YARGITAY 13. HUKUK DAiRESi
E: 2009/5258 K: 2009/6610 T: 14.05.2009
Vekilin Faiz Ödeme Borcu • Faiz Başlangıcı
(818 SK m. 101, 392/2; 1086 SK m. 438/7)
Özet: Vekil zimmetinde kalan paraların
faizini de müvekkile ödemek zorundadır.
Bu iş için temerrüt ihbarına gerek yoktur.
Vekilin faiz ödeme borcu parayı aldığı
tarihten itibaren başlar.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendisine ait taşınmazın satişı için davalıya vekaletmane
verdiğini, davalının vekaleten taşınmazı dava dişı Bülent’e 25.06.2003
tarihinde 13.000.-TL. bedelle sattığını ancak bedeli kendisine ödemediğini
ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 13.000.-TL. satiş
parasının resmi Satış tarihi olan 25.06.2003 tarihinden itibaren işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemıştir.
Davalı, davanın reddini dilemıştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 13.000. -TL’nin dava tarihinden
itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm,
taraflarca temyiz edilmıştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının, davalıyı kendine ait taşınmazı satması için vekil tayin
ettiği ve bu hususta 19.03.2002 tarihli vekaletnamenin düzenlendiği
taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi bu husus tarafların ve
mahkemenin de kabulündedir. Davacı ile davalı arasındaki ilişki bu
mahiyeti itibariyle vekalet ilişkisidir. Hal böyle olunca davalı vekil BK’nın
392/2. maddesi uyarınca zimmetinde kalan paranın faizini de vermeye
mecburdur. Vekile BK’nın 392/2. maddesi ile yüklenen bu sorumluluk
Yargıtay Kararları 3371
Gönderen: Av. Hulki ÖZEL / Mersin Barosu Başkanı
nedeniyle paranın iadesi açısından BK’nın 101. maddesince temerrüde
düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. O nedenle davalı vekil, aldığı
paraları tahsil ettiği tarihten itibaren faizi ile ödemekle yükümlüdür. Davalı
davacıya vekaleten taşınmazı 25.06.2003 tarihinde satıp bedelini tahsil
etmıştir. Mahkemece Satış tarihi olan 25.06.2003 tarihinden itibaren faize
hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmış
olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu
yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden
hükmün düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm
temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen
kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 1 no’lu bendinde bulunan (..dava…)
sözünün karardan çıkartılarak yerine (… Satış tarihi olan 25.06.2003… )
söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmış bu şekli ile
ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı olan 526,50.-TL. kalan harcın
davalıdan alınmasına, peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,
14.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3372 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010