Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İşe İade Davası -Yargılama Süresi Uzunluğu
Ekleyen: Mehtap Deniz | Tarih: 12-05-2011 | Kategori: Makale | Okunma : 1864 | Not:
Mehtap Deniz




Profil >
Geçen yıl duruşma sırası beklerken, sıra bana gelinceye kadar önceki duruşmaları da seyredeyim dedim. Benden önceki sırada yaşlı bir adam davalı durumdaydı. Elinde bastonu ile davalının durması gelen bölüme zorlukla geçebildi. Neyse sonunda yargılama bitti ve hakim kararını açıkladı. Yaşlı adam davayı kaybetmişti. Ancak adamcağız durumun ne olduğu anlamamıştı. Hakime dönerek: “Oğlum sonuç ne oldu” diye sorunca, Hakim adama dönüp “Amca davayı kaybettin ama temyiz hakkı kazandın” cevabını verdi. Yaşlı adam yine ne olduğunu anlamadan ve gayet mütebessim bir ifade ile hakime cevaben “Allah razı olsun” cevabını vermişti.

Hukuk sistemimizde diğer başka ülkelerde olduğu gibi Mahkeme kararlarına karşı temyiz veya itiraz yolu açıktır. Tabi buna ilişkin bazı istisnalar vardır ancak genel kural kararların bir üst mahkeme veya Yargıtay’da itiraz veya temyiz edilebileceğidir.

Bilindiği işe hukukumuzda 2003 senesinden bu yana “İş Güvencesi” hükümlerine yer verilmiştir. Bu madde kapsamında açılacak “İşe İade Davalarının” temyiz süreci ile birlikte toplam 3 ayda bitirilmesi İş Kanunu tarafından düzenlenmiştir. Ancak buna rağmen, işe iade davaları Yargıtay’da geçen temyiz süreci ile birlikte ortalama 2 senelik bir süreçte kesinleşebilmektedir. Karar kesinleşmediği sürece de, işçi işe iade hükümlerinden yararlanamamaktadır.

İşe iade niteliği gereği bir tespit davası olduğundan boşta geçen dört aylık süreye ilişkin faiz ancak işçinin İş Kanunu madde 21/3 uyarınca işverene müracaatı ile başlamakta, işe başlatmama tazminatında faiz ise işveren tarafından işçinin işe iade alınmaması veya müracaat üzerine bir ay içerisinde işe başlatmazsa muaccel olmaktadır. Her ne kadar işçiye ödenecek tazminatlarda müracaat tarihindeki emsal bir işçinin ücreti dikkate alınacak ise de, iki seneye yaklaşan bir dava süreci kapsamında işçiye hemen hemen hiçbir faiz ödemesi yapılmamaktadır.

Böyle bir durumun hakkaniyete aykırı olduğu açıktır. Şu halde mevcut yasal düzenlemeler karşısında; işçinin uzayan dava süreci kapsamında geriye dönük faiz talebi mümkün görünmese de, yapılacak yasal bir değişiklik ile en azından ilk derece mahkemesi tarafından verilen işe iade kararı ile faiz talep edilebilme imkanının getirilmesi bu konuda yaşanan mağduriyetleri bir nebze de olsa giderecektir.

İşe iade davalarının yasadaki açık hükme rağmen, iki seneye yaklaşan bir zamanda neticelendirilmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AIHS) Adil Yargılanma Hakkını düzenlenen madde 6 hükmüne de aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim Sözleşmenin 6/I hükmüne açık bir şekilde herkesin “davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahip” olduğu ifade edilmektedir.

İş yükü, mahkeme hâkiminin izinli veya raporlu olması, tayin olması, gerekçeli kararın uzun bir süre yazılmaması gibi sebeplerin yargılama süresinin uzamasına mazeret teşkil etmeyeceği açıktır. Zira hukuk devletinde mazeretlerin hukuk özneleri tarafından kanıksanır hale gelmesi dahi adil yargılanma hakkına büyük zarar vermektedir.

Yargılamanın temyiz süreci ile birlikte uzaması hatta yılları alması, İş Güvencesi ve İşe İade hükümlerinin getiriliş amacına zarar vermektedir. İşe iade davasını kazanan işçinin davasını kazandığı zaman, dosyanın Yargıtay’a gideceğini ve orada da uzunca bir süre bekleyeceğini öğrendiğinde yazımın başında aktardığım yaşlı adamın mütebessim halini takınmayacağı aşikardır. Bu nedenle Yargılamanın süratli ve etkin bir şekilde işlemesi için gerekli tüm önlemlerin alınmalı ve bu konudaki mağduriyetler giderilmelidir.

Av. Alper YILMAZ

Forum