satılan hizmet veya mal bedelini üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan talep edemez.
Üye işyerleri, satış belgesi düzenlenmeksizin telefon ya da diğer iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla işlem yapılmasına olanak sağlamak üzere kuracakları sistemlerin güvenli bir şekilde çalışmasını temin etmekle yükümlüdür.
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar Madde 10- Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar kartın kabulü hususunda kart çıkaran kuruluştan onay alınmasını sağlayacak altyapıyı oluşturmakla yükümlüdür. Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar sözleşme yaptıkları işyerleri için işlem sınırı tespit edebilir.
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar sözleşme yaptıkları üye işyerlerine kart hamillerinin gerçekleştirdikleri işlem bedellerini sözleşme hükümlerine uygun olarak ödemek zorundadır.
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar, üye işyerlerinin kartların üzerindeki elektronik veya manyetik alandaki bilgileri elde etmelerini, sistemlerine kopyalamalarını ve herhangi bir surette muhafaza etmelerini önleyecek tedbirleri almakla yükümlüdür.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Sözleşmelere İlişkin Hükümler
Genel sözleşme şartları Madde 11- Kart çıkaran kuruluşlar, yazılı talepte bulunmayan kimseler adına hiçbir şekil ve surette kart çıkaramazlar.
Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile üye işyerleri arasındaki ilişkiler bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde yazılı sözleşme ile düzenlenir.
Kart hamiline kart çıkaran kuruluş ile imzalayacağı sözleşmenin bir örneği ile birlikte, sözleşme hükümleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur. Kart hamili ile yapılan sözleşme hükümleri açık, anlaşılır bir şekilde ve kolaylıkla okunabilecek puntolarla düzenlenir. Kart hamili ile yapılan sözleşmede temerrüd dahil her türlü faiz oranı, faiz benzeri diğer oranlar, ceza, ücret ve komisyon gibi parasal yükümlülüklere ilişkin hükümler ile kartın kayıp veya çalınması halinde ispat yüküne ilişkin şartlar ve sözleşmenin yenilenmesi ve feshine ilişkin hususlar taraflarca kolayca anlaşılabilecek belirli esaslara bağlanır. Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Bu hükümlerde yapılacak değişiklikler kart hamiline hesap dökümünde ya da ayrıca bildirilir. Bu fıkra hükmü uyarınca kart çıkaran kuruluş tarafından kart hamiline verilecek sözleşme örnekleri 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisinden istisnadır.
Bu değişikler bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden sonra kartın kullanılmaya devam olunması halinde, sözleşmede meydana gelen değişikliklerin kabul edildiği addolunur. Kart hamili her zaman yazılı olarak başvurmak suretiyle kartı iptal ettirmek ve sözleşmeyi sona erdirmek hakkına sahiptir.
Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilinin borcunu kart hamili için belirlenen kullanım sınırı dahilinde şahsen ödemeyi taahhüt eden bir veya birden fazla kefil gösterilmesi istenilmiş ise, bu kişilere de sözleşmenin bir örneğinin verilmesi zorunludur. Kart hamilinin borcu kefile bildirilmedikçe kefil için temerrüd durumunun oluşmayacağı sözleşmede gösterilir.
Faiz şartı Madde 12- Bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya bakiye üzerinden, o döneme ilişkin hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibariyle faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtlar hükümsüzdür. Nakit kullanımına ilişkin borçlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler
Satış belgesi ve imza gerektirmeyen işlemler Madde 13- İşlemin niteliği nedeniyle satış belgesi düzenleme imkanı olmayan hallerde kartlar, hamil tarafından çeşitli iletişim yöntemleri ile kart numarası bildirilmek veya imza yerine geçen kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici benzeri başka bir yöntemle işlem yapılmak suretiyle de kullanılabilir.
İspat yükü Madde 14- Kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden satış belgesi düzenlenmeksizin telefon ya da diğer iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükü üye işyerine aittir.
Kartın kullanımı bir kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici benzeri başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa, bunların kullanımı ile gerçekleştirilen işlemlere yapılacak itirazlarda ispat yükü kart hamiline aittir.
Ek kart Madde 15- Kart hamilinin yazılı talebi üzerine, üçüncü kişiler adına asli karta bağlı olarak ek kart düzenlenebilir. Asli kartın bağlı olduğu hesap bakiyesi ve bu karta tanınmış olan kullanım sınırı bakımından asli kart ile buna bağlı ek kartlar, tek bir kart gibi işlem görür.
Ek kart hamili, kart çıkaran kuruluşa karşı, kendi yaptığı harcamalardan doğan her türlü borç ve yükümlülükle sınırlı olarak asli kart hamili ile birlikte sorumludur.
Bilgi alışverişi, takas ve mahsup işlemleri Madde 16- Bu Kanun kapsamındaki işlemlere münhasır olmak üzere kart çıkaran kuruluşlar arasında yapılacak bilgi alışverişi ve/veya kartların kullanımından doğan borç ve alacakların takas ve mahsup işlemleri Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin 8 inci fıkrasının son cümlesi hükmü çerçevesinde kurulacak şirketler vasıtasıyla gerçekleştirilir.
Şikayet ve itirazlar Madde 17- Kart çıkaran kuruluşlar, kart ve ek kart hamillerinin kart kullanımıyla ilgili olarak yapacakları şikayet ve itirazlara ilişkin yazılı başvurularını, başvuru tarihinden itibaren yurtiçi kullanımlara ilişkin olanları onbeş iş günü, yurtdışı kullanımlara ilişkin olanları otuz iş günü içinde iadeli taahhütlü bir mektupla cevaplandırmak zorundadır. Kuruluşlar, kart ve ek kart hamillerinin şikayet ve itirazlarının ilgili birimlerine kolaylıkla ulaşmasını sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür.
Kartlı işlem belgeleri, bilgisayar kayıtları, bunların muhafazası ve suretleri Madde 18- Vergi mevzuatı uyarınca düzenlenmesi, muhafazası ve ibrazı zorunlu olanlar haricinde, kartlı işlemlerle ilgili tüm belgeler ve muhasebe kayıtları, kart çıkaran kuruluşlar ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca mikrofilm, mikrofiş şeklinde veya elektronik veya manyetik ortamlarda muhafaza edilebilir.
Tebligat Madde 19- Bu kanun uyarınca kart hamiline yapılacak ihtarlar sözleşmedeki adresine, kart hamilinin bu adresini değiştirdiğini yazılı olarak bildirmiş olması halinde ise bildirilen son adresine yapılır.
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden çekinirse veya adres değiştirilmiş ve yenisi bildirilmemişse, tebliğ olunacak evrak, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza karşılığında teslim edilerek, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarname gösterilen adresteki binanın kapısına asılır. Asılma tarihinden itibaren 15 günün bitiminde tebligat yapılmış sayılır. Yapılacak ihtarlar, yukarıdaki hükümleri içeren tebliğ tutanaklı zarfla gönderilir.
Hisse devir ve sisteme katılma payı Madde 20- Bankalar hariç olmak üzere, kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunan kuruluşlar bir önceki yıl kredi kartı cirosu toplamlarının on binde birini aşmamak kaydıyla Kurul tarafından her yıl için tespit edilecek orandaki meblağı, giderlere katılma payı olarak her yıl en geç mart ayı sonuna kadar Kuruma öder. Ödenmeyen gider payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
5 inci madde hükümleri çerçevesinde, devralan bakımından verilen hisse devir izinlerinde, hisseleri devralan ortaklar tarafından, devralınan hisselerin nominal bedelinin veya borsa değeri daha yüksek olduğu takdirde borsa değerinin binde beşi oranındaki tutar Kuruma ödenir.
Kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunan kuruluşlarca Kuruma ödenen tutarlar kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir.
ALTINCI BÖLÜM Ceza Hükümleri
İdari para cezaları Madde 21- Bu Kanunda yer alan idari para cezalarının uygulanması ile görevli ve yetkili olmak üzere, Kurul üyeleri ve Kurum Başkan Yardımcıları arasından Kurulca belirlenecek beş kişiden oluşan bir komisyon kurulur. Kurul komisyon üyelerinden birini başkan olarak atar. Komisyon, başkanın başkanlığında en az dört üyenin hazır buluması ile toplanır. Komisyon kararları en az üç üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır.
Komisyon tarafından gerekçesi belirtilmek suretiyle kart çıkaran kuruluşa;
a) 7 nci maddenin 3 üncü fıkrasına aykırılık halinde, 10 milyar lira,
b) 7 nci maddenin 4 üncü fıkrası uyarınca belirlenen oranlara uyulmaması halinde, 5 milyar liradan az olmamak üzere, aykırılık oluşturan tutarın yüzde biri tutarında,
c) 11 inci maddenin 1 inci fıkrasına aykırılık halinde 10 milyar lira,
d) 11 inci maddenin 3 üncü fıkrasına aykırılık halinde 10 milyar lira,
e) 17 nci maddeye aykırılık halinde 10 milyar lira
idari para cezası uygulanabilir.
İdari para cezalarının uygulanmasından önce ilgili kuruluşun savunması alınır. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde savunma verilmemesi halinde savunma hakkından feragat edildiği kabul edilir. İdari para cezaları Kuruma gelir olarak kaydedilir ve ilgili kuruluşa tebliğ edilir. Bu tebliğden otuz gün içinde ödenmeyen para cezaları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. İdari para cezalarının verilmesini gerektiren fiillere ilişkin aykırılıkların Kurumca verilen süre içinde giderilmemesi veya tekrarı halinde, verilen para cezası iki katı, ikinci ve müteakip tekrarlarda üç katı artırılarak uygulanır. Bu cezaların verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde idari para cezası verilmesini gerektiren aynı nitelikte bir fiil işlenmediği takdirde, önceki cezalar tekrarda esas alınmaz.
Bu maddeye göre ceza uygulama hakkı, aykırılığın vuku bulduğu tarihten itibaren beş yıllık zaman aşımına tabidir.
Bu maddede yer alan idari para cezaları, her yıl Ocak ayından geçerli olmak üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit edilecek yeniden değerleme oranı kadar artırılmak suretiyle bulunacak tutarlar üzerinden uygulanır.
Başkasına ait kartın haksız kullanımı Madde 22- Çalınan veya hamili tarafından kaybedilen ya da hamiline henüz ulaşmamış veya herhangi bir nedenle iptal edilmiş bir kredi kartını ya da banka kartını herhangi bir suretle ele geçirerek kullananlar, kredi kartı ya da banka kartını fiilen elinde bulundurmayıp, numarasını, şifre, kod veya bunlar yerine geçecek herhangi bir kullanım yöntemini herhangi bir suretle ele geçirerek, karta sağlanan hizmetlerden haksız olarak yararlananlar ile bu kartları bilerek ödemelerde kabul eden kişiler, iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve ortaya çıkan zararın beş katı ağır para cezasına mahkum edilirler.
Sahte kart veya belge düzenlenmesi Madde 23- Sahte banka kartı veya kredi kartı üreten veya bu kartları bilerek kullanan kişiler iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilirler.
Sahte kart yapımı ve basımında kullanılan teçhizatı bulunduranlar bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilirler. Sahte kart yapımında ve basımında kullanılmak üzere teçhizat imal edenlere verilecek cezalar bir misline kadar arttırılarak uygulanır.
Kart kullanılarak üye işyerinden satın alınmış bir mal veya hizmet bulunmaksızın satış yapılmış gibi gösterilerek satış belgesi veya kart hamiline nakit ödeme yapılmaksızın, yapılmış gibi gösterilerek nakit ödeme belgesi ya da bir malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali olmaksızın, olmuş gibi alacak belgesi düzenleyenler veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapanlar, iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası ve ortaya çıkan zararın beş katı ağır para cezasına mahkum edilirler.
Otomatik para çekme makinalarına müdahale Madde 24- Geçerli bir kart veya işlem olmaksızın her ne suretle olursa olsun otomatik para çekme makinalarına herhangi bir müdahalede bulunarak içindeki parayı alanlar, iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası ve ortaya çıkan zararın beş katı ağır para cezasına mahkum edilirler.
Gerçek dışı beyan ve belgelerde sahtecilik Madde 25- Banka kartı veya kredi kartını kaybettiği ya da çaldırdığı yolunda gerçek dışı beyanda bulunarak kartı bizzat kullanmaya devam eden veya başkasına kullandıran kart hamilleri ile bunları bilerek kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ortaya çıkan zararın beş katı ağır para cezasına mahkum edilirler.
Kart başvuru formunda, sözleşme veya eki belgelerde, sahtecilik yapanlar bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilirler.
İzinsiz kart çıkarma Madde 26- 4 üncü maddede belirtilen izinleri almaksızın kredi kartı çıkaran veya üye işyeri anlaşması yapan veya ticaret unvanları, her türlü belgeleri, ilan ve reklamları veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda bu işlerle uğraştıkları izlenimini yaratacak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve on milyar liradan yüz milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilirler. Ayrıca, bu kişilerin işyerlerinin kapatılmasına, ilan ve reklamlarının durdurulmasına ve toplatılmasına mahkemece karar verilir.
Bilgilerin saklanması yükümlülüğüne aykırı davranılması Madde 27- 7 nci maddenin ikinci fıkrası ve 9 uncu maddenin sekizinci fıkrası hükmüne kasten aykırı hareket eden kuruluşlar, üye işyerleri ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların işlerini fiilen yöneten görevli ve ilgili mensupları altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilir.
Kartların kullanılması için zorunlu olup gizli kalması gereken kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici başka bir yöntemin dikkatsizlik veya tedbirsizlik veya meslekte yetersizlik veya emir ve kurallara aykırılık nedeniyle açığa çıkmasına neden olan kart çıkaran kuruluşlar, üye işyerleri ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların işlerini fiilen yöneten görevli ve ilgili mensupları bir milyar liradan beş milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilirler.
Üye işyerlerinin cezai sorumluluğu Madde 28- 9 uncu maddenin 1, 2, 3 ve 4 üncü fıkralarına aykırı hareket eden üye işyerlerinin işlerini fiilen yöneten görevli ve ilgili mensupları bir milyar liradan beş milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilirler.
Diğer hükümler Madde 29- 22 nci maddede yazılı suçların üye işyeri, kart çıkaran veya üye işyeri anlaşması yapan kuruluş sahipleri, yetkilileri veya çalışanları tarafından işlenmesi halinde, bu fıkralarda öngörülen cezalar bir misline kadar arttırılarak uygulanır.
23 üncü maddenin 1 ve 2 nci fıkralarında yazılı suçların birden fazla kişiler tarafından birlikte işlenmesi halinde, bu fıkralarda yazılı cezalar yarıdan bir misline kadar arttırılarak uygulanır.
22 nci madde, 23 üncü maddenin üçüncü fıkrası, 24 üncü madde ve 25 inci maddenin bir numaralı fıkrasında yer alan suçlardan birini işleyen kimsenin göreceği ceza, meydana gelen zararı kovuşturma yapılmasından önce tamamıyla ödemiş olması halinde üçte birden üçte ikiye, kovuşturma sırasında ancak işin mahkemeye verilmesinden önce ödemiş olması halinde ise altıda birden üçte bire kadar indirilir.
22 nci maddede yer alan suçlar hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 524 üncü maddesi hükümleri uygulanır. 22 nci maddede belirtilen surette ele geçirilen kartları bilerek ödemelerde kabul eden kişiler hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Bu Kanuna göre suç teşkil eden fiiller başka kanunlara göre de cezayı gerektirdiği takdirde, en ağır cezayı gerektiren kanun maddesi uygulanır.
YEDİNCİ BÖLÜM Son Hükümler
Yönetmelikler Madde 30- Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik çıkarmaya Kurul yetkilidir.
Geçici Madde 1- Bu Kanun hükümleri kapsamına giren kuruluşlar durumlarını bir yıl içinde bu Kanun hükümlerine uygun hale getirmek zorundadırlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, bilgi alışverişi ve/veya kartların kullanımından doğan borç ve alacakların takas ve mahsup işlemleri yapmak amacıyla faaliyette bulunan şirketler, Kanunun yayımı tarihini izleyen üç ay içinde Kuruma bildirimde bulunmak şartıyla 16 ncı madde hükümlerine istinaden kurulmuş sayılırlar.
Geçici Madde 2- Bankalar hariç olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette bulunan ve faaliyetleri bu Kanun hükümleri kapsamına giren kuruluşlar, 4 üncü maddede öngörülen yönetmeliğin yayımı tarihinden başlayarak altı ay içinde Kuruma başvurarak gerekli izinleri almak zorundadır.
Yürürlük Madde 31- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme Madde 32- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Kredi kartları ve banka kartları, dünyadaki gelişime paralel olarak, ülkemizde de ödeme araçları içinde yerini almış bulunmaktadır.
Ülkemizde 1968 yılında kredilendirme imkanı olmayan ilk kredi kartı ihracı gerçekleşmiş, 1988 yılında büyük bankalar kart ihracına başlamış, Avrupa’ daki en hızlı gelişme yüzdeleri ile 2002 yılı sonu itibari ile 15.743.64 kredi kartına ulaşılmıştır. 2002 yılında kredi kartları ile toplam 25 katrilyon TL’nin üzerinde 638 milyon adet işlem gerçekleştirilmiştir.
Banka kartı çıkarılmasına 1987 yılında başlanmış olup 2002 yılı sonu itibari ile banka kartı sayısı 35.057.308 dir. Banka kartları ile 2002 yılında 123 katrilyon TL’nin üzerinde 8.550.552 adet işlem gerçekleştirilmiştir.
Banka ve kredi kartlarının kullanılabileceği işyerlerindeki elektronik terminal (POS) sayısı 495.718’e ulaşmıştır. Otomatik para çekme makinaları (ATM) 1987 yılı sonunda kurulmaya başlanmış olup, 2002 yılı sonu itibari ile sayısı 12.069 dur.
Yurtdışından gelen turistlerin kredi kartı kullanımı sonucunda 2002 yılında 1.261 milyon USD döviz girdisi sağlanmıştır. Türkiye’de ihraç edilen kredi kartlarının yurtdışında kullanımları sonucu aynı dönemde 543 milyon USD döviz transferi gerçekleşmiş ve ülkenin net döviz girdisi 718 milyon USD olmuştur.
Kartlı ödeme sistemlerinde yer alan bankalar, bu konudaki ihtiyaçları karşılayabilmek için Bankalararası Kart Merkezi’ni (BKM) 1990 yılında kurmuşlardır. BKM bu alandaki takas, hesaplaşma, otorizasyon ve yurtiçi kurallar geliştirme fonksiyonunu yerine getirmiştir. Yapılan yatırımlar ile söz konusu fonksiyonlar tamamen elektronik ortamda yapılır hale gelmiştir.
Yukarıda belirtilen rakamsal büyüklüklere ulaşılırken duyulan en büyük eksiklik, konuya ilişkin yasal bir dayanağın bulunmamasıdır. Kartlı ödeme sistemlerinin tarafları olan kart hamilleri, işyerleri, kredi kartı çıkaran ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların yanısıra uyuşmazlıkların çözümünde adli merciler ve emniyet güçleri de bu eksikliği hissetmişlerdir.
Sektörün sağlıklı gelişimi için; ana kavramların tanımlandığı, tarafların hak, yükümlülük ve sorumluluklarının belirlendiği, ispat yükünün açıklığa kavuşturulduğu, ilgili suçların ve cezaların belirlendiği özel bir yasa düzenlenmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünden hareketle bu Kanun tasarısı hazırlanmıştır.
Madde 1: Türkiye’de uzun zamandan beri kredi kartı ve banka kartı kullanımının var olması ve bunlardan doğan ilişkilerin mevcut hukuki düzenlemeler içerisindeki yerinin net olarak tespit edilememesi ve sorunların çözümünde zorluklarla karşılaşılması nedeniyle bu işlemlere ve bu işlemlerin taraflarını oluşturan kişilere ilişkin olarak yasal bir düzenleme getirmek amacıyla bu Kanun hazırlanmıştır.
Madde 2: Kartlı işlemler alanında çok çeşitli ürünler mevcuttur. Örneğin telefon kartları, mağaza kartları, indirim kartları gibi çeşitli kuruluşların hizmetlerini yaygınlaştırmak amacıyla sundukları ve “kart” adı altında kullanılan araçlar bulunmaktadır.
Bu çok çeşitli ürünlerden kredi kartı ve banka kartı haricindekiler, yeni hukuki ilişkiler yaratmamakta, sadece işlemlerin kolay yürütülmesini, bazen de yalnızca reklamını sağlamaktadırlar.
Ancak, banka kartları ve kredi kartları, kullanımları özellik arz eden ve farklı hukuki ilişkilerin, farklı sorumlulukların doğumuna yol açan araçlar olup, özel bir düzenlemeyi gerekli kılmaktadırlar.
Bu düşünce çerçevesinde, “kapsam” maddesinde Kanunun sadece banka ve kredi kartlarını konu aldığı belirtilerek, bu kartlarla ilgili sistem içinde yer alan kuruluş ve kişilerin Kanuna tabi olmaları öngörülmüştür.
Madde 3: “Kurum”, “Kurul” ve “Banka” kavramları 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer aldığı şekliyle tanımlanmıştır.
“Banka Kartı” ve “Kredi Kartı” kavramlarının tanımlarına ise, bunlardan ilkinin sadece bir banka tarafından; buna karşılık diğerinin 4 üncü maddeye göre kurulan ve faaliyete geçen kuruluşlarca da bir gayrinakdi kredi ilişkisine dayalı olarak çıkartılabileceğinin açıklığa kavuşturulması düşüncesi ile yer verilmiştir.
Kredi kartı sisteminin açıkça ortaya konulabilmesi amacıyla da, sisteme dahil olan taraflar tanımlanmıştır. Zira, banka kartı veya kredi kartı sistemi, kartlı sistem kuruluşu, üye işyeri anlaşması yapan kuruluş, kart çıkaran kuruluş ve üye işyerlerinin kendi aralarındaki sözleşme ilişkilerinin üzerine kurulmuş bulunmaktadır.
Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar, kartlı sistemi kuran kuruluştan yetki almak suretiyle işyerleri ile anlaşma yapan ve bu işyerlerinde kartlı sistem dahilinde ödeme yapılmasını sağlayan kuruluşlardır. Bunlar sadece, bu alanda faaliyet gösteren şirketler olabilecekleri gibi, aynı zamanda kart çıkaran veya kartlı sistemi kuran kuruluşlar da olabilmektedirler. Böylesi bir durumda ise, sistemde yer alan birden fazla taraf sıfatı, tek bir kuruluşun bünyesinde birleşmektedir.
Üye işyerleri de, yukarıda sözü edilen anlaşma ile sisteme dahil olmaktadır.
Kartlı sistem kuruluşları, kurdukları sisteme dahil olmak isteyen diğer kuruluşlara (üye işyeri anlaşması yapan kuruluş ve kart çıkaran kuruluş) sözleşmeler ile biri üye işyerleri ile anlaşma yapılması ve diğeri de kart çıkartılması olmak üzere iki temel yetki vermektedirler.
Kart çıkaran kuruluş, kartlı sistem kuruluşu ile yaptığı sözleşme ile almış olduğu yetkiye dayalı olarak sistemde kullanılacak kartları müşterilerine pazarlamakta ve bu aşamada kart hamili sıfatıyla kişiler sisteme dahil olmaktadırlar.
Yukarıda açıklanan bu taraflar etrafında gelişen sistemde işlemlerin çoğunluğu elektronik ortamda gerçekleşmekte ve işlemlerin tevsiki, işyerlerinde kullanılan POS veya mekanik cihazlar veya daha sonra gündeme gelebilecek başka araçlarla düzenlenen “Satış Belgesi”, “Nakit Ödeme Belgesi” ve “Alacak Belgesi” gibi belgelerle yapılabilmektedir. Belgeler, sistem dahilinde düzenlenip, borçlu tarafından imzalandıktan sonra, taraflarca birer nüsha olarak muhafaza edilmekte ve bunlara özellikle uyuşmazlıkların çözümünde başvurulabilmektedir.
Madde 4: Kartlı işlemler, bankacılık faaliyeti dahilinde olduğu ve bankalar kuruluşta ve faaliyete geçme aşamasında özel izinler almak zorunda bulundukları için, bu Kanunda bankalar özel izne tabi tutulmamışlardır.
Kartlı sistem kuruluşlarının faaliyeti kredilendirme olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu kuruluşların faaliyetleri izne tabi tutulmamıştır. Ancak, bunların aynı zamanda kart çıkaran kuruluş veya üye işyeri anlaşması yapan kuruluş olmaları halinde izin almaları gerekmektedir.
Kart çıkaran kuruluşlar ile üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların ise, bu alanda faaliyet gösterebilmelerinin, onlara ilişkin belirli bir güvenirliğin sağlanması ile mümkün olabileceği kuşkusuzdur. Bu nedenle kuruluş ve faaliyet izni için özel şart ve koşulların öngörülmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu şart ve koşullara ilişkin belli başlı olanlar dışında, Kanunda ayrıntılı şekilde yer verilmesi, günün değişen şartlarına uyum sağlanmasını zorlaştıracağı için, kuruluş ve faaliyete geçme iznine ilişkin diğer koşul ve şartların yönetmeliklerle düzenlenmesi tercih edilmiştir.
Kanunda sayılan şartlar arasında, kart çıkaran kuruluşların anonim şirket şeklinde kurulması, kurucularının maddede belirlenen özelliklere sahip olması, hisse senetlerinin nakit karşılığı ve tamamının ada yazılı olması ve sermayenin belirlenen miktardan az olmaması gibi hususlar yer almaktadır.
Diğer yandan, Bankalar Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu gibi kanunlarda öngörülen, gözetim ve denetim otoritesinin, denetiminden sorumlu olduğu sistemden kaynak sağlaması prensibine paralel olarak, kartlı sistem kuruluşlarının sisteme girerken asgari olarak öngörülen sermayenin yüzde ikisi tutarındaki meblağı Kurum bütçesine yatırması ilkesi benimsenmiştir.
Madde 5: Maddeyle, kart çıkarma veya üye işyerleri ile anlaşma yapma faaliyetinde bulunan kuruluşların denetim ve gözetim otoritesince etkin bir şekilde takip edilebilmesini teminen, kuruluşların ana sözleşmelerinin değiştirilmesinde Kurumun uygun görüşünün aranması esası benimsenmiştir. Ayrıca, kuruluşların sermayeleri üzerinde, maddede belirlenen oranlardaki pay edinimleri ve devirleri ile yönetim veya denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren veya intifa hakkı tanınan hisse senetlerinin devrinin de Kurulun iznine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Kuruluşların sermayesinde yüzde onunu ve daha fazlasına veya bu oranın altında olsa dahi yönetim veya denetim kurullarına üye belirleme imtiyazı veren hisse senetlerine sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıması şartı getirilmiştir.
Madde 6- Kredi kartı bir ödeme aracı ve bunun gereği olarak bir gayrinakdi kredi ilişkisi oluşturduğundan büyük ölçüde güven unsurunu temel almaktadır. Bu unsur nedeniyle, kart çıkaran kuruluşların belli nitelikleri haiz bulunması gerekmekte ve faaliyetlerinin denetim altına alınması kaçınılmaz olmaktadır. Nitekim, madde bu amaçla getirilmiş ve yetkisiz olarak faaliyette bulunmak yasaklanmıştır.
Madde 7: Kart çıkaran kuruluşlar, sistemde kullanılan kartları pazarlamak, bunların kullanıcılara ulaşımını sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedirler. Bu faaliyetlerin, gereği olarak yapmaları zorunlu olan ilk unsur, kart hamillerinin kartı kullanmaları için gereken hizmeti sağlamaktır. Bu kapsamda olmak üzere, kartların güvenli kullanımı için gizli kalması gereken bilgiler saklanmalı ve özellikle kredi kartı kullanımından doğan borçların ne koşullarla ödeneceği hususunda kart hamili bilgilendirilmelidir. Diğer taraftan, kartların çalınması veya kaybolması halinde kart hamilleri tarafından yapılacak bildirimlerin anında kart çıkaran kuruluşlara ulaşmasını sağlayacak sistemin kesintisiz olarak kart hamillerinin hizmetine açık tutulması, kötüniyetli kullanımların önlenmesi açısından büyük önem arz ettiğinden bu husus da madde de belirtilmiştir.
Kredi kartı hamillerinin bilgilendirilmesi, kartla yapılan ödemelerin ayrıntılı dökümünün hamilin kolayca öğrenebilmesinin sağlanmasına bağlı bulunmaktadır. Kartlı işlemler piyasasında teknolojinin hakim olduğu düşünüldüğünde kart çıkaran kuruluşların yazılı bildirimin yanısıra çok farklı hizmetlerle bu bilgilendirmeyi sağlayabilecekleri görülmektedir.
Kart çıkaran kuruluş mümkün olan her imkanı kart hamiline sunmak, kart hamili de bu imkanlardan yararlanarak borcunu öğrenip, ödemek durumundadır. Bunun haricinde bir bildirim usulünün, sistemin işleyişine ve gelişimine ayak uyduramayacağı kuşkusuzdur. Zira çok geniş bir kullanıcı kitleye hitap eden kuruluşların, tebligatla kaybedecekleri zaman ve bunun maddi külfeti kart hamillerine sunulacak daha başka hizmetlerin geri kalmasına neden olacaktır. Doğaldır ki, bu sistemin işlemesi kart hamilinin bilinçlenmesi, haklarını ve yükümlülüklerini tam olarak öğrenmesi ile mümkün kılınmaktadır. Bu imkanı sağlayacak olan ise, kartı kullanıcılara sunan kuruluşlardır. Kart çıkaran kuruluş, kartın verilmesi anında müşteriye gerekli açıklamaları yaparak, sistemin nasıl işlediğini anlatmak durumundadır. Diğer yönden kredi kartı temel özelliği olan ödeme aracı işlevini yerine getirebilmek için üye işyerine karşı kart hamili lehine mücerret bir ödeme taahhüdünde bulunmakta ve böylece kart hamiline bir gayrinakdi kredi sağlamış olmaktadır. Bu yapı, bir gayrinakdi kredi ilişkisini ortaya koymakta ve belirli sınırlamalara uyulması gereğini doğurmaktadır.
Bu amaçla, kart çıkaran kuruluşun bir banka olması halinde Bankalar Kanunundaki genel ve bireysel risk sınırlamasına tabi olacağı kuşkusuzdur. Buna karşılık banka dışındaki kart çıkaran kuruluşlar hakkında sınıra ilişkin bir düzenleme mevcut bulunmadığından, gerekmesi halinde Kurula bu alanda düzenleme yapma yetkisi tanınmıştır.
Ayrıca, herhangi bir hesap bakiyesi ile sınırlı olmaksızın kart çıkaran kuruluşlara, bu kartlar için kendi tespit edecekleri usuller çerçevesinde yapacakları değerlendirmeye istinaden bir kullanım sınırı tespit etme yükümlülüğü getirilmiştir.
İşlemin illetten mücerret olmasının bir sonucu olarak, kart hamilinin, kartını kullanarak üye işyeri nezdinde yapmış olduğu işlemleri nedeni ile hak ettiği mal ve hizmetin teslim edilmemiş veya ayıplı olmasının veya kart hamili ile üye işyeri arasındaki herhangi bir anlaşmazlığın kartı çıkaran kuruluşa karşı ileri sürülemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Madde 8: Kartlı sistemde ödemelerini kartla yaparak sistemin hayata geçmesini sağlayan kart hamilleri, kendilerine bir çok imkan sunan bu sözleşmeden yararlanırken, sistemin risklerinin ve doğuracağı sorumlulukların da bilincinde olmalıdırlar.
Bu gerçek gözönüne alınarak, kart hamillerine kartın güvenli kullanımını sağlayan bilgileri saklama yükümlülüğü getirilmiştir.
Kart çıkaran kuruluşların da, kartın verilmesi anında kartın kullanım şekli, kullanımından doğan sorumluluk halleri, tanınan limit miktarı konusunda, hamilleri bilgilendirmesi kartın sağlıklı kullanımı açısından gerekli bulunmaktadır. Ayrıca hamiller, kartın kullanılmasını gerektiren bir kod numarası, şifre veya benzeri gizli bilgileri güvenli şekilde korumak ve başkalarınca kullanılmasına engel olacak önlemleri almak zorundadır.
Bu durumda, kural olarak tahsis edilen limiti aşan miktar da dahil olmak üzere, kartın kullanılmasından doğan sorumluluğun kart hamiline ait olması gerekeceği kuşkusuzdur.
Kartın kaybı ve çalınması halinde ise, kart hamilinin sorumluluğunun ne zaman sona ereceği hususunda doktrinde çok farklı görüşler mevcut olmakla birlikte, Yargıtayın kartın kaybı veya çalınması halinde, kart hamilinin bu durumu öğrenir öğrenmez kart çıkaran kuruluşa yapacağı ve daha sonra yazılı bildirimle teyid edilecek olan sözlü bildirim tarihinden sonraki kullanımlardan kart hamilinin değil, kart çıkaran kuruluşun sorumlu olacağı hususundaki yerleşik içtihadı uygulamaya esas teşkil etmiştir. Maddede uygulamada yerleşen bu esas benimsenmiştir.
Ayrıca, yukarıda açıklanan ve kart çıkaran kuruluşun yükümlülükleri arasında sayılan “bilgilendirme ve kart hamilinin borcunu kolayca ödeyebilmesini sağlama” yükümlülüğünün karşılığı olarak, kart hamillerinin de kendilerine sunulan imkanları öğrenip kullanmaları gerekmektedir. Bu karşılıklı yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile sistem düzenli ve süratli işleyebilecek ve kart hamili en iyi hizmeti alabilecektir. Bununla birlikte, her türlü imkanı kullanmak için gereken özeni gösteren ve buna rağmen ulaşmak istediği bilgiyi alamayan kart hamiline bir sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmayacağı kuşkusuzdur.
Ayrıca, kart hamillerinin kartlarını kaybetmeleri veya çaldırmaları halinde doğabilecek zararlara karşı bir önlem olarak, kartla yapılan işlemlerde kimlik kontrolü ve imza kontrolü yapılmasına yönelik düzenlemeye gidilmiştir.
Kart çıkaran kuruluş, sözleşme hükümlerine göre belirlenecek dönemler itibarıyla, kredi kartı hamilinin yaptığı işlemleri, toplam borcu ve son ödeme tarihini içeren bir hesap dökümünü, hem işlemler hakkında onu bilgilendirmek, hem de borcunu ödemesi için kart hamilinin bilgisine sunmak durumundadır. Kart hamilinin içeriğini kontrol edeceği hesap dökümünde yer alan işlemlerle ilgili olarak, kendisine ait olmadığını veya mükerrer talep edildiğini tespit ettiği işlemlere veya yanlış yazılan işlem tutarlarına itirazlarını kart çıkaran kuruluşa yazılı olarak bildirmesi gerekmektedir.
İtiraz süresi son ödeme tarihinden itibaren 30 gün olup, böylece kart hamillerine itiraz edebilmek için uzunca bir süre tanınmış olmaktadır. Kart hamili, kart çıkaran kuruluşa vereceği itiraz dilekçesinde, hesap dökümünde yer alan hangi unsura itiraz ettiğini bildirdiği taktirde, kart çıkaran kuruluş da itiraz konusu işlemle ilgili araştırmalarına başlayıp, (üye işyerlerinden satış belgesi temin etmek gibi) itirazı sonuçlandırılabilecektir. Salt “itiraz ediyorum” şeklindeki bir itirazın ise değerlendirilmesi fiilen mümkün değildir.
Buna paralel olarak, hesap özetinde yer alan unsurlara son ödeme tarihinden itibaren 30 gün içinde usulüne uygun olarak itiraz etmeyen kart hamilinin, kart çıkaran kuruluşa karşı artık itiraz imkanı kalmamalı ve kart çıkaran kuruluş açısından hesap dökümü kesinleşmelidir. Bu kesinleşme kart çıkaran kuruluş ile kart hamili arasındaki ilişkiye münhasır olduğu için sistemdeki diğer kuruluşların bu kesinleşmeden yararlanması veya bu süreden sonra yapılacak itirazların reddi hususunda kart çıkaran kuruluşu zorlamaları düşünülemeyecektir. Dolayısıyla yapılan itirazlarda bu sürenin gözönüne alınıp alınmaması tamamen kart çıkaran kuruluşun yetkisinde olmaktadır. Kart hamiline itiraz için hiç süre öngörülmemesi ve hesap dökümünün bu süre sonunda kesinleşmemesinin, sonuçta alacakların tahsilini sürüncemede bırakacağı ve kartlı sistemin gelişmesini engelleyeceği kuşkusuzdur.
Banka kartında ise, kredi kartından farklı olarak, gerek ATM’lerde gerek üye işyerlerinde kullanımı sırasında mutlaka şifre, kod veya bir diğer gizli bilginin kullanılması gerekmektedir. Banka kartının bu özelliği nedeniyle kart hamili dışında kartın kullanılması mümkün olmadığından, kredi kartında öngörülen itiraz usulü burada öngörülmemiş, sadece 30 günlük itiraz süresi belirlenmekle yetinilmiştir.
Hesap özetinin, kart çıkaran kuruluşa karşı kesinleşmesinin, kart hamilinin üye işyerlerine karşı yapacağı başvuru hakkını engellemeyeceği açıktır. Ayrıca, kart hamilinin, kart çıkaran kuruluşa karşı da diğer yasalardan doğan hakları saklı bulunmaktadır.
Kart hamilinin kart çıkaran kuruluşla irtibatını sağlayan unsurlardan olan adreste meydana gelecek değişikliğin kart çıkaran kuruluşa bildirilmesi, aksi durumda, bildirilen son adresin esas alınması ile uygulamada bu konuda yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır.
Kart hamiline, karttaki imza hanesini imzalama ve kartın kullanımı sırasında üye işyerince talep edilmesi halinde kimlik belgesi ibraz etme zorunluluğu getirilmiş ve kartın üçüncü kişilerce herhangi bir surette ele geçirilerek kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Madde 9- Kartla ödemelerin gerçekleştirildiği birimler olan üye işyerleri, sistemin işleyebilmesi, kart hamillerinin kartla ödeme yapabilmeleri için, her şeyden önce sisteme dahil olduklarını müşterilerine duyurmak durumundadırlar. Bu duyuru, günümüzde belirli amblemlerin dükkan girişlerine yapıştırılması suretiyle yapılmaktadır.
Üye işyerleri sistemden ayrıldıklarında ya da geçici olarak kart kabul edemedikleri durumlarda, bu amblemleri kaldırmak zorundadırlar. Aksi durumda, kartla ödeme yapacağı düşüncesiyle üye işyerine gelen müşterinin, sözleşme akdedildikten sonra kartla ödeme yapamayacağını öğrenmesi ve mağdur olması sözkonusu olabilecektir. Bununla birlikte, geçici olarak kart kabul edilmemesi teknolojik donanımda meydana gelen arızi aksaklıkları içermemektedir. Ancak, sözkonusu aksaklığın işyeri sahipleri veya görevlileri tarafından farkedilmesiyle birlikte bu durumun hizmet veya mal satın almak üzere üye işyerine gelen tüm kart hamillerine bildirilmesi ve üye işyerlerinin girişinde yer alan ve kart kabulünün mümkün olduğunu belirten amblemlerde buna ilişkin tedbirlerin alınması zorunludur.
Diğer yandan, teknolojik donanımda aksaklık olmadığı halde, talep yoğunluğu veya üye işyerinin nakit para ihtiyacının temini gibi amaçlarla kart hamillerinin mal ve hizmet alımlarında nakit ödeme yapmaya zorlanmaları hallerinin tespiti halinde, üye işyerlerinin Kanunda öngörülen müeyyidelere tabi olacağı kuşkusuzdur.
Üye işyerleri, yaptıkları anlaşmalarla, kartla ödemeleri kabul edeceklerini üye işyeri anlaşması yapan kuruluşa taahhüt etmekte ve bu bağlamda kart hamilleri lehine de bir hak doğmaktadır. Bu hak, kart hamillerine üye işyerinin anlaşmasına dayanarak kartla ödemenin kabul edilmesi hususunda işyerini zorlayabilme imkanını vermektedir. Kart hamili lehine doğan bu hakkı daha açıkca ortaya koyabilmek amacıyla Kanunda üye işyerlerine kartla ödemeyi kabul zorunluluğu getirilmiştir.
Üye işyerlerince satış ve nakit ödeme belgesi düzenlenmesine ilişkin esaslar getirilmiştir.
Üye işyerleri, kart kullanılarak satın alınmış bir malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde alacak belgesi düzenleyerek imzalamak ve bir nüshasını kart hamiline verdikten sonra diğer bir nüshayı da muhafaza etmekle yükümlü tutulmuştur.
Kartla ödeme yapılırken tanzimi gereken belgelerin düzenlenmesi üye işyerinin yükümlülüğünde olup, düzenlenen belgelerin mutlaka işlem tarihini taşımaları gerekmektedir.
Kartın haksız kullanımını önleme amacına yönelik olarak üye işyerlerine imza kontrolü yapmak ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmek yükümlülüğü getirilmiş ve bu kontrollerin yapılmaması durumunda doğan zarara üye işyerlerinin katlanması esası benimsenmiştir. Ayrıca, gerekli görmeleri halinde, üye işyerlerinin mal ve hizmet bedeli karşılığını banka kartı ya da kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerden, kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgileri karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibraz etmeleri isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yine kartın haksız kullanımını ve sistemdeki tarafların bundan zarar görmesini önlemek amacıyla, tek bir kredi kartı ile yapılacak ödeme tutarının belirli bir tutarı aşması halinde üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan kartın kabulü için yetki almakla yükümlü tutulmuş ise üye işyerine, sınırı aşan harcamalar için üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan yetki aldıktan sonra işlem yapması yükümlülüğü getirilmiştir.
Üye işyerlerinin, satış belgesi düzenlenmeksizin telefon ya da diğer iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla işlem yapılmasına olanak sağlamak üzere kuracakları sistemlerin güvenli bir şekilde çalışmasını temin etmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Madde 10- İşyerlerinin kartlı ödeme sistemine girişleri, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarla yaptıkları anlaşmalar sonucunda olmaktadır. Dolayısıyla anlaşmayı yapan kuruluşlar, işyerinin sistem dahilinde çalışmasını sağlayan hizmetleri sunmak durumundadırlar. Bu kapsamda üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlara, limiti aşan işlemlerde onay alınmasını sağlayacak altyapıyı oluşturulması ve işlem bedelini sözleşme hükümlerine uygun olarak işyerine ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Madde 11- Kart çıkaran kuruluşlarca talepte bulunmayan kişilere de kart gönderildiği ve uygulamada bundan kaynaklanan pek çok sorunun yaşandığı görülmektedir. Bu sorunlarla karşılaşılmamasını teminen, kart çıkaran kuruluşların yazılı talepte bulunmayan kimseler adına hiçbir şekil ve surette kart çıkaramayacakları hükme bağlanmıştır.
Kanunda, banka ve kredi kartı uygulamasında karşımıza çıkan dört tarafın temel hak ve yükümlülükleri öngörülmüş olup, taraflar bu Kanun hükümlerini dikkate alarak aralarındaki ilişkileri sözleşme ile düzenleyeceklerdir.
Kart hamillerinin kartın kullanım şekli, kartın kullanımından doğan borçlarını ödeme şartları ve usulü, sorumluluk halleri, kartın kaybı veya çalınması halinde yükümlülükleri ve hesap dökümünün öğrenilmesi yöntemleri hususunda bilgilendirilmeleri zorunlu olduğundan, özellikle kart hamilleri ile yapılan sözleşmelerin, sözleşmenin yapıldığı anda açık, net, kolayca anlaşılabilecek ve görülecek şekilde yazıya dökülmesi gerekmektedir. Ayrıca kart hamiline sözleşmenin bir örneği verilecektir.
Kart sözleşmeleri genellikle bir kez yapılıp süreklilik gösteren sözleşmelerdir. Değişen piyasa ve ekonomik koşullar doğrultusunda faiz ve komisyon oranları, ücret tutarları hep aynı kalamayacağı gibi, bunlarda yapılan her bir değişiklikte sayıları milyonlarla ifade edilen kart hamilleri ile yeniden yazılı sözleşme yapılması fevkalade zordur. Bu nedenle, kart hamiline hesap dökümü ile bu değişikliklerinden bilgi verilmesi uygun bir yöntem olarak öngörülmüş ancak, bu değişiklerin bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği hükme bağlanmıştır. Kart hamili bu değişiklikleri öğrendikten sonra kartla işlem yapmaya devam ederse, bu durumda söz konusu değişiklikleri kabul etmiş sayılacaktır. Zira kart hamiline maddede belirtilen sürede ve kartla herhangi bir işlemde bulunmaksızın, bakiye borcunu eski koşullarla ödeyerek sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanınmaktadır. Böylece kart hamiline kartlı işlemlerin özelliklerine uyan ve yeterli yasal bir koruma getirilmiş olmaktadır.
Sözleşmenin herhangi bir tarafça sona erdirilmesi durumunda, fesih tarihinde kart hamilinin kart çıkaran kuruluşa henüz ulaşmamış, dolayısıyla tahsil edilmemiş borcunun olması halinde, borç bakiyesinden kart hamilinin sorumlu olacağı da açıktır.
Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilinin borcu için kefil gösterilmesinin istenmesi halinde, Borçlar Kanunu hükümlerine paralel olarak, kefilin sadece sözleşmede yer alan ve kefil olmayı kabul ettiği miktar olan kart hamilinin kullanım limiti dahilinde sorumlu olması esası benimsenmiştir. Kefillere de sözleşmenin bir örneğinin verilmesi ve kart hamilinin borcunun kefile bildirilmedikçe kefil için temerrüd durumunun oluşmayacağının sözleşmede açık bir şekilde belirtilmesi yasal bir zorunluluk olarak getirilmiştir.
Madde 12: Kartlı sistemlerde ödemelerini kartla yaparak sistemi kullanan kart hamillerinin, kendilerine bir çok imkan sunan bu sözleşmeden yararlanırken, sistemin risklerinin ve doğuracağı sorumlulukların da bilincinde olmaları gerekmektedir. Ancak, aynı zamanda kart hamilleri ile kart çıkaran kuruluşlar arasında yapılacak sözleşmelerde, mal ve hizmet tüketen ve bu anlamda tüketici haklarından faydalanması zorunlu olan kart hamillerinin bazı açılardan korunması da gerekmektedir. Yapılacak sözleşmelerde özellikle faiz oranlarına ilişkin müdaheleci bir anlayış benimsenmemekle birlikte, uygulanacak faiz dönemlerinin yasal olarak belirlenmesi ve tüm kart çıkaran kuruluşlarca aynı koşullara bağlanması zorunlu hale getirilmiştir.
Buna göre, kart hamilinin ödeme gününde o hesap döneminde yaptığı harcamalara ilişkin toplam borç tutarının bir kısmını veya tamamını ödeyememesi halinde, kart çıkaran kuruluşça sadece hesap kesim tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak faiz talep edilebilecektir. Ancak, sözleşmede öngörülmek kaydıyla, kart hamilinin daha önceki aylara ilişkin borç ve faiz tutarlarına en son hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla ve sözleşmede belirtilmesi kaydıyla farklı bir faiz oranı uygulanabilecektir.
Kart hamilinin nakit kullanımına ilişkin borçları bu hükmün dışında tutulmuş olup, bu meblağlara hesap kesim tarihi dikkate alınmaksızın kullanıldıkları gün itibarıyla ve sözleşmede öngörülen oran üzerinden faiz uygulanabilecektir.
Madde 13- Teknolojik gelişmeler paralelinde günümüzde satış belgesi olmadan ve/veya imza gerekmeksizin kartlar ile işlem yapılabilmektedir. ATM’lerdeki bazı işlemler, telefon ve internet yolu ile siparişte bulunmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Madde ile Kanunda bu hususa yer verilmiştir.
Madde 14: Kural olarak kartların kullanımı sırasında üye işyeri tarafından kart hamilinin borcunu gösteren ve kart hamilinin imzasını taşıyan satış belgesi düzenlenmektedir.
Satış belgesi düzenlenmeksizin gerçekleştirilen işlemlerde de, yine kart hamili ile üye işyeri muhatap olmakta ancak satış belgesi yerine, mal ve hizmetin kart hamiline ulaştığını ispatlayan belgeler bulunmaktadır. Bu belgeler ancak üye işyeri nezdinde olacağından, satış belgesi olmaksızın gerçekleştirilen işlemlerde ispat yükünün üye işyerine ait olması öngörülmüştür.
Kartların kullanımını gerektiren kod numarası, şifre veya benzeri gizli bilgilerin sadece kart hamilleri tarafından bilinmesi mümkün olduğundan ve itiraza uğrayan işlemler ancak bu şifrenin kullanılması suretiyle gerçekleşebileceğinden, bu durumda ispat yükünün kart hamiline ait olması esası benimsenmiştir.
Madde 15- Uygulamada kart hamilleri kendi sorumlulukları altında, bir üçüncü kişiye ve çoğunlukla bir aile bireyine de ek kart verilmesi talebinde bulunmaktadırlar. Genellikle ek kart verilmesi istenilen bu kişilerin, örneğin eş ve çocukların bağımsız bir geliri olmadığından, asıl kart hamilinin kredibilitesine dayanılarak ek kart düzenlenmektedir. Bu itibarla, ek kart hamillerinin sadece kendi yaptıkları harcamalardan sorumlu olmaları esası benimsenmiştir.
Madde 16- 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin 8 inci fıkrasında öngörülen bilgi alışverişine yönelik işbirliği hükmüne paralel olarak bu hüküm Kanuna konulmuştur.
Madde 17- Kredi kartlarının ülkemizdeki kullanımıyla ilgili olarak bugüne kadar yaşanan en önemli sıkıntılardan biri, kart kullanıcılarının yapacakları şikayetler ve itirazlarla ilgili bir merci bulamamaları olarak gözükmektedir. Maddeyle bu tür sorunların ilgili kuruluşlarca ve maddede belirtilen süre içinde cevaplandırılması tüketici haklarının ülkemizdeki gelişimine paralel olarak zorunlu hale getirilmiştir. Kuruluşlar, kart ve ek kart hamillerinin şikayet ve itirazlarının ilgili birimlerine kolaylıkla ulaşmasını sağlayacak tedbirleri almakla yükümlü olacaklar, aksi halde Kanunda öngörülen parasal müeyyidelerin yanısıra, bu hükme riayet etmeyen kuruluşların kartlı sistemde faaliyet gösterme izinleri de iptal edilebilecektir.
Madde 18- Kartlı sistemlerle ilgili belgelerin nitel ve nicel boyutları dikkate alınarak, uygulamada bunların mikrofilm, mikrofiş şeklinde veya elektronik veya manyetik ortamlarda muhafaza edilmesine imkan tanınmıştır.
Madde 19- Özellikle kredi kartı portföylerinin genişliği gözönüne alındığında, borçların ödenmemesi ve hesabın kat’ı halinde ihtarnamelerin tebliği uygulamada sorun teşkil etmektedir. İhtarların noter kanalı ile gönderimi çok büyük maliyetler getirdiği gibi, geçerli tebligat yapılıp yapılmadığı her işlemde tartışılmaktadır. Bu madde ile Tebligat Kanununun 35 inci maddesine benzer bir tebligat şekli öngörülmüş, kart çıkaran kuruluşlara sadece bu işlemler için resmi usule yakın bir tebligat yapma yetkisi verilmiştir.
Madde 20- Diğer yandan, Bankalar Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu gibi kanunlarda öngörülen, gözetim ve denetim otoritesinin, denetiminden sorumlu olduğu sistemden kaynak sağlaması prensibine paralel olarak, kartlı sistem kuruluşlarının giderlere katılma payı ve hisse devirlerinde belirlenen meblağı Kurum bütçesine yatırması ilkesi benimsenmiştir. Kuruma ödenen bu tutarların kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmesi öngörülmüştür.
Madde 21- “Ekonomik suça ekonomik ceza” ilkesinden hareketle, kartlı sistem içinde yer alan kuruluşların denetim ve gözetim görevinin yerine getirilmesinde etkinliği sağlamak ve denetimin işlevselliğini arttırmak amacıyla, Kurum nezdinde teşekkül ettirilecek komisyona, gerekçesini belirtmek şartıyla maddede sınırı çizilen durumlarda idari para cezası uygulama yetkisi tanınmıştır. Keyfi uygulamaların engellenebilmesini teminen, sözkonusu idari para cezalarının gerekçeli olmasının yanısıra, bu tür cezaların uygulanmasından önce ilgili kuruluşların savunmalarının alınması esası benimsenmiştir.
Madde 22- Maddede çalıntı olan veya hamili tarafından kaybedilmiş, henüz hamiline ulaşmamış ya da iptal edilmiş bir kartı ele geçirerek kullananlar yahut kartı ele geçirmeden çeşitli yöntemlerle karta sağlanan hizmetlerden haksız yararlananlar için ağır hapis cezası ile suç teşkil eden bu fiiller nedeni ile zarar doğmuş ise bu zararın 5 katı ağır para cezası öngörülmüştür. Karta sağlanan hizmetlerden haksız yararlanma suçu, kartı fiilen elinde bulundurmayıp, numarasını, şifre, kod veya bunlar yerine geçecek herhangi bir kullanım yönteminin herhangi bir suretle ele geçirilmesi veya iletişim araçlarıyla kart hamili gibi davranarak kartı kullanmayı da içermektedir.
Maddede, kartın çalınmış, kaybedilmiş kart olduğunu bilerek kabul edenlerin de, suçun meydana gelmesindeki asli nitelikli faaliyetleri nedeniyle aynı şekilde cezalandırılacakları hükme bağlanmıştır.
Madde 23- Maddenin birinci fıkrasında sahte banka kartı veya sahte kredi kartı üretenler ile sahte kartları sahteliklerini bildikleri halde kullananlar hakkında ceza öngörülmüştür. Diğer yandan, maddede bu tür teçhizatları sahte kart yapımı veya basımı saikiyle elinde bulundurma fiilinin de cezalandırılması öngörülmüştür. Bunun yanısıra, sahte kart yapımında kullanılacak teçhizatı imal edenlerin cezalarının bir misli arttırılacağı hükme bağlanmıştır. Kuşkusuz bu fiilerde, Türk Ceza Kanununun 10 uncu maddesi gereği, aynı Kanunun 36 ncı maddesi hükümleri uygulanacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrasında satış belgesi ve diğer belgeleri gerçeğe aykırı düzenleyenlerin cezalandırılmaları öngörülmektedir.
Madde 24- Maddede, otomatik para çekme makinaları ile bunların içindeki para koruma altına alınmaktadır.
Madde 25- Maddenin birinci fıkrasında özel bir dolandırıcılık hali cezalandırılmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasında kart başvuru formunu veya sözleşme ya da eklerini gerçeğe aykırı düzenleyenlerin cezalandırılmaları öngörülmektedir.
Madde 26- Maddede, izni olmadan faaliyet gösterme, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma gibi Kanunun 4 ve 5 inci maddelerindeki amir hükümlere aykırı davranışlara ilişkin ceza hükümleri yer almaktadır. Hapis ve ağır para cezası yanında, aykırı davranan kuruluşlar için faaliyetten men ve ilan ve reklamlarının durdurulması gibi feri cezalar da öngörülmüştür.
Madde 27- Maddenin birinci fıkrasında, Kanunun 7 nci maddesinin 2 nci fıkrası ve 9 uncu maddenin sekizinci fıkrasına kasten aykırı hareket eden görevli ve ilgililer hakkında ceza hükmü getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, birinci fıkrada öngörülen suçun taksirli hali müeyyideye bağlanmaktadır.
Madde 28- Maddede, 9 uncu maddenin 1, 2, 3 ve 4 üncü fıkralarına aykırı hareket eden üye işyerlerinin işlerini fiilen yöneten görevli ve ilgili mensuplarına verilecek ceza hükme bağlanmaktadır.
Madde 29- Maddede, adli cezalara ilişkin artırım ve indirim halleri ile yasalar arası fikri içtima durumu hükme bağlanmıştır.
Madde 30- Maddeyle, Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik çıkarma yetkisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna verilmiştir.
Geçici Madde 1- Maddeyle, Kanun kapsamına giren kuruluşların durumlarını bir yıl içinde bu Kanun hükümlerine uygun hale getirmeleri zorunluluğu getirilmiştir.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, bilgi alışverişi ve/veya kartların kullanımından doğan borç ve alacakların takas ve mahsup işlemleri yapmak amacıyla faaliyette bulunan şirketlerin, Kanunun yayımı tarihini izleyen üç ay içinde Kuruma bildirimde bulunmak şartıyla 16 ncı madde hükümlerine istinaden kurulmuş sayılacakları belirtilmiştir.
Geçici Madde 2- Maddeyle, bankalar dışındaki bu Kanun hükümleri kapsamına giren kuruluşların, 4 üncü maddede öngörülen yönetmeliğin yayımı tarihinden başlayarak 6 ay içinde Kuruma başvurarak gerekli izinleri alma zorunluluğu getirilmiştir.
Madde 31- Kanunun yürürlük maddesidir.
Madde 32- Kanunun yürütme maddesidir.
|