Kiracının Aynı Belediye Sınırları İçinde Konut Maliki Olması Durumu Tahliye Davası
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 3-12-2009 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2273 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/5589 K: 2008/6926 T: 02.006.2008
Kira Hukuku Kiracının Aynı Belediye Sınırları İçinde Konut Maliki Olması Durumu Tahliye Davası
Özet: Mahkeme iddia ve savunmayla sınırlı olup, talepten fazlasına veya başka bir
şeye hükmedemez.
Mahalli mahkemesinden verilmİş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz
edilmİş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Dava, davalının eşinin, aynı belediye hudutları içerisinde oturmaya
elverİşli konutunun bulunması sebebiyle kiralananın tahliyesine ilİşkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmİş, hüküm davacı vekili tarafı
ndan temyiz edilmıştır.
Davacı, davalının eşinin, oturmaya müsait konutunun bulunması sebebiyle kiralananın tahliyesini istemİş, davalı vekili, davalı ve eşinin hasta olduğunu, üç yetİşkin çocuklarının bulunduğunu, konutun sağlık durumları na uygun olmaması nedeniyle davanın reddini savunmuş, mahkemece
konutun oturulabilir nitelikte olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmİştir.
6570 Sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davası nda tahliye kararı verilebilmesi için davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı Şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına
elverİşli bulunması gerekir. Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunludur. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu içindeki yerlerden farksız her türlü belediye hizmetlerinden yararlanılan yerler de bu maddenin kapsamı içinde sayılır.
Olayımıza gelince; davalının eşine ait konutun bulunduğu tartışması
zdır. Uyuşmazlık, varlığı kabul edilen konutun, davacı ve ailesinin oturması
na elverİşli bulunup bulunmadığı noktasındadır. Bilirkİşilerce yapı-
lan mukayeseli keşif neticesinde belirlenen, kiralanan 78 m2, davalının
eşine ait ev ise 70 m2 olup, her ikisi de 2 oda bir salondan ibarettir. Bu
durumda konutlar arasında m2 ve oda sayısı olarak farklılık bulunmamaktadı
r. Fark kiralananın 2. kat, eşe ait konutun 3. katta bulunması-
dır. Daireler arasında bir kat farkı olması davanın reddini'gerektirmez.
Ayrıca davalı ve eşinin sağlık sorunlarının olduğu dosya içerisindeki sağ-
lık raporlarından anlaşılmaktadır. Ne var ki her iki taşınmazda da asan-
sör bulunmamaktadır. Bu nedenle sağlık sorunları için bir kat farkı da
davanın reddi için geçerli bir neden değildir. Nitekim ileri sürülen sağlık
sorunu mahkemecede kayda değer bulunmadığından karara gerekçe yapı
lmamıştır. Davalının eşine ait konutun aylık kirasının 820.00 YTL olduğ
u da gözönüne alındığında konutun oturmaya elverİşli olduğu kabul
edilerek davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken,
yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü
ile HUMKun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.06.2008 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|