Mirastan Iskat • Taraf Sıfatı • Bekletici Sorun
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 22-11-2009 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 3161 | Not:
Av.tayfun Eyilik
Hakkımdaki bilgilere
http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz
Profil >
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/6198 K: 2008/7959 T: 25.06.2008
Miras Hukuku • Mirastan Iskat • Taraf Sıfatı • Bekletici Sorun
Özet: Mirastan ıskat edilen
mirasçının terekeden hak elde etme olanağı yoktur. Ancak,
mevcut veraset belgesinde miraçı sıfatı görünüyor ise, bu belgenin iptali için Taraflara
önel verilmelidir.
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,
miras bırakanın 156 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümü ara malik kullanmak suretiyle esi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğ unu, aynı zamanda davalının
mirasçılara karşı hile taşınmazı elde ettiğini ileri sürerek,
miras payı oranında tapu iptal ve tescile, taşınmazın el değİştirmesi durumunda payı oranında emsal bedelinin tahsiline karar verilmesini istemıştır. Davalı,
miras bırakanın davacıya mirastan ıskat ettiğini, aym zamanda davacının çekİşmeli taşınmazla ilgili feragatta bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,
miras bırakanın vasiyetnamesinin geçerli olduğu, davacı nın
miras hakkından ıskat edildiği gerekçeleri ile davanın reddine karar
verilmİştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmİş
olmakla; Tetkik Hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Posya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
KARAR
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilİşkin olup mahkemece, davacının vasiyetname ile mirastan ıskat edildiği ve davacının sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından
temyiz edilmıştır.
Gerçektende, dosya içerisinde bulunan İstanbul 18. Noterliğinde düzenlenen
24.2.2000 tarih 79711 sayılı vasiyetname ile muris tarafından
davacının mirastan ıskat edildiği sabittir. Ancak, davacı dosya içinde bulunan
Fatih 3. Sulh
Hukuk Mahkemesinin 18.3.2004 tarih 2004/220
Esas - 2004/256 Karar sayılı
mirasçılık belgesi ile murisin
mirasçısı olarak
gösterilmıştır.
4721 Sayılı TMK’nın 510 ve devam eden maddeleri uyarınca ıskat
edilen
mirasçının
miras bırakanın terekesinden hak elde etme olanağı
yoksa da anılan veraset belgesinde davacının halen murisin
mirasçısı olarak
gözüktüğü anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunup
bulunmadığının tespiti önem ifade eder. O halde, davanın neticesine etkili
olduğu gözetilerek, davalılara yukarıda belirtilen gerekçelerle hasımlı
açılacak davada davacının
mirasçı olarak gösterildiği
mirasçılık belgesinin,
vasiyet yolu ile
mirasçılıktan çıkartıldığı da öne sürülmek suretiyle
iptali ve yeni
mirasçılık durumunu belirleyen kararın alınması için önel
verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı
edilerek davacının davada sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine
karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sair
hususların bozma nedenine göre Şimdilik incelenmesine yer olmadığı-
na, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.6.2008 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.