YaRGITAY HUKUK GENEL KURULU
E: 2008/10-44 K: 2008/49 T: 30.01.2008
İTİBARİ HİZMETİN GERÇEKLEŞME KOŞULU*
(506 SY m Ek5)
Özet: İtibari hizmet kapsamında değerlendirilmesi
gereken işin, bizzat sigortalı tarafı
ndan üretim süreci içinde yapılması gerekir.
Denetim, kontrol ve idareciliğin gerektirdiğ
i gözlem ve benzeri nedenlerle çalışma
bölgeleride geçici süreli bulunmalar itibari
hizmet kapsamında değerlendirilemez.
Taraşar arasındaki "İtibari hizmet süresinin tesbiti" davasından
dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 2. İş Mahkemesince davanın
kabulüne dair verilen 25.05.2006 gün ve 532-366 sayılı kararın incelenmesi
davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin
14.11.2006 gün ve 13467-14653 sayılı ilamı ile,
(...Sigortalılık süresini arttırıcı itibari hizmet süresi; Şziksel, ruhsal ve
Şzyolojik bakımlardan insan sağlığını ve çalışma gücünü olumsuz yönde
etkileyerek yaşam süresini kısaltan ağır ve yıpratıcı koşullar altında çeşitli
tehlikelere açık olarak çalışanlar için getirilmiş sosyal amaçlı bir uygulama
olup, konu ile ilgili 2098 ve 3395 Sayılı Kanunlardaki amaç, bu işlerde
çalışanlara, anılan etkenler yönünden farklı ortamlarda çalışanlara göre
özel bir koruma sağlamaktır.
506 Sayılı Yasanın 3395 Sayılı Yasayla değişik Ek 5. maddesi hükmüne
göre, anılan itibari hizmet süresinden yararlanabilmek için, Yasada öngörülen
iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gereklidir. Bunlardan birinci koşul,
eldeki dava yönünden, sigortalının Azotlu Gübre Sanayinde çalışmış
olması; ikinci koşul ise, yine aynı maddenin alt bendlerinde yazılı Şziksel
dış etkenlerden birinin olayda ayrıca gerçekleşmiş bulunmasıdır.
Keşif sırasındaki beyanlardan, özelleştirme nedeniyle devredilen fabrikada
üretime yönelik herhangi bir çalışma olmadığı, genel bakım ve onarı
m işlerinin yapılmakta olduğu belirlenmiş olup; 10.10.1997 tarihine dek
idari hizmetlerde,anılan tarih sonrasında ise itfaiye şeşiği emrinde şoför
olarak çalışan davacının hangi zararlı dış etkenlerden ne şekilde etkilendi-
ği için Yasadan yararlandırılması gerektiği konusunda tanık anlatımları dı-
şında, herhangi bir veri elde edilememiştir. Yargılama sürecinde toplanan
Yargıtay Kararları 2533
___________________________________________________
(*) Gönderen: Ali GÜNEREN, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı
kanıtlarla, özlük dosyasındaki bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda; üretim
bölümlerinden ayrı ve yasanın aradığı etkenlere maruz olumsuz koşullarda
bir çalışması bulunmadığı anlaşılan davacının istemi yönünden davanı
n reddi yerine, soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak kabulü
yönünde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri
çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda
direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılar vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde
temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ
i görüşüldü:
506 Sayılı Kanunun Ek 5. maddesinde düzenlenen itibari hizmet;
maddede belirtilen işyerleri ve işlerde çalışan sigortalıların, bu işlerde en
az 3600 gün çalışmaları koşuluyla prim ödeme gün sayılarının 1/4'ünün
sigortalılık sürelerine eklenmesine olanak tanıyan bir uygulamadır.
Anılan madde ile ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerde çalışan kişilere
itibari hizmet süresinden yararlanma olanağı tanınmasının amacı, bu işlerin
Şziksel, ruhsal ve Şzyolojik olarak insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen
şartlar altında yapılıyor olmasıdır.
İtibari hizmet süresinden yararlanacak olanlar belirlenirken, maddenin
tanımından yola çıkılarak, işyerinin ve yapılan işin niteliğinin dikkate
alınması, maddede tanımlanan; ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerin Şilen
yapılması aranacaktır.
Bir diğer ifadeyle, 506 Sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı
bendi uyarınca itibari hizmet süresinden yararlanabilmesi için sigortalı
nın; (Azotlu gübre ve şeker sanayiinde) fabrika, atölye, havuz ve depolarda
ve trafo binası işyerlerinde çalışması ve ayrıca sigortalının bu işyerlerinde,
"Hizmetin Geçtiği Yer" başlıklı bölümünde belirtilen "Çelik, demir
ve tunç döküm işlerinde", "zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı
gaz, asit, boya işleri ile gaz maskesiyle çalışmayı gerektiren işlerde", "Patlayı
cı maddeler yapılması işlerinde" ve "Kaynak işlerinde" çalışması gerekmektedir.
Kanunun uygulamasında itibari hizmet süresinden yararlanılabilmesi
için sigortalının maddede yer verilen her iki koşulu da birlikte gerçekleştirmesi
zorunludur.
Anayasa Mahkemesinin (27.03.2007 günlü Resmi Gazetede yayımlanan)
04.10.2006 gün ve 2002/157 Esas ve 2006/97 Karar sayılı kararı ile; madde
2534 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
metninde yer alan "Azotlu gübre ve şeker sanayinde" ibaresi Anayasa'ya
aykırı bulunarak iptaline karar verilmiş ise de, hizmetin geçtiği yer tanı-
mında hiçbir değişiklik söz konusu değildir.
Ek 5. maddede işyerlerinin niteliği ile itibari hizmet kapsamındaki işler
birlikte tanımlanmış olup, itibari hizmet kapsamında değerlendirilmesi
gereken işin, bizzat sigortalı tarafından üretim süreci içerisinde yapılması
gereklidir. Denetim, kontrol ve idareciliğin gerektirdiği gözlem ve
benzeri amaçlarla bu çalışma bölgelerinde geçici süreli bulunmalar itibari
hizmet kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Davacının, davaya konu sürede, davalı gübre fabrikasında itfaiye
araç şoförü olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Madde kapsamında "hizmetin geçtiği yer" tanımlamasında, "itfaiye"
hizmeti tanımına yer verilmediğinin açık bulunması ve zaman zaman
açıkhavada bahçedeki çiçekleri sulaması karşısında, davacının çevresel
zararlı etkilere maruz kaldığının kabulü ile maddede belirtilen itibari hizmet
süresinden yararlandırılamaz.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, bozma
kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca
da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,
önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme
kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
kararının Özel Daire Bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı
HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz
peşin harcının davalı T. Tarım San. AŞ’ye geri verilmesine 30.01.2008 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararları 2535